Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 2 HAZİRAN 1990
S V P H İ K A R A M A \
(Ein.Kur.Alb.Eski MBK üyesi)
3 0 Y I L S O N R A 2 7 M AYIS
1961 yılının eylül ayı başında, 22 kişilik MBK'da ölüm cezaları konusundaki eğilim:
îdama karşı: 13,idamyanlısı: 9— 14 —
6 Hazıran 1961 "den sonra ana-
yasayı, rejimi, seçimleri konımak
ve kollamak, çalışmaların yoğuıı-
laştınldığı başlıca konulardı. Bu
arada Yüksek Adalet Divanı'nın
vereceği kararlarda ölum cezası
olursa nasıl hareket edileceği de
giderek yoğunlaşan bir çalışma
alanı oldu.
Idam kararlannın infazını is-
temeyen düşünce biçiminin hukuk
açısından gerekçesi şu idi: Bu suç-
lar siyasidir. Bugün böyle sayma-
yanlar olabilir. Fakat yarın her-
kes siyasi suçtur diyecektir. De-
mokrasiye gidiliyor. O halde kim
iktidara gelirse gelsin siyasi suç-
lara af söz konusudur. Af olun-
ca, birkaç yıllık hapisle müebbet
hapis arasındaki fark sıfırlana-
caktır. Ölüm cezaları müebbet
hapse çevrilirse bir af durumun-
da o da sıfırlamr. Ya ölum ceza-
lan infaz edilirse? Geriye alınması
mümkün olmayan buyuk bir hak-
sızlık yapılmış olacaktır. Siyaset
açısından da gerekçe olarak de-
' mokratik ortama sürgit bir tortu
bırakılmış olacaktır.
Cemal Gürsei idam kararlan-
nın infazından yana değildi. Tem-
muz ortalanndan itibaren, kesin
olarak infazdan yana olmayanla-
nn dışındaki MBK üyeleri ile iki-
li görüşmeler yaparak ortamı yok-
luyor, infazın yapdmaması konu-
sunu sıcak tutuyordu.
Cemal Gürsei, 2 Ağustos 1961
günü Florya'daki dinlenme yeri-
ne Yüksek Adalet Divanı Başka-
nı Salira Başol'u ve Başkan Yar-
dımcısı Hâkim General Rıza
Tunç'u çağırdı. MBK uyelerinden
de 6 kişiyi -Kuytak, Acuner, Kıi-
çük, Ataklı, O'kan, Karaman-
Ankara'dan istedi. Bir avcı botu
öğleden sonra 14.00'te sessizce
Florya Köşk iskelesine yanaştı.
Gürsei, 6 Milli Birlik Komitesi
üyesinin önunde Yüksek Adalet
Divanı üyelerine içinde bulunulan
siyasal ortam ile 27 Mayıs'ın sü-
regelen amaçlanndan, kurulacak
rejimde umut edilen banş ve hu-
zur ortamından söz ederek özetle
şunlan söyledi:
"Dnnışmalar sonunda verece-
ğiniz adil kararlann gelecek poli-
tik yasam üzerindeki etkfsi çok
önemli olacaktır. Hiçbir politik
mulahazanın sizlere etki yapma-
yacağına eminim. Vereceğiniz ka-
rartara sadece hukukun gerekle-
rini ve Türkiye'nin geleceğini dü-
şünerek, vicdani kanaatlannızla
varacagınıza inanıyorum. Şimdi
burada 6 MBK üjesi var. Eger ve-
receginiz kararlar arasında ölum
cezaları da bulunacak olursa bu
arkadaşlanmm şu andaki düşün-
celerine göre bazılan bu cezalann
infazmdan yana, bazılan da bu
cezalann müebbet hapse çevrilme-
sinden yanadııiar. O güne kadar
düşüncelerini değiştirebilirler de.
Tarih huzurunda ve arkadaşlan-
mın önünde size açıklıyorum
bugüne kadar sizin işlerinize k:
nşmadık, bundan sonra da kanş-
mıyoruz. Bu konuda MBK'va at-
fen size aktanlacak hiçbir telkini
kabul etmiyoruz. Sizlerin bu gibi
tdlünlere itibar etmeyecek >üksek
karakterlerinizi bilerek bu husu-
su tarih huzurunda bir kez daha
yinelemek için bu toplantıyı yap-
tak. Yüksek Adalet Divanı'nın di-
ğer üyelerine de bunu anlatın."
Salim Başol verdiği yanıtta:
"Bize hiçbir telkin yapılmamış-
ür. Bundan sonra da yapılamaya-
caktır. Biz hukuki sorumluluğu-
muzun ağırlığını biliyoruz. Ülke-
nin yüksek çıkarlanndan başka
hiçbir duşüncemiz yoktur. Bu
toplantı vesilesi ile size \e
MBK'ya bu düşüncelerinden do-
layı, bu davranışlanndan ötıini
minnet duygulanmı sunuyonım."
1,5 saat kadar süren bu toplantı
hakkında kamuoyuna hiçbir ha-
ber verilmemişti. Birkaç gün son-
ra bazı gazetelerde Başol'un ve
yardımasının bir hücumbot ile
Florya'ya sessizce gelip gittikleri
hakkında kısa bir haber çıktı.
1961 yüı eylül ayı yaklaşırken
basında Yassıada'dan çıkacak ka-
rarlar üzerinde yonım ve yazı ola-
rak hiçbir şey yoktu. Genel kamu-
oyu durgundu. DP yönetimi dö-
neminde bazı kötu uygulamalar-
dan dolayı yeni anayasaya bir
madde konmuştu. Durgunluk bu
yüzdendi. 1950-1960 yılian ara-
sında mahkemelere intikal etmiş
bazı siyasi davalar hakkında dö-
nemin yüksek mevkilerde bulu-
nan politikacılan tarafından de-
meçler verilirdi. Bu demeçlerin
mahkemelerin kararlarını etkile-
diği çokça ileri sürulmuştü. Bu
konu iktidar-muhalefet ilişkilerin-
de gerginliği oluşturan hususlar-
dan birisiydi. tktidar sorumlula-
n bu yanlış davranışlannı ısrarla
sürdürürlerdi. Bu nedenle 1%1
Anayasası'na, "Göriişülmekte
olan davalar üzerinde siyasi de-
meçler veriiemez" diye bir hukum
konmuştu. Yeni anayasanın, mec-
lislerin oluşumu dışındaki, genel
hükümleri 9 temmuz referandu-
mundan sonra yurürlüğe girmiş-
ti. Bu nedenle olacaktır ki Yassı-
ada'daki duruşmalar için haber
niteligi taşıyanlann dışında hiçbir
yonım ve demeç basında çıkmı-
yordu. Bu kez mekanizma ters
yönde çalışıyordu. Ahmet Emin
Yalman dahil, zamanın kimi un-
lü yazarlan ile ilişki kurdum.
ölüm cezalarının infaz edilmeme-
si için kamuoyu oluşturmalarını
Eylül
başlarında 22
kişilik MBK
üyeleri arasında
eğilim "13-9" idi.
On üç kişi
mahkeme
kararlarından
ölüm cezalan
çıkarsa, bunların
müebbet hapse
çevrilmesinden
yanaydı. Fakat
Silahlı Kuvvetler
mensuplan
arasında giderek
artan idam yanlısı
eğilimin, bu
dengeyi
bozabileceği
varsayımını göz
edemezdİk. Gürsel, idam kararlannın infazından yana degildi. MBK üyeleri Ue görüşmeler yaparak ortamı
tnönü Ben MBK
üyelerinin hepsini
akıllı insanlar
sanıyordum. 27
Mayıs'tan sonra 16 ay
geçti. İçinizde hâlâ
idam düşünenler
olduğuna şaştım.
Köksal Dün bir
arkadaşa, 'kararımı
sadece millet ve
memleket yararım göz
önünde tutarak
vereceğim' demiştim.
Aldığım yamt '16
eylülde vatan haini
olarak ilan edileceksin'
oldu.
Küçük Bu başı,
esasen 27 Mayıs
sabahı yerinden
kopmuş sayıyorum.
Bundan sonra da onu
sadece Allah yerinden
koparabilir.
Sunay Tartışmalara
katılmak niyetinde ve
hukukunda değiliz.
Ölüm cezası çıkmazsa
hoşnutsuzluk olabilir.
Bu asla baskı demek
değildir. Ordu MBK'ya
inanmaktadır. Allah
yardımcımz olsun.
yoklnyonh.
1961 yılı eylül ayı yaklaşırken, basında Yassıada üzerine yorum ve yazı olarak hiçbir şey yoktn.
13 EYLÜL 1961 — ÇARŞAMBA CumhurİYet
Suphi Karaman
Suphi Karaman'ın 13 Eylül 1961 tarihinde aldıgj notlar.
Komitede infazların yapılmasma
taraftar olmayan dört arkadaş
—Küçük, Gürsoytrak, Yıldız,
Karaman— İsmet İnönü'yü devreye
sokmaya karar verdik. Duyulursa
büyük karışıklıklara neden olur
düşüncesiyle, bu girişimimizi bir
beşinci kişiye bile açmadık.
Ifassıada'da KarariarBü Sabah Bçıklanıyor
b n l Te 203 ı l n n ı
!»•<••*• ctbe* 19 <S».y. U butun lonriar «<*-
rib YJ dtrahn bojrlefx ıoıa eracdt
MBKkararlanbu
p a r t i |iderlerİ İİ<MBKkararlanbu;. ^ CfcJ p a r t i |iderlerİ İİ<
gece görüsecek ı«*wrUf >in«ı ı . . ı
«.M.»^^.' —— don bir toplantı yapt
Cumhuriyet'in 15 Eylül 1961 Urihli sayısı.
Idam
kararlarının
infazını istemeyen
düşünce biçiminin
gerekçesi şu idi:
Bu suçlar siyasidir.
Demokrasiye
gidiliyor. Kim
iktidara gelirse
gelsin bu suçlara
af söz konusudur.
Ölüm cezalan
müebbete
çevrilirse, bir af
durumunda
sıfırlamr, ancak
infaz edilirse
geriye alınması
imkânsız büyük
bir haksızlık
yapılmış olacaktır.
Demokratik
ortama sürgit bir
tortu bırakılmış
olacaktır
Silahlı Kuvvetler
mensuplan
arasında idam
cezalan
konusunda giderek
hızı artan
konuşmalar
yapılıyor, telkinlere
girişiliyordu.
Demoİcrat
Partililere atfen
söylenen bir fısıltı
haber, silahlı
kuvvetler
mensuplarını
tahrik ediliyordu.
Haber şu idi:
"Asamazlar,
assınlar da
görelim! Talat
Aydemir ve
arkadaşlannın bu
tahrikleri daha
çok
hızlandırdıkları,
sorunları kendi
istekleri
doğrultusunda
sonuçlara ve
çıkmaza sokmayı
planlayacaklarını
sezinliyorduk.
Yassıada'da
Yükek Adalet
Divanı'nca
verilecek kararlar
15 eylül günü
açıklanacaktı.
11 eylülden
itibaren MBK
çevresinde
temaslar
yoğunlaştı. Arada
karşıt görüşler
arasında çok sert
tartışmalar
oluyordu.
rica ettim. Hiç kimse bu konuda
bir yazı ve yorum yazamadı.
Kamuoyunun bu durgunluğu-
na karşın silahlı kuv\
r
etler mensup-
lan arasında bu konuda giderek
hızı artan konuşmalar yapılıyor,
telkinlere girişiliyordu. Demokrat
Partililere atfen söylenen bir fısıltı
haber silahlı kuvvefler mensupla-
nnı tahrik ediyordu. Haber şu idi:
"Asamazlar, assınlar da göre-
lim." Talat Aydemir ve arkadaş-
lannın da bu tahrikleri daha çok
hızlandırdıklan, sorunları kendi
istekleri doğrultusunda sonuçlara
ve çıkmaza sokmayı planlayacak-
larını sezinliyorduk.
Eylul başlannda 22 kişilik
MBK üyeleri arasında eğilim
(13-9) idi. On üç kişi mahkeme
kararlarından ölüm cezalan çıkar-
sa bunlann müebbet hapse çevril-
mesinden yanaydı. Fakat silahlı
kuvvetler mensuplan arasında gi-
derek artan eğilimin bu dengeyi
bozabileceği varsayımmı gözardı
edemezdik. Komiteden infazlann
yapılmasma taraftar olmayan
dört aVkadaş -Küçük, Gürsoyt-
rak, Yıldız, Karaman - İsmet İnö-
nü'yü devreye sokmaya karar ver-
dik. Duyulursa büyük karışıklık-
lara neden olur, TaJat Aydemir
cuntası ise gerginliği arttırır dü-
şüncesi ile bu girişimimizi komi-
tede bir beşinci kişiye bile açma-
dık. (Daha sonraki yülarda bu ko-
nuyu on sene hiç kimse bilemedi.)
Girişimi şöyle yaptık. Sami Kü-
çük ve Suphi Gürsoytrak, 5 Ey-
lül 1961 sah günü İbrahim Saffet
Omay'ın evinde, Ahmet Yıldız ve
ben 6 Eylül 1961 çarşarnba günü
Ayten sokaktaki kendi evlerinde
tsmet tnönü ile bir araya gelmek
için randevular alındı. Bu görüş-
meler gerçekleşti. tnönü'nün Ay-
ten sokaktaki evi, Aydemir cun-
tasına dahil Ankara Merkez Ko-
mutanı Kur.Alb.Seiçnk Atakan'-
ın askeri inzibatlannca gözetim
altında sıkıca korunuyordu. Do-
ğal olarak eve giren çıkan hakkın-
da da cunta adına istihbarat top-
laruyordu. Bu nedenle Ahmet Yıl-
dız'la ben bu görüşmeye bir aile
ziyareti havasını vermek için eş-
lerimizle birlikte gitlik. Hanımlar
aşağıda misafir kabul salonunda
oturdular. Biz tnönü ile birlikte
yukanda çalışma odasına çıktık.
Her iki grup da görüşmelerde
silahlı kuvvetler içinde oluşturu-
lan Aydemir cuntasının davranış-
ları, etap etap önce idamlar üze-
rinde sonra seçiınlerin yapılma-
ması, meclisin açılmaması ve ye-
ni anayasal rejimin kaderi üzerin-
de olumsuz basküara girişebile-
ceklerini anlattık. Öyle
görünüyordu ki tsmet tnönü ilk
kez bizlerden çok farklı şeyler du-
yuyordu. Çok huzursuzlandı. Ar-
tacak baskının şu anda mevcut
olan 13-9 dengesini bozacağını bu
nedenle; Yüksek Adalet Divarun-
ca ölüm cezalan yerilirse bunla-
rın müebbet hapse çevrilmesinin
doğru olacağı kanaatıru, kararla-
nn açıklanmasından önce, bir de-
meçle kamuoyuna duyurmasını
rica ettik. Aramızda geçen konuş-
manın idamlara ilişkin bölümü
özetle şöyleydi:
— Ben. MBK üyelerinin hepsi-
ni akıllı insanlar sanıyordum.
Kansız bir ihtilal yaptınız. Başa-
nnız için ne büyük bir ölçüdür. 27
Mayıs'tan sonra 16 ay geçti. tçi-
nizde hâlâ idam düşünenler oldu-
ğuna şaştım.
— Kararlann açıklanmasından
önce bir demeç verirseniz baskı-
lar azalır.
— O zaman göruşülmekte olan
bir dava için siyasi bir demeç ver-
mekle yeni anayasavı ilk ihlal
eden ben olurum. Kararlann ila-
nından hemen sonra bunu yapa-
nm.
— Geç kalırsınız. Çünkü ertesi
gün infazlar yapılacak.
— Bu kadar aceJe neden?
— Bu planlama bizim irademi-
zin dışında yapıldı.
tnönü'nün yanından, onu son
derecede huzursuz ederek aynldı-
ğımızı fark etmiştik.
Anayasaya konan yeni hükûm-
den dolayı tnönü kamuoyuna
yansıyacak bir demeç veremedi.
Verseydi bile basında çıkmasınm
kuşkulu olduğunu daha sonraki
günlerde anlayacaktım. Ancak ts-
met tnönü, Yüksek Adalet Diva-
nı kararlannın açıklanmasından
iki gün önce, 13 eylül tarihli, ölüm
cezalarının infazının çok yanlış
olacağına ilişkin oldukça sert ve
ağır bir mektubunu aynı anda ve
aynı gün Cemal Gürsel'e,
MBK'ya ve Gen. Kur.Bşk.Cevdet
Sunay'a gönderdi.
Bu mektup, MBK'nın 14 eylül
sabahki oturumunda sert tartış-
malara neden oldu. Toplantıda
okutturulmadı. Kürsünün üzeri-
ne kondu. "tsteyen alıp okusun"
dendi. öğle istirahatinde kirase-
ye fark ettirmeden eve götürüp
suretini aldım.
Fısıltı edebiyatında, bir kısım
sağ görüşlü kalitesiz yazarların
kaieminde idamlann tsmet tnönü
tarafından yaptınldığı dedikodu-
su dört beş yıl sürdü. tnönü bun-
lann hiçbirisine yanıt vermedi.
1965'te Talat Aydemir'in yayım-
lanan anılarında da aynı tema iş-
lenince dayanamadım. tnönü'nün
mektubunun suretini tlhami Soy-
sal'a verdim. Akşam Gazetesi'nde
yayımlandı. Duydum ki tsmet
tnönü küplere binmiş. Parti ka-
sasında saklı bulunan bu mektu-
bu kim dışarıya sızdırmış araştı-
rıyormuş. Kuşkular bu mektubu
' vaktiyle daktilo eden parti görev-
lisi Coşkun Bolükbaşıoglu üzerin-
de yoğunlaşmıştı. Fikret Ekind ile
lnönü'ye haber gönderdim:
"Suçluya parti içinde arama-
sınlar. Suçlu dışanda. Gazeteye
ben verdim."
Yassıada'da Yüksek Adalet Di-
vanı'nca verilecek kararlar 15 ey-
lül günü açıklanacaktı. 11 eylul-
den itibaren MBK çevresinde te-
maslar yoğunlaştı. Kendi aramız-
da olası durumları görüşüp kar-
şılıklı görüş ve düşüncelerimizi or-
taya koyuyorduk. Arada bir
karşıt görüşler arasında çok sert
tartışmalar çıkıyordu. Hükümet
üyeleri ve yüksek sorumlu gorev-
deki komutanlan çağınp dinüyor-
duk. Bunların dışında davetsiz
misafirler de görüşlerini ve telkin-
lerini aktanyorlardı.
O günlerde takvim yapraklı not
defterime geçtiğim kayıtlardan bir
kısmını aktanyorum.
11 Eylül 1961
Yassıada'da verilecek kararlar
üzerinde görüş bildirmek üzere
öğleden sonra ordu temsilcilerinin
MBK toplantısına gelecekleri bil-
dirildi. Bu durumu uygun görme-
dığimiz için bir kısım arkadasla-
nmız toplantıya kaülmadık. Kök-
sal, Küçük, Gürsoytrak ve ben bu
toplantıda bulunmadık. Toplan-
tı 2 saat surmiış. İsteklerinden
ılımlı görünmüşler ve dilek biçi-
minde görüşler söylemişler. Dağı-
lırken geldiğimde sayılarınm
15-20 kadar ve çoğunun Tuğg.
Alb. rutbesinde olduklannı gör-
dum.
12 Eylül 1961
SaatlO.OO'da Meclisin muhale-
fet salonunda, komite bakan-
lar kurulu ile ortak toplantı yap-
tı. Fahri Özdilek başkanlığında
açılan oturumda ilk olarak içişleri
bakanı Nasır Zeytinogiu se-
çimler için alınan güvenlik önlem-
lerinden söz etti. Sonra konu bir
emrivaki halinde Yassıada'da ve-
rilecek kararlara intikal etti. tlk
sözü Maliye Bakanı Kemal Kur-
daş alarak idam cezalarıruıı mü-
ebbet hapse çevrilmesinin lüzum
ve önemi üzerinde uzun ve çok ay-
rıntılı açıklamada bulundu. Mu-
cip Ataklı usul hakkında karşı çi-
karak bakanın açıklamasının yer-
siz olduğunu söyledi. Sami Küçuk
yanıtlayarak: "Dün de ordu tem-
silcileri dinlenmiştir. Aydınlan-
mak için bakanlar kurulunun
açıklamalarına gereksinim
vardır" dedi. Daha sonra Dışiş-
leri Bakanı Selim Sarper, Milli
Eğitim Bakanı Ahmet Tahtakıhç
(Millet Partili), Basın Yayın Ba-
kanı Sahir KunıUuoglu (CHP'li)
geniş açıklamalarda bulunarak
ölüm cezalarının infazının aley-
hinde konuştular. Toplantı
14.30'da bitti.
13 Eylül 1961
öğleden evvel komisyon odala-
nnda toplanıldı. Göruşmelerin
konusu yine Yassıada kararlany-
dı. Ölüm cezası çıkması hah'nde
infaz edilip edilmemesi. Bu ara-
da Kadri Kaplan sonucunu çok U-
ginç bir şekilde bağladığı bir du-
rum tartışması tablosunu açıkla-
dı. Elektronik bir tabloyu andıran
durum tablosuna göre ölüm ceza-
lan infaz edilse de edilmese de so-
nuçta seçimler yapılamayacak.
öğleden sonra 14.30'da yine
Meclisin muhalefet salonunda
MBK ile ordu yüksek komuta ka-
demelerinden bulunan komutan-
lar bir arada toplandık.
Komiteden Gürsel ve Özkaya
toplantıda yoktu. Katüan komu-
tanlar şunlardı.
1- Genkur.Bşk. Org.Cevdet Su-
nay
2- K.K.K. Org.Muhittin Onur
3- Hv.K.K. Korg.trfan Tansel
4- Dz.K.K. Kora.Necdet Uran
5- J.Gen.K. Tuğg.Abdurrah-
man Doruk
6-Genkur. II.Bşk.Tuğg.Mem-
duh Tağmaç
7- K.K.K.Kur.Bşk.Tuğg.Zeki
tlter
Komutanlara, ölüm cezalarının
infaz edilmesi veya müeebbet
hapse çevrilmesi konusunda neler
düşündükleri soruldu. Bakanlann
ne dedikleri aktanldı. Cevdet Su-
nay: "Önce siz lebinde ve aleybin-
de olan düşünceleri ve durumlan
anlnhn, sonra biz konuşalun" de-
di. Ekrem Acuner ve Ahmet Yıl-
dız karşıt görüşleri uzun uzadıya
açıkladılar. Bu arada aramızda yi-
ne sert tartışmalar çıktı. Konuş-
malar 2 saat sürdü. En sonunda
şu konuşmalarla toplantı sonuç-
landı.
Osman Köksal:
"Dün bir arkadaşa karanmı sa-
dece millet ve memleket yarannı
göz önünde tutarak vereceğim de-
miştim. Aldığım yanıt '16 eylül-
de vatan haini olarak ilan edile-
ceksin' oldu. Şu anda yeniden bc-
lirtiyorum ki kararianmı yine mil-
let ve memleket varanna verece-
ğim ve eğer sag kalırsam 16 eylül
sabahı yeni hepinizi hürmetle se-
lamlayacağım."
Sami Küçük: (oturduğu yerden)
"Bu başı 27 Mayıs sabahı esa-
sen yerinden kopmuş sayıyorum.
Bundan sonra da onu sadece Al-
lah yerinden koparabilir."
Org. Cevdet Sunay:
"Tartışmalara katılmak niye-
tinde değiliz. Zira bu hukuka sa-
bip olmadıgımızı biliyoruz. Ordu
Yassıada'da Vuksek Adalet Diva-
nı'ndan çıkacak karariann yüksek
komitenizce aynen uygulanacagı-
nı ümit etmektedir. Ölum cezası
çıkınaz ise hoşnutsuzluk olabilir.
Bu asla baskı ve tazyik demek de-
ğildir. Ordu MBK'ya inanmakta-
dır. Allah yardımcımz olsun."
14 Eylül 1961
Saat 10.00'da yine Meclisin mu-
halefet salonunda Fahri Özdilek-
in başkanlığında toplandık. Yas-
sıada kararlan üzerinde görüşme-
lere devam edildi. Saat 12.30'da
tartışmaların çok elektriklendiği
bir anda toplantıya son verildi.
öğleden sonra aynı salonda,
oturarak ya da ayakta gruplar ha-
linde konuşmalar sürdürüldü.
Akşama doğru 17.00'de komi-
te tarafından seçilen Yurdakuler,
KUçük, Kaplan, Karaman, özgü-
neş ve daha sonra katılan Ersü altı
kişi olarak Jandarma Genel Ko-
mutanlığı Karargâhına gidildi.
Aynı konuda yapılan görüşme-
ler 21.30'a kadar sürdü. Bizim dı-
şımızda ordu temsilcileri denilen
ve çoğu Talat Aydemir grubuna
dahil aşağıda isimleri yazılı olan
kişiler ölüm cezalannın yerine ge-
tirilmesi görüşünü savundular.
1- J.Gen.K.Tuğg.Abdurrahman
Doruk
2- KKK.Pers.Bşk.Tuğg.Nami
Günal
3- Hv.K.K.Kur.Bşk.Tuğg.Hüsnü
özkan
4- Dz.K.K.Kur.Bşk.1uğa.Turgut
Kunter
5- J.Gen.K.Mv.Kur.Alb.Emin
Arat
6- 28.Tüm.K.Kur.Alb.Nuri Ha-
zeT
7- Hv. Alb. Fevzi Arsm
8- Harp Okulu K.Kur.Alb.Talat
Aydemir
9- J.Okulu K.Kur.Alb.Necati
Ünsalan
Yarın: Cezalar
Infaz edllivor