25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
UUKT :CTJMHLTtîYET • kallı kimseyi sokmamak için Onların bu, kışıyı yalnızca dış gorünüşüyle değer'.endıren ısrar lı tutumlan karşısında «saçlı lar« da ısrarlı bır tutum takı narak, ne gerı donmeye, ne de saçlarmı kesmeye razı oluyo; lar. tlle de saçlanvla girmeV ıçin dırenıyorlar Kimisı saçı^' oriip, arkadan tokalarîa kafası na tutturarak bir şapka çekıyo^ üzenne, kimisı ıjnce ıslatıp te pesıne \rapıstırıvor. kısacası he' bırı saçını kesmeden girmeni' yolunu anvor. «En ivi ver Iskandinav Olke leri. bİ7e büvük saysn BÖsteri yorlar orada. Saçımııa kimse nin aldırdıjı da vok» divor bı n «Kimse aldırmadıktan sonra ne önemi kalıvor sacınm?» d ı v karşılık venvor ötekı. Olanlan uvusma kaplıyor kişınin her y» uzaktan gonlr sormez durup kı hgımıza çpki duzerj verıvoruz nını. Yenıden yola koyulmanın guçlüklennı duşunmek en sev Julıen ve John hemen saçlarım arkadan baglavıp. vakalarıvli medıgı, en sıkıldığı verde bıle kapatıyorlar üzerini. fakat Garry oturtuyor ınsanı günlerce. nm kıvır kıvır kırmızı kabark Ben de Madnd'te yalmzca ikl saç'an bir türlü yola girmıyor gün kalmayı düşünurken, takılıIslatıyoruz, vapıstırıvoruz, tarı verıyorum orada tam onikı gun yoruz. vıne olmuvor, en sonun hep ertesı gunu avnlma umuda büyukçe bır şapka buluo ge duyla. Sonunda kendımle yaptıçınyoruz kafasma Bır süru tar gım güçlü bır çarpışmayı kazatışma ve uğraşmalardan sonra narak kesınUkle gıtmeye karar ancak gırebılıyoruz içeri. verıyorum gozumü yıldıran duşünceye doğru. :6 Nisan 1971 AS'A GlTMEK Istedıgiml duyan herkes şaşkınlıkla bakıyor yüzüme. «lyi ama sen Türkiye'de yaşamıyor muydun? öyleyse Fas'a gitmek niye?» diyorlar. «Yoksa tstanbul'da iyi haşhaş bulamıyor musun?Fas a «haşiş» ıçin gitmedığıme onları ınandırmak pek kolay olmuyor. Sonra Türkıye'de de uyuşturucu madde kullanmanin yasak oldugunu anlatıyorum giderlerse güçlüğe düşmemeleri içın. tyice şaşkınlaşıyorlar verilen cezalann uzunluğunu öğrenince. tstanbul'da uyuşturucu maddelerın serbest olduğu kanısı yaygın çünkü çoğu yerde. Nedense Madrid'ten aynlmam güç oluyor. Oradakı anlaşılmaz özellık beni de bağlamış durumda olduğum yere. Zaten bu şekılde gezerken, saat, zaman, yer kavramları unutuluyor çoğu kez. Belırlı bır yere, bebrli bır taşıta bınerek, belirll bir zamanda ulaşmak zorunda değil kimse. Ibıza'ya geçmeyı duşünürken, Amsterdam'a gıden birine rastlayarak onunla yola çıkmak veya Toledo içın araba beklerken Cordoba'ya gıden birının durmasıyla karar değıştirmek ya da ^ 1 üzennde hoşa gıden bır yerde ınerek, butun zamanı orada tuketmek olağan şeyler. F fffllll \^Nfl S*r^ •:/s. Avrupo'da Oto.slopla ml C Avnca, beörli bir saatte bır yerde buluşmak içın sozleşmek ÜTÜN gün, can sıkıntısıyla veya belırli bir gunde bır yerinsanları seyrederken yaptıden aynlmayı duşunmek de boğım resımlere bakıp, yazdısuna. gım şıırlerı okudukları zaman. B Klmsenin saate aldırdığı yok Çünkü, herkes bır gorevı yenne getirmediğını duşunerek bıraz gevşemek ıstıyor. Eğer ertesı gun onbirde buluşarak ünıversıtenın yüzme havuzuna gıtmek içın sozleşırsek, o saatte Santa Ana'dakı kahvede yalnız kendımın olacagını bılıyorum. Orada bır saat oturduktan sonra belkı Masami, ıki saat sonra belkı Charly, ıkıbuçuk saat sonra Pete veya Antonio görunecekler bırer bırer ve akşam üstune doğru grup ancak tam toplanabılecek kı, o zaman aa havuz kapanmış olacak. «Çılaınlık etme lütfen bu beklemenın bemm lşıme çok yaradığını soyleyecekler. Sonra asık suratımın şeklıni degıştirmek içın bır zamanlar Hemıng«ay'ın de bizım bulunduğumuz koşede oturarak yazılar yazmış oldugunu ekleyecekler ve gulerek kalkıp vemeğe gıdeceğiz bir tabak kuru fasulyenın bir llraya oldugu lokantaya. «Çok dikkat etmelisin gitmek istirorsan, bir haftan neredeyse dnlmak üzere Madrid'te.» diyor Masami. «Toksa aynlamazsın bir daha, aramızda kalırsın biz> ler gibi. Senin mutlaka görmeni istiyornm Faa'ı.» Kendisi Fas'tan döndüğünden ben, dokuz aydır bekliyor Madrid'te bır gün Kopenhag'a gıdecegı düşüncesiyle. Bir hafUya kadar her şey iyl, ama bır yerde bır haftadan (azla kaluıdı mı aynlmak çok güçleşıyor. Bır Bir ikaı t \ E HER zamanki kahvede otururken, bırden yıldırım gıbi içen dalan vabancı bi ri, bır süre bakındıktan sonra bızde karar kılıyor ve yaklaşarak beni omuzlanmdan tutup sarsıyor: «Srnsin defil ml. aensin, mnhakkak »en olmalısın. diyor, «çıl finlık etme lutfen.» «Çılfinlık eden kim sraba?» diyerek anlamsız bakışlarla bakıvorum suratma. Birden görüyor kendi çılgına benzerliğini. «Sey.. su yalnızbaşıns Fas. Cezavir ve Tunus'ta otostop yapmavı diisünen Türk kızını »rıvorum» dıyor ve benim o olduğumu öğrenince yıne aynı coşkunlukla başlıyor konuşmaya«Olama7. bövlr bir delilijH yapmamalısın. Daha volda araba beklerken isini bitiriverir Araplar. Veva ilk jtece plâja uyumava gittiğinde uvanamaısın sabaha. Tanında bir erkek arkadaşın bile olsa. sessizce yaklaşarak ağnnızı kapayıp, boğazını71 kesherirler. Kimse. erkekler bile otostop yapmıvor oralarda. Fas vine bir derece, t n u Cezayir ve Tunus'ta valni7 başına bİ7İm fibi biriM doğru dürüst hile, sen craeceeini mi sannorsan*'» YARIN Y Ay'dan gelmiş yaratıklar gibi IIIIHII llllll CEBELÎT^IUk Bogizını aijirjk lspaına ıle Vfııkadakı Mpte arasında >olcu taşıvan vapurdan, genellikle hep avnı tipto gençler boşalıjor. Lzun saçlı, sakallı ve dünjajı dolaşmak, gormek iste>en gençler.„ • IIIIIIM lllllllll IIIIMIIIIIIIIIHI M C l l f C O Q O r | I U | KonuveresimAYHAN BAŞOGLU j | TUNADAKI HAYALET EFSANESi 52 «Hiç kimse söylemedi», dedi Hurşit Bey, Wraz eü'en. biraz ağlavan hir vüzle. «Işte hen sövluvorum. Işte burada, huzurunda «övlü>orum. Koca adamlann çocuklan doğdıieü. ötekilerin de bön bön baktığı bir ülke çüriıktür. blmüştür.» «Fnteresan. enteresan...» Haydar l'sta ayaga kalktı. kılıcı kınından çekip ona U7attı. «Bak şuna Bejim », dedi. «Tam otuz vıl. Padişah demis Id Riistem Lstava.. Amar.allah, demiş. kılıoın çöz kamastırıvor. demis. Dile benden, demiş... Riistem INta kılıcına yalnız onhe? >ıl çalısmış. Istelik de daldan eğme. Ben otuz >il ralıştım. Kökten sürme. ocaktan bitmevim. Padişah ona riemis ki, ferman havkırmış ki, \vdın ova'sı senin. Iste ben de sana geldim ür.ii bü>ük R^mazanoğlum . Al!» Hursit Bey kılıcı aldı. uzun uzun haktı, hayran kaldı. Haydar Usta onun vüzündeki kılıca baktıkça artan havranlıjh izliyor. »onsnz bir sevince batıp çıkıyordu. Hurşit Bey kılıcı uzun uzun süzerek basladı konuşmağa O konuştukça Havdar Cstanın vöresindeki diinya dönüyor. odanın duvarları bir kavuşup açılıvor, tavan iniyor çıkıyordu. Gözlerinin önünde de bir zifiri karanlık. sonra fözleri kör eden bir ışık . Patlıvor. açılıvor. karanvor. Hurşit Bey uzun konuşmasını bitirirken derinden içini çekti: 'Işte böyle Haydar Dsta», dedi. «Turkmen kocası Haydar Csta. Işte böyle, elimizi ayağımızı kırdılar. Iştc böyle, bu dünyayı bir zuiüm haline getirdiler. Işte bövle. bu dünvavı kendilerine de, bize de cehennem vaptılar. tşte böyle... Bu koca sehir şimdi bizim değil. Zenginlerin. Afalann, Kayserilüerin. Her şev onların.» Havdar l'staya Ağalan, Kayserilileri, toprak, fabrika sahiplerini de anlattı. Adlannı verdi. Bir el Haydar l'stanın boğazını tutmuş sıkıyordu. Hiç farkına varmadan elleri sakalına fidip yapışmışlardı. Inanılmaz bir hızla Haydar Usta, elleri. sakalı, gözleri, börkü, ayaklan, çarıklamla düşünüyordu. Titriyordu. Kan ter içinde kalmıştı. Ayağa kalktı: «Demek sizi de bizden kötü eylediler Ramazanoğlum,» dedi. «Demek böyle ha? Demek sizin de bizim gtbi ^idecek yollanmz, kılıç kuşana. cak belleriniz. dost dive kucaklavacak kollarınız kalmamış. Sizi bizden çoook önce öldürmüşler demek ha, Ramazanoğlum?» «öldürdüler.» dedi Hurşit Bey. Havdar Cstanın vılgısı, acısı onu da içine almıs vakıvordu. «Ağalar. zenginler, bezirgânlar... Her şey onla. nn elinde. Onlar da valnız parava tapıvorlar. Allahlan para. Enteresan, enteresan, çok enteresan...» 4rtık Haydar Ustanın vanında enteresan sözcfifü büvüsünii vitirmişti. Kılıcını masanın iistün Güçlükler \M BÎR saat oturup, bana karşılaşabılecegım güçkıklen savıp doküyor: «Onları da sizinkiler çibi mi sanıvorsun?» dıvor «Siz Sünnî'siniz, ama onlar değil, eörüşleri ve davraniflan bambaska. Nereve gidersen tit. ama mutlaka vanında bir er kek arkadaşın olsun. Fakat gene de dısarıda uvumaytn. hele Cezavir'e ve Tunus'a Rİtmeyi düsünüvorsan vanında bir erkek arkadaşın olsa da vaz feç. Arabalı kalabalık bir rnıba rastlamadıkca citme. Daha veni döndüfüm halde seni yalnız yollamamak için kendim de birlikte gelîrdinı. ama evden telgrafla çaçırıvorlar, önemli bir durum var.» Hıç tanımadığı bır kışi için bu kadar candan çırpınan Hollândalıya. anlattıklarma dikkat edecegımi söylüyorum ayrılırken Istasyona doğru koşarken halâ «unutm» sakın dediklerimi» d;ye bafınyor. den aldı. kınına elleri titreverek soktu, bir >h«p be gibi kucakladı. incitmekten korkarak, H u f şit Beye doğru hir iki adım attı. Sağ dizini vero kovdu. sağ elini eöfesüne hastırdı. botıın kırdı, ni\a7da hulunduktan sonra avağa kalktı. \rk» arkava kapıdan çıkarken. ölmüş bir sesle: «Sağlırakla kal ünii bövük Ramazanoğlum.» dedi. Sesinde kendi kendisiyle alav eden bir ha. va se7ilivordu. Demek her şev degisivor. bitivor. verine v<"\tveni bir şevler. anlamadığımız. bilmediîimiz hir zulüm çelivor. &ı\e düşündü Ha\dar Usta. tiemek ölen ölüvor Bizı öiümden hiç kimse kurtaramatacak demek Biz de Ramazanoğlu fihi olacağız Demek hizim de eelecek kuşaklarımi7 bov. le Ramazanoğlu eibı bir avuç içi kadarlık hir odada kııkumav gihi düşiir.ecek Enteresan enteresan demekten haska söz hilmiverek Hiirliidıık vması kadarcık bir oda. tyi ki onu da hıılmuş iinü bihük Ramazanoğlu. hizimkiler hıı kadarlığmı da hulamavacaklar Bir basarak Bir karışçık... Toprak ölüm Hemi de zulum . Raşka da hic birsev diışünmedi bir süre Bır acaip. vok eden, bir duman ıçinde, havada »ü. zer sibivdi. Osmanın vanına geldi. ona hakmadı hile. Dört vanı görmüvor. valpalavarak vürüvordu, kılıcını sıkı sıkıva göğsüne bastırmış. Osman içerde ne olup nittifini aşad vtıkan bilıvordu. Sehrin ortasına doğru vollandılar. Nereve gittiklerini eideceklerini bilemeden jehrin içerleri. ne yürüdüler. ' T BOND ;MAVACA£ MA srz Yürüdükçe Havdar Csta kendine gelİTor v » niden. kırık dökük düşünmeğe başlnordu Ne demjşti. ha? Ne demisti. finü büvük Rmmazanoğlu? Ölü Her şey Her şev Ağalar .. Bevler öldü. Zulüm .. Ağalar. in<tanın piçi Va Temir Ağa? Ya Deli Memet Ağa? Her biri«i on tane sovlu soplu Bev eder, övle dememislermivdi? Diravette. hem de cömertlikte hem de insanlıkta .. Temir \ğa eskiden bir Kürt Beiiv. mis. Kelmiş Çukurda Ağa olmuş. Bir fermanlık da toprak elde etmiş. Hem de bileğinin zoruyla.. Haydar Ustanın vüzü usul nsul açılıvordn. Bu hal Osmanın gözünden kaçmadı. Once. o, Ra. mazanoğlunun evinden çıktığında ölecek sanmış, korkmuştu. «Osman. fene o tvi adama gidelim Hanl adı bizim oğlanın adı olana...» «füdelim.» dedi Osman. Ikindivi çeçivordu ki Kerem Alive geldiler. Kerem Ali bu kızıl sakallı devi gorünce içten se\intli. Guldu. şadımanhk eyledi «Eeee. gördünüz mü ünü büyük Ramazanoglunu? dive sordu. Haydar Usta bir oykudan uyanırcana, kırgin bir sesle: «Gördüm.» dedi. «Onunla konuşttım. Sen bana bir ivilik daha edıversene kardas.» (Arkan var) ^ ^ kB^^A r 7 TUM 6AİİA ^ \UM T T l Mhg ~ AL 1 1 ^ y L£B' UMUTTU W/ ^&TH WA A^A^ . Ll SİE S 'W V TU^AMA 'SA MA.VI DA ÜWUT ^ t ^ Ü ^ s! uc <^m$>4 Hep birlikte | SPANYA'nm en Gunevi ElI cezirede Septe boğazını geç• mek için vaDur bekleyen üç Ingıhz gencı beni yalnız bırakmamalan gerektığıni söylüyorlar ve hep birlikte gitmeye karar verivoruz. Çok heyecanlıyiz hepimız de yepyeni bir dünyaya gıtme düşüncesiyle. Vapur iskelesinın bekleme salonlannda, bllet gişelenmn önünde, kısacası her yerde büyük pankartlar ve tizerlennde tngilizce. Fransızca yazılmış uyarıcı sözlen «Dikkat: Tatilinizi zehir etmeyin. Üzerinize veya bagajınız» saklayacağınız haşhas ya da kifi pümrükcülerimiz hemen, kolavlıkla bulacaktır. Cezası altı yıl bir ?ün hapistir. Bövle bir şeye (ririşmeden. uümrükten kor kusuzca ve gönül rabatlığıyla geçin.» Bir ara yanımıza yaklaşan bir kadın ilkin tngıliz olup olmacügımızı sorduktan sonra. başlıyor ağlamaya. îngiltere'ye dönerlerken kocası arabasına sakladığı otuzikı kılo haşhaşla yakalanmış Kendisi valnız başına ne yapacafını, ona nasıl yardıra edecegini bilemiyormuş. Bir avu kat tutmak ıstemiş, fakat paraları da yokmuş Cezanın yalnızca altı yıl bır gün oldugunu düşünmek bile umut kıncı onun ıçm. Bır de o kadar çok haşhaş içın bunun ne çok uzavabileceğıni oğrense çok yıkılacak herhalde. Tek çıkar yolun kaçması oldugu kanısında birleşiyormuş herkes. Bir arkadaşı da uğraşıyormuş onu kaçırmak için. Çevreden yardım toplamava çalışıyorlarmış şimdilik Biz buna katılamayacağımızı bildirince U züntüyle ayrılıyor yanımızdan Ispanyol hapishanelerinden kaçmayı düşünmek bile güç. **& f y Um İH TİFFANY JONES 35 AYLÂK MUSA Kargaşalık LK ATAK bastığımız yer Septe, Afrika'da. tspanyol Fas'mdayız şimdilik. Vapurdan boşalanlann büvük kısmı bizim tipimizde gençler Diğer türde kişilere ve oranın yerli halkına rastlamak oldukça güç Gece vansı ta^ıt bulamadığımızdan, Septe'den asıl Fas'a İcadar sırtımızdaki yükle vürüvoruz Sınırda bir kargaşahk. bir gü rtiltü. «Biz turist Istîvonız. siztn Bthi parasız pnlsuz, kılıkRiz kişiler (terekll de&il blze» dive bagırıp duruvor bir poHs. Birkac Ellmriikçü de ellerinde makas larla bekil;,orlar İçeri saçlı s& İ • Evet...» « Ama, aklınızın bajınızd» oldugunu iddıa ettiğinize göre başkalarınm tavsiyelerine de ayak uydurmak zorunda değilslniz şüphesiz...» « Çok teşekkür ederim sayın « Evet... Yanılmıyorsam •» müdürüm..^ vet...» « TedbirU olmalısauı Alek». Konuşmamızın bu noktasındaHer bakımdan.. trade ve şuuruki santral kız sürenin dolduğunuzu da kontrol altında tutmanu bildirmişti Kulaklığı yerine lısınız.. Sıkı bir kontrol... Son koydum... Kulübeden çıktun. ra .. Şey . Sert davranışlardan Telefon ettiğim yerin polisc» uzak kalmağa çahşın .. Menfaattesbitine imkân bulunup bulunleriniz bunu gerektirmektedir... madığını düşünüyordum.îçkinin de çok tehlikeli olduguKimbUir?.. Belki... nu unutmamalısmız . Bu ikazSantral kız beni ikaz için aralan siz kendi kendinize zaten ya gırmişti Hapishane mudürüyapmışsmızdır değil mi?. Boş nün bir suali üzerine hangı «elâflar edivorum belki de?..« hirden telefon edildığinı söyleye« Hayır ..> bilirdi pekâlâ. Pillion da durumu öğrendikten sonra polise ha< Tahmin etmiştun zaten.ber vcrir miydi acaba? Bu durumda açık konuşmak gerekirse, size inanmadığımı söyleEvet verebilirdi .. Ves%esell melivim .. Evangellne Grant'ı bir adamdı . Bir suçluyu himaye vaktiyle sizin öldürdüğünüze etmi? adam damgasmı yemekten yüzde joız eminim... Robin Caödü patlardı müdürün... nelli'yi de sizin öldürdüğünüze Masum olduğumu ispat edssüphe yok Kendi hesabıma çok bildiğim taktirde samimiyetle tehlikeli bir adam sayıyorum sevineceğinden emindim. Meseben sizi.. Böyle saymak zorunlenin bir an önce halli için gedajım Olaylann gelişimi de rekli çareyi bulmam konusunds bunu icap ettiriyor zaten...» ısrar etmişti. Fakat bütün bunlara rağmen bana inanmadığı da • Farkındayım... • bir gerçekti « Ama, her şeye rağmen yine de sizin haklı oldugunuzu t« Ama eninde "îonunda inanmak menniden kendimi alamıyorunu. zorunda kalacaktı Beni böyleHakkınızdakifcanaatleriminyer sin'* yürekler acısı bir duruma siz birer kuruntudan ibaret oldüşüren namussuz vicdansTZi yamasını da çok isterdim Hem nz kaladıeım gün. istese de istemese niçin beni aramak. olup biteni de de 'nanacaktı . Yalnız o değil, bana anlatmak mecburiyetini herkes aynı sevi vapmak mecbuduydunuz?» riyetinde kalacaktı. « tçimi birine d5kmek dayaSEKİZİNCÎ BÖLÜ^I nılmaz bir ihtiyaç haline gelOteldekl odamda oturmuş brr mişti . Aksi halde çüdıracağımı takım listeler düzenlivordura. ganıyordum .. Anlayışh, insanî Ben. öteden beH bövleydim zaduygulannı yitirmemi? birine an ten. Eski bir huydu bu bende latmalıydım halimi .. Sizden bas ÖSretim üveliği vıllanmdan kaU ka birini de bulamadım . Bilima bir alıskanlık KafamdaH fiyor>mnuz ne dostum var ne ya kirleri toparlamak bunlsra bir kınım » vön vermek va ds bir proffrsm • Bu gevezelik Işlnlze yaradı harırlamsk nivetivle masa basma mı hari' > OLUM CIKMAZI Yazan: t . BLOCK kelimeleri sıraJar, isım ve cümleleri altalta yazar, siler, çi'er, yeniden yazar, yeniden bozardım. Bir konu üzerinde konsantre olmanın en kestırme vollarmdan biri de buvdu benim ıçm.. Daima başarıh somıçlar verdieınl hatırhyordum . Öğrencılik dons mimde ders çahsırken, imtihanlara hazırlanırken hep bövle vapardım Elle tutulur. EÖ7İe görülür bir şevlere davanmak ihtivacından, bunu bir hareket nokt^"=ı çeklinde yorumlamak zorunlu ğundan ileri eelse gerektu Peter Landis. Don Fisher... Doug MacEvan .. Gwen .. Ve Gwen'in ikincl koca^ ; Kanmın. ikinci kocasının *£ nevdi acaba?. Evangeline Grant olavından önce ona rastlamış mıvdım?.. Bu adam kanmı cinavet döneminden ev\'elki günlerde mi tanımıstı? TanıdıŞım farzedelim Tanıdı ve eönül verdi divelım . Evli hir kadına sonül veren hir adam, onunla evlenebilmek için bıçaâa sarılıp bir cinavet içlevebilir hunu da kncanm sırtma yukleyebilır mivdı* .. Fakülte rpktifrii olmak heveHne kapılan bır adamın. bu hfvos u&ıruna cinayet islemesı mürakün müvdii''.. Çok daha basit seheplpr uîruna cinavet ıslemıs adamlann hulıındııeunu Ha hilmivor de2i''1'm. Ak^i tp^adüfler birhirini kovslarTaeavHı kısa hir sı'irp tnnrs ta rih faVrı!*p";Tnii rektörii olacağım muhakkaktL (Arkan var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle