19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:CUMHüRIYET 2 Ekim 1971 lr mlllftvfkffl arkadajnmn, komntanl»nn «Tartışma perdesi arkasınd* refonn lann dejenere edilemeyeceği re mutlaka •• derhal yapılacağı» tarzındaki beyanlar] fizerina Basbakana sual tevcih ederek birer devlet menrorn olan komutanlann bu beyanlannı «Agır darbe» olarak niteliyor. Bu arkadasıınız çok geç kaldı. Bu sorulan sayın Ba.şbakana soracaklanna bn «ağır darbenin» «ebepferint bir»z da parti olarak kendilerinde arasalar ve çevrelerine «Ben askerlere de karşı çıktım» gibi siyasî kahratnan rolürrü oyrnmaktaıi da razgeçseler zannederim buhranİ3rı dah» *ukunetle atlatmak imkânını bulacağız. Komutanlar, bütün ordnnun hissiyatina tercüman olarak bir muhtıra verm'şler. Bunun ne anlam tasıdığım, ne kadar ağır bir Tiıkıin alhna gireceklerini çok düünerek, tartışarak ve sonunda şeklî de olsa demokr&siyî ayakta tutabilmek için kelimelerini seçereıc gidişe dur demişlerdir. Haklı şikâyetleri var. Parlamento ve hükümetlen şikâyet ediyorlar vı (Parlamento ve hükiimct süregelen tutumu, pörüş ve icraatı ile yurdumuzu anarsi, kardeş ka\gası, sosyal ve ekonomik huzursuzlufclar içine sokmus, Atatürkün bize hedef verriigi çağdaş nygarlık seviyesine ulaşma ümidini vitinniş \e AnayasaoiD öngördüğü reformları tahakkuk ettirmemi? olırp. Türkiye Cumlıuriyetinin geleceği ağır bir tehlike içine düşürülmiıştür) djyorlar. Şu şikâyet taaksız mı? EYIÜL DARBESİ Amiral Sezal tstanbnl rduya karjı 300 binleri (ilâhlandırmadaa bahseden afızlar yok muyduT Cfippeleriyle yürüyü? yapan hâkimlerin bn bareketinde derin anlam. dc\let adamını düîünmeye ser ketmesi lâzamselen bir hüviyet yok muydu? Gösteri vfirüyüşü vapmayan te^ekkfil kaldı pı? Yüzbini aşan bir öğretmenler Idtlesinin tümünü birden komünist di>e suçlamak akıl kârı nuydı? Devlet, dost bir devletin (ilosnnun lstanbulu ziyaretinde camide cihat namazı ta lınmasına ve yaratılan fanatik bir ma'şeri ruhla Taksim'de cina>et işlenmesine göz ynmarak kadar çaflet içinde olabilir, böyle çirkin ve yiiz kızartıcı tedbirlere müsamahaklr bulunabilir miydi? Devletin mitingleri kontrol altında tntacak giivenlik kuvretleri yok muydu? Giivenlik kuvvetinin irtica ile beraber oldnğıı sörüntüsünün verilmesi ne demektir, bunn araba zamanın idarecileri tasavmr re idrak «debildi mi? Yabancı devletlerle ye bel» bıiyük devletlerle aşın derecede sarma^ dolaş olmanın gönintüsünü yaymanın bir mırlfet olmadığı. bunun en ufak bir kmlcımla mil li benliğ' feveran ettireceği, çok mfisait meofi bir propaganda zemini yaratılacağı •kıl •dilmedi mi? ORKUNT MUletrekffl Akla gelen bn Srnekler ve daha bir sfirfl ha«• İle TürkiTe Cnmhuriyetinin gelecefl •£» bir tehlike içine daşürülmedi mi?... nhtıra bntnn bunlardan duyulan fizfintfl ve şikâyet fle verildi. Muhtıra, bu ifade«iyle o zaman afır defildl de şimdi onun teyidi mahiyetinde olaa »ifahi beyanlar mı a^ır darbe oldu?... Mnhtıra ile ordn bir KT Istedi re ttdncl madde ile, (Türk milletinin ve sinesinden çıkan Silrhlı Kuvvetlerinin bn vahim ortam bak kında duyduğu üzüntü ve ümitsizliği giderecek çareleri partilerüstü bir anlayışla meclislerinizce dejferlendirilerek mevcut anarşik dnrumu fidereeek ve Anayasanın öngördiiğn reformları Atatürkçü bir görüşle ele alacak ve inkılâp kanunlarını uyçulayacak kuvvetli ve inar.dıncı bir hükümetin demokratik kurallar içinde teşkili zaruri görülmektedir.) şeklinde bir vön jösterdi. Bnnun da anlamı şuydu: Silâhlı Kuvvetler ortanu vahiro ve hatta iimit«iz jörüyor re meclislere dönerek muvakkat da olsa parti prograra ve çekismelerini dondorarak partilerüstü bir anla>ışla tek vucut halîre pelinmesini, tek bir parti fibi dfişünmeslni Istiyordn. Bunun çok lor olaca|ını ordn ds biliyordn. Fakat demokrasi şekli de olsa onu yaşatmal inancı, meclislerin içinde buludanlann çoğundan daha kuvvetU idi. Geçmia bükümet kuvvetli ve inandırıcı olmamıştı. O M ttk re hflkftmete gfiven oyn ve yetki vermts nl duk. O caman çoğunluk partisi sözcüleri, (Biı bn proçramı destekliyemeyiz. Bizim siyasi fel•efemlzc aykındır. Kabul eden partiler buyur run, bn şartlarda meclislerden çekiliyoruz) demediler. Zapta geçen ve meclislerde ender jöriilen bir çoğunlukla (Evet) denildi. Hükümet, prosrramındaki reformlan hazırladı ve bu arada bunlan aüratle uygnlamak için kendisine verdifimlî güven oyuna dayanarak kanun gficüııde kararname yetkislnin verilmesinl istedi. Anayasa değişikliçi sırasında buna da partiler (Evet) dedi ve hüküm yürürlüğe girdi. tt nysrularaaya gelip de hükümet, (Bana tanıdığmuz bu yetkiyi veriniz) deyince çoğunluk partisi hemen cırtmı çevirdi. Çünkü burada bir knrnazlık yapmıştı. Seçimlerde iktidan tekrar elde edeceğinden emin olarak bn yetkiyi ilerde kendisi için kullanacaktı. (Refonn kar.un tasanlan bazırdır) denilince sene is nazariyattan nygulamaya geçtiği için direnme başladı ve (Pro^ramımıza uymazsa kabul edemeyiz) denilmeye başlandı. n beyler. (Anayasanın 5nş:ördü*0 refonn lan Atatürkçü bir görüşle ele almanın) ne demek olduğunu, olacağını o zaman bilmi yorlar mıydı? Askerler, bu muhtırayı Süleyman beyin onündeki ençclleri temizlemek için mi vermişti? Bu enselleri kaldırıcı Anayasa değişiklikleri. davranışlara gelince yüzler trüliiyor da, reform denilince neden asılıyor ve milli iradenin zedelendiğinden neden bab.se> diliyor? Reformun o veya bu partinin elinde alacağı mnhtelif şekli yoktur. Derdini, cehaletinin derin karanlığında anlatamıyan halkın yaranna yapüacak büyük operasyona reform denir. O da tek şekilde yapılır ve mrnfaat zümrelerini değil, ihmal edileni kalkındırmayı öngörür. Reformlarm karşı eıkmak ferçek millî iradeyi hiçe saymak demektir, milyonlara ihanettir. Köylö beni toprağa kavusturma nn diyor? Kooperatifler kurarak ken di emefimi kendi örçütürale pararlıyarak. değerlendirerek elime daha fazla para geçmeKini İ5temiyorum, bu imkândan benim jerime aracılar kazansın nu dlyor? j * UNDEtM UNE tlâç kavgası B Deçil miydi? t anarşi lçinde değil miydi? Sokakta anarşi başuıı almış giderken, devleti tetadit pderken biz Mecliste oturmuş herşeyden sorumlu bir kişi hakkında 16.5 saat süren bir eelsevle tahkifcat açıp açmama tartışmasnu yapmadık mı? Bütün bir milletin göziı öntinde ParUmentoya Biirülen lekeyi onun iistfice da» ha da çıkmaz şekilde sıvamaılık mı? Milli iracle bize onu bu şekilde istismar edelim diye mi teslim edildi? Dönem başında edilen yeminler bizim ağızlarımızdan çıkmadı mı? Kar de; kavgası olmadı mı? Vurt sosyal ve ekonomik hu^ursuduklar içine sokulmadı mı? (Borj yiğitin kamçısıdrr) gibi lâubali beyanlarla der let altından kalkama?acağı ağır yiikler altına sokulmadı mı? (Oy çoğunluğum var, istediğimi yaparım) psiknzu içinde keyifli keyifli etrafa yüksekten babarken oy azınlığmın kanaatlan, düşünceleri, inançlanna saygı duyul du mu? Türldye'de tabu olması lâzıragelen irtica, ricdan hürriyeti cavunmacasıyla ve vine ov kazanma kurnazlığıyla el altından tahrik edilip ve hatta muhterem bir yargıtav başkanının cenazesinde dalıi ne dinle. ne ahlâkla bağdaşmıyacak \e Cumhurijet idaresinc utanç verecek bir sahne yaratılmadi mı? Bu olaya orada bulunan iktidar bakanları seyirci kabrken. Topkapı olarlannın minyatür bir denemesine benzeyen bir şekilde »erefli bir tarihi, geçmisi olan yaslı bir parti liderine karşı te*ebbüs edilen sapık tecavüze Oniformalı bir generaltn tabancasını çekerek müdahale etmesi, ilgililere bir fty ifade etnedi od? Geçen aksam radyoda Ankara Televizyonu iki Bakanın basın toplantısını vcrdi. Oysa habercilik teknigine göre iki önemli toplantı hic defilse birer gün ara ile dinleyiciye ulaimıs olsaydı, bu haberlerin ikisinin etkisi daha yaygm ve daha derin olurdu. Tabiî ikisi de aynı hnkfimetin mensnbn Bakanlar, kendi işlerini kamaoynna aksettirirken, o hükümeti temsil etmektedirler. Tavsiyemiz bir daha böyle bir durnma düşmemeleri. dir. Bn nihayet basit bir koordinasyon meselesidir. Bu koordinasyonu birbirlerinin yapacaği basın foplantısından haberleri olmayan Bakanlar yerine getirmeseler bile, Radyo tdaresi olanı onlara duyurarak böyle bir çatısmaya meydan vermeyebilirlerdi. Biz bn yazımuda Sayın AtiIlS Sav'ın konuşmasını bahis konusn edeceğiı. tsçi Sigortalarının kendi mensuplarına kendt ilâçlannı vermek istemesi üzerinde durmatacağız, hattâ pek başarılı olaeağını aanmadıgımız halde Isçi Sigortaları Rurumunun ilâç fabrikası kurma^ına da bir sey demiyeceğiz. Bn fabrika knrnlmaga baslandığı zaman çeşitli problemler karşımıza çıka. eak, evvelâ isçi bu fabrikanın ilâçlarına güvenmeyecek, çunkfi o, büyük fabrikaların ismini tasıyan ilâçlara alıstı, tsçi Sigortalarının fabrikası. patenti \e ismi maruf ilâçlardan hiçbirini yapamıyacak.. Çünkü bütün yabancı firmalar burada kendi fabrikalarını kurmudar.. Buna rağmen acaba tsçi Sigortaları gibi yarı devlet sektfirü elinde çalışacak olan bu fabrika verimli olacak mı? Yani kârlı olarak çalışacak mı? O da şüpbeli, çBnkfi devlet elindeki işletmelerin pek parlak neticeler vermedigini de görüyoruz. Yılda ilâç fivatı farkı olarak 40 milvon tasarrnf edelim derken, ilâç fabrikalannın alatnrka işletilmesi yüzünden 4t milyon zarar çckmek de mümkündür. Burada ve yalnıı Metmeyi tehlikeye düsBrmeme yinünden acaba Sigortalann bn işi karma bir sistem içinde eczane sahipleri ile beraber bir anonim sirket halinde yapması mümkün değil midir dive de düsünüvoruz. Ama snna da söyleyeyim, asıl sorun İsçi Sigortaları Knrnmnnnn eczane ve laboratnar isletmesi değildir. Asıl sorun Türkiye'de ilâç problemini halletmektir. Bu hnsusta bir Meclis arastırması vapılmıstı. o arastırma raporu simdi raflarda uvnvor. Ben, Savm Atillî Sav'ın yerinde olsam o raporu oknr. re o ise o rapornn tavsivelerındrn baslardım. Meselâ ilâç fabrikası verine milli ilâç endüstrimizi aajlam bir temele otnrtmak için ham madde sanayiini kurma serefini Sosyal Sigortalar Knrnmnna verirdim.. O zaman iISçlar •«ÎS'den de daha fazla ncnzlavabilirdi. Bövle bir sanauin Szel sektör tarafından knrnlması zor olduîu için, bu tutum devletçili^e de yakısırdı. Biliyorsunnz ki, Türkive'deki vabancı ilâç firmalannın asıl görevi Türkive'ye ilâç temin etmektcn zivade Türkive've ham madde sokarak para kazanmaktır; asıl döviz kapaması bn voldan cerevan ettiçine göre, devlet veva tsçi Sigortalan Knrnmn bn temel sanayi ile kâra geçmese bile esaslı bir problemi halletmis olnrdn. Bizim ilâççılarımızın ıddialanna göre, Türkiye'de ham madde sanaviı karulamaı, çünkü bngünkS İlâç tatışı ıcvivesiyle öyle bir fabrika verimli olamaz. Biz bn fikirde degiliz. tzmit'te karulan bövle bir fabrıkanın iyi istikamette gelistiğini duydnk, aslında bızce fabrika zarar etse de mühim değildir. çünkü onun zararını tasarruf ettigimiz döviz ile, verli sanavi üzerinde kuracaeımız tanzım edici tntam fazlasiyle telâfi eder. Bilmem bn düsünceyi S a . yın Sav nasıl karsılar Reformlar yapıldı mı? na?asanın öriKÖrdüjü reformlar yapıldı mı? Ana>asanın emri, «Benim parti prog; ranumda bn bedefler yoktur» diye bir kenars atılabüir mi? Atılırsa, ve süratle artan nüfu«ıın toprapa baçlı isteklerine ciddi çareler aranmazsa bu Anayasanın dolaylı bir çeldld» Iblâli değil midir? Çağdaf uygarlık seviyesin» ulaşma timidimiz, bütün ileri hamleleri, önüne komiinistlik. sosyalistlik sıfatlan konularak dejenere edilmedi mi? tnkılâp kanur.lan acsba uypıılandı mı? Nurculuk, Süleymancıllk pbi sapıklıklara oy kayçt<nyla föz ytımnlmadı mı? Anırşije karşı, tahripklr ve tehlikeli akınt lara karşı devlet otoritesini temsil eden ıjüçleri hâkim kılmak yerine bir takım firgütler kurarak. komandolar teskil ederek bu otorite vı de perişan ettnedik mi? T.B.M.Al.'ni bastnak jihi aklr hayale gflmez hafiflikler vapılmadı mı? Caddclerde mehtcr takımı rffakâtında tek bir sesleriyle şahlanıj mitingleri tertip ede. rek halk tabrik edilmedi mi? tniversiteler bir anarşi yuvasır.a dönerken devlet otoritesinin oralara eiremiveceği hakkında kannnî bir hü< kum mii vardı? tdari özrrklipn devletin tahribi demek olmadığmı üniversite idareai de, hikfimet de bilmiyor muydn? A •» o durumda Meclis olarak bize düsen Od * * ş e y vardı. Çoğunluk partisi, Ira\vctli ve İnandırıcı hükümet kuramamakla ve Cnmhurljeti tehlikeye düşnrmekle itham edildiğine tdre, (Demokrasi, partilerle olur. Çok partili bir Mecliste partileriistii politika olmaz, biz iıiandınci TC kırrvetli hükümetler knrduğmnuzs kaniiz) der, ya çojcunluk partimiz. ya da hepimiz Meclisi kapatır, sivasl düşüncelerimizden, samimiyetle, fedakârlık etmezdik. O zaman askerler, düşflncelerine nvrnn Wr tertip alır. devleti yönetmenin olanafmı arar bulurdn. Veyahut da, askerin dedifi kabul edilir, çalışılırdı. Biz Meclis olarak muhtıranuı istek lerini kabul ettik. Tanl (Partilerüütü anlayısı), (Anayasanın öngördüğö reformlan Atatürkçü bir göriişle yapmavı), (tnkılâp kanunlarını nyıruiamayı) benimsedik ve dolaylı olarak geç mi? hükümetin inandırıcı ve kuvvetlî olmadığı ithamını da böylece çoğunlnk partisi tekabbül ettl ve çahşmaya basladık. Tarafsız bir bükümet kuruldu. O da muhtırada önföriilen reformlan bir program halinde önümüze petirdî. (Partilerflsta anlayısı) burada rösterdik v« 100'den çok fazla eyla bn prognmı tasvip et Sonuc' omutanlar haklıdır. Hiç kiınse kötS ımrıldanmasm. Ekilen, biçihniştir. lülardır halk adına çirkin siyasf oynnlar ovnandı ve sonunda maalesef böyle geldi. Ordu »on sözünü söylemiştir. Ta o seriye gidecek, ya dr siyasî. Ordnnun feri gitmesl ve İçinde bdlünüp parçalanması, siyasinin feri fitmesinden ço» daha pahalıdır. Bir avuç Bİyasl kendi egemenliği ve menfaatı için ordndan buna Isteyemez ve ordu da geri gidemez. Ordu, tonlumun menfaatını tam bir samimiyetle koruyor, buna çalışıyor. Siyasi de otnrmuf bu arabanın tekerine çomak sokuyor. 'Komutanlar devlet memurudnr. bn fibl beyanlar ağır darbedir) lâflan da artık boştur. Evet, knşkusuı afır darbedir. 12 Mart muhtırası, Mart darbesi ise, komutanlann «on beyanlan da onun fifahly» çevrilmis Eylül darbesidir. K <\*e BUGÜrl YARIH sonuç. Doğal Baçbakanın Tüce Mecliste • yaptîklan konuşma, kaçınılması mümkün olnuyan, doğ:al bir sonucu, unutanlara bir hatırlatmadır. Bazı olavlar vardır ki. belirli kisiler için bir Sfet jFîbidir. Sonuçlarını. doğal karsılamak jerekir. Akılb kişiler, bunn bilir, gereğini bir devlet adamına yaraşır biçimde yapar. Ne yank ki. ne Savııı üenıirel, ne de Sayın Koçaş, buna anUmazlıktan eelmek istijorlar. 2~ Majıs gibi. 11 Mart da bazı kişiler için kaçınılmaz sonuçlar doğuracaktır. Bucn böyle anlamak gerekir. 37 Mayistan farkiı, şiddetsiz, norraal bayatlarını etkilemeden, bazı kişilerin siyasal haıatlarını sona erdirecektir. Bu, kaçınılmaz bir sonuçtur. Sayın Demiıel ajn bir konu. A.P. ayn bir varlıktır. Sayın Oemirel, kendislnden sonra da partisinin millet ve devlet hayatında fonksi^onunu sürdürecek jeçişi. 12 Martın ertesi hazırlamaya bakmalı\dı. Bu imkân kendisine verildi. Yoksa, bir kasaba politikacısma. 1 Martta kendisini iktidardan uzaklaştıranlara. biçimli küfürii, bir snru ör.erresi biciminde kamu oyuna sunmak, olur şcy değildir. Gecikse de. bunun şartlarını bazırlamak kendileri için ıvi bir not olıır. Kendi kaderini A.P. nin kaderi \apmaya kalkışmak. basit bir kurnazhktır. Iki şey birbirinden tamamen ayrı ^arlıklardır. 13 Marttan sonra artık Oemirel ile bir ordunun hangi kademesinde olursa olsun görev yapanlarm, birlikte tekrar çaiışmaları mümkün değildir. A.P. nin de bunu anladığma eminiz. A.P. yaşayacak ve Oemirel dışında yeni bir kadro, kendi içinden çıkararak memlekete hizmet edecektir. Koçaş da çekilmelerinin kaçınılmaz olduğunu anlamamakta, Demirel gibi davranmakta, tıpkı Demirel"in unutuldu gitti hayali ribi. son tartışmalann kendisini unutturduğunu sanmaktadırlar. Yanlış ve tehlikeli bir sanı .. Sayın Başbakan, Ynce Mecliste yaptıklan konuşmanın sonunda, bir kez daba açık rejimden yana olduklannı ilân ettikleri gibi, Sayın CH.P. Genel Başkanı da, «Demokratsk rejime manan sıyaset adamlan inanmayanlarla mücadeie etmek mecbunyetindedır» demişlerdir. Bugün yaptîklan gibi. kendisine çekil diyen herkes için bir bulp bulup, çekilmemesj gerektiğini anlatmaya çırpınması. hazin bir siyasal teceUidir. Olajlar. normal akısını takip edecektir. Bunlardan telâşlaamak, bazı kişiler hrsabına hnküm çıkarmak gereksizdir. Demirel de çekiiecektir. Koçaş da çekilecektir ve Bakanlıklannı sırtüstü yatıran. kendilerine beyin takımı siisii veren bazı başansız Bakanlar da. durumları açıklığa kavuştukça çekileceklerdir. Bunlar, normal devlet hayatının gereği olan seylerdir. Kumandanların konusmalarını da bunlar lehiııe bir çıkış gibi yornmlamak, anlamsızdır. Hiç bir ordu. kendisinden hesap sorulacağı imâlarına \e %orev yapıyorum iddiasiyle. biçimli sövmelere karşt su> samaz. Vî Mart ör.cesi, bazı Marksistler de bu yolları denemislerdir. O zaman da Sayın Genelkurmay Başkanı: «Bu ulumalar ne kadar surecek?» diye ce\ap «ermiştiler. Yollarına devam eden. ler, sonucu gördüler. Sayın Demirel, bir büyük partinin kaderini kendi korkulanna kalkan yapmamalıdır. Kaldı ki, keodisinin haysiyeti de. çekildiği gün hepimiz tarafuıdan korunacaktır. Sayın Koçaş da çırpındıkça büsbütün batacaklardır. Kapah rejime ülke girmıyecektir. O görnntüyü. Isteği Uşıyan insan izlenimici verdiği için, işlerin normal çizgisinde yürümesi için çekilmesi zorunludur. Topaloğlu, vakur hir örnek vermiştir. Sebep ne oiursa olsun. ııyuşmazlığa düşen bir Bakanın vapacağı çey, budur. Simdi. bütün millet Demirel ve Koçaş hakkında son hükümleriui lermek için. vapınaları gereken şeyi beklivor. Saym Koçaş'ın. Domirel'den farkiı bir tutum içir.dc (ilraa>ını beklemek bakkunızdır. Geçtiğimiı haftanm h»v» olayları aynen beklendiği gibi bır gelişme gosterdi. Hava sıcaklıkları giınden güne artarak mevsim normallerinin üzerıne >~ukseldi ve bızlere âdeta j a j giinlerini yajattı, ^ . . Yağuşlar ise sadece niz luyılarında y v y«« 4u, • ' • • Önümüzdeki bir hafta içind» yurduınuzun genellikla Akdeniz üzerınden gelecek hava tiplerinin etkisinde kalacağı beklendiğinden haftanm tahtnini föyledir: Sıcakgünler bir süre daha devam edecek Üç ddrt gün sonra Kuzeyden gelecek havanm etkisi ile güneşkı*a (fireli hafif yağmurlar görülecek ve buralarda sıcaklıklar biraz azalacaktır. • GÜNEYDOCU ANADOLU: Eolgenin bu hafta da geçen hafta • DOGU BÖLGFSt: Birkaç gün bolgenin Kars, Ardahan ve çevreleri parçalı bulutlu, öteki yerler açık geçecek, hava sıcakhklan güney kesimlerde biraz artacak, ruzgârlar değışık yönlerden hafif esecektir. Uç dort gün sonra kuzeyden geçecek yağışlı havanm etkisi ile bolgenin kıızey kesimlerinde ncakhk düşüşJeri ile birlikte yer yer hafif yağmurlar gorulecektir. gibi yağıj bakımından şansı hemen hemen hiç yok gibidir. Az bulutlu ve açık günler devam edecek, hava sıcaklıkları gün den güne artarak mevsim normallarınm üzerine çıkacak rüzgârlar değisik yönlerden hafif olarak ese cektir. • AKDEMZ BÖLGESİ: Dbrt bc, gıin daha bir iki ycrde gorıilebilecek çok önemsız yağış dışında bolgede hava genellıkle bol guneşlı geçecek. hava sıcaklıkları günden güne artarak mevsim normallermm oldukça üzerine çıkacaktır. Hafta sonlarına doğru bulutluluk haşlıyacak ve biraz serinieme gorulecek. den:z suya sıcaklıkları 2627 derece civarmda bulunacakttr D U Y U RU 617 Ekim tarihleri arasında yapılacak olan Akdeniz Oyunlannda yurtiçi ve yurt dışı fotoğraf ve fılm Pool'ü Haber Ajansı ile Türk Haberler Ajansına aittır. îzmir'dekl Pool yönetiminm yazılı izni olmadan TRT dışmda hiçbir kurulusun fotoğraf ve film çekemiyeceği duyurulur. . HA re THA AKDENİZ OYüNLARI Cumhunyet 8067 Şirketimizın Ankara Bürosunda çalışmalc Ozere; Almanca daktilo ve Steno'ya bibakkın vakıf; B\TAN SEKBETER aranmaktadır. İlgililenn lüzumlu belgeler ve bir PRÛKIAGMBH vesikalık fotoğrafla yazıb olarak; PRAKLA ŞIRKETİ P. K. 41 Çankaya'ANKARA adresine müracaatları nca olunur. V • MARMARA BOLGESt: Ikı il« 3 gun guneyü hava akımlan etkisi ile hava sıcaklıkları günden gune artarak mevsim normailerınin üzerine çıkacak, hava genellıkle az bulutlu ve açık gcçecek, ruzgârlar değişık yönlerden hafıf esecektir. Bunu tâkıben Turkıyenin kuzeymden geçecek ceph» sıstemleri ile bolgede çok kısa sureli ve yer yer yağmurlar goıulecek ve bu arada hava sıcaklıkla rında bır azalma olacak, deniz suyu sıcaklıkları hafta suresince 18 ilâ 20 derece dolayında bıılunacaktır. Cumhunyet 8056 li gunlerle birlikte kısa ıur« lı yagışlar bıraz daha etkılı olacak, hava sıcaklıkları azalacak, ruzgârlar kuvvetlenecektır. Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Miidürlüğünden: YAPI ISLERİ İLANI 1 Eksiltmeye konulan iş lstanbul Beyoğlu Kobalt bina^ı (nfaatı oiup. ilk kesif bedeli 1765961,77 liradır. 2 Eksiltme U.10.1971 tarihine rastlayan Pazartesi gunü saai 16'da Ankara'da Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğu 1 No lu Satınalma Komisyonunda birım fiat esası üzerınden kapalı zarf usulüyle yapılacaktır. 3 Isteklilerin; bu ışe ait eksiltme evrakmi ve eklerini. Ankara'da Mithatpaşa Caddesinde Genel Müdurlıik tnsaat Mudurlüğü Keşif Bürosunda mesai saatleri dahilinde incelemeieri mumkündür. 4 Eksiltmeye girebilmek içüı istekliler; a) 1971 yılma ait Ticaret Odası belgesini. b> Usulü dairesinde 6S728.8Ö lıralık muvakkat teminatııu, c) Bu i;e ait iştirâk belgesini. Kapah zarflara koyacaklardır. 5 Bu işe ait iştirak belgesi alınma ?pk!l, tsteklilerın en geç 8/10/1971 Cuma gunü mesai sonuna kadar bir dilekçe ile Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Mudurlupune muracaat etmeleri fMüracaatta umumi evrak kaydı tanhi muteberdir. Telgrafîa müracaat kabul olunmaz) ve dilekçelerıne Bayındırlık Bafcanhğından almmış kesif bedeli kadar 'B) grubundan Muteahhitlik karnesi asıl veya noter sureti ile bu donemde benzeri bina insaatını muvaffakiyetle ikmâl ve kabullerini yaptıklanna dair ilgili daireden almmış belge aslmı ve munhasıran Kurumdan alacakları plân. techizat, taahhüt ve teknik personel beyannameleri ile bu beyannamede zikredilen teknik personel ile Noterden mün'akit taahhüt beyannamesıni re ihale evrakuıı tetkik ettiklerini gösterir Kurum keşif bürosundan bu is için alınrmj belgeyi de eklemeleri lâzımdır. 6 Istekliler gerçek tek kiçi veya tüzel kişi olacaktır. 7 tsteklilerin eksilfme şarmamesınde verilen izahat dairesinde hazırlıyacakları teklif mekruplarını eksiltme günu saat 15'e kadar makbuz mııkabilinde Tuna Caddesi No: 7, zemin kstta Komisvnn Ba'knnlıema fermeleri veva bu saat(e Komisyon Başkanh§ında bulunacak şekilde iadeli taahhiitlu olarak posialamalan lâzımdır Postada olacak pecikmeler ksbul edılmez. 8 5337 savıh kanunun 21. maddesinin 4. fıkrası mucibinde Belediyelerce istenecek ilân resm! ve vardımlarla bilumum harçlar müteahhide aittir. 9 Kurtım ihaleyi yapıp yapmamakta veys diledifine yapmakfa serbesttir. • EGE BÖLGESİ: Yazdan kalma dıyebileceğimiz günler bir sıire daha aynı 'şekilde devam edecek. hava sıcakhklan devamlı ola rak artacak. ruzgârlar Guney yönlerden hafif esecektir Haftanm son günlerine doğrtı Kuzey Egede yer yer ve kısa süreli hafif yağıslar olacak ve buralarda sıcaklıklar biraz azalaeak, bolgenin dıcer kesimlerinde herhangi bir de5ı«iklik olmıyacaktır. Hafta güresince deniz suyu sıcaklıkları Kuzev Eeede 23. Gfmey Egede 2526 derece civarında bulunacaktır. • KARADENİZ BÖLGESİ: Blrkaç gun Orts ve Doğu Karadeniz, onemsız ve >er yer hafif yağnuırlu geçerken, Batı Karadeniz parçalı bulutlu olacHk. ha\a sıcaklıklarında onemli bır fark gorulmı\ecektır. GOÇMEN KUŞLAR Prof. Dr. Ümran E. Çölaşan j •™jfnffllv • İÇ ANADOLU: Az bulutlu ve güneşlı günler birkaç gun daha devam edecek, hava sıcaklıkları artacak. ruzgârlar değişik yönlerden hafif esecektir. Üç gün sor.ra bolgenin kuzey kesimlerınde geçici olarak bulutluluk ve çok NIMBUS GEÇEN'LERDE Dortyol llçesi cıvanncfa kartallarla leylekler | arasında buyuk bır ssvaş olmuş. bu savaşta leylekler 33 { ölü vermış, kartalların durumu bellı değil. Kartallardan ölenlerin köyluler tarafından vurulduğu anlaşılıyor. LEYLEKLER. dogdukları günden başhyan ve her sene tekrarlanan bir goç hayatı yaşarlar. Yalnız leylekler değil, diğer birçok göçmen kuslar da yazın kuzeye, kışın da güneye dogru tasmırlar. Dünya kurulduğundan beri bu böyle. KUZEYDEN Karadeniz'i asarak güneye dogru göç eden ve nefeslerının kesilmesınden zaman zaman Karadeniz sahillerimize vağmur gibi dökülen zavallı bıldırcmlan hatırlarsınız. KUS göclen çok esrarlı bir sey înonlar pek eski yıllardan beri basit metotlarla da oka. bunların nerelerden nerele / re, ne zamanda gelın eıttiklerinı ınce!emı?!erdır. îlk kez ' 1899 vılmda Dammarkah Profe«or Monten^en, markalama metoduru ortava kovmu^tıır Mılletlerarası hır ı^bırllâı 3rapılarak salıverılen kusların ayaklarına tarıhlı, ver ismı gö'steren büezikler takma yoluna gldılmlş. daha sonra bunların bulundukları yerlerden bilezıkleri takanlara haber verilmi'tır. TüRKÎYE. bulundu»u ver bakımırdan. göcmen kuşların bir u^raSı olduğu ıcm avrı bır onem de tasır. KUSLAR neden göç ederler? Bunun cevabı bugün kesin olarak verılmis değildir Hangl cıns kuşlar, bu göç esnasında nerelere ve ne kadar uzaklıklara girfebllirler. bu da tam belli degü. Kabul etmek lâzım ki, birçok hayvanlarda bilmediğimız bazı hı=ler var Kuslar, mevsımlerin ak:sını, kısm, yazın gell'sını evvelden cok 1yı hissetmekte ve zarcanmda çoclerine ba'lamaktad'.rlar ÎDPÎAYA gore goçmen ku=!ar her vıl a^rıI ülkelere göç etmekte ve daha sonra geldıklen vere de donmektedırler Bunlar yoüarını nasıl bulurlar, rotalannı nasıl tâvın ederler, bunlann hepsi meçhul. GÖRUYORSUNUZ Kİ, bugün Av'a gıden ınsanoglunun zekâsı yanında. kıt'alar asan, vollarını kaybetmıyen, bır cfisıplln altında kafıle baskanının önderliğı ile meydana l bu cöçe akıl erdiremiyoruz. HO3ÇA KALIN.. (Basın: A. 1402521214/8053) Kayserî Belediye Başkanlığından 85.000.00 Iıra keşıf bedelli bıçümış çam kereste satm ahnacaktır. Thalesı 20 Ekım 1971 Çarşamba günü saat 15.30 da Belediye Encümenındt bapalı zarj usuliyledır Muvakkat temınatı 5500.00 üra olup; talıplenn usulüne uygun hazırhyacaklan kapalı teklıl mektuplann' ıhaJeden bır saat evveüne badar Encümen Başkanlıgma vermelen: keşiT ve şartnamenın Fen İşlerınde gorüleceğı üân olunur. Posta gecikmeleri dikkate ahnmaz : 21167/8052)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle