28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA İKÎ :CUMHÜRİTET: :2 Temmuz 19713 ükiimet programının ba? tarafında re^ • f o n n ilkelerinden genel surette bahsedilirken «îdarî ve ekonomik yapmm modernleştınlmesi» diye ÖEetlenen Idari Rcform hareketi, programın sonlanna dojru şöyle açıklanmıstır: «1. Devlet kesiminin yeniden du2enlenmesinin genel yonünü ve stratejısinı saptamak üzere, en kısa zamanda yargı, politika, ıdare, askerlık ve universıtede üstun başanh ve tecrubeli kişilerden yuksek duzeyde b:r danışma kurulu kurulacak ve önceden belırtılecek kısa bir sürede Başbakana bir on çalışma raporu vermesi istenecektır.» Gazetelerde yayımlanan bir baberden, hiikümetia, bu araştırmalan rapmak ve Afustos sonuna kadar bir rapor hazırlamak üzere bir komisjon kurduğu öşıenilmistir. Komisyondaki üyelerden tanıdıklarımızın kişiliklcri \t tecrfibeleri hakkında bildiklerimiz, bizde. İdare'de Reform konusuna dokunmak arzusucu njsndırdı. Hükümet Programında idare reformu HASAN REFİK di alar.larında geniş bilgiye ve büyük teerfibeye sahip, uzun ydlar u>gu]ama yapmış yurd çapında tanınmış kimseler olan komisyon üyelerinin, bu büyttk işi yalmz başianna başarmalan hayli uzun sürebilir. Tahminimize göre, yardımcı obnak üzere raportörlerin de görevlendirilmesi beklenmelidir. Cumhurlyet9 e Bu komisTonların çalı^maJanna yön verecek olan ana komisyonun direktiflerl saptamrken; Osmanlı Imparatorluğundan devren gelen buruluş plânlanndan tamamiyle aynlarak, sadece hizmet türtinden hareket edilmek suretiyle idare üniteleri meydana getirilmesi prensipi kabul tmesi beklenir. Gerçek hizmetten hareket edilmemesi neticesi olarak, yirmi yıllık uygulamalara göz atarsak, bakanlıklardan baıılanr.ın ne kadar çok ad değiştirdiğini. bazı hizmetlerin şu bakanlıktan ötekine kaç defa aktarıldjğını, bazı hizmetlerin de ne kadar çok bakanlık arasında devredildifini kolayca jörebiliriz. İktisat (ekonomi), Sanayi \e Ticaret Bakanlıklarınm ba$ına gelrnler merdandadır. Tnrizm ve TanıtHM Bakanlığı: Basın %e Ya>ın Genel Müdiirlüğünün a>nlmasiyle gudiik, battâ görevsiz hale gelmistir. Merkezî hükümet kuruluslannı gördükleri kamu hizmeti esasına göre düzenlemek imkâr.ı bulunamazsa. ne merkezde, ne iilerde rasyonel idare üniteleri kurmak kabil olamaz. I Tedbir alınmadan | binayıktırılıyor I ıle belirtilmıştı Bahsı geçen binanın bu durumu Besıktaş Belsdıye Şube Mudürlüğune gönderdığımız 16/ 6/1971 ve 2U/6/19T) tarıhlı dilekcemızde ızah edilmıstı. 5917 ve 6785 sayjlı kanunlara ve 27u Ada 9101H213 ve 14 parseller arasındaki hatayı behrten dosya da Kadastro Mudurluğünde bulunmasına rağmen Beşıktas Beiedne !?ube Müdurluğü bahsı geçen gaynmenkule ınsjaat müsaadesı veraığınden gereken laalivete 28 Haziran 1971 eıiniı baslanrmştır Mevku öelırtılen Dinanın bıtı sığmdekı gaynmenkul'«r ıle muşterek oeden duvarlsırı da bu. lundupundan can emnıyennın korunması ıçın hıc bır tedbır de alınmadan bınsnın vıktırılması faalıyeü üzerıne nad'se ? H 1 Haziran 1971 tarılıınde 318 » sa vılı bır telgrafla Besıktaş Beledıve iıube Mudurune bır kere daha bıldırılmıştır. BOtun bu vazılı uyarmaJan mıza rağmen vatandas sağlıgı nın ve hukukunun korunması gayesıyle nıç bır tedbır alınma dan binanın uktınlmasına ba len devam ettınlmektedir. Mevcut kadastro hatası düzeltılmeden kanunen ropertt krokı aiınatnıyacağına, cıns tashıhı yaptınlıp ıskan müsaadesı de verılemevecegıne gore Mehtap projesi nce sn ciheti belirtelim ki, tdare'de reform konusu üzerinde simdiye kadar pek çok çalışmalar yapılmıştır. Eski tarihli olanlar bir y*na, 1961 de Birinci Koalisyon Hükiımeti zamanında kurulan biiyiik bir kcmis\onun çalıçmaları sonur.da Mebtap Projesi adıyle anılan ve merkezî hükümet dairelerlnin duruıtıunu ele alan büyük bir rapor ortaya konulmus ve yayımlanmıstır. Bundan ba<ka, Prof. Fehmi Yavuz'un başkaniıginda kurulan bir komisjon da Türkiye mahallî idarelerinin incelenmesiyle gtirevlendirilmişti. 1964 yılında tstanbul Valisi Niyazi Akı, Istanbul İli Ozel tdaresi üzerinde bir etüd yaptırnmtt (1). Fakat bu çalışmalar 1963 jılından sonra kesilmis, 1961 Anayasasında öngörülen diğer ıleri hamleler gibi Idare'de reform çaltşmaları ve araştınnaları da durmuştu. Devlet kesiminin yeniden düzenlenmesinîn 'enel yönünü ve stratejisinl saptamak üzere n bu defa kurulan komisyonda: 3 öğretim üyesi, 2 idareci, 3 maliyeci, 1 asker. 1 adliveci vardır. Konunun geniş kapsamına bakıııca. bu kadro dar tutulmnştur, denilebilir. Hepsi Ken Devlet e\let teriminin. Tiırk hııkukur.da geni» bir anlamı vardır. Bakanlıkların merkez \e iller kuruluşlanndan başka il özel idareicri, brlediyeter, köyler ve hattâ iktisadî teşehbiısler bile devlet kavramına girer. Bu kesimlerin herbiri hışlı basına genis birrr inceleme konıısu olabilecek derecede dnemlidir. Hattâ. Bakanlıklann merkez ve iller kuruluflan dahi, ayrı ayn ele almması ve ir.celenmesi terekeıı konulardır. Bakanlıklarımız, hâlâ Osmanlı tmparaterluğu Nezaretlerinin ana hatlanna uygun te«kiIât kanunlariyle çalışırlar. Hattâ Osmanlı Imparatorluğunda bulunnuyan bakanlıkların Uııruluşları bile öteder.beri mevcut olanlannkine benzetilmistir. Bu sakat tutum. Bakanlıkların iller tdaresindc de aynen sürüp gitmektedir. akanlıkların merkez kurulusları. normal idarı denetîm dısında işlerler. Mertebeler (Hi;erarşik) denetiminin kifayetsizliği çoktan O beri aabit oldufu halde, kişisel sorumlulnga dayanan bir mekanizma kurulması \oluna bir türlü gidilememektedir. Bakanlıklar kuruluşlurının işleyişteki zamaıı ve masraf kajbı, en yiiksek noktastna gelip dayanmıstır. Sorumu belirsiz surette daşıtma usulii İller kuruluslarau da sarmıstır. Bakanlıktan veya \alilikten çıkan herbangi bir vazınm kenarındaki paradann sayisı bazen beşi, altıyı, yediyi bulmaktadır. Telefonun günlük hayata girdiği bir dün.üda. devlet işlerini bu kadar çok aşamadan seçirmenin asgari ;üvenlik sağlamadığında hemcn herkes möttefiktir Sorumluhığun bu kadar dağıtıldığı bir islemde, gercek sorumluyu \e işlemin gerçek ınubatabını bulmak bile rok defa mumkün olamamaktachr. tstanbul İli Ozel İdarcsınde japtıgımız ıııcelemelerde. birçok a?amalardan geçirilen islcmlerin, çok defa maddî hâtalarla dolu oldıığunu, «benden önceki nasıl olsa bakrrnstır» duîöncesiyle, kimsenin, islemde hâtâ olması ihUmaU üıericde durmadıjını tesbit etmiştik. u drfa Ankarada kurulan komisyonun, de\let kesiminin yeniden düzenleamesinin ayrınttiarı üzerinde durmayacağı, idari reformun (enel yörrar.ii ve stratejisini saptamakla förcvlendirildiği anlaşılmaktadır. Bununla beraber, ileride en az bes. altı komisyonun. ana komisyonca çizilecek stratejiye söre. ldare'nin çeyitli yönlerini ayrı ayn ele alacakları ve derinlemesir.e incelemeler yaparak tekliflerde bulunacakları beklenmelidir. Besıktaş, Cıhannuma mahallesi Bostancıbaşı Sokak 1 Numara { u gayrımenlîulun çevresındeki bınalara yapmış olduğu tecavuz j mahallinde teknık elemanlarca tespıt edılmıs ve durum Kadastro Müdurluğü Fen Âmırlığinın 25/9/1970 tarıa ve 99 sayılı raporu \ SSK açıklama yaplı Sonuç \ <astırmanın hareket noktasında iken: ka*^ •larımızı me\cut kurulus plânlanndan kurtaramazsak. zamanın teknolojik imkânUnnı hesaba katmazsak, bunlardan fajdalar.mayı amaç edinmewek. sorumu kisilere dağitmadan kisisel »orumluluiu temel kural vapmazsak, nâdir hâtilan goze alarak zaraan ve para kaybından kurtulma carelerini düşünmezsek İdare de reform hareketinı, daha ba«<ından sakatlamı oluruz. PreiMipleri saptayacak olan komis^onun deferH tiyelerinin, eskinin batağına saplanmadan günümüzün gerçeklerini düşüneceklerine inanı.^oruz. Onların geçmislerindeki başarılı hizmet >ılları ve vine geçmiîte cesaretle yüklendikleri sorumluluklar. bizi bu inaııca jötürmüştiir. B B (1) lstanbul H: Ozel Idaresmın ıdar! ve mall durumu hakkında rapor (hazırlayanlar: Cevdet Gurkan Hasan Refık Ertuğ). Hayır Uzay, insanı yenemez Patsayev, Dobrovolskj, \ olkov.... Çağımuın fiç kahramınıdır bunlar. Yaslan otucbesle kırk arasındaydı. Ama boşuna jeçirmemişleıriı ya«amlannı. Bir amaca, varmak, bir bajırıvı gerçekleitlnnfk irin çalısarak, didiinerek... Bilimin, i n s a a l ı | u ilerlemesi, kısa sürede buyuk a^amalar >apılmasj inancıyla... 30 Haziran 19*1 insan guciine. bilime. u>garlık alanındaki sonsuz gelişmeye inananlar için acı bir ciin oldu. t'zayda tam *K gttn > kalarak rekor laran üç kozmonot dünyaya yumuşak inişle clönüMTdiler. Ama kapılar açılınca üçüniln de koltuklannda ölü olduklan görüldıi. Canlı sitmişlerdi uzaya. yirmialtı gün dönup durmuşlardı uzayda. yerjuzüjle konuşmuşlardı. dbneceklerini bildirmiîlerdi. Ama canlı gittikleri uzavdan birer ölü olarak dönmüşlrrdi. Bunun nedeci niçini kesin olarak bilinmijor daha. llk tahmin atmosfere girifte dujulan basınç sonucu beyin damarlarının çatlaması. Yeni bir de>im oıtaia atılıvor bojlece, uzaj vurgunu... Olayı duyan Amcrikalı uray adamı Jimnı Lovetl hakın ne demiy. «Kapsulun ıcmde ne olup bittıgını yaHız o kapsülun ıçıne gıren bilır.» Ben dc 1960'da Cape Kennedy'de bir deney kapsülüniin f^fiie girmiMim. Celik bir top *rti>Mndasınız yalmz basınıza. Ya1"** bir iki arkadafmızla birHhte. Oöıı\xfian. «cvdikl«rir.izden, dostîânnızdan uzaklardd, evrenin lçhtde bir \erde. »eryti/ü lıaritalannın dısında... Neler duymaz. neler yasamaz insanoğlu öyle bir yerde? Buna dayanmak için ne korkunç bir güc. bir iııanç gerekir! Bir anda yaşamı?tım hepsini o kapsülun içiııde. Her uzay uçusu haberlerini okurken o anırru hatırlarım. bir ürkme, bir garip titreme sarar içimi... «Daha ılk andan ıtıbaren heyecanlanıyoruz» diyor Lowell. «Bız1er çeükten >apılma robotlar cieğıhz. tnsanın uzay aracı kapsulüne glrdjğı anda neler düşündugunu anlatması ımkânsız. Uzaya gıtmeyi öuşunen kım olursa olsun ölumu goze almış insan demektir.» Bİrdcn ör.emsizleştı. değersizlcti herse^... Söjle demi^ler, böyle konu?muşlar. ?unu yapmı^lar bunu ^apmıslar! Boş bepsi... l ç uzay adamımn blrer crset halinde duııjamıza ddnüsu bugüıı herşe>in, her konunun üstündedir. Dür.y* nerede, hangi çizgide? Rusu, Amerikalısı, Fransızı. Japonu. Israîliisî bilmem kimı nasıl bir korkunç çaba içinde. na^ıl rağımıza takısmak. hattâ çağimızı a^ıp yeni bir ç a | a girmek \arışında: Bir de açın bizim gazetcleri okuyun yazılan, haberleri. Aydın seçinlenlerimiz bırbirijlc ujjrası?or. Politikacılarımız suçu birbirinc \ıkı>or. a>dııılarımız sinmiş bir k6şe\e. Anajasa'nm hemen lıemen tümü deşKtiriln or «Bu biılere lükstür» diyerck particiler. profesörler, aydınlar. okumuş yazmışlar, hattâ basın bile garip bir çekinsenlik içinde... Lzajı ele geçirme, jeni gezescnlere ula*ma çabası bir hılım, bir uygarlık janşıdır gerçekte. Bpjle ynee bir amaç. kutsal bir ülkü uğruna kurbanlar da verilecektîr elbet. Komarov, \Mıite, Orissom, Chaffe, şimdi de Patsajev. Dobrovolski. Volkov.. OnUrın ardından başka kurbanlar da alacak bilim. ujgarlık... Ama insanoğlu yerinde durmayan, kendini açan, yer.ileyen, bilime, sanata, teknigc daha ileri, daha üstün olanaklar haıırlayan bir üstttn yarat«ktır. Venilme bilmcz vağdas uygirlığın insanı... Yasarsak göreccğiz uygarlık yarışında ulaşılacak evrelen. Seyirci olarak. uzaktan, dıştan, anlamadan «Neler de olujor yahu» dije kahvemizi höpürdeterek.... Sonra gazetedekı öteki %azıları oku\acağız. bilmem hangi parti lidıiri r.e buyurmus. falanca > azar nc demiş? diiye! Kısır cekişmelerlmizin çağdaş dünja önünde ne çülünç olduğunu hatırlamadan!... Böyle kalırsak. böjle \üriırsek, bilime. sanata. ılerı tekniğe düşmanhkta bö>Ie direnirsck, sansürcülukten, ajdın kırımından vazgeçmezsek: uyanma, bit linçlenmc korkusunu içimizden silip atamazsak.. ^ ılım rr.eşaleaini ellerinde tutan universiteler, toplum sorunlanna eğılerek, politika yı da etkilemelidirler vc etkile\ecekJerdır.. «Şu genç okulda ıken solcu idj, bu sendikalı ıdı, öbıiru marksistti» psıkozundan kendımizı sıyırmak mecburıyetındcvız. Bugun gelir dağılunı adaletsızhğinden, haksızlık ve yoltuzluklardan bahscden, bilinçli olarak memleketimizın içinde bulunduğu acı durumu eleşüren hcrkese. komünıst, marksist dam. gası \urularak, idari mekanizmaUrda menfi bir seleksiyon japılmaktadır. Bu gidışle, kıymetli elemanlarımızı kendi elunizle adalete terketmiş oluyoruz kı, bunun memleket iç:n zararlan bujuk olur. Bu yanlış uygulamadan suratle donülmesi, memlekeümiz îçın \araılı olacaktır» »Millet Mec lisi. 2ö 3.1970. c. 5, s. 504 . 506) B Nihat Erim'e Anayasa konusunda açık mektup Yazan: Prof. Dr. Muammer AKSOY isteyen bır hükümet, elindeki her turlü tedbirı alması gcrekirdi. Saytn Başbakan tstanbul olaylarında bu vazifesinı yapmamhtur. Ka nunların himayeEİni, bızım lieğenmedıgımiz bır fıkıın pesınde olanlardair esîrgernek voluna gıdemeyiz. Maalesef hükümet bu 7ihnijette olmadığı için. bugun Tütkiye baştan başa huzursvudur Hükümet. kanunların tatbıkinde tarafsız bir hükümet değildir. (M. Meclisi. U.3.1969. c 35. s 35> ençleıin olçulu olan üeııcı lıareketlerını ve ıstekJeıını, sız de pek jennde olaıal: ne kadaı haklı bulmu'HiIHU. Su sozlerinıze o zaııun olduğu gibi simdi de ajneıı katıhjuıunı: «Unıversıtenın ıdaresjne gençler de iştirak etmelidir. Bu istek unıveiiite muhtarı.\etinc d.v kıu değildır, büâkis univer^jle nıuhtariyetini tamamlayan lur uniur olacaktır tnherslte mııhtarlyeti üniversitenin icra or«<<nı karsısında. onuıı tesiri altımla kalmanıası için düşünulmüj hır sistemdir. İlmin. icranın emri alttna girmemesi için düçünulmuş bir sistemdir.. tiniversıte öğıencı demeklerinden birisınin ba'ksuıı olan bir gencin bir makalesini okudum. Bilâ! Moğol isminde bir genç Ben de vaktıyle üniversite hocahğı \apmış bır insan olarak iftihar duydum beyanatında söyledıği gibi, bir toplum hâdisesi, bir gençlik hâdisesi olarak kabul ettiler. Şimdi niçin değijüriyorsunuz bu fikrınızi? Değiîtirmiyelim, gençlere «efkatle, rahmile, üfıfâtla mua» mele edeltm, onları ikna edelımr. Çünkü onlar, bizim çok büyuk ıhtimamıza muhtaç yaştaki evlâtlarımız, kardeşlerimizdir. (AP sılalarmdan «iîgal suç mu, değil mi?» sesleri). lşgal suç mu degıl rai diye sıkışttnyorlar. Sayın arkadaşlanm. ben Hukuk Fakültesinde naçizane, profesörlük ettim. Tek parti devri idi ve o tek parti devrinde Kamu Hukuku okuturdum ve derste çunu soylerdim: •tdarc edenler idare edılenlere zulmederler \e bu zulum devamlı bır haj olursa, içtımaı mukaveleyi bozmuş olurlar İçtımaı mukaveley: idare edenler bozduğuna göre, ıdare edilenlerm a\ağa kalkması bır hak olur.. Ben bunu tek parti devrinde Ankara Hukuk Faküllesınde soyledım. kı. tabıma >azdırdım. hıçbir takıbaıa uğramadım.. (M. Meclisi. 26.6 19S8. c. 28. s 390 ı Gerçekten sayın Enm, 1942 yılında Ankara'da yayınladığınız Amnıe Hukuku Detslen adlı sı tabından on taneden fazla düşıinürun baskıya ve zülme karşı cürenme ve ıhtılâl tıaklarmı ı:ıceleme konusu yaptıktan sorra k»ndı goruşlenm de çöyle so.»uca bağlamakta ıdınız '••Eğer ıdare raevkiinde olaaıaı, sıstemlı bır Uırzda fertleruı tabi' haklarını çığneyerek tnılli menfaate tamanıen aykırı oır »ı5ayet ve idare Wkip edıyorla5» i zaman, onları aerece deeoe ka.unı yollar cecrubo edılerek, pn nıîıayet umumi p:r avaklanma ıle aevırmek hakkı rnıliefen esırgentmez. Bunun aksı knbu) edilseydı tarıhte gorduğıjmüz ınkılâp \e ıhtılâllenn nıç bınsı yap:.mama>. ıdı. Halbukl liigıl ere ıhiilâllen, Fransız ihtilâlİBn, büyuk Atatiırk ıhtılâli ouHâttcnu ciğnenen haklannı kurtarmak v«» korumak ıçm yapılmış ve hcr'jı ıı çerfck kendi mılletlerı yereic ınsaniık tçm mesut netıceler dr> ğurmuştur. Tazyıke mukavemet ve ısyan hakları fertlerın ve mılletlerin meşru müdafaa hakları olarak kabul edılmelidir. Varlığımıza tecavuz olunduğu zaman butün kudretımızle ayaklanır ve bu tecavüzü mümkün olan her vasıta ıle defetmeye çalışınz. Bu prensıp hukukun ana prensıplennden bıridlr.» (Nihat Erim. Sayla 250) ayın Erım, sizm bu sözlerıniz, nızamcılığı herkesçe bılinen Sayın Inönü tarafmdan dahi tamamen benlmsenmiş ve şöyle desteklenmıştı: «CHP sözcusü, her bakımdan olumlu ve mukemmel konu^muştur. Talıhsizlık varsa, bu, o konuşmanın değerlendırılmesınde hataya duşülmüş olmasında aranmalıdır. Başbakana göre ışgal bır direnmedır. Dırenme hakkı ıse yoktur. Doğru olan şudur: Direnme hakkı kendiliğinden mılletlere gelır. $u zamanda gelecek. böyle ge'ecek ciiye buna kılavuzluk etmek kanunsuzlukmr Pakat cUrenme hakkını 1965 ten sonra dıle e«tiren ve halk olçusunde tesirîı bır hale sokmak ısteven, bızzat Savın Sulevman Demırel'dir. Kby kdy, kasaba kasaba dolast). halk bendisini savunmalıdır. dedı. Gençler çok olumlu şekilde tıarekete geçmişlerdir. Boykot vapmak mahzurlu değildir, makuldur. tşgal komünistlıktır dıyor. Nereden çıkanyprsunuz bunu 9 Oğrenci hayatında dersi Doykot Sosynl Siaorfalor Rurumu PAŞABAHÇE HASTANESI BAŞHEKİMUÛINDEN 1 Hastanemizin bir yıllıi ıhtıyacı bulunan 500IK) adet yunıurta, 9 Temmuz 1971 gunü saat 15.00 de tekhf alrna usulü ile ıhale edilecektır, 2 Buna aıt şartnameler Kastanemız Levazım Seryısinden temin edüebüır. 3 İsteklilenn yeterlı belgelenyle geçicı teminat makbuzlanm ve hazırlı\ acaklan tekliflenni en geç belırlı gün ve saate kadar Komisyon Başkanhgımıza tevdı etmelerı şartt.r. (Gecıkmeler kabul edilmez. > 4 Kurumumuz 2490 s?yılı kanuna tâbi olmayıp ıhaîeyı yapıp yapmamakta veya dıledıgıne yapmakta serbesttır. (Basın: 16955/5508 AP ıDemirel> iktidarmın kanunları uygulamadığım, zab.ta kııv\etlerıni tarafsız olarak kullanmadığın: \e bu yüzden ola>ların çığrından çıktığını, Sayın Erım, siz herkesten önce ve hepimizden daha ıyi bir biçımde dıle getirmiş değil miydiniz? lstanbul olavlan hakkında şu teşhisiniz ne kadar yerindedır: «Memleket hu7ursuzdur. Bu hazursuzluîun ba« sebebi de, hukümetin kanunJan tatbik ederken. \atanda«lara kanunların himayesinl bahşederken tarafsız \e âdil bir daıranıg irınde olrnamasıdır. 16 Subat 1959 çünü lstanbul'ds vuku bulan olavlar, hükümetın de\am edeeetcn bu tutumunun bir netıcc?ıdır 16 Subat günü tstanbul'da, bir yanda kanuna uygun bır >uvuyüş yapılıyor, bunun karsısmda kanun dışmda bir topluluk \e saldırı Bu iki grup katşısında hu. kümet. kanun içinde gösteriienni ve yürüyüşlerini şapanlan kanunlan tatbik ederek keru.tarak >erde. saldmlan kolaylastırıcı. baîarıyg gotürüeö bir tutuın içinde... Bu konu bu kürsu\e şeldiöinde, gerek sayın Bav bakan gerek Içişleri Bakanı. mazeıet olarak tahrikierden bahsettiler Bu kanun içinde gösten ve juruyuş yapanlarm hüvıyetinden bahsettiler. «Bunlar» dediler • solcudur, a^ırı solcudur, ko'nunısttir, tahrik ettiler. E. bunca tahrık olunca sonucu da bu oldu». Gerçekten Türkiye"de son zamanlarda vuku bulan sol ve sağ sokak hareketlerinde kı^kırtıcılann araya sızdıkları. hattâ bazen başa geçip kanun içinde oL ma«ı gereken bu hareketleri soysuzla«tırdıkları görülmektedir. Ama bu bdyledir diye hükümet kendi vazifesini yapmamazlık edemez. lstanbul olaylarında ne yazık kı, hükümet vazifesini yapmamış tır. Gerek Bajbakan, gerekse tçişleri Bakanı, kanun içinde gösteri ve yuruyuş yapanların ba^ında gorülenler veya içine sızanlar arasında su veya bu hüviyette ınsanlar var, kendilerince tasvıp edilmiyecek insanlar var, kışkırtmalar var diye, her hukuk devletinde her medenî devlette, her dcmokratik ülkede hükümetten beklenen tabiî vazifeyi yapraamı^tır, İstanbul olaylarında tahrik varsa iki taraflı var. Günler. ce önce birtakım gazetelerde cihada dâvetler, imtihan gününün, hesap gününün geldiği gibi yazılar, âdeta Eiıdonezya'daki gibi ko. münist avcılığını hatırlatan bir hazırlık açığa vurulmuştu Tedbirli bir hükümet. uzağı görmek 6 Talebe Bırliği Ba^kanı bu olgunluğa geldıkten sonra korkma>alım arkada>lar, üniversıle yonetimine iştirak eıürelim.» (M. Meclisi. 21.6.1968, c. 28, s. 270^ Beş gün sonra da şoyle diyordunuz: «Gençlerimizde art fikırler yoktur, samımıdirler, kendi bunalımlarının sebeplenni ortadan kaldırmak istemektedırlcr ve bu arada yuıt sorunlanna da dokunan duşüncelerini zaman zarnan ortaya koymaktadırlar. Öğıencilerimizin dolaşık yollardan bııtakım ard fikirlerle hareket et. tıklennj ispata kalkışmak. bu gençlerımızın vatanperverlıklerı kar=ısmda insafsızlık olur> <>I. Meclisi, 26 6 1968, c. 28. s. 270, 384K Sayın Enm, gençhk olaylannuı çığnndan çıkmasında. AP iktidaıının haksız davranışlannın, kanunsuz hareketlerinin ve baskılarmuı en büyük rolü oynadığını çok iyi belirterek. insafla hareket edilmesini herkesten önce siz tavsiye etmiştiniz. Iktidarın. genç leri âdeta taşkın hareket etmeye, ?iddete başvurmaya zorladığını başanyla belirtiyordunuz: «Üniversiteden niçin istek gelmedi? Su halde üniversitedekiler Ba?bakan gibi düçünmüyorlardı. Yani, onu bir suç, polisin müdahalesini, devletin müdahalesini gerektiren bir hâdise kabul etmedıler, tıpkı Başbakanın ilk gunkü dıje bır kanun \ar mıdır? Asıl olan aeı'slere devamdır, ımtıhana gırıp sınıf geçmektir. Ama, dersı ya da imtıhanı boykotta mahzur yoksa, Üniversitenin temelınde bulunan derın hastalıklan tedavı İçin ışgal de makul görülmüş olur. Boykot neyse, işgal de odur, Aynı hastaiıktan gehyor. Ayni denn tesırleıden geliyor kanaaUndeyiz. Sozcümüz de DUnu soylemiştir.» (Inönü, L'lua, 1.7.1968). , epımııuı tasvıp ettığı buîgenç. lik Mareketı ıle son gunletın oanka soygunlarım ve adam kacırmalannı niçin bırbmne karıştınyorsunuz? Bunlar, Ümversite ile ılgısı olmıyan Unıversıte dışı hareketlerdır; ve hıç bir suretle gençlığın buyuk çoğunluguna bağlanarnaz. (*> Bugün bır avuç gencin, nedenlerinı yetermce bılmedığımız • ta kat asla ve asla tasvıp edemıyeceğımlz, yanliN ve çok zararlı buldugumuz şıddet hareketlenne kalkışmalan, on bınlerce gencin, tutumunu ve zıhnıyetını ihanete çevıreb.ljr mı, sayın Enm?! Ve yıne. ou s:ddet hareketlert, genç lenn sızce de beğenilen olumlu ılencılığınl hoşgörü ıle karşılamıs Protesorleri. luşkırtıcı duruma getırebilır mı?! Bin yıllar boyu. Sokrat'tan bu yana. mantıkçılann, hukukçulann, sosyologlann kabul edegeldıgi «sebep • s o nuc ılıskısi», bır ıkı aydan beri butün değennı ve geçerlılıgıni kavbetmîs olabılır mı?l Üniversite ve gençhk sorununu soysuzlaştırmış. bugünkU hasta hale getirmiş tek suçlu olan Demirel AP sı, Zati Sungur maharetıvle suçunu onbilerce gencm sırtma ve tedhışçılışın değil tlerıcılığin, Atatürkçulüğün, vatanı ve halkı için çırpınmanın bğretmenlığini yapan ülkücü hocalara yuk leme hunerbazlığıru sösterse bile. siz yıllann Hukuk Profesoru ve yılların tecrubelı sıyaset adamı, bu jutturmacava ıltifat edebillr mısınız'" Bız bu soruya «asla:» diye cevap verij'oruz. Çünkü aklın, hafızanın ve mantık kurallannın ıflâs ettığıne ınanamıyoruz. Objektıf temelden yoksun bır takım vemmler. vakıstırmalar, gizli dosyalar ve AP ki"=kırtmalan İle Üniversite özerkliğiru' yok etmek, TUrklye\T 10 yıllsrca çerıye gıtmıye mahkurn etmek demek tır Bunu bır bilım adamı ve tecrubelı bır sıvaset adamı olaraic siz, tıele siz yapamazsanız, Turk bilım tarihini ve Türk sıvaset ta rahlnl, kendintze, «Sen de mı Enm. » diye haykırtamazsmız' vardır? nin yapılmasını talep etmesı uBeşikta? Beiedıye Sube Mti zerıne beviıve müıehassı«ı tadarlügu vetkılilenrun Kanunı rafından hanımının muavene emueyyidelere rağmen basiretlan dıldigî re gereklı tetkıHleri bağlandığmdan muracaatlarımı vaptırmasınm ıstendıil hastans za olumlu netıce alamamaltta den kovulma İle Usnli bır ola; ın vız. Durumu Beledive Baskarn vuku bulmadjğı aniaşılmı«tır Sayın Fahn Atabey ın nazan BHgi edinilmesinl ve keyfrecültkattne »unar can •mniyettrun ve vatandaş hukukunun ko tın kamuoyuna ve vâzı sahıbirunmasuuo saglanmasmı rica ne duyurulmasma tavassutlarınızı rica edenz ederu. SSK Genel Müdıirlüjra Savuz Ç1LD1RAN Gazetenızın 24.4.1971 tanhli nushasında «Sıgorta Hastanesınden Kovuluyomm» başlığı v» Rezzak Edıbali imzası tle va^nlanan vazı hakkınd» vaptırılan talıkıkat netıcesmde: Mustekı Rezzak Edıbairnın 2 4 1971 tanhınde dğleden evvel Kurumumuz Erancan Hasta nesıne müracaat ettığı. emekli Itarne^ıru tbraz edememesf dolayısfyle muracaatının nazara almmadığı bılâhare emeSclj karnesinı getırdfğlnde Datıı'.rj'e polUUmık doktoru Alpav Kutai tarafından muayene edılmek ıste^ınde kendısınin muayene olma>acaî;ını hanımını muay»n« ettırmek istedıg'nı doktora soy ledıgı, emekli «ı^ortalılann aıls efcadma bakıimaması sebebi'ie bu ısteğının dülîtor taraiından «ddedıldığı vp rturumun tsdavı kartma vazıldığı adı geçenn öğledefi sonrakı muracaatında ise dahılıve mutehassı^ı tarafın dser muayenesı vapılarak hıpertarisıvon tesln:! ıle gerelsl] reçetenın verıldığı ayrıca btvlı:» bu insaata bu durumda müsaa, bransı tle Ufrili sıHftjetı Üzerıde edilmesimn sebebi acaba ne/ ne bevlıye mutehassısma aevk dır? Yoksa bahsi geçen gayrv edıldigi ve Bevlive Polıkluılğınmenkulun bır ruçban hakkı mı de ısrarl» hanımınm muayenesı HI KİM? NEREDE? NEKADAR? REKLÂM YAPTI Moyıs 1371 Sayısı Gazetelerde saylalara ve boyutlara göre rekJâm anaJızı GrafikJe gazete rekJa>nları Ocak, Şubat. Mart; Nısan; Mayıs 1911 rakkamları ozeti ve Mavıs 1970 ile karşılaştırma • » Öaemeli gondenlır: 250. TL. ÜDÜ BASIN REKUMURI ETÜDÜ S (•) Kaldı ki. her zaman verdirimiz ve yereceğimiz bu son derece vanlıs olavlann datıl eelismesinde, iktidann görevı ni verine getirmiverek. tarafsiz davranmayarak. tnplumcu gencleri her gün ölümle karsı karşıya bırakmasının, katillerin) buhnamasının, bul diıklarını bile ortara koymamasının. önemli ölçüde rol oynadığı inkâr edilemcz. İstıklâl Caddesı, Imam Sokak No: 1 Beyoğlu; İstânbuJ Telefon: 4<* 49 «fi Cumaunyet PEV A NİMBÜS S ON MEVLİT Çok kıymetli annermz. Sabiha Bereketoğlu nun vefatının Kirkıncı sününe rastlayan 4.7.1971 Pazar gunii öğle namazını müteakin Tesvık've Camimde Hafız Kânı Karaca. Azız Bahrivelı. Sadettin Evgıner Mustafa Ilgazlı tarafından okıınacak mevlide akraba. dost ve dın kardeşlerimizin teşrıfleriru rica ederiz. Çocuklan lstanbul Üniversitesi Rektörluğünden 1 15.6.19Î1 günü Alım ve Satım Ku!ıiıa>unuınuzda kapalı zart usulu eksiltraesı yapılan Edebiyat Fakült«sl Antalya Arkeoloji Araştırma Merkezî lstasyonu bınaanın 200 000 lira keşıı bedelli kat ilâveri ınsaütının eksiltmesinde teklif otunan t«nzılâtlar hadde lâvık görüimediginden a>nı şartlarl» ve pazarlıkJa 9 7.1971 ffünü. saat 15 de \eniden ihaleye çıkdıılmışUr 2 Sartnameler Rektörlükte eorulebilir 3 Kat'î temirtat! 22 5l'n liradır. 4 Taliplenn belirtilen gun ve saatte Rcktörlükte toplanaeak Komisvonda hazır bi!İunm»lan üân olunıır. (Baam 16752» 5507
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle