20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S\YFA DÖRT: sCÜMHURİYET çümsüyor. hice sayıyordu. Rir Kateteci tarafuu'an tenkid edümeyi bunların havsalası ahniyordu. Sonra lstanbul Ankara ueurumu vardı. Atatürk 0 kadar kızsrınriı ki. tstanbul'a uzıın miiddet gclmedi, bu b.Tsın yüzündcn.» Falih Rıfkı. olay sırasında IMI konuda Akşam'da ve Hâkimiyoti Milliye'de bır haylı yavı yazdığı halde kendisinc tolrfnn1K başvurduğumuzda, mcsplpy) hatııiayaınadığını söyledi, fMkat konu biraz kurcalanınra kabahrıîin han.ei »arafta oJriııgu snrusuna kısaca şu cevabı verdi: «Kabahat Ali Saintpdir. Ali Saib'in tchevvüründcdir.» Olay sırasmda Ypni fırm'fin VH.vın MüfliİT'ii vp Vn1an"ın fl'i AnkniTi Muhabiri nlnn Kf>ni?l Snl'h S r l . ayııı forUyâ Maıt 197] OKAT OLAYI mizah dergileri için de büyük bir esin kaynağı olmuştu. Bu arada :>ek çok karikatür yapılmış, pek ;ok da şiir yazılmıştır. Ayrıca Dazı gazeteler de bu konu ile ilîili olarak süfunlarmda mizah juirlerine ve karikatürlere yer vermişlerdir. Şimdi bunlardan bir iki tanesin: gözden Reçirelim. Akbaba'da Abdülbaki Fevzi, Meclisteki saldırı olaymı ele almakta ve aşağıdaki kasideyi yazmaktadır: Âferin ey pehlivananı cihamn ekbcri Âferin ey kahramananı zamanın pşheri Âferfn p.y safsikâfı bînazır ü bîmisal n cy Urfanın dPİIŞ ÂferİH «y şiri nrr sad T Mııstafa BAYDAR Harbedüp riursun demadem ehli matbuat ile Addedilsin zâtı bundan sonra asrın Câferi Yukandak' şiirin altmda da aşağidaki yazıyı okııyoru/: MATBUAT r.ElVI 1 YETtNTJF BİR İÇTİMA: «îstanhııi zâıeKIpriniıı Aııkara rnuhablrlcrine t&tbik fcdîlınektp nlan darb mçwlesf ÜZflrİne bundan böyle Anka rada şazete muhahirliği edeeek •zr\niin davaça kabHhetli oJm.isı îçîft lâııkal otuz bf'? yaşlanıv daki gürcşv'i vft spnrcu takımla, rmdan iniihabı hakkmdaki takrir, heypti umurnîyçnin İçtJmaiJV dft kabıll pfîîlprpk kpyfiypt îcnf)?. ılenîere tâmimen tfbllğ olunmuştur.» Yine AbdulJah Fevzi'nin o giind Akbaba'rîa yaymlanmiş bir d iki dizryİ birlikte okuyalınrr «İptida can, bâde eânan» tleyip illc evvelâ Kendi tahsisatım arttırdı meb'usanımıa mizö Jîir bakıp insaf edin yâhu, şu baikm hnlîne TÜtmcz fllmu$lur ncaklar, kaynamaz kazganımı?, Aynca Karagöz Dergisinde «Tnkat ^urkısn» başhğı altmda bazi dörtlükler de yer 0İIT11Ş bullinuyordil, İştfi bunlardan birkaçı; f)fkpsi burnunda efcyij; cfe. Tahsisat if,tcriz hep kürc küfe, bizîeri koysa da dpffe. yan grelip yâtanz anutt! Bîr araya ÇPIITIPZ iki yakamiz, Para dâvaMnda yoktıır şakamtz, Malbuata saldı bîzîm cııkaınız, bir pula satarız Dense pek şâya» olUf Ahır zuman t s k d i Lcşker îmrîâd alup (yumruk Rıı konuda bır mi/,sh drıgişindft aşağıdaki satırları okuyoruz: Ali)) Bpvdpn hprna.n hehre sösterdfn bîhakkm degtbürd.i HaydeH (TS ney!) deyip (İhsaiD (ÎN>cati> Bpylere Bir tokat attın ki ha.yran pylpdin bokHörlfri Durma ey (Fevzi) dua et ?cl de artık pl açıp Bîr dua et kîm hemen vird pylpsin iıısü peri Ya İlâhi tâ kıyamet nf p Derd ü illpt görmesin dcsti küsteri MUHABİR ARANIYOR «VaUit Gazetesinden drrilmîştir: Gazptpmizin An. kara muhabirliğinî îfa ct. mek üzrrc dolgun maaşla, cli aya^ı tıılar, çiirlü kuvvplb birkaç mubabîre ihtiyaç nl. duğundan şehrimizdeki ağtr ve orta siklrt boks ve gü. res şampiyonlarından talip olanlarin hpıajün öğleden «onra idarehanpmizde Hakkı Tank Reyin bü.viik biraderî Asım Beye müracaat eyle. mplerî rica Karikatürlere gelince: Zümrüdüanka'da. mütocavij rnilletvekillerinden birinın kalpaklı ve çizmeli karikatürü Ü7P~ vindc: «MeburHiı b<ri gazeie rnuhabirlfrine tokat atmıs (G;«7 P t r l e r ) . A l t ı n r i a rla rnk şıı safırlnr İP,i;mt n l r i . okmıuynr; aman! «Kvf.l&llah bende 25 bin kişinın ku%*vfti var..» Kelcbck isirali derştidc dc AH Saip vc Kıhc Aü'nin öfkt'Ii kr,rikafürleri üzerindc, «Kahr.iınanlarımızı büylp mi s;örmrk isterdîk?» Altin ise: «Saip ve Kıhç Ali Beyler Var mı hı/p yan bakan!..» sözleri ycr almaktadır. ki knrşılıSı verrîi: «Bu olay. Ali Saib'in frvcra11 sonucıı olmuştur. KemlisİM1 de. bir poütik^cıda bulunması jrorekli bosgörü, SUP'PS (pvnpklik) yptprincp yoktn. VaktiyİP Karikatnrist Coni, hiiylplprini tasvir icin cizdigi bir karikıtürün aitına söylp vazmıştır «Bçn rnebusum ama, politikacı İsmet Paşa o zamanlar zammm karşısmdaydı <> {îünlcrde Zümrüdüankada yayinlanmış bir karikatür. Rcsmiı üzoriııdeki yazı: IMobusuıı biri. ^azfte muhabirferine tokat atırnş (Gazeteier), lU'smin altmdaki yazr. Evelâüah bende (25) bin kişinin kuvvrti var... 0 pnleri yaşıyanlar m 6 II KONTJYIÎ ob.iektif olarak ve bütün boyutlan ile değerlendirebilmek icin o günlcrin nlayları içinrle bulunmtı c olanlarla konuşmayı pprekli bulduk. Bu arnda Alımot Eni'n Yaiman, Falih Rıfkı Atay, Kemal Salih Sel ve aynca Ali Saibin saldırı^'na uğrayan 1 2 H4 vılındaki VAKİT'in muhabirleri îbsan Ârif vp Hviseyin Nern»i Beylpri rlc rlinlemek olana^ını bulduk. Şimdi ^ırasiyle yukanda sdlarını saydıklanmjTila yapılan konuşmalarm özetlerini sunmnya çalışacağız. Snyın Ahmet Emin Yalmnn';ı bu münasebetle aşağıdaki soruyu soruyorum: «Mpclîstpki tokat olayına, îddia pdildifi pibı yetersij bir iki rmıhabirin ffprçcğp 1 y 1 mnvan habcri mi yoksa elestiriyp dayanamavan bazı par lampntprin yprsiz öfkesi mi oimnstur?» FSANESl Onba.şı durdu. kaykıtdı, clini beline dayadı: «Sülcyman gclsin,» dcdi. Süleyman Kâhya ona dogru yürüyordu: «Buyur komutanım, geliyorum.» diyc soluk solu^ii söylendi. Onbaşı biraz daba kaykılıp ona dogru sPrt birkaç adım atıp durdu: «Nedlr bu reralet.» dîyc hagırdı. «Bıktım sizin elinizdcn. Hükümet de. dpvlpt de bıktı elinizdcn. Bıktım clinizdpn. IMuharcbe meydanıııa çevirdîniz Çııkurovayı. Eşkiya mısınız. hırsız mı, bplâ mısınız? Np. yapaca&ım clinizden? Çıkann silâhiarı. Verin bana. Dün srepe biilün Çukurova silâb seslcrinden uvuyamadı. Nedir bu yaptıfîınız? Hem suçlu. hpm çüçHisüniiz. Geüp zorla berkesin topragına vprlpsîyor. sonra «îa kurşuna tutuyorsunuî Çtıkurovayı. Lâm cinı istpmpm, dprhal silâhları i«terim! Ya siiâhları teslim edpceksitm. ya da hpninî'zi toplayıp ka sabaya uötürp.ceiiim. Evet, bpn de sizin e;ibi Yörüçüm. anam da babam da Yörük, ama sizin şu yaptığınız yabanlık bizde yok. Yok, yok, yok. .» Sülpyman KAbya: «Onbaşı Pasam.» dpdi, «Sfkelennıc, hııvur otur da konuşalım. Saııa yanlış duvurmuslar. Kurşanları biz sıkmadık ba ŞPCP. İki ripe binmis adamJar çeldîler, sababa kadar bizi k u r . şunladılar. Riz sikâyetçiydîk ama, îıa başım ağ, rıtmnyalıni dedik. » Onbaşıııın çözlerl dışarıya fırladı, boyrnı damarları sisli: «Ne? Ne diyorsun spn?» Sülryman Kâhya. mn üstüne yürüdü. «Bu Çnkurova köylüsünde hiç silâh bulunaınaz. olamaz. Mümkünü yok, olamaz. Demek burada asayis bozuk mu? Hiz Çukurovayı idare edemiyor muyuz demek istiyorsun? Demek bir de iftira? Yaz, tel cek An. karaya. ne istersen söyle, şikâyet et. Hem sueIu. hem cüclü. Ilasan, çıkar kelepçeleri. (ak Süleymanın eline...» Kelepceler şakırdadı, Sülpyman Kâhya ellerini uzattı: «Tak ama, lakın ama yavrum. hPİc azıcık durun, bir yanlışlık olmasm. Dur hele, pasa efendim. hav yigen, yanlış anlaşıldı. Biz seni çok sayarız.» Onbaşı bajfırdı: «Beni sayarmıs! Beni sayarmışî Reni sayarmıs Süleyman Ağa! Bütün Çukurovayı paraya bo^dun be.. Bize gelinee... Biz sayenizde çoluk eocnpımuzla acımr/dan ölecegiz be! l'lan vicdansız, imansızlar, bir de her çece ^abaha kadar kursun sıkıp bölgemi lekelivorsunuz.» Candarmnlara hısımla döndü: «Toplayın herkesî, yediden yetmise, çoluk çocnk, hasta sayrı, hepsini toparîaym, do§ru karakola. Hepsini mahkemeye cekeceğim. Şu yolda. ffeçende ölü bulunanları da siz öldürdimüz, iki adamı, fıkarayı. Benim bölçemdeki h:cbir adamda cakı bile voktnr ki cinayet islesinler. Bir de bu hüyügü her çece sabaha kadıır kazıp antika çıkarıp çü çil altınlan turistlerp satıyorsumız. Bütiin bu suclanmzı ben bilmiyor, bilmiyor, bilmiyor muyum? lHan bütün Çuknrovayı paraya bo&dunuz. Oniiniizp jçelp.ne para datıtıyorsunuz, bize ^elince, bu memleketin asayis kuvvetlerine, sizi ıjepplpri uyumayıp koruyanlara. efendim... Evet efendim!» Solugu taşmiştı. Azıcık dqrdu. soluklandı. Çizmesindeki kırbacı çıkardı, onunla oynadı. «Evet, evet. evet!» diye var şçücüyle bagırdı. «Evet efendim! Biz huraların kahrını belâsını çekelim, sonra Yörükler eelsinler bölıjpmize, babalarmın malıymış tribi hüyüfümüze konsunlar. elâleme paralar dajıtsınlar, sündüz aksamlara. çpce sabablara kadar durmadan ovamızı kurs«nlayıp bütün Çukurovayı kor, kusundan aitına işctsinler... Olamaz, olamaı olamaz efendim! Toplayın bepısini, hepisini, bepisini...» Haydar Usta ileri atıldı: «Gü/cl Paşaiar,» dedi, «Süleyman ne dedi k dc böyle celâllendin. Celâllenmek yüksek pasaların yüksek bir pörenei^idir ama azıcık dur Biz seni çok severiz. Hele buyur, bir acı kahvemizi iç.» «Olamaz!» divc bagırdı Onbaşı. «Sizin gib saygısız insanların kahvesini icemem. Biz d( Yörügüz ama, lıiçhir zaman bizler sizler gib konuklara boylp sayfiisiîB olmadık.» Haydar Tîsta hemen koşarak vardı eline ya. ptştı. öpecektt Onbaşı clini çektî. «Su yaslıh.Smıa bagışla kusurnmu. Ben kntsal demirciler ooaîjivıni. Yörüksen bilirsin. Sa11,1 bizim kusıırumuzu ba^ışla diyorum.» Onbaşı bîrdeıı cözüldü. yüzü sarardı: «Demirciler ooagı mı?» diye şordu. «Hor. zumln Demirci ocağı mı?» «Horzumlu Demirci ocagı,» dedi Haydat TTsta sevinçle. «Kuyur bir kahvemizi iç de, kusornmuzn hacjısla.» Onbaşı bir siire öylp dnrdu kaldı, düşündü, sonra candarmalara Süleyman Kâhyayı gösterdi: «Sülpyman Kâhyanın elinden kelepçeyi ann.» dpdi. Candarmalar kplepçeyi aldıiar. «Rcn de Horz'iimlıı.vum.» dedi Onhaşı. «Sen bu Karaçulluların içine noredcn geldin de düş. iün?» «Çok nzun.» dpdi Havdar Psta. «Kıssası nrun sürer. Belkf yüz yıldır biz bunlara sığmmısnz. Bunlar iyi adamlar, has adamlar...» «Sizin ates oca^ına dokunan kimsc onmaz,» dedi Onbaşı. «Kutsal ocaktır.» «öyledir.» dedi Havdar Usta. «Ama şlmdi millet bizi yol etti. üstümüze tüküren tükürene... Hele buyur iceriye.» Onde Havdar ITsta. arkada Onbaşı, candarmalar. şehirli kılıklı adam. derimevine girdiler, oturdular. Onbaşı duygulanmışti: «Evime çeldim,» dedi. «Allah bizi perişan cyledi.» Kahveler RPİdi, ietiler. Şehirli kılıklı adam somurtuyordu. Haydar tîsta sevinçliydi, gülüyor, sakalar ediyordu. Çok uztın konuştular. Yrtrükler cıkmazlannı anlattılar. 'Sinidi biz nc yapalım. npıoye. jridelim, Paşam?» derii Süleyman Kâhya. «NTe diyorsun paşa kardeşinıiz? Sizin de hnşımzdnn gcçti. bu bizim başımızdakiler. Bir akıl ver de öylc yapalım.» Onbaşı diişündü, dcrin düşüncelere vardıktan sonra: «Valiyc çidin,» dpdi. «O hizi, Yörükleri se. ver. Simdilik ben sizi burada tutmağa çalısırım ama zor. Bu Çukurova a^aları zalim, her birisi bir canavar. EUerinden kurtuluş yok. Hize de. Yörüklere de çok düşmanlar. nedense. Amanın henim Yörük oldugumu, size 3'ardım ettifimi kimseye söylpmeyin!» «Söylemeyiz,» dediler. hep bir agızdan se vinçle. Haydar Csta Sülpyman Kahvayı dısanya çajjırdı. Dışarda kula^ına cŞîldi: «Fiıınun eebine biraz, az biraz koyalım. Bizden. ama insanofludur. eı'5 süt emmiştir.» Süleyman Kâhya bütün bunların oyıın oldu^uııu, her isin parayJa brteceŞini biliyordu. Verecefi parayı çoktan hesaplamıştı. Hemcn evine yojlandı, eeri döndüjiinde Onbaşıyı çadırın kapısında kendini bekler buldu. Ona yaklaştı, elindeki par3yı usulca cebine indirdi. Onba$ı: (Arkası var) DİŞİ BOND Sayın Yalman. bu soruyu dolaylı olarak şövle karşıhyor: «Bu is, bu hâdise ile başlamadı. Bundan evvel de mütemr> diyen çeriîin bir hava vardı, îstanbııi gazptclerinin tenkidlprinc Ankaradaki bazi zpvat tahammül edemiyordu. A^a Han' ın mekfnbnnun tstanbul gaze. tplpri farafından yayınlanmı.s c>] ması büyük bir ealeyana sebpp «Imusln. Tot>cu Ihsan Beyin baş kanhğmda fstanbul'a ffelen Î5tiklâl Mahkpmpsi. tstanbtıî ça7etecilerinî berapt ettirdi. SonT» frmir'p bir sreri tertiplendi. Orda Atatürk, Lâtifc Hanım ve bütiin ^azetepücr vardı. Atatürk. ffiizpl bir nutuk sövlpdi, tamamen barışıldı. Fakat tzmir' don döncr dönmez Hüseyin Ca> hit çok sert bîr yazı yazdı. ()nun tstanbul'da ittihatc) nuihiti vardı. Hava iyicp sprtlesti, MecHstftki tokat mpseiesi, bu hava icinde rereyan pdpjı hir hfidisedîr. Tabiî avrıoa bazı parlamenterİPr, kendilerini imtiyazlı sayıyor, ffazetcciyi kii İ L  N TllFANY JONES Devlei Orman İşfeiifiess Müdürlüğünden; 1 Işletmemiz Göksun Bölgesi Yantepe merkez deposunda. mevcut 4091.07."? M3. muhtelif kalite çam. Göknar Tomruk, Tel direk, Maden direk ve sanayi odunu satışında: BİLE, MiyoCLiM yj GARTH c.27» Tomruklar 200.20 ilâ 297.00 lira, Tel direk 390.00 lira, Maden direkler 208.00 ilâ 224.00 lira ve sansyi odunlan 157.50 ilâ 176.00 lira muhammen bedel üzerinden satışa çıkarılmıştır. 2 Açık arttırma 9/Mart /1971 tarihine rastlayan Sah günü saat 14.00 de işletmemiz Müdürlüğü binasında ya pılacaktır 3 Satışa ait şartname, eb'at listeleri ve ilân Maraş Orman Başmüdürlüğü, Antakya, Elâzığ ve işletmemiz Müdürlüğü ile Sivas, G. Antep, Malatya, Kayseri Elbistan ve Göksun Orman Bölge şefliklerinde görülebilir. 4 Ahcılarm belll RÜn ve saatte teminat makbuzlan ile birlikte komisyonumuza müracaatlan ilân olunur. (Basm 11600) • 1816 ••••••••••••••••••••••«••••••••••••••«•»••••••••••ı•••••••• 48 Kadın son bir kez düşünmlye çalışmış yorulmuş ve kendisini yatağa bırakarak büyük bir umut içinde mırıldanıyordu: Anahtan ^etirin bana. Birkaç dakika sonra Maigret caddenin prürültüleri arasmdan bir yabancı gibi geçiyordu. Başı müthiş ağnyordu. Oysa pek bin de bir ağnrdı oaşı. Bir eczanpyp «irdi bir aspirin aldı. Hiç bir?eyi görmüvordu etrafında. Şehrin gürültüleri başka giirültülere, özellikte kafasında çınlamıya devam eden oaşka seslere kanşıyordu. Bir imaj ötekilerinden daha baskın çıkıyor, bir türlil silinmiyordu sö^lerinin önünden. .Madam Martin kalkıyor, yer,den konasının elbiselerini topluyor ve para arıyordu ceplerinde, ve Martin vatağmdan kadına bakıyordu Karim ne olduğunu soruyordu bakışlarıyla. Seine nehrine attım hepsini. îşte o anda asıl oynamıştı ne o^amışsa kadınm kafasında. Yahut daha dogrusu zaten bir dengesizlik vardı kadında. Tâ daha MeaıiK'taki şekercl dükkânmda vaşarken. Yalnız belli olmuyordu bu. Güzelce sayılabîlecek genç bir kjzdı. Klmse çok ince olan dudaklarından kayKilanmıvordu. Ve Cochet ahyordu onu. Bir şey celirse başma AYLÂK MUSA &IC2. DAKİKA... DOKTOR Opr. ürolog Süreyya ATAMAL 89/3 Ttlt. ! 44 W 44 » A K 8 | M O O S t O R Tarık Z. Kırbakan Oeıi, Saç ve Zübrevt nastaüklan Mfltenassım fstikliU Cad Parmakkapı No. 66 rel: 44 10 73 i »îe olacağımV Maigret Beaumarchaıs bulvannı bulmak içîn biraz durup düşündü şöyle. Birden Nine gel di aklma sebepsiz vere. Hiç birşey alamıyacak, bir kuruş bile diye mınldandı vavaş sesle. Vasiyetname ıptal edilöcek ve kızlık adı Dormoy olan Madam Couchet... Albay başlamış oimalıydı faaliyete. Tabiiydı bu. Her şeyı Madam Couchet alacaktı, bü tün milyonlan.. Seçkin bir kadındı o, biliyordu seviyesinl korurrmyı. Maigret yavas yavaş merdlvenleri çıktı. RichardLpnoir bulvanndaki apartmanın kapısıru itti... Bi) bakalım Mm eeldi? Madam Maigret beyaz örtilnün üstüne dört tabak koymuştu. Maigret büfenin önünde kır ' çiçekleriyle dolu küçük testİ Efördü. Kızkardeşin. Zor degildi bilmek burıu. Çfin kü baldızı her A.'sace'den gelişte bir testj meyva rakısıyla, fume lambon getirirdl. Andre ile ah$ veriş vapmıya çıktılar Andre kocasıydı Mert b1r çocuktu Bir tuela fabrikası vardı. Yorgtın fförünüyorsun. Hiç degilse busün artık çıkmazsın herhalde Maigret çıkmadı Akşamın dokuzunda baldızı ve eniştesiyle kapt.ı kaçtı ovnuyordu Yemek salonunda kır çiçekî^rinin kokusu dınnjltıvordn Ve Madam vîaıgret kartlan tanımadıf] ve sacma sapan sevler vaptıgı tcin neı an kahkahalarla cülüvordu Klinde doku7 olmad2ğına emin misin1' A bak varmıs • PekJ nlye ovnamadın? Eîütün bunlar Maıgret'vp ılık bir banyo gibı sielivnrdu DurmusMı bnsınıi' ?^rısı Kocası tp.k basına 005 mrrdivenifrde afllarkfn bir canknrra* ranın SainteAnnc ^kıl Hastaha nesine götürd';p>i \Tadam Martin'i düşünmüvordu artık.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle