Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 HABERLER
' 8 O ' L E R D E N ' 9 ( r L A R A S I Y A S E T
Seçilemeyen cumhurbaşkanıDönemin siyasi partileri de anarşi ve bölücülüğü,
uzlaşmaz tutumları nedeniyle körüklemişlerdi. Meclis,
zaten çalışmıyordu silahlı kuvvetlere göre. TBMM 6 ayda
. bir cumhurbaşkanı bile seçememiş, "cumhurbaşkanı seçimi
siyasi istismar konusu" yapılmıştı. TBMM'deki
cumhurbaşkanlığı seçimi turları 11 eylül akşamına kadar
sürüyordu. Ancak yeterli çoğunluk sağlanamadı.
12 Eylül 1980'in gerekçeleri, yönetime el koyanlarca
1979'unsongünlerindehazırdı. 1980'egirildiğinde,
dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren imzasıyla
yine dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e,
siyasi partilerin liderlerine ve anayasal kuruluşların
başkanlanna iletilmesi için verilen uyarı mektubu da "darbe"
ne zaman sorusunu gündeme getiriyordu.
CANAN GEDİK
FARUK BtLDİRİCİ
HAKKI ERDEM
—"Anayasamızın getirdiği ge-
niş hürnyetleri kötüye kullanarak
tslikial Marşımız yerine komünist
entemasyonali söyleyenlere, şeriat
düzeni davetçılenne, demokraük
rejim yerine her turlü faşızmi ge-
tirmek isteyenlere, anarşiye, yıkı-
cüığa ve böiücülüğe milletimizin
tabammülü kalmamıştır."
—"Siyasi partilerce yaratılan
bu bölilnme giderek anarşi ve bö-
lücülüğü destekleyen iç kaynakla-
nn şekillenmesıne, himayesine,
polis, öğretmen ve diğer birçok
kuruluşlann birbirine düşman
kamplara ayrümasına neden ol-
maktadır."
12 Eylül 1980'in gerekçeleri,
yönetime el koyanlarca 1979'un
son günlerindehazırdı. 1980'egi-
rildiğinde, dönemin Genelkurmay
Başkanı Kenan Evren imzasıyla,
yine dönemin Cumhurbaşkanı
Fahri Konıturk'e siyasi partilerin
liderlerine ve anayasal kunüuşla-
nn başkanlanna iletilmesi için ve-
rilen uyan mektubunda açık bi-
çimde yer alan gerekçeler, darbe-
nin oiup olmayacağı tartışlama-
larına nokta koyarken, "ne
zaman" sorusunu gündeme geti-
riyordu.
Silahlı Kuvvetler'in üst yöneti-
cilerine göre 1961 Anayasası
"nyan mektubu"nda da bcürtil-
diği gibi, "geniş hûrriyetleri" ıçe-
riyordu. Bu "geniş anayasa" kö-
tüye kullanıhyordu. Anarşi, yıkı-
cüık ve bölucülüğûn en önemli ne-
deni "geniş hnrriyedcr" içeren 61
Anayasası'ydı.
Dönemin siyasi partileri de
anarşi ve bölücülüğü uziaşmaz tu-
tumlan nedeniyle körüklemişler-
di. Meclis zaten çalışmıyordu Si-
lahlı Kuvvetler'e göre... TBMM
6 ayda, bir cumhurbaşkanı bile
seçememiş "camhurbaşkanı seçi-
mi siyasi istismar konusu" ya-
pılmıştı.
TBMM'deki cumhurbaşkanlı-
ğı seçimi turlan 11 eylül akşamı-
na kadar sürüyordu. Ancak, 11
eylul gunü daha önceki gunlerde
olduğu gıbi yeterli çoğunluk sag-
lanamadığı için seçime geçUemi-
yordu. Cumhurbaşkanlığı seçimi
için yeterli çoğunluk son olarak
21 ağustos gunü sağlanmış ve 115.
tur oylama gercekleştirilmişti. Bu
oylamaya ise, yalnızca asker kö-
kenli 2 aday katümıştı. Bunlardan
biri AP'li eski sıkıyönetim komu-
tanı Faik Tünın, öteki de CHP'li
eski Deniz Kuvvetleri Komutaru
Kemal Kayacaa ıdi.
115. tur oylamada Kayacan
211, Türün 167 oy alabilirken,
Fahri Konıtkrfc'un süresinin biti-
minden sonra Senato Başkaru sı-
fatıyla AP'nin eski Dışişleri Ba-
kanı thsaa Sabri Çaglayangu
cumhurbaşkardıgına vekâlet edi-
yordu. Çağlayangil, vekâlet göre-
vini 12 Eylul sabahına kadar sur-
dürecekti. Cumhurbaşkanı seçimi
turlannda sonuç alınamazken,
muhalefet partilerinden MSP'nin
verdiği bir gensoru önergesi sonu-
ca ulaşıyordu. 5 Eylül 1980 günü
yapılan oylamada 2'ye karşı 231
oyla Dışişleri Bakanı Hayrettin
Erkmea'e güvensızlik verüiyordu.
Erkmen'in Dışişleri Bakanlığı'-
ndan düşmesine yol açan bu oy-
lamaya kendi partisi AP'nin mil-
letvekilleri katılmıyordu.
1980 ocak ayında Tariş olayla-
rı ile tırmaruşa geçen anarşinin
önlenemez yukselişi, sıkıyönetıme
rağmen, yaz aylannda hızlanıyor-
du. Çorum olaylarının ardından
CHP tstanbul Mılletvekili Abdur-
rahman Koksaloglu, ardından es-
ki başbakanlardan Nihat Erim ve
DtSK Genel Başkanı Kemal
KONYA MİTİNGt — MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın da katıldığı Konya mitingi silabiı kuvvetler ust duzey >onelicilerine gore bardağı taşıran son damla oluyordu.
8o
f
LERİN YARATTIĞIPOLİTİKACITİPİ
Tesadüfen siyasete atılanlarVetolar, 12 Eylül sonrası ilk gunlerde asker
politikacıların gözde olmasına neden olurken
daha önce politikayla sıradan bir vatandaş
olarak bile ilgilenmeyen birçok kişinin bu kez
politikacı olarak ortaya çıktığı görüldü.
12 Eylül Harekâtı'nın temel
amaçlanndan biri, eski politika-
cı tipini siyaset sahnesinden sıl-
mekti. Eskileri, "tencereyi pU-
lctmekle" suçlayan 12 Eylul yö-
netiminin vetolarla tek tek be-
lirlediği yeni politikacı tipleri bir-
çok bakımdan eskileri aratır oldu.
Vetolar, 12 Eylül sonrası ilk
gunlerde asker politikacılann göz-
de olmasına neden olurken, daha
önce politikayla sıradan bir va-
tandaş olarak bile ilgilenmeyen
birçok kişinin bu kez politikacı
olarak ortaya çıktığı görüldü. 12
Eylül öncesi partilerin il ve ilçe ör-
gutlerinde yöneticUik yapanlar ise
birdenbire politıkada ön sıralara
fırlama olanağı buldular.
tlk gunlerde partilerin gerçek
tabanlanna henüz oturamaması
ve yeni politikacı tipınin siyasete
yaklaşımı paniler arasında çok
sayıda transfer yaşanmasına ne-
den oldu. özellikle ANAP'h par-
lamenterlere, "pannak makinesi"
lakabı takıkrken, genel başkanla-
nn belirleyicüiğine dikkat çekildi.
Yeni politikacı tipini en iyi anla-
tacak örnekler şöyle verilebiUr:
Tevflk Gûmeş (Jet Tevfîk-
Halkçı Parti Kırşehir Milletveki-
li) HP'den parlamentoya giren
Güneş, kamuoyunda önce diş fa-
turalan yoluyla Meclis'ten aldığı
paralar nedeniyle kendıni tanıttı.
Sık sık partilerarası transferleri
görüşmesi nedeniyle, "Jet
Tevflk" lakabını alan Güneş, bir
günde HP'den MDP'ye, ardın-
dan aynı gün DYP'ye geçti. Gü-
neş'in parlamenterlik görevi biter-
ken hangı partinin üyesi olduğu
konusunda tereddütler vardı.
Yılamaz Hastihrk • All Ifc.
«an Elglm HP-Genel Sekreter-
liği görevınde bulunan Hastürk ile
özellikle işkence olaylannın üze-
rine giderek yaptığı dinamik mu-
halefetle dikkati çeken Elgin,
HP'de başlayan parlamenterlik-
lerini DYP'de noktaladüar. Has-
türk ve Elgin, böylece DYP'nin
sol kanadı için çekirdek grubu
oluşturdular.
Oaaral Şeref Bozkart
Pohükaya ügisı CHP ile başlayan
ve HP'den parlamentoya giren ve
ardından bu partinin grup başkan
vekilliğini yaparken ANAP'a kar-
şı sert eleştirileriyle dikkati çeken
Bozkurt, siyasi yaşantısıru halen
ANAP'ta süıdürüyor. Bugun de
ANAP grup başkanvekılliği ya-
pan Bozkurt, artık ANAP'ı savu-
narak, muhalefete sert eleştiriler
yöneltiyor.
Mek»et Vaıar önce
DYP'de genel başkanhk mücade-
lesi veren Yazar, sonra HDP'yi
kurdu ve kısa bir süre genel baş-
kanhğı tattı. Seçimlerde yuzde
l'in altında oy alınca ANAP'a
geçti ve halen Devlet Bakanı ola-
rak ANAP'ta politikaya devam
ediyor. Yazar'ın, Targut özal'ın
aynlmasından sonra ANAP Ge-
nel Başkanlığı için adı bir kez ol-
sun bile anılınadı.
Tırgıt SMalp-Needet
C«lp 12 Eylül yönetımının bırı
asker kesimden, bin de başbakan-
hk musteşarlığından politikaya ta-
şıdığı iki isim. Gazetecilere bol
malzeme sağlayan Sunalp, gunlük
basına bir gün, "muhabirleri par-
tiden attırmak için polis
çağıracağun" demesiyle, bir baş-
ka gün de, "Ben ebleh gorunuyo-
raın, ama sen benden daha ebleh
gonınüyorsun" demesı>le haber
oluyordu. Calp ise, özal'a,
TV'deki acıkoturumda yumruğu-
nu masaya vurarak, "köpriiya
sattırmmnı" demesiyle ün kazan-
80'li yılların yeni politikacıları
dı. Politikaya girişleri birbirine
benzeyen Sunalp ve Calp'ın poli-
tik sonları da birbirine benzedi,
her ikısi de kurucusu olduklan
partilerin gend başkanuklanndan
muhalıflerınce uzaklaştırıldılar.
MDP kendini feshederken, HP de
SODEP ile birleşti.
Kaatraa taaa-laırea
Aykat>AU B«zer Halen
ANAP iktjdannın üç gözde baka-
nı olan bu isimlerin ortak yanı
MDP'de de kader birliği yapmış
olmalan. Inan'm politik geçmişi
AP'ye ve orada Demirel'e karşı
verdiği genel başkanhk mücade-
lesine dayanırken, Aykut ve Bo-
zer 12 Eylül dönetni politikacıla-
rı olarak tamnıyor.
GİUMÇ Taaer Taner, ulusla-
rarası bankacüık çevrelerinde gu-
venilir isim olmaktan, özal aile-
sine yakınlığı ve referandum ka-
mpanyalanndaki, "No, no no,
wcU may be" yazüı turuncu tışört
gıymeye değin, ilginç özeUikler ta-
şıvan bir isim. ANAP'ın vetolu
kurucusu Taner'in son uğraş ala-
nı sebze-meyve ithali.
yp
Aşık Keçecıleı\ MSP'den Kon-
ya Belediye Başkanlığı'na rağ-
men, 12 Eylül sonrası politika ya-
pabilen bir kişi. ANAP'ta özal'-
dan sonra ikinci adamlığa kadar
yükselen Keçecıler, bu yerini
"Semra Özal'm eşiyle girişüği la-
des sonncnııda" kaybetu. Ancak
Özal'ın cumhurbaşkanhğına seçil-
mesınden sonra devlet bakanı ola-
bildı. Eyup Aşık ise, " B * B
Nakşibendivim" diye cesurca ko-
nuşmasını parti icindeki muhalif
tutumuyla da sürdüren bir poli-
tikacı.
tmren A>kut Mehmet Keçeciler Mehmet Yazar
Mwal S*!uMM«ila Sök-
menoglu, DYP Hatay Milletvekil-
liği'nden DYP Genel Başkanı Sü-
leyman Demirel'e rağmen istifa
ederek sine-i millete dönme konu-
sunda cesur davranma örneği ver-
di.
Türkler öldürulüyordu.
MSP Genel Başkanı Necrorttin
Erbakaa'ın 30 Ağustos kutlama-
ları yerine bir din görevlisinin ce-
nazesine katılması, 6 eylülde de
yeşil bayraklı Konya mitingi, Si-
lahh Kuvvetler'in üst düzey yöne-
ticilerine göre, "bardağı taşıran
son damla" oluyordu.
12 Eyiül 1980'de Silahlı Kuv-
vetler yönetime el koyarken, ön-
ce parlamento ve hükümet feshe-
diliyordu. Milli Güvenh'k Konse-
yi 27 Ekim 1980'de siyasi partile-
rin faaliyetinı durdunıyor, bir yü
sonra çıkardığı bir yasayla da si-
yasi partilerin türnü feshediliyor
ve cumhuriyet tarihinde ilk kez 2
yılhk, partisiz bir dönem başlıyor-
du.
)
t
s
8
9
A
0 '
0
vu
L
N
ER
L /
M/
DE
\ R
tMI
N
A
Z
Ordu,
demokrasi
gözetme
görevinde
Doğu-Batı silah indirimi
ve Türkiye'yi tehdit eden
tartışmalar, F-16 proje
yolsuzluğu, 2000'li yülara
hazırlanan ordu üst
kademesinin dağıtılması,
Org. Öztorun'un
emekliliği son 10 yılın en
önemli olayları.
EVREN DEĞER
ANKARA — Doğu-Batı yakın-
laşması, silah indirimleri, tehdit
tartışmaları, F-16 projesi ile ilgili
yolsuzluk söylentileri, trilyonluk
savunma sanayi ihaleleri, 2000'li
yıllann ordu kadrolaşmasına özal
mudahalesi ve Kara Kuvvetleri
Komutaru Orgeneral NeoJel Öz-
torua'un emekliye sevkı, çeşitli as-
keri yardımlar, subaylan genç yaş-
ta general yapmaya yönelik olarak
rütbe sürelerinde yapılan indirim-
ler ve Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın emekli asker sivil danış-
manları.. 1980*11 yülardan 1990'a
kadar yaşanan 10 yılhk süre içe-
risinde Turkiye'de en çok tartışı-
lan ve konuşulan konuTar bunlar
oldu.
Geçen 10 yülık süre içerisinde
askerler kimi zaman politikanın
direk olarak icinde, kimi zaman
da dışında kalmayı yeğlediler. An-
cak dışında oldukları süreçte bile
politik yaşamdakı etkinliklerini
sürdürdüler. Bu 10 yılın, pditika-
nın içinden dışına, ihalelerdeki
yolsuzluk söylemilerinden ordu-
daki kadro yapılaşmasına kadar
geçen tartışmaları dönemler icin-
de şöyle ozetlenebilir:
1980-1983 doneml: Bu dönem
içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri
aktif olarak siyasetin içinde yer al-
dılar. Daha doğrusu siyaset yap-
tılar. 1980 askeri mudahalesinin
ardından dönemin Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Kenan Evreu,
Devlet Başkanlığı görevıni üstlen-
di. Evren daha sonra 1982 yılın-
da cumhurbaşkanı olduktan sonra
da, yaklaşık bir hafta kadar
"oniformaiı" olarak bu görevini
yüruttu. Bu döneme damgasım
basan ikinci bir önemli olay da
F-16 projesindeki yolsuzluk söy-
lentileri oldu. 1980 müdahalesin-
de Hava Kuvvetleri Komutaru ve
daha sonra Milli Güvenlik Konse-
yi üyesi olan Orgeneral Tahsin Şa-
hiakaya, F-16 tartışmaları nede-
niyle dönemin en çok konuşulan
ismıydi.
1983-1987 dönemi: 1983 yıhn-
da yapılan genel secimlerle de-
mokrasiye geçişin ilk adımı atıldı.
O dönemin Genelkurmay Başka-
nı Orgeneral Necdet Üruğ, ordu-
yu politikadan uzak tutmaya ça-
hştı. Bu dönemde ulusal bir sa-
vunma sanayi oluştunna düşün-
cesinden hareketle 1985 yıhnda
Savunma Sanayi Destekleme Fo-
nu ve Savunma Sanayi Geliştirme
ve Destekleme Idaresi Başkanhğı
kumlarak Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nin modernizasyonu için çeşit-
li savunma projeleri üzerinde ça-
bşmalara başlandı. Trilyonlan bu-
lan bu savunma sanayi projeleri
ile ilgili ihalelerin, geçen 7 yülık
dönem içerisinde ABD"li firmala-
ra verihnesi ise ulusal savunma sa-
nayi oluştunna düşuncesine tezat
bir durum oluşturdu. Çunku ulu-
sal savunma sanayi oluştunna dü-
şüncesi 1974 ABD ambargosun-
dan sonra ortaya çıkmıştı. Zırhlı
muharebe aracı üretimi projesi
ABD'nin FMC, çok namiulu top-
çu roketi projesi (MLRS) yine
ABD'nin LTV, mobil radar komp-
leksinin C
1
bölümü yine ABD'nin
Aydın Corp, ve F-16 savaş uçak-
lannın elektronik harp sistemi
ihalesi de yine ABD'nin Loral fir-
maJanna verildi.
StRECEK
1990
KENAN EVREN — Danısma Meclisi üyeierinin poütika he-
yecanı karşısında rahatsu oldu.
12 Eylül ve
Danışma MeclisiMilli Güvenlik Konseyi'nin bir teknik
heyeti gibi çalışmaya özen gösteren
Danışma Meclisi'nde, bazı üyelerin
politika hevesleri Devlet Başkam
Kenan Evren'i rahatsız etmeye
yetiyordu.
Milli Güvenlik Konseyi 1981
haziranında Kunıcu Meclis Ya-
sası çıkarıyor. Devlet Başkanı
Kjenaa Evren ve dört kuvvet ko-
mutarundan olusan Mitli Gü-
venlik Konseyi'nin illerden doğ-
rudan sectıği 160 üyeden oluşan
Danışma Meclisi ilk toplantısı-
m 23 Ekim 1981'deyapıyordu.
Ancak, daha çok Milli Gü-
venlik Konseyi'nin bir teknik
heyeti gibi çalışmaya özen gös-
teren Danışma Meclisi'nde, ba-
zı üyelerin politika hevesleri
Devlet Başkanı Kenan Cvren'i
rahatsız etmeye yetiyordu. Ana-
yasamn hazıruk surecınde Ana-
yasa Komisyonu Başkanı Orfean
Aldıkaçb'nın ev toplantılan
Devlet Başkanı Kenan Evren ta-
rafından hiç de hoş karşılanmı-
yor, Evren, Danışma Meclisi
Başkanı Sadi Innak ile başkan-
vekilleri Fenni tstimyeli ve Ve-
Qk Kitapçıgil'i çağırarak, "yok-
sa feshederiz" diyordu. Danış-
Muhafazakâr Parti'nin kurucu-
su olan Mehmet Paauk ile Oc-
nutn Yavuz, Entogan Bayık ve
Mahmııt Nedim BUgiç oluyor-
du. Demirel'in Güniz Sokak'ta-
ki evi 82 ağustosundan itibaren
Danışma Meclisi üyelerinın sık-
ça ziyaret ettikleri bir yer duru-
muna geliyordu.
Danışma Meclisi'nin daha
sonra kurulacak Büyük Türki-
ye Partisi'nde görev alacak üye-
leri Demirel ile temaslannı sür-
dürürken, Başbakan Bölcnd
Ulasu'nun yardımcısı Turgut
Özal, bakanlara "politikayı hiç
du>unnu>onını" diyerek, gü-
vence veriyordu.
Milli Güvenlik Konseyi Genel
Sekreteri Necdet Üruj tarafın-
dan yazılan anayasanın geçid
maddeleraıin izleri 1990'lann da
ötesıne Uşıyordu.
1982 6kasımda yapılan halk-
oylaması sonucunda anayasanın
kabulü ile biıtkte Devlet Baska-
Sadi Innak
ma Meclisi üyeleri de gruplar
hah'nde sorguya çekiliyordu.
Danısma Meclisi, Anayasa Ko-
misyonu Başkanı Orhan Aldı-
kaçtı'mn bu siyaset merakı, ko-
misyon başkanlığından "istifa-
sı"na kadar gidiyordu.
Anayasa Komisyonu tarafın-
dan hazırlanan anayasa metin-
leri Milli Güvenlik Konseyi'nin
denetıminden geçtıkten sonra,
Danışma Meclisi Genel Kurulu'-
nda goruşuluyor, genel kurulun
kabul ettiği metinler yeniden
konseyin denetimine sunuluyor-
du. Buna rağmen, 82 Anayasa-
sı'nın geçici maddelerinde ne
Anayasa Komisyoau'nun, ne de
Danışma Meclisi'nin hiçbır kat-
kısı olmuyordu. Anayasanın ge-
çici maddelen doğrudan Milli
Güvenlik Konseyi tarafından
hazırlanıyordu.
Danışma Meclisi Genel Kuru-
lu'nda anayasa maddeleri göru-
şulürken, bazı üyeler de kurula-
cak siyasi partilerde gelecek ara-
ma çabasına gınyorlardı. Ya-
sakh Demirel ile ilk görusen Da-
nışma Meclisi üyesi sonradan
ıMi fejaatı
Orhan Aldıkaçü
m Kenan Evren cumhurbaşka-
nı da seçilmiş oluyor, Milli Gü-
venlik Konseyi de Cumhurbaş-
kanlığı Konseyi'ne dönüsüy or-
du.
Anayasanın özellikle geçici
maddelen Türk siyasi hayatının
ne şekilde gelişeceğinı en azm-
dan 10 yü sureyle belırleyicı ola-
caktı.
Kapatılan AP ve CHP'nin
yönetici kadrolanna 10 yü süre
üe siyaset yasağı getirilirken, 12
Eylul öncesi TBMM uyeleri de
5 yılhk siyaset yasağı kapsamı-
na ahnıyorlardı.
Milli Güvenlik Konseyi, siya-
set yasağı ile yetinmıyor, geçici
bir madde ile anayasanın değiş-
tirilmesinı de zorlaştinyordu. Si-
yasi yasaklar, özal hükümeti
döneminde 1987'de yapılan bir
referandum ile kaldırdacaktı,
ancak yeni kurulan partiler, tü-
muyle MUli Güvenlik Konseyi'-
nin gölgesınde kurulacak, ük ge-
nel seçimler MGK'nın çizdiği sı-
nırlar içinde yapüacak, TBMM
Konseyi'nin "vüe" verdiği mil-
letvekiUerinden oluşacaktı.
jm Daupn
TEORISOSYALİST PARTİ YAYtN ORGANI
Ahmet Aka DtvrtaHi vc SosyoNzaM lltcfay-
nn C Faik Bulut Paris Konfaramı: Kirt Ho-
rah«tit>ln Pöıı—cl C Yalçın Büyukdağlı
TMP P n n f i ı ı w B^tWd D Doğu Perin-
çek Sel Vkdm ve EaMkçi Vkd«m Z İlk
nur Kalan EZNM Kodmm TorlM v« Sosya-
iiai D Kutsal Kitaplann Kaynaklan/Kur'an
Turan Dursun laioıı fioMtasiylc Görişm*
O Mahmut Salim Rmya İnhıtaİN vt K
•JuıNedir?
YAZIŞMA ADRESI Başmusahıp Sok. Talis Han 16
Kat 4 Cagaloglu/lstanbul Tel- 513 83 52 53