Katalog

8 EYLÜL 1990 HABERLER CUMHURİYET/9 Öldürülen başkomiser • tstanbul Haber Servisi — Şirinevler'de bir süre önce Devrimci-Sol adlı yasadışı örgüt üyelerince öldürülen emekli Başkomiser tbrahim Çağlar, dün Şirinevler Ulu Cami'de öğleyin kıhnan cenaze namazmdan sonra Kocasinan Mezarhğı'nda toprağa verildi. Şirinevler Ufuk Sokak'ta kimliği henüz belirlenemeyen iki kişinin silahlı saldınsı sonucu aldığı 5 kurşunla yaşamını yitiren emekli başkomiser Çağlar'm cenazesine, Istanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı, yardımcıları, çok sayıda polis memuru, Çağlar'ın eşi ve çocuklan ile yakmlan katıldılar. Demirel, törene katılıvor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Adnan Menderes ve arkadaşlannın cenazelerinin Yassıada'dan Istanbul'a nakledilmesi için 17 eylülde düzenlenecek törene katılacağını açıkladı. Demirel, dün DYP genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın cenazelerinin nakli için düzenlenecek törenin çok muhteşem şekilde yapılacağını bildirdi. Demirel, DYP'nin bütün ünitelerinin bu törene davet edıldiklerini söyledi. 3 Iranlıya, eroinden 8'er yıl . • İSTANBUL (AA) — "Türkiye'ye uyuşturucu soktukları ve sattıklan" gerekçesiyle yargılanan tranlı 3 sanık, 8'er yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Istanbul 1 numarah Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada, haklannda 20 yıla kadar hapis cezası istenen tutuklu sanıklar Morteza Naderi, Moçteba Naderi ve Golamreza Morad Tejari terctiman aracıhğıyla son savunmalannı yaptılar. Sanıklar, suçlamayı reddederek, Türkiye'ye turistik amaçla geldiklerini öne sürdürler. Mahkeme heyeti, suçlamayla ilgili yeterli deliller bulunduğu görüşüne vararak, sanıkları 8'er yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırdı. Ktiçtik sanıga DGMVie beraat • İSTANBUL (AA) — "Toplantı, Gösteri ve Yürüyüş Kanunu'na aykırı davrandığı ve devlet malına zarar verdiği" iddiasıyla yargılanan B.S. (17) beraat etti. tstanbul 2 numarah Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada, sanık avukatı Ulutan Gün son savunmasını yaptı. Gün, müvekkili hakkmda somut kanıtlar bulunmadığını, yalnızca gazetelerde tespit edilen fotoğraflardan dolayı yargılandığını söyledi. Mahkeme heyeti de, sanık B.S. hakkmda yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verdi. Mîlliyet Gazetesfne baskın. ..... _ v . ...... .... . ,. „.İstanbul Haber Servisi — Mil liyet Gazetesi"nin Nuruosmaniye'- deki merkez binası dün silahlı ol- duğu öne sûrülen sopah bir grup- tarafından basıldı. Yaklaşık 10 ki- şi oldukları öğrenilen grup, dün 14.30 sıralannda arabaları tahrip ederek camlan kırarak ve önleri- ne geleni döverek ikinci kata ka- dar cıktılar. Saldırı sırasmda ga- zete çalışanlanndan 4 kişi yara- landı. Saldırganlardan 8'i olaya müdahale eden polis ve gazetenin güvenlik görevlilerince; 2'si de ge- ce yakalandı. Saldırının "Drej Ali" olarak taıunan Ali Yasak'- ın, kardeşi Mehmet Yasak'ın da aralarında bulunduğu "adamla- n " tarafından gerçekleştirildiği emniyet yetkilileri tarafından açıklandı. Milliyet Gazetesi'nin dünkü sa- yısının 1. sayfasında yer a]an ve Ali Yasak'ın kumarhane işlettiği- ne ilişkin "her gün bir suikast" başlıklı haberin saldırganlarca "gerekçe" gösterildiği belirtildi. Dün sabah saatlerinde Milliyet Gazetesi'ni arayan ve Genel Mü- dür Kemai Kınacı'nın sekreterine not bırakan Ali Yasak'ın "Benim hakkımda madem böyle yazıyor- sunuz, ben de ne yapacağımı bi- lirim" dediği öğrenildi. Olaydan sonra tstanbul Valisi Cahit Bayar ve Emniyet Müdürü Hamdi Ar- dalı, Milliyet'e gelerek inceleme- lerde bulundular. Vali Bayar, "öteki sanıklann yakalanabilmesi için ellerinden geleni yapacaklannı" söyledi. Milliyet Gazetesi'nin sahibi Ayduı Doğan da "Birkaç arkadaşımız dövülse de vnndsa da eşluyayı ini- ne sokacagu. Başka çarc yok" di- ye konuştu. Milliyet Gazetesi'ne yönelik silahlı sopah saldın ve ga- zete çalışanlannın bina içinde dö- vülmesi, başta Cumhurbaşkanı Tnrgnt Özal, Başbakan Yıldınm Akbalut ve siyasi partilerin lider- leri olmak üzere tüm yurtta şid- detle kınandı. Milliyet Gazetesi'nin Nuruos- maniye Caddesi'ndeki merkez bi- nası dün saat 14.30 sıralannda el- lerinde silah ve sopalar bulunan yaklasık 10 kişi olduklan bildiri- len bir grup tarafından basıldı. El- lerindeki sopalarla gazetenin giri- şindeki camlan kırarak içeri giren saldırganlar, kapıda görevli Ziya Kaya'yı başına, "Milliyet aracla- nna attir" tabelasımn demiriyle vurarak yaraladılar. Izzet Akçay ile Nuri Uygun'u da dövdüler. Daha sonra önlerine gelen camlan indirerek ve karşılanna çıkan Mil- liyet çahşanlanna vurarak yuka- n çıkmaya basladılar. Giriş katın- daki depoya da giren saldırganlar satış görevlisi Eyiip Gümiiş ile Milha Muhasebe Servisi görevli- si Selçok Salkım'ı yaraladılar. Saldırganlar gazetenin şoförleri- ne de saldırdılar. Buradan asma kata çıkan saldırganlardan îkisi Genel Müdür Yardımcısı Özden Sözer'in odasına yöneldi. Saldır- ganların odaya girdiğini gören sekreter Handan Dedeoğlu, ken- disini Sözer'in odasına attı. Dede- oğlu, saldırganların kapıyı bir sü- re zorladıklannı, ancak bunda ba- şarılı olamadıklarını söyledi. Bu arada gazete çahşanlan da güvenlik görevlileri ve olaya mü- dahale eden polislerle birlikte sal- dırganlan önlemeye çahştılar. Nu- ruosmaniye Caddesi'nden geçen iki polısin olaya mudahalesi ile ilk olarak saldırganların üçü yaka- landı. Bir saldırgan da Milliyet Gazetesi'nin güvenlik görevlisin- ce etkisiz hale getirildi. Güvenlik görevlileri ve polislerin saldırıyı önlemek amacıyla havaya beş al- tı el ateş ettikleri öğrenildi. Saldırganlar, bir yandan cam- lan kırıyorlar, bir yandan önleri- ne geleni dövüyorlar, bir yandan da "bu haberi yazmanın taesabı- nı vereceksiniz" diye bağınyorlar- dı. Bir anda gazetenin içinde pa- nik başladı. Milliyet çalışanlann- dan kimi, saldırganlara karşı koy- maya çalıştı, kimisi de emniyete haber vererek yardım istedi. Kı- sa sürede bütün camlar kınldı, masalar sandalyeler devrildi. Gör- gü tanıklan, özellikle bayan çalı- şanlann saldırıdan etkilenerek çığlık attıklannı ve ağladıklannı söylediler. Saldın sonrasında ga- zetenin girişi, asma katı ve çalış- tna odalan adeta "harabeye" döndü. Yerlerde, üzerleri kanlı cam parçalan ve saldırganlann kullandıklan sopalar bulundu. Olay sonrası polislerce sopalar toplanıp kanıt olarak götürüldü. Sopalann özel olarak hazuiandık- ları dikkati çekti. Yaralılar hastanede Olaylar sırasmda sopa darbeleri ve camlann kırılması sonucu ya- ralanan Milliyet çalışanian tzzet / I N Miffiyet Gazetesi'ne silahh »e sopalı saMın! Saldırganlardan j 10'» yakatandı. 4 yaralı hastanede. Nnr-tı Osmaniye Caddesi U M l L i l Y E î / GJUETESı Akçay, Nuri Uygun. Eyiip Gü- miiş, Selçak Sallam, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldı- nlarak tedavi altına almdılar. Ya- ralılann sağlık durumlarının ağır olmadığı bildirildi. Saldırganlar Aralannda Ali Yasak'ın karde- şi Mehmet Yasak'ın da bulundu- ğu 8 kişinin yakalanarak Gayret- tepe Emniyet Müdürlüğü'nde sor- guya alındıklan ve ilk ifadelerin- de "Mtlliyet'te bugün (dün) yer alan Ali Yasak'ın kumarhane iş- lettigine ilişkin habere kızdıklan- m" belirttiler. 2 saldırganın da dün gece polis tarafından yaka- landığı öğrenildi. Sanıklann ad- lan şöyle: Adnan Kısmet. Musta- fa Duraan, İsmet Beyaz, Kerbela Demir, Ömer Bulul, Muzaffer Dolaş, Ahmet Deveci, Şükrü Pe- ker, Fehmi Yedikardeş. Emniyet yetkilileri, saldınnın Mehmet Yasak tarafından orga- nize edildiğini söylediler. Mehmet Yasak da yaralı saldırganlar ara- sında bulunu\or. Dün saldırgan- lardan ikisi, Gayrettepe Emni>et Muduriüğu'nde basına gosterildi. Sanıklardan Muzaffer Dolaş, kendilerini saldın için kimsenin gazeteye göndermediğini öne sıir- dü. Dolaş, olaya Milliyet Gazete- si'nin 1. sayfasında bugün (dün) yayunlanan "Drej Ali" olarak ta- nınan Ali Yasak'la ilgili bir habe- rin neden olduğunu söyledi. Do- laş, "Aynı şey bir daha olursa bu sefer başka türlü olaylar olur" şeklinde konuştu. Yetkililer, olay sırasmda gözal- tına alınan Mehmet Adnan Kıs- met'in olayla ilgisinin bulunma- dığımn anlaşılması nedeniyle sa- lıverildiğini bildirdiler. Olay sırasmda elinden yarala- nan Dolaş ile ayağından yarala- nan Ahmet Deveci, ilk sorguları yapıldıktan sonra tedavi için has- taneye gönderildiler. Kolundan yaralanan Öteki sa- nık Mehmet Yasak ise Haseki Hastanesi'ndeki ilk tedavisinden sonra Asayiş Şube Mudürlüğü'ne götürüldü. Mehmet Yasak hastaneden çı- karken "Milliyet'te çıkan haberin yalan olduğunu. öldarülen 2 kar- deşin ağabeyinin adamlan olma- dığını" söyledi. Yasak, basın mensuplannın fotoğraf çekmele- ri sırasmda bir ara sinirlenerek "Ben artist miyim, niye çekiyor- sunuz? Çekiyorsunuz bari yalan yazmayın" şeklınde konuştu. SaJdırıyı yönlendirdiği öne su- rulen Drej Ali lakapb ülkücü maf- yanın önde gelenlerinden Ali Ya- sak 1958 yılmda Urfa'da doğdu. Urfa Eğitim Enstitüsü'nde okur- ken Ülkücü Gençlik Derneği baş- kanlığı yaptı. Bu sırada olaylar- da tabancayla yaralandı ve çeşit- li suçlardan 2 yıl cezaevinde yat- tı. Daha sonra İstanbul Üniversi- tesi Hukuk Fakültesi'ne giren ve Kürtçe "ozun" anlamına gelen Drej lakabı ile arulmaya başlayan Ali Yasak, 1983 yüından sonra ül- kücü mafya olarak ismini duyur- maya başladı. Sultanahmet'teki çay bahçesini kiralayan ye bura- sını kullanan Ali Yasak, son yıl- larda ihalelerde boy gösterdi. Kar- deşi Mehmet Yasak ise iki yıl ön- ce Maksim Gazinosu önünde ye- raltı dünyasından Mebraet Nabi tnciler'i (tnci Baba) yaralamıştı. Ali Yasak, Maksim Gazino- su'nda tbrahim Tatlıses'in aya- ğından yaralanm&sından sonra gelişen olaylarda da admı duyur- muştu. Ali Yasak'm Tathses'i ya- ralayanlan mahkeme koridorun- da adamlanna tabancayla yara- lattığı öne surülmüştü. Ali Yasak'ın telefonu Bu arada dün sabah saatlerin- de Ali Yasak'm Milliyet Gazetesi Genel Müdürü Kemal Kmacı'yı arayarak gazetenin birinci sayfa- sında yer alan kendisiyle ilgili bir habere ilişkin görüşraek istediği öğrenildi. Kmacı'yı arayan Ali Yasak'ın görüşme olanağı bula- mayınca, Kınacı'nın sekreterine "Benim hakkımda madem böyle yazı yazıyorsnnaz, ben de yapa- cagımı bilirim" dediği bildirildi. Olayın üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı Nezih Demirkent, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ek- şi, TGS Genel Başkanı Orhan Erinç ve öteki gazetelerin yetkili- leri Milliyet'e gelerek Aydın Do- ğan ve öteki ügililerden bilgi al- dılar. Olaydan sonra da tstanbul Valisi Cahit Bayar, Emniyet Mü- düru Hamdi Ardaiı ve oteki ilgi- İİICT de Milliyet'e gelerek incele- melerde bulundular ve Aydın Do- ğan'a "Geçmiş olsun" dediler. Bu arada gazetecifere olayla il- gili bilgi veren Aydm Doğan, "Si- lah sesi duyduk, dışan çıkmak için silah seslerinin durmasını bekledik. Bu işi mafyanın >aptı- ğı kurvetli bir ihtimal. Babıâli bu- nun hakkından gelmezse, bu di- ğer gazetelerin de basına gelir. Birkaç arkadaşımız dövülse de vurulsa da eşkıyayı inine sokaca- ğız. Bunun başka çaresî yok" de- di. Gazetenin Gend Yayın Yönet- meni Doğan Heper de açıklama- sında, tstanbul polisinin son dö- nemde etkisiz kaldığına ısaret ede- rek "Faillerin mechul olması önemli değil, çünkii İstanbul Em- niyet Müdürü meçhul. Kaç gün- dür tstanbul'da sivri olaylar olu- yor, Emniyet Müdürü ortada yok" diye konuştu. Aydın Doğan'la görüşen Vali Bayar, saldırganların en kısa sü- rede yakalanacaklanru belirterek şöyle konuştu: "Görevli arkadaşlaruuız üç ki- şiyi yakalamışUr, diğeıierini de eo kısa sürede yakalayacağız. Bu olayı burnnlanndan fitil fitil ge- tireceğiz. Bundan kuşkunuz olma- sın. Hepsi yakalanıp adliyeye tes- lim edilecekler. Olay insanlık dı- şıdır. En az sizin kadar biz de üz- giinüz." Bir süre önce vunılarak öldü- rülen emekli başkomiser lbrahin Çağlar'ın cenaze törenine kauldığı için olay yerine gelmekte geciken tstanbul Emniyet Müdürü Ham- di Ardalı, Aydın Dogan'a "Arka- daşlanmız ellerinden gelen çaiış- mayı gösteriyorlar" dedi. Arda- h, Doğan Heper'in son günlerdt etkisiz kaldıklanna ilişkin sorusu- na da "Banun burada hesabını yapmaya gerek yok" diye yanıl verdi. Tepkiler GALERİ^ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 ALİ BASKIN İÇİN KONUŞTU: ESKI TABLOLARINIZ AUNIR 141 04 58 - 147 74 75 Vakko Sanat Galerileri Sunar: Vakko/Beyoğlu FÜSUN SAĞLAM Resım Sergısi 4Eylut-29Eylül1990 Vakko/İzmir SÜLEYMAN SAİM TEKCAN özgün Baskı Sergisi 4 Eylül - 29 Eylül 1990 g ü l ç i n a k s o y s c d a t b a l k ı r h a l i m ç e l i k e r t a n j u d e m i r c i h a l u k g e d i k b a h a r k o c a m a n s c n a y ö n a 1 n u r c a n p e r d a h ç ı k a d i r r e i s l i i 1 h a n ş e n 2 0 . 8 - 1 0 . 9 . 1 9 9 0 DERİMOD KÜLTÜR MERKEZİ Sohtlyolu Beslordeılet Durok ISTANBUl 582 84 00 AEDPA ^ ^ T e k s t i l b a n k SaGalerisi Ali Demir Aim 4rbaf <>*•» Tmrttr Burkmm YıUtnm Cant Almact O*or Bmnk San* BirieşikSergi 5 EyBI-24 EyKil F.hriStmtr Fikrn KotttrM Canfj/ Dmym Maruı Jtılıttajlıı MtBrn Gimıl Mtkum KM Stl* Acmr SMIU Ztki Seâm Ttrm Tartk Cortm Tıkm Anemei l'nul Toktr Yaıar Yemctli Mtrvıgmöt Cad. No: 126 T*«vMy* 136 12 79 EXCLUSIVE SANAT MERKFZI Yalçın Sadak Dr. Filiz Çağman SANAT TARİHİ DERSLERİ 'KAYITIARIMIZ BAŞLAMIŞTIR B^ılnCııl 389/1 Suıılıye ISuadıyc l« Smkııı Utiu| 363 75 94 Kardeşim konuşmaya gîtmiş, terslemişler Tel.360 69 10 Sergi Duyurularmız İçin 146 97 38 132 64 26 YIL ...1990...EYLÜL ilk olmanın muüuluğunu yaşarken, amacımız en iyisi olmak... Lütfen bizi izlemeye devam edin. istasyon sanat evi TLŞVIhlVK. Maçka Cad. Maçka l'alas 41/7 141) 56 50-130 6* 1/ r.KFNKÖV, Rtemefendi Cad. 36 S;l n;ıt Köskii 3 8 5 41 31 (3 hat) YENİ SEZON KAYITLARI BAŞLAMIŞTIR 600 m. Toplam Alan 4 Ayn Çalışma Salonu ile EMIK BAL/E (Uzman Eğitim Kadrosu) FITNESS CLUB • AERO-CİM •BODYW9RK • STRECHİNG • KONDİSYON • ÇOCUK CİMNASTİĞİ İ İ İ • YOGA DANS • FREE DANS (CAZ DANS) • MODERN DANS • STEP DANS • KLASİK DANSLAR • MASAJ • FİZtK TEDAVİ • SAUNA • PARAHN ve ELEKTRİKLİ ZAYIFLAMA ALPERİNŞ <URULUŞUDUB AORES: Tepecfk Yolu Cevher Sok. No: 6 ETİLER Tel: 157 01 54 verilen cevap bu ya. Bir gazeteci bizi polise şikâyet etse, polis bizi alır göturur. Biz gazeteciyi kime şikiytt edeceğiz? Bunu bana izah eder misiniz? Biz her şeyden uzak kalmaya calışan, ticaretle uğraşan insaraz. Şimdiye kadar bir şeyimiz de dnyulmatnış, edilraemiş. Mil- liyet'teki bugünkii yazıyı okodun, tasvip ediyor musun seo? Ben bo- tttn basının vicdanına bırakıyo rnm bnno. Ne yazarlarsa yazsın- lar." —Milliyet gazetesine saldıran- Ları tanıyor musunuz? Kimdir bunlar? Sizin adamlannız olduğu söyleniyor. —Kim olacak, kardeşim var aralannda ya. Kardeşim oraya ko- nnşmaya gitmiş. ters cevap vermiş- ler. Kavga filan etmişler. Mühim bir mesele de degil ya. —Gazete yetkilileriyle konuş- mak istemişler mi? —Herhalde istemişler. Yaralılar varmış, onlar kim? 8 kişi almış- lar. —Vali ve Emniyet Müdürti açıklaması 3 kişi diye. —Hayır, hayır. 8 kişi almışlar. tsmet diye birisi var. Ömer Bulul diye birini almışlar. Şimdi telefon açblar bana. Arabadayim şn an- da. Kaç gündiir Ankara'daydım. ESATPALA Adamlan Milliyet gazetesini ba- san Ali Yasak (Drej Ali), "Ben ha- yatımda kumarhanenin önünden geçmedim. Içki, sigara içmem" dedi. Gazeteye aralannda karde- şinin de bulunduğu bir grubun konuşmaya gittiğini, ancak veri- len ters cevap üzerine kavga çık- tıgını, bunun da "mühim bir şey olmadıgııu" söyleyen Ali Yasak, "Birim kabadayılıkla, Malaryalı- lıkla ilgimiz yok" diye konuştu. Dün saat 17.00 sıralannda An- kara'dan tstanbul'a geldiğini söy- leyen Yasak, araba telefonundan Cumhuriyet muhabirine şunlan söyledi: "Bak kaıdeşim. Bir gazeteci, bir iusan hakkmda >un yazdığı za- man o imsanı bulur. Bulamadığı zaman onun bir arkadaşını bulur, dostunn bolur. Bu sorulmadan yazılacak iş raidir? Bugün gazeteyi eline alan, Türkiye'deki bütün ar- kadaşlar beni anyorlar, 'İki tane adamın ölmüş', 'Ne zamandan be- ri kumarhane çalıştınyorsun' di- ye sornyorlar. Ben hayabmda ka- marhanenin önünde geçmedim, içki içmem, sigara içmem. Adam biraz insanlan tanır, yazar. Bugün telefoo açtım gazeteye, 'Yazdık, yazdık ne yapalun' dediler. Aynen yun. Ben de arabadan telefon et- tim yok.' tira, öyle ogrendim olayı. Fazla mühim bir ola> da degil. —öyle diyorsunuz, ama yann (bugün) bütün gazetelerin manseti bu olay. —lyi işte, Körfez davasından bıktık bu da bir Körfez olson hiç olmazsa. Nedir, iş mi bu karde- şim? Nedir bilryor musun, ben ga- zeteci dostuyura >a, berkes beni öyle bilir. Bn kadar da terbiyesiz- lik olmaz ya. Adam tanımadığı, bilmedigi hakkinda yazı yazar mi? —önemli bir olay değil diyor- sunuz, ama bir gazeteye saldın ve yaralılar var. —Bizi öldürseter hiç möhim de- gil de gazetenin camı kınldı mı, gazete olduğu için mi mühim? Herkesin cam da kıymetlidir. Biz insanlığa önem veriyoruz. İnsan biraz karşısındakini sever, sayar. —Siz ne iş yapıyorsunuz? —İthalat yapıyorum. Bir tane çay babcemiz var. Canh hayvan it- hal ediyoruz. İtbal izni olan her şeyi ithal ediyoruz. Sonra bizim tahsilattır. şudur budur, kabada- yıdır, mafyadır, elli sefer söyledik, bizim mafyalıkla bir ilgimiz yok kardeşim. Üstüne iistüne de gidil- mez bu kadar olaylann. İnsanın üstüne bu kadar gidilmez. Valla Milliyet Gazetesi'ne yönelik si- lahh sopalı saldın ve gazete çalı- şanlannın bina içinde dövulmesi büyük tepkiyle karşılanarak şid- detle kınandı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, olaydan sonra Milliyet Gazetesi sahibi Aydın Doğan'a gönderdi- ği mesajda, saldırıdan büyük üzüntü duyduğunu belirterek şun- lan söyledi: "Demokrasimizin gelişmesinde önemli bir rolü olan basınımıza karşı böylesine kaba ve çirkin bir davranışı şiddetle kınıyorum. Si- ze ve sizin şahsnızda Milliyet Ga- zetesi'nin çalışanlanna geçmiş ol- sun dileklerim sunuyorum." Başbakan Yıldınm Akbulut da Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yö- netmeni Doğan Heper'e gönder- diği mesajda, saldırıyı nefretle karşıladığım belirtti. Akbulut, mesajında şöyle dedi: "Türk basımnı bu rur saldın- larla sindirmeye çalışacağını dü- şönenlerin ne büyük bir yanılgı içinde olduklan aşikârdır. Amaç- lan ne olursa olsun, saldırganla- nn tumünün yakalanarak hak et- tikleri cezayı çekeceklerinden hiç kimsenin kuşkusu olmaraalıdır. Şahsınızda tüm Milliyet Gazetesi mensuplanna ve basın camiasına geçmiş olsun der, olajda yarala- nan degerli arkadaşlanmıza acil şifalar dilerim." Başbakan Yıldınm Akbulut dün Antalya'da Sheraton Oteli'- nin açıhş töreni öncesinde gazete- cilerin konuyla ilgili sorulannı ya- mtlarken, olayın taörle ilgisi ol- madıgını söyledi. Akbulut, "İs- tanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı'yı degiştinneyi duşunuyor musunuz" yolundaki bir soruya da "Onlar bn olay aydınlandık- tan sonra düşünülecek olavlardır. Ama onunla irtibatlandırmak dogru değil" karşılığını verdi. SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü de Milliyet'e gönderdiği mesaj- da "Sakhnyı derin uzüntüyle ög- rendim. Son günlerde basına, ba- sın özgürlüğüne yoneltilen saldı- nlan şiddetle kınıyor. suçlulann bir an önce adalete teslim edilme- sini bekliyorum " dedi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel de Aydın Doğan'la yap- üğı telefoagörüşmesinde "geçmiş olsun" dileklerini iletti. Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası ve Ba- sın Konseyi dün yaptıkları ortak açıklama ile saldırıyı kınadılar. Açıklamada şöyle denildi: "Haberierin toplnma yansıtıl- masından rahatsız olan baa güç- lerin orgütledigi ve tahrik ettigi bn saldınnın basına gözdagı vermek gjbi gafil bir amaca yöneldiği an- laşılmaktadır. Haber alma özgür- lüğunu kısıtlamaya >onelik Ner türlü sınırlamaya ve zorbalığa karşı olduğumuzu bir kere daha belirtir, sokaktan gelecek kaba kuvvet saldınlannın Türk basını- nın görevini yapmaktan alıkoy- mayacagım hanrlatınz." istanbul Barosu Başkanı Tur- gnt Kazan da açıklamasında, sal- dınnın demokratik ve laik hukuk devletini kurup yasatma yolunda- ki gayretleri boğmaya yönelik ol- duğunu belirtti. Şimdi arabayla geliyorum, yolda- şimdi hastayım, konuşmaya taka- D r e j A1İ C e p h e S İ . . . Yeni patrik Kazancıyan gazetecilerin sorulannı yamdadı. (Fotoğraf: Alaattin Çiftçi) TÜRKİYE ERMENİLERİNİN YENİ PATRİĞİ: VatanımadönmektenmutluyumHaber Merkezi — Türkiye Ermenilerinin ye- ni seçilen patriği başpiskopos Karekin Kazancı- yan dün sabah erken saatlerde İstanbul'a geldi. Kazancıyan öğleden sonra Kumkapı Ermeni Pat- rik hanesi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Konuşmasına "Vatanıma dönmüş olmanın mutluluğu içindeyim" diyerek başlayan Kazan- cıyan, 30 yıl yurtdışında yaşadığım fakat bu sü- re zarfmda kendisini hep memleketinde hissetti- ğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Ermeni cema- ati, ilk kez Türkiye'de doğmuş, Turkiye'de tab- sfl görmıiş, Türk ordusunda şerefli subay unifor- ması ile vatani görevini ifa etmiş, cumhuriyet ço- cugu bir nıhaniyi patriklik tahtına yüksellmek- tedir. Bu husus ner ne kadar Krmeni cemaatine gurur vesilesi ise muhakkak ki aynı ölçüde Tür- kiye Cumhuriyeti tarihinde de önemli bir aşama- dır. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk'ün laiklik il- kesini benimsemiş bir devlettir. Ruhani ve cis- maoi işlerin ayn olaması tarih boyunca kilisemi- zin de kadim bir prensibidir. Türkiye Ermenile- ri ruhani açıdan ne kadar Ermeni, Hıristiyan ise cismani açıdan da o kadar Türktür ve yüce Ata- türk'ün prensiplerine sadıktır. Bu vesileyle, Er- meni cemaatinin örf ve âdetleri dogrultusunda patrik seçimi yapılabilmesini sağlayan TC dev- let ve bukümetine teşekkur ederim." Daha sonra gazetecilerin yönelttiği sorulan ya- nıtlayan Patrik Kazancıyan dün bir gazetede yer alan ve kendisini hedef alan suçlamaların asılsız olduğunu belirtti. Kazancıyan yoneltilen sorular üzerine hiçbir zaman Avustralya'dan sınırdışı edilmediğini, Taşnak Partisi'ne üye olraadığını ve siyasi partilerle ilgilenmediğini söyledi. Türki- ye Ermenileri'nin 83. patriği Karekin Kazancı- yan, önceleri patrik olmayı duşünmediğini söy- lemesine karşın daha sonra neden adaylığjnı koy- duğuna ilişkin bir soruyu ise şöyle yanıtladı: "Önceleri patrik olma iştabım yoktu. Iştah baş- ka şey, vazife başka. Burada bulunan kişisel dost- lanmla öğrencilerimin istegini kıramadım." Bu arada dün olaydan 2 saat sonra gazetemizi arayan ve Ali Yasak'ın yakını olduğunu söyle- yen bir kişi "Biz kendilerini (Mil- liyet'i) defalarca uyardık. Haber- de yazdıklan gibi Ali Bey kumar- hane işletmiyor. tçki bile içmez. Zaten Ali Bey Ankara'da, gaze- tedeki haber ile ilgisi yok. Kendi- sini tanıyan çocuklar Milliyet'te- ki baber üzerine dayanamamışlar ve gazeteye saldınmşiar. Gazele- d>ki haber bize bir lekedir. Sabah- tan beri telefonlanmız durmuyor. Tnrkiye'nin her yerinden 'Geçmiş olsun' diyorlar" şeklinde konuş- tu. Olay sonrası yakalanarak sor- gusu yapılmak üzere Gayrettepe'- deki Emniyet Mudürlüğü'ne gö- türülen sanıklardan Ali Yasak'ın amcasının oğlu olduğu belirtilen Ahmet Deveci, sorgu sonrası bir gazetecinin sorusu üzerine gaze- tedeki habere atfen, "Bir yanlış varsa düzeltüir, biz de böyle düzelttik" dedi. Milliyet'in haberi Saldınya neden olduğu öne sü- rülen ve dün Milliyet Gazetesi'nin 1. sayfasında yer alan "Her gün bir suikast" başhklı haberde, Langa'da bir deraekte öldürülen Mustafa Kaçır ve Mehmet İdris Kaçır adlı kardeşlerin Ali Yasak'- ın adamlan olduğu öne sürülmüş- tü. Haberde, "YeraltıniB 'Drej Ali' lakabıyia amnaa ünhi 'baba'- lanndan Ali Yasak'ın kumar oy- natngı öne sürüleD bir daireyi ba- san iki kişi, Mustafa ve Mebraet İdris Kaçır adlı kardesleri oldor- dü" denilmişti.