28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OlMHURİYfT 2 Mıytl 1976 ahar ve çiçek Bayramı'ydı dün. (Resmen bu adla kutlanıyor bızde ) Uzun yıllar var, Uludağ'ın tam doruğundayım Oıaya ılk çıkışımdı bu Gozlerımın onüne serılen jenı goıunümlu bır dünya karşısında neler dü^Unüyordum Bu doruga tınnanıin ve bu ufuklan, bu ruya ve düşünce ufuklarını seyreden ilk kişi ben deftıldim elbet Beııdcn once nıce insan, nıce koylu, nıce çoban gelip geçmıştı buradan Fakat onlarcian çoğunda, bu uçurumlu çıkıştan belki de eadpce bır knrku anısı kalmıştı Ben de bu gPnış ve derın uçurumlardan insanogluna yabmcı bu masal dünyasından sanld rÜ7garlar fntınalar VP 'lanrılar ıçın yatatılımş bu olağanüstü gortlnumden, ılkonce bır korku duymuştum, anıa sankı ınsaıısal, ıçgüdusel bır korku değıl, mıstik kutsal ve çok derın bır urperrne duygusuydu bu Gözlerımın önünde uzanan bu manzaıayı soyroderken yavaş yavaş bu Urpeıtiden kurtuldum Mevsım bahar, aylardan ınayıs sonlaıi'vdı. Yamaçlar ve uçurumlar karla örtülü bulunuyordu Hele ııçurıımların dıplen el değınemış henuz hayvan ızı bıle gormemış kalın çok kalın bır kar ortusuyle doluydu Mavi gokkubbe hafif bır kavıslp uçsuz bucaksı/ ıpnklı bn cam lanus gıbı tepemde yukselıyor, güneş bu fânusun blraz yanında ışıl ışıl yanıyordu Dorukta kuru bır kayanın üzerıne ılıştım. Düşünüyordum Insanlar dağların doruklannı, dpryalann koca dalgalarıru, ırmaklann kimi zaman kıtalar boyu uzanan akışını, büjük denızlenn ufuklarını, yıldızlann devınımlerıni (hareketlerını) seyrede ede doğanın gbrkemıni ıçlerinde duymuşlardı. yüzyıllar boyunca însan doğanın içinde, ama doğa ınsanın çok tlstunde bır şeydı Belki de dinleri, daha doğrusu insanüstü ve fızık otesi duygulara dayanan kışılen, peygamber kimlığlyle bu doğa yuğurup yiratmış ve ınsanların arasına salmıştı Kur'andaki «cennet. betimlemelerı (tasvirleri) «doga»nın ta kendısi değil mıydı . Ben boyle düşUncelere dalıyordum acaba dağların yliksek doruklarına çıkan ozanlar, oralarını nasıl gorürlerdi' Karacaoğlan'm şıirlerinde yüce dağların ne güzel betımleıneleri vardı Blr gün gelecek insanlar ajdaki, öbür gezegenlerdekı dağların doruklarına da tırmanacaklardı Yeryüzünde, hıç tırmamlmaz sanılan en yüksek noktaya, Everest Tepesine tırmandıktan, 9 aya gıdıp geldıkten sonra. bu nlçın olmasındı Doğanın insana aşıladığı korku duygusunu, müspet billme dayanan insan kafası yendi artık Şu halde insan ıstencinin (iradesinin), insan aklının egemen olduğu yerde, her güçlüğün bır giderılme yolu bulunacaktı. Karşıdakı yüce dağlar güneş ışınlarını yansıtarak koyu camlı gozlüğün altında bile göz knınaştıran kar yığınları, Uludağ'ın, ıssızlıktan sessizliğe, sessızlıkten ıssızlığa geçen bu vahşi, vahşi olduğu kadar da guzel durumu; aşağıdaki vadıleıde parça parça beyazlıklarla çevrill ormanlar, mavı gok ve onun ortasında, sayıya gelmeyen sonsuzlukta bır araya getinlmiş elektrik ışınlarını buyuk bir avize gibi evrene saçan güneş, eğer büttin bunlar gelecekteki insanlara B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER DOĞA'YA SIGINMA Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU bugünUn Insamndan birşeUer aktaramayacak ise, varlıklarının ne lıikmetı olabılndı . Buradald tek tek kayalarla uçurumlar ve onlaıın dlbini dolduran kur yığınlarıyle, gbzurnün önüne seıılen olağanüstü guzellikteki manzaralaıla deo'il de, sanki tlım doğa ilo konuşur gıbıydıın o andıı Bu ıssi7 daglarda gok çok daha geni> hava çok ddha halıf zaman <,ok duha yavaş ve yaşam çok daha anlamlı ve süreklıymış gibı geliyordu bana Doğa tam bır uyumluluk içinde daha net yansıyordu go/bebeklerıme Hem insan kendı ıçindeki klrliliğl daha açık seçık goniyor burada Toplumdakı birçok kırlilıklerden uzak olan şu ilkel havayı daha bır rahatlık ve güvenle doldurabiliyor cığerlerine Kendı benliğı, butün ıçtenlik ve yahnlığıyla yalnız kendmın ve doğanın oluyor Gerçek yaşam acaba bu mudur, d^orum kendı kendıme Benım bütün başarım, oyle sanıyorum kl, bu sivri kayalar, derın uçurumlar ve butün bu tehlıkeler orasında kendı gerçek benliğımi, kendt gerçek yeteneklenmı bulabilmeme bağlıydı. Doğa beni benden soyutlayıp, varlığımdaki gerçeklığı bana oğreterek, kendi yeteneKİerimin sınırını çızerek, güçlü ve güçsüz yanlarımı gözlerımın onune koyarak benı gerçek «ben» yapacaktı Topluma hlzmet edebilme yonÜnde buna yol gosterecekti belkı ÇUnkü gözlerımın önündeki değişık gorünümlü bu şeyler, yakın ve uzaktaki sıra dağlar aşağıdaki ormanlar, yoreyı yer yer çevrelejen kar ortüleri ufukta beliren buıutlar, mavi gök ve onun tepesındeki güneş, adına doğa dediğimısr sonsuzluk toplumunun bırer parçası değıl miydiler' Kendılerinın asal, oz gorevlerini yenne getırerek bu doğa toplumuna hizmet etmıyorlar mıydı bunlar* Bu hlzmet öncesinden sonsuza değın, hep ayni bıçımde sürüp gıtmiyor muydu7 Oysa insanın durumu az çok başkaydı. Onun insan toplumuna hizmeti gerçi süreli, geçici, ama bılınçll, değişken ve çok yönlüydü öte yandan İnsan da doğanın bir parçasıydı Şu halde ona da, insan toplumunca yazılı olmaksızın verilmlş görevler yok muydu7 Yeryüzünlln görkemli, renkli, o kalema ve fırçava gelmeyen, tasvıre sığmıjan çok büyük girinti ve çıkıntılannda, alçaklık ve yuksekliklerınde, geniş ve derın deryalann ortasında İnsan, bıraz da kendt alınyazısını düşUnme, blçtne olanağı bulabilıyor, dıye düşünüyordum Bu gbrünUmler, dılşünceye yenı boyutlar kazandınyordu Şu uaaktaki taa uzaklardakı ufuk çizgilerl olmasaydı, gözlerimiz sonsuzluk içinde kaybolacak, dağmıklık ve karışıklık içıne düşecek, başka boyutlara karışaoak, beıkı de hıç boyut olmayacaktı ve o zaman kendımızı oldugumuidan daha buj ük gorme hayalıne kapılacaktık Ama buradakı blrbirinden guzel olduğu kadar bırbirinden korkunç, birbirinden buyuk gorkemll ve çok değişık gorünümler ınsanı hizaya getiriyordu Biz kendimizi ne denlı yüksek ve guçlU görürsek gorelım, şurası muhakkak kı, insanlık tarıhi evrenın ve dolayısıyle doğanın içinde ve onun bır parçası olarak süıup gıdıyordu ve hep boyle gıdecekti Bu doruklarda ve yuceliklerde, şu uçurıımların diplerınde karın enmesınden meydana gelen şu sularm çağıltısında, evrenin el değmemiş, •rı (saf) kaynağını gorür gıbı oluyordum YUkseklık ve yucelıklerın dılı anlatıyordu bunu Fırtınalar, şimşekler, yıldırımlar depremler, korkunç seller ve taşkınlar ve bütün bunların ardından gelen durgunluk ve suskunluk da insan yaşamı lle ölum arasındaki dramı anımsatıyordu bana Uludağ'a ilk kez çıkarken bpn dp şoyle düşünmüştüm «Eğer doruğa ulaş.amadan olursem, isterdim kı benım cesedımi or«yu çıkatsınlar ve orada gömsünler » Tırnak içine aldığım bu düşünceyi, unlU bır dağcının söylcdığını bılıyordum, adını anımsayamıyordum Oysa Uludağ, Erciyas ve Ağrı dağı gibi Tıirkiye'nin tırmanması çetın dağlarından değildi. Ama oraya uçurumun yamacındaki keçı yolundan dolana dolana tırmanırken ve avağın dokunduğu çakıl taşlarının uçuruma yuvarlanırken çıkardığı seslerl dlnlerken, bu tehlikeli çıkışın verdıgi o buyük haz ve coşku bende bo\lp dusunceler yaratıyordu, ister lstemez tnsan vükseldikçe bir yanda geıçek obür yanda hayal dolu bir iklime ulaşıyoıdu Bu, bir olgunluğa, bir bUtünlüğe çıkıştı sanki A'vnı TAmanda insanın içinde gızlenmış yatan gururu hırsı, büyüklük duygusunu kamçılıyordu bu çıkış O meçhul dağcıda da «Eger ulaşamazsam, cesedimi orava götUrüp gömsünler» gibi bir dilek belki bu kamçılanmadan doğmuştu Bir çabanın, bir savaşımm, bır yurekliliğin ve korkusuzlugun, hattâ blr fflUm tehlikpiinln bulunmadığı ve tadılmadığı yerde, gerçek insanın da bütün boyutlarıyla beliremlyeceğıne inanıyorum. însan ancak insanüstü ile burun buruna gelirse, gerçek kimlığini ve kendı gerçek boyutlarını gttrebiliyor. Tıpkı altın madenının saf mı, katışık mı olduğunun, denektaşnıa sürülmesiyle anlaşılması gibi bır şey bu Uçsuz buoaksız denizlerln ortasında bır san dal içinde hiç yalnız kalmadım Bu nedenle böyle bır yalnı/lıgın insanda ujandıracağı korku, ya da coşkuyu tatmadım, bilmıyorum Anrak denizlerin insanlan blrlpştirıci, daha doğrusu yakınlaştırıcı bir rol oynadığını bılıyorum Insanoğlu yeni dünvalar, venl halklnr bulrmk ve sonra masullara yaraşır ha^inplpre sahlp olınak havalıyle, bütün tehlikeleri goze alarak, dpni7lere açılmış Yarattığı ulastııma araçlarıyla denızın çetınlıklprinı yenebılmış Ama dağlarda durum boyle değıl însan bu yalçın kayalann tepeleıınde yamaçlarmda japayalnız kalıyor Çünkü ne deniz. ne de kara ançlarının geçerlıği yok burada İnsana ancak ze kâsı dıkkati ayaklan, zaman zaman ellerl, ucunda sivri demır takılı bastonu vatdımıı olabılıyor buralarda Buyük alpınıstler aynca kancalar kısa saplı sivrl kazmalar, bele bağlanan urganlar kullanıyorlar yalçın kayalara tırmanırken Dağlar bambaşka blr evren bambaşka bır doğa egemenliği kurmu? yeryu/unde Doruğıın ü?erınde bir kayaya ilışmiş otunııken insan buralara egemen olan yasajı ve evrensel gizleri dıbunüyor, ıstese de, istemese de Bunlan sözcuklerle deyimlemek anlatmak olanaksız Dağ insanlan konuşkan olmuyor derler Herhalde doğru blr söz Çünkü dağın doruğuna yalnız, yapayalnız varılmca görkemli bır ısM^lığın aşıladığı suskunluk çokuyor kişının lç dünyasına Bır şarkı mırıldanmak, hafıflen ıslık çalmak gelmivor insanın ıçinden Npfesınin sesıni bıle duymak istemıvor İnsan Susmak kcsın bir ihtiyaç oluyor o anda ve İnsan susuyor. Acaba mutlu «llim bu mudur9 Kğer doruğa kafılp halınde çıkılmıssa, en yüksek noktaya ılk varışta herkes susuvor Doğanın o sonsuz suskunluğu insanlan da kaplıyor bir süre Ve sonra javaş yavaş Aaa Bik uzaktaki sıra dağlar bırbirının arkısmi dizılmış ve perde perde sisler ve beyizlıklarla kaplı», veya Karlar içinde orman ne guzel gorünüyor aşağıda» gibi sesler bır fısıltı halınde duvulmaya başlıyor İnsanlar «tanki içgüdusel bir dürtu ıle çekinıyor, hattâ korkuvor yuksek spsle konıışup doğanın suskunluğunu bozmaktan Çunkıi insan burada şimdiye dek hiç tanımadığı ve kendi alışılmış boyutlarını çok asan başka blr dünyaya gelmiş gibi oluyor Gerçekten baska blr evren burası Yukarıkl satırları yazınsal (edebP bir düzyazı ozentisı olarak yazılmış sanmayınız GUnümuzün birbiri ardından sökün eden plslik ve çırkeflıklerınden şu ilkjaz (ılkbahar)ın gelışıyle azıcık olsun uzaklaşmak için eski anılarımda yaşayan düsünce kırıntılarına sığınmak istedim, ilkyazın tomur tomur kabarıp gönüllerl kavradığı şu günlerde . •T* I* "1* Içini Dökmck G pcrvarısma dogru lclcfon caldı. Aloo Hınııın llhan hclçuk'la gorüşınek istijorum Bcnim Abl ben AI1 Durnksadını Hangi Ali" Tanımazsınız abl, brn nizln okurnnuznm, bugün blr olav \a.şadık, slzl aramak geldl içimdrn Kendi kendlme: Grcenln bu taatinde nıı" dlye duşündıım, ama alısmıştım böyle telefonlara; hattın öteki ucundakl duyıtvılarımı sennis gibi açıklamava ciriştl: Abl, bılivorum münasebetsız bir saattcylz; ne olurBa olsun slze içltnl dokmek Istiyorum. Buyur Bugün Kadıkov Muhendislik Yüksek Oknlunda blr ngrenci olduruldu (ina\el eı>/lprinıln onündp işlendl. .^ılmdi evımdevlm sorıaıııın basın(la\ım çoluk çocuğunıla ağlasıyoruz sln(lıroıııı\onı/ lvinıUe ulaıı bıtenl, çucuğu düpedıız vıırdular. Klm vurdu? Polls (•) vurdu abl . Yılların denevlerhle prkispn lıir kıısku sardl Içimf Acaba doıtııı nnı SOVIIIMII ' Yoksa dtIIKCM/MI blri mi" Drngeslz olmasa gereyariNina dogru telefon eder m f Yoküa işin Hinde blr başka lş mı \,ır' Ilmır liıı sps lt,tfrılikli, helkl blraz l^klll, belki btraz clııveulıı, ama dogruvu soUuvor bu spg. Nasıl oldu? Biz tam karsıdaydık alıı konıandnlar ^ocııkları oku la sokmuyorlardı, bir patırtı eıınıltlı, kavca döcüs Tam o sırada poli.s ıceldl (otııklar iki ate« arnsmria kaldılar Kaçışıp dagıldılar l'olis ates ettl Blr çoruk düştu Askrrlik yaptık abl Hedef gbzctrrrk atr« edlldl Corııkların <ıılııııe sıkiMirlar kıırsıınları Hem dp karan coruklarm. Bunlar polis ml abl" Devlctin pollsl boyle nıl olur abC Kızlara navıl kurrettiklrrıni bır dıı\sıını<<' !$lmdı burada soylemekten utanırıın Blrsev \apamadık llhan abl.. Çocuk gozlerimİ7İn »nıinde ulttl eııpreıındhz Av hftvvnnı elbl Mirdular Slmdi aileınlp a);l.isı\ orır/ Kuçuk kızını da ajlı>or (.O7ilmımın onunde vıırdular oldürdüler conıfıı . Sonra orasınd ııı hurasından tııtııp eotılrdiılrr Bu nr vahtettir ahi' Hlm kanıvor llhan abl. içlnıl slze dokmek istedlm. Birkaç beyllk lif soylemeye çalıştım: İyl ettin, üzulme Gecenln bu saatlnde rahatsız cttlm ; Yok lanını, ne munasebet. Telrfonu kapattun Okurum Ali Içtnl bana dHkmU»tfl. Slmdl ben ne vapacaktım' Telefonu açıp bir tbreıllvi ara.saııı boş Kilit nnktalarnıdakl bütün gorevlller oğrenrİTe ateş eden polisten vana kişller Hepsl de ktllt noktnlnnna veni getirildller. Koltuklara hıınun Içln verleştlrlldller. Devlet orgütunün tarafsızlığı dlvc blrşrv düsünrmeviz artık Pekl ne yapmalı*' Havdl canım, belki de doğru soyleınlyor telefon eden adam Ertenl aabah cazeteyl açtım. «DMMA'ne bağlı Kadıkov Mühendislik YUksek Okulunda dlln çıkan olay sonucunda blrlncl sınıf ögrencisl Mehmet Dağbaşı tabancavla vurularak öldUrUlmüstür. Mehmet Dağbası'nın öldUğunü polıs ve görevlller uzun süre gizlemislerdlr tlencl Mimar ve MUhendisler Demeğl ilgilıleri basına blr açıklama vaparak Mehmet Dağbaşı'nm polisin yaylım atejt sonucu beyninden vurularak öldürüldüğünü bildirmışlerdir » Kulağımda telefondakl ses çınlıvordu; Bunlar polls ml abl? (•*•) Son zamanlarda yukandan telefonlarla Savcılıklara tallmat verilıyor Sık sık Adlıyeye cağrılıyoruz 159'uncu maddeden Yazımızda geçen «t*olls» sözcüğünün devletın emnıyet ve guvenllk kuvvetlerinin manevi şahstyetlni kapsamadıftını, öftrnnclyl öldürmek içın atcş eden pollılerl kastettiğiml açıklıyayım da, Başbakanlık. Ist Savcılığına boşuna yazı yazmasın, Sayın Savcıları boşuna zahmeta sokmasın. Düşünmek var olmaktır OKTAY AKBAL Evet Hayır Üniversitelerde Yasal Aksaklıklar 17S0 sayılı Üniversiteler YM«sıtıın yenıden gözden geçlrilmesl ıçln çalışmalarm yapıldığı bu sırada, uygulamada açıkça gorülen (Yuksek öğretimdeki, aksayan yönler ıle yvsal aksaklıklara) dikkati çekmek ve bunların giderılmesine çaba sarfetmenın yerinde olacagına işaret etmek ı&tıyoruz. Bu konudakı sorunları 4 ana grupta toplayabilmz A 1750 Sayılı Yasanın »ksavan maddelerı, B Yüksek Oğretim Kurumlarında veknesaklığın teminl, C öğretim Üye ve yardımcı noksanlaıı, D ün'versitelerin aslî görevleri dışında konularla uğraşmaması Bız bu kesimlerden, sadeca ilk ki ,4'ubu kısaca işleyip, öbür bolümlerı başka bir lnceleme konusu yapmak isterız Aksayan yonler 1 Yasadakl genel boıukluklar: a) 1750 Sayılı Yasa, yürUtme oıgamnın, özelllkle MEB kanalı ile Üniversite yönetım ne ia/.laca kanşmasına, bir (vesayet makamı) gibi yetkılere sahıp olmasınu, malı ve ıdari ybndpn koııtıol ve baskı altında bulundurulmasına olanak sağlayıcı kalı hukunıler taşımaktadır Nltekım (bu konuda Anayasa Mah kemesinin iptal karan vardır) (Md 11/9 f.f>70 ) b) (öğretim Üyesl oğroncı lcr) (öğretim üyeler' asistan laı ) arasındaki, disiplınli fakat her yonden ııyıımlu ve olumlu (^alısma sağlanamamış ve eskısi gıbı, gıdış, oluruna bırakılmıs() Yonetıme, asistan ve oğrpn cılerln katılması, yeterlnce sağ lanamamıştır ç) öğrencilera, yasa gereğı hnkliı ıkıt^p vrsıta v > '<e«m olarak yerinde ve zamanında saKİanamamn. bunun yanında ş.ıd1tt barekotınde bulunan ve oğıcnme manı olanlara, kesııı ipdbıı buıunanıamıştır d) Yasa idare organlarına ve kuıullara bir sürü görev ve yu kum vermış, ama ^aptnım (raü evyıde) Retırmemıştır 2 lasadakt cellşlk hükumler: a) Itlraz mercıleri ve ke«Jin lık Ünneısıteleıdek tuır kurul liım kararlannın, «farklı ve ışi uzctıcı» itıraz mercıleri ve iarklı kontrol makamları vardır Bunlar yerine, sür atı, yekne^ak lığı ve du/eni temın bakımın riın ıtııaz mercılıııni (Fakül te Kurulu Senato Danış tay) olaıak sınıılandırmalıdır Bunun vanmda anormal ve çe1 şık ıtırazı kapsayan ıtiraz hükümleri de kaldırılmalıdır Ör negın bır Fakulteye bağlı YUksck Okul Yonetım Kurulunun «oğretim ve sınava ılışkın karaıı» kpsındır (md17/4) Ama, aynı konuda Takulte Yonetım Kutulunun karan ıse, kesin de4 ldir (md11/6, 15/4 ) b) Asistan ataması ve görevine son verilmesı Asıstanın atanmasında (kursü başkanı veya kuısu kurulunun aday göstermesı ) hükmü karııktır Aslın da yasakoyucıı ana amaç \e ıuh bakımından, özelllkle 37 madde ıle (kürsü kurtıllarını) Ketırmış VP he>r türlü ışlemlert (insan giicü alımı dahil) kürsü kurulu karnnna bırakmıştır Anc ak, sırf lâfzi tef«lr ıle, 30 maddedekl tek kişı beğenısi ve istem' ile bır asıslan gösterilmesi, sıkat uygulamanm devamuıa ve J7 maddenın yürumemesıne ne den olmaktadır Diger yandan vme " 0 madde (iki senelik müd, 1 det sonundfl tayini yenilenmeyen aaİBttuun görevl kendlllgintll YÜKSEK ÖGRETiMDE RARll DA MELıK ıSE, AYNI, BiRLıGıN SAGLANMASI NE KADAR YAYA DA BıRBıRıNE ÇOK YAKIN YÜKSEK 0 EGıTıMDE KADAR YARARLIDIR, ALANTEK î ı P YÖNETCEREKLiDıR. escartes'Jn Unlü «Düsünüyorum, öyleyse varım» «B«ü herkes içın uveulanabllir mf? Duşünrn kaç Hş! var çevrenizde, blr baksanıza. Kolay lş değildir düsünmek Blr ögrenlmle elde cdllen bir hecorldlr, blr vetenektir. Durup dururkcn «duslınmp» gUciıne eıisemez insannğlu Blr koşeye çeklllp «lulıp Kİtm«k haşka, dıişünmpk başka' Her dalıp gUmemlz duşunmek mldlr' Düşünce, hlr şey katmaktır haşka blr şeye. Yenl blr şpy yaratmaktır, düşünmek Durup dururken olmaz, kcndlliğindpn hiç olmaz, blr blıikimin sonuoudur, blr çabanın, bir eğltimden Keçmenln iırunudur Valery şoyle değlştirmis Descartosln sözüntt Baıan duşunüyoruın, bazan var oluyorum » Bence en doğrusu budur, «luşundüğümuz, düşunebildiğlmiz zaman «var» olduğumuzu duyarız «Blr duşünün» demek blr çaba harcamaya, olanca jrtılorimlzi toplayarak bir atütm yapınaya çağırmak demek defcıl mldlr'' önce çaba gerek bu i.ş içln, sonra bir takım bllgiler, bunların sentezıni yapmak gerek, yaşam deneylerl gerek, başka düşuneıı insaııların gdrüşlerinl bllmek gerek Fclsefc sozluklerl bakın düşünceyi nasıl tanunlıyorlar: Bllınclne vardıgımi7 herşey duşuncedlr. Kant «Düsunmek, yargılamaktır» der. I'ransızca'da lkı karşılığı var «düşünce»nln, biıi blldiğlnlz glhı «penspo», biıi «Ide» Bunun tanımı da su Bclirll blr şey hakkında zihnlmlzde beliren kavram Demek, billncıne vardığımız blr şey duşunce oluyor. Bellrli blr şey hakkında zıhnimizde beliren kavram. Ne zor blr evlem değil mı? Once «bilinç» olacak kişide. Blr «kavram» bllglslne ulaşnıış olacağız. Bileceğiz kavramları; anlamlarım, derlnllklerlnl, hprhangi bir şey hakkında blr kavram helirecek, o düşünce olacak Dusunce ja/ıları adı verılen orneklcre bakınca dahn ıvl anlarız bunu. Kinıi kaımakarışıktir, bırseyler anlalmaya kalkışmıştır o klşl, ama ulaştıramamıştır bildırlslni okuyana, dıııleyene Kcndisl gcıeği gibi duşunmemiştlr o konuda, daha a(,iKi duşunme ycteneği cdinememlştlr dc ondan Bir takım bılgılerı karnıakarısık yıgmıştır kafasına. Kıınları gellşlguzel mraladı mı bir duşunce belirttiğinl sanmıştır' Duşunınesıni bilen yazmasını bilir. Kcndisl aydınhkta bulunan klşl, bu avdınlıgı ha>kularına da ulaştırır. Demek kolay şey değil düşünmek, bır «duşunce» ortaya surmek, helc oıııı, savunnıak Val^ry'nın sozuııu brnımsemek en iyisidır dcrıın ben «Bazan duşunuyorum. bazan var oluvorıım». Diınyamızdakl mllyarlarca insanın hııvuk bir (ogunlugu gerçek diişunmeyı ÖRreıımenuştir bıle. Öıue oğretcıı çıkmanuştır, daha dogru&u oğretmek, joneticı güçlerin işıne gelmemlştir. Önce bilinçleneıek klşı. sonra (lıışıınnıcM' Im^luyaıak Dostuyevskl der kl «tıtsaııORIII lıır dıısunınc>f başladı mı neler duşunmcz kl Nivr bu tuıı bu haksızlıklar, nlye bu eşltslzlıkler, niyc bu ışkpnceleı ılıjccektlr ük olarak. EUe tulıılur, gozle gıtrülür nesnelerle Uglll oLnaklır hlllınlınmenııı uvandırdiğı ilk düşunceleı. Doymak lstejecektır, dah.» iyl yasamak istcvetektlr, oııüa nodc n var bende yok, dnccektir. llakkını aravacaktır, karçısına dlkilecektir ju/yıilardır ıgeınenllğinl «ııırdürmuş çevrelerln, guçleriıı, anla\ısların Boylesıne trlıllkeli bir şevdir düşünmek. Nelere nerelere kaclaı süıukler klşiyı siz duşunun» Bugunlcıdr Caınpanella'mn «Güneş Ülkesi» adlı kllabnu jeıııdon okuma>a baslaılım Uu>uııen bır kişının orııek biı SPruvcnl Dort ju/yıl once dogmuş bir insan. Du>unmevc bır l),ılaııııs (lıiMinrelerinl blr anlatmaya yazmaya koyulmu%, başı dcrtlerc ^lrmiş' Yirml yedı >ıl hapis, en agır lşkenceler'. lnsınt>s,luııa < tlüsuııınr» nedıı, anlatmak ORrelnu'k ısteMiılcıl beklejen lıpp boyîe aulaı, çllcler «hlli lıapısevıııe gırdim \edi kcz tuyler urpcıtııi ışkeııceleıe ugradıın Soıı lş..eııce kırk saat surdu Bedtnıını Iplerle sıkı sıkıya sarıp kan rcvan \\\nde bııaktılaı Llleılmi arkaya baelnvıp sıvri bır kazıgın üstünde »allandırılılar Kırk »aat sonıa beni olü sandılar, işkcnc»>l durdurdular İşkcnu'tılerinıden bazıları daha da canınu yakmak ıçln asılı bulunduğum ıp» Ualıire oynatıyoı, bojuna kürur savuru>oılaulı Bazıları da «janıan adam dojrusu» demekten luıulilı riııı .tlanııyorlaıdı » tampamlla dusunmordu da ondan Düşüntelerini yayıyordu, kvndıııdrn oııceki ustalaıın duşuncelerlnden yararlanı\orılıı bır «ıltııı çag» arıyordu, \aratılmasında katkısı olsun istıyoıdu «Mutlu bır altın <aj; okluvsa esklden Nıçın blr kei daha ulmasnı» clıje snruyoıdu. < Altın ıaR»a ulaşıııak lt,ın kor İIKUK.1 ıı.ı kaışı çıkmak, docmaları yıknıak geıeklrdi Campanclla çasıııııı baıçn ı/lı^ıııı buldu karşısında Hapısler, ışkeııırler, acılaı hep bunclandı Dıırt Mi/yıl sonıa da <agın dar kalıplarını ısınak isteyeıı, daha dogıusu insanlan duşunmeje tagıran klmseler Campantllanın tıktlklerinı helki daha beterlerlnl tadjyorlar. Kendi topluınuınuu bır bakalım, ne ayrım vaı? Bir takım egemen kışıler sp\\vx, anlayıslar, ^ıkarlar kenetlenmişler çrrçek dııç.unce karşısında İnsanlaıı uzaklaştırmak Istborlar özt;ür duşuncedcn, duşunme nlteliğlnden Korkutarak, yıldırarak, ahlatarak, ııvutarak Descartps «Duşunuyorum, ovlevse varım» demlşti \aUry daha Keuekçi blraz da alavcı blr devimle «Ba/aıı duşunuvorıını, bazan var oluvorıım» dedl «Arada bir duşünen, yasadiKinı duvar \arh),ım du>ar» Hiç duşunmeven, dusiınme nedlr bllmeyeu, yaşamıyor sayılır, yok sayılır, İnsan olınrmış bir yaratık sayılır «BUlmlne vardığımız herşey» duşünce olunca, vığınları dılşüııme gııcuııe ulaştırmak ıstemeycnler ne yapıp edip blllnçlennıeyi onleme^e ^alışırlaı. Kçıtımı eııgellemek, kitap okutmanıak, basını boyıınduruga almak, yazarları, diıs.inürlerl ermek Yuzyıllardır oynanan oyun bu. Oynanan, ama ınsanlıgın flerlemesini blr türlu onleyemeyen, olsa olsa geçlktlren . D ÖGRETıM YAPAN UYGULANMASI "t~1 Lütfi KILINÇ den sona erer, ilişiği kes.lmiş sayılır ) diye sakıncalı, antidemokratik, ış huzuru ve istikrarına aykırı bır uygulamaya ola nak saglamıştır Oysa, 34 ve 35 maddeler gıbı tayindekı usulun lslemesi, daha gerçekçl bir yoldur (Nltekim, bu madde de ip tal edildi ) c) Oğretim ve Yönetim forevi: Yasanın 40 ve 46 maddelerı birleştirilmelidir. Zira, kadro nakliistek gibi unsurları, uygulamada, temin çok güçtür LUzumünda bunlara bakılmaksızın, ybnetim ve öğretim görevi verılebtleceğinin tek maddede toplanması, İdare yetkisine bırakılmasx gerekir. (Danıstay bu zorluğu, bır istışari kararında saptamıştır) ç) KursuBolum ve Kurullan. Madde 37'ye göre, tek kürsü olacak ve her türlu ldarî, mall, insanRÜcü vesair işlemler, kursü kurulu kararı ile yürütülecek îyi ama, bunu uygulamak çok zor. Salt tüm sayının ekseriyetini temin mümkün olmadığı gıbı çok kürsülerımızde bugun ancak 12 veja 3 öğretim elemanı 'en az 45 Uyesl olan kurullar dıye) sınırlandırılmak daha uygun olacaktır . d) Tam gun çalısma esası: İlk nazarda bugünku yasada, .tam gun çalışma» getirilmiş göıulmpktedır Ama aslmda, tam gün çalışma, (mesai saati) ile sınıılandınlmıştır Yanı, mesai saatı dışında harici çalışma serbest bırakılmıştır Tabii bazı kuıumlar çalışma saatlenni değiştirerek, ışi eskisı gibi, yurütmüşlerdır vuıutmektedirler O ncdenlc bunun devamına manı olmak, özel işi ve ozel gayesıne ulaşmak çaba ve yorgunluğundan oğretim uyesinı kurtarıp, icabında, döner sermayeden maddi tatmin ile, kendisini gerçekten tam gun ilmine ve öğrencıslne verebllmesini ve yalnızca ünıversitede çaljşma zorunluluğu temin edilmelldir c) Toplantüara devam* Oğretim üye VP yardımcılarının seçıldıkleri her kurul toplantılanna devamı sağlanmalı, aksi haıpkpt içın ağır müeyyıde konulmahdır f) Yasanın 63/13 maddesindekl Dısiplin Komisyonu ve Ünıvcrsltp Yonetim Kuruluna aynı konuda verılen yetkı çelışlkliği giderilmelidir Dığer yandan "İ9 ve 63 maddelerınde raemıırlara 617 sayılı yasanın uygu lanacsğı beHrtilmesine rsğmen, emrinde çalıştırdığı kişlye, en yakın slcil amirinln ceza verme yetkisi tanınmalıdır. g) Sbzleşmeli personel. Yasa 49/4 ve 50 maddelerınde sbzleşmell personel alımını açıklığa ve iflorUğe kavuşturamamıstır. h) Burn dağıtımı: Yasanın 65 maddesine göre burs dağıtunını YÖK yapıyor Işın nitehgi ve niceliğl gereği kuruluşu bakımından bunu YOK değil, Fakülte Kurulu vapmalıdır... 0 Fakültelerln Ceza Kovıışturması Acele haller harlç, fakültelerdeki ceza kovuşturma yptkisi Rektöre verilmıştir (Md 61 ) Halbuki bu, dekanın ve Fakültenin görev saha ve yeUİsine bır tecavÜ7dür l) Oğrencl Cezaları: Yasanın 64 maddesınde öğrenclye vcrılerek (bir veya iki yan yıl) oezasının uygulanması çok 7or ve olanaksızdır Zira, öğıettm yılı ortalarında verilen yan yıl CPzası tam uygulansa, geçen çalışmalar ve gelecek imtihanlara mani olaoağından öğrenci mağdur olacaktır Uygulanmasa, İdare otorıtesl ve gücü snrsıhr re7a tesirl kalma? Farklı uygulamalar doğujor Bu nedenle (vnrı yıD tabirl kaldınlıp, (şu kadar gün veva ay devamdan men) şekli getirılmelidir. Birlik sağlanmalı Miiiiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımıımııııııııııııııuııııııııııi'j Lsle = = = Es = = ÖREN B U R H A N t Y E ÖREMı S = = S = = B a h a n n t ü m k o k u s u , yeşllllkler, zeytln denlzl fçlnd» VİLIJİ L A L E nefistir. VİLLA LALE kalortferl, s ı c a k s u y u , btlyük banyoian. çift tuvaletleri, f e v k a l i d e t e m l z yatakları s a l o n va o d a l a r ı i l e b a h a r tatlllntz içindlr. Vtl.LA l,ALE'de t a m p a n s i y o n 125 ltra Tel 311 TEŞEKKÜR Oğlumuz GÜVFNÇ AKBORU yu başanlı bedemctlc ve veiıta&yon ameliyatı ıle sağlığına kavuşturan değerll doktor, Dr. UĞUR AKKARTAL'a ve Narkozıtor Sayın, MEHMET CEMiLOĞLU'na Yakın ilgılerını asla unutamıyacaftnnız aıle dostumuz bayın, Dr. NECDET ATAÇ • * ile, kıymetll büyuğümuz Sayın ATAMAN DURUL'a ve müşfık hastabakıcı Sayın EMiN OZTEKiN'e sonsuz teşekkürlerım'zi sunarız AKBORU AtlKSt (Cumhuriyet 3610) KİRALIK İŞHANI îstanbul EmlnönU Kazası Kocapaşa Mahalleil Kbussuut Caddesl Uzerinde T C. Emekll Sandığı taraiından lnşa ettlrilen Ebussuı t Işhanı B Blokunda mevcut dükkftn Ua B Bloku toptan veya kat kat kiraya vertlecektlr. Bu lşe alt lhale dosyaları Ankara'da TC Emekll Sandığı Genel Müdürlüğun (Genel Muhasebe MUdurlUgu)den, Istanbul'da TC Emekll Sandıgı îstanbul îrtibat Müdürlüğünden (Ankara Caddest Ebussuut lşhanı No 44) lş saatlerl dahillnde 25, TL mukabtllnde temin edileblllr. Teklif verme müddeti 7 51976 Cuma günü saat 17 00'ye kadardır. Sandık lhaleyl yapıp yapmamakta veya dllediğlne yapmakta serbesttlr. (Batun. 15170/3595) ^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIHn Cumhuriyet 3bO9 Türkıye'de bir tek Universlteler Yasası olduğu halde, aynı kanuna tâbl aynı alanda. avnı billm dalını işleyen ve aynı oğretiml yapan, sadece adı değışık. çeşitlı öğretim kurumlnıı vardır Bundan, bir sUrü karışıklıklar doğmaktadır Farklı adı farklı yönetmelıkler getirmiştir Oysa bu hâl, uygulamada vararsızdır, sonnçta zararlı ve çelişiklikler doğurmaktadır. O nedenle. 1 Aynı daldakl Fakultc ve Yükıek Okul uygulaması kaldırılmalıdır: her ne kadar «teknlsyen» durumundaki eleman azlığı ileri sürülürse de, bugün Iktısadi ve Tioarl Bıllmler Fakıiltesi Iktlsadi ve Ticari lümler Akademısı ve lktısadı ve Tu.ırı tlimler YUksek Okullaıı'ndan, oğretim sonucu çok farklı eleman yetişmemektedir Aynı şekilde, Eczacıhk Fakültesi ile Fozacılık Yüksek Okulunu di ornek gösterebılırlz O nedenle, bunlar birleştırilmelidir «Ünıversite» zaten «blrlpşmpyi emreder • Blzde İse aynı meslek d<Up laruıda, çeşitlı \e lakat s rpksi7 ayrıcalıklar yaratılmıştır Elbettp küçük farkların, memuriyet veya sıfat veva kadro veya diplomalarda olduğu gorülür Ama bugün buna gerek yoktur Zira, lükstür, yararsızdır. 2 Yönetmelikte Birlik Yııkarıdaki blrllğln sağlannıası ne kadar yararlı İse, aynı alanda veva blrbirine çok yakın alanda oğretim vapan Fakülte, Ünivetsıte veya Yuksek Okullarda oğretim ve yonetim bakımından «TEK TÎP« yönetmelik ujgulanrn'isı da, o kadar yararlıdır, ge FORMULLER reklıdir Bu ayrılık, birlik ve 6 CEBİR TEST denge aynı Üniversıte ıçındp o7 SOSYAL TEST lacağı gibi, ayn ÜniversitelerdeB MATEMATİK TEST 9 1970 1975 SINAV SORULARI ki Fakülte ve YUksek OkullarKLASİK FEN TEST PROBLEMLERİ dakl aynı dalda öğretim yapan MODFRN FEN TEST PROBLEMLERI 224 blrimlerde de boyle olmalıdır 12 AÇIKLAMALI GENEL YETENEK Oysa bugün, bu farklılıklar vu(Zeka) TEST 7ünden, aynı Ünlversltede aynı ve Genel Dafl lım Fakülte blrimlerinde öğretim ve sınav bakımından, yonetim OakıMurat Dersanesı mından çok sakmcalar doğmakDıvan Yolu Cad 139Çemberlı!aş îstanbul tadır Farklı şekll ve tarklı sınav Tel 28 48 48 27 99 27 28 61 93 verllmesl değil, yönetmelikte eşitlige eidlimelidlr. P K 980 îstanbul Yukarıda gösterebildığimız aksaklıklar ve çelişkiler. onrflıkln düzeltllmesi gerekll olan nokta> Urdır, «tanısındayız. Mot'f: 349/3613 murat dersanesi «.„ \ ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ ŞİMDT/\ Sınavlarına Hasırlama YAYINLARINDAN FAYDALANINIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle