25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHIFE DÖRT •aMfeslnde yaptığı karikatürlerde Menderes'i zenne kıyafetinde gösterraesi asabını gerçekten bozuyordu. Bu eleçtirmeleri önlemek amacıyla getireceği kanun için muvalakaV.Brmı almak üzere ilk ağızda gazetecilerle anlaçmak ihtiyac.r.ı duydu. Evvelâ Ahmet Emin Yalman ve Ali Naci ile konuştu. Onlara başın hürriyetinir> şereflerle oynamak demek olmadığını çeşitli misaller vererek anlattı. Gerçekten yer yer basın hürriyetinin kötüye kullanıldığı görünmüyor değildi Insaflı olarak söylemek lâzını gelirse, Men Jeres'in, basıt. hürriyetinin bu şeklinden şikâyete hakkı da vardı. Ne var ki, Türkiye demokratik nizama yeni giriyordu. Bazı çetir. merhaleleri aşmak için tahammüle de ihtiyaç vardı. Kaldı ki «Tenî Cephe» gibi şanta.i gazetelerini besleyerek, Menderes, sevmediği insanların şeref ve haysiyetiyle bizzat kendisi çok evvelden oynamışt!. Bu paçavra vasıtasiyle kişilikleri yerlerde siirüklenen insanlar onun dolambaçlı direktifleri ile en ağır hakaretlere maruz kalıyorlardı. 4 Ağustos 1969 CUMHURİYET POtmKA GALERISI BİÎSTLER ve PORTRELER Yazan: C1HAD BABAN 1 Henderes, Basını yıldırmak için Ilk adımı afıyor D.P. mensupları, yurt içinde de darlık dolayısiyle tevsiata tâbi tuttümuş maddeleri nüfuz kullanarak elde edip karaborsaya sünneye başlarr.ışlardı. lnşaat hevesi bu sebepten birdenbire artmış; ev, apartman yapmak maksadiyle ihtiyaçtan fazla demir ve çimento alanlar, bunları «1 altından satarak, binalarını bedavaya mâl etmenin çâTesinl bulmuşlardı. sebebini anlam&k zor degıldi. Demokrat Parti daha 1954 seçimlerine girerken, hazinede ne altın, ne döviz kalmıştı. Çivi bulunmuyor, kahve çay sıkıntısı çekiliyordu. Böyte bir ortamda Menöeres. tzmir'de bir köylüye şunu söylüyordu: « Evet, hazinede altm rok amt, biz o altını hazineden çıkardık ve karınızuı perdanın» taktıfc .» Demokrat Parti propagandacılan Türk parasının kıymetinir düşmesi karşısında. köylüye şu soruyu soruyorlardı: « Kannın boynundaki b*şibirliğin flvatı 19H de kaçs idi?» Adam saf saf cevap veriyor ve «4M Jira» diyordu. Şimdi kaça? «75fl lir»». « San» sornyorum. paranın kıymeti düşmüş mn, artmış mı?» Adam beşibirliğin pahalılaşrnası karşısında memnun «D«mokrat Partiyi» alkıshyordu. • MENDERES, Basın Kanununu kısıtlama konusunda kendini mâzur göstermek için şöyle diyordu: «1954 »eçimlerinden sonra Basın Kanuna nu liberal bir hale soktuğumuz zaman kanUrın topnnn fazla kaçırmiiiı. Herifler jemi aııya aldılar. ÎSe haysiyetimiz kaldı, ne şerefimiz...» karşı ianmıştı. Her ikisi de basın kanunu ile çok Hgileniyorlar ve hemen her saat başı beni telefona çağırarak kanunun komisyonda geçirdiği safhaları soruyorlardı. Menderes. bilhassa Hüseyin Ortakçıoğlu ile valilikten gelmiş olan Necdet Yüceer ismindeki arkadailann mukavemetlerine kızıyor. « Onlara anlatmalısın kl bu tâdilleri yapmaya mrcburuz, biz hürriyet getiren bir partiyiz, halka söz verdik..» diye yakınıyordu. Menderes'e o günleri hatırlattım. kanunun Meclisteki müzakereleri sırasmda Sıtkj Yırcalınını «Gazeteci, politikacının mahrem hayatını da takip eder, yatak odalanmıza dahi girer» dedigini söyledira. O gün basın hürriyetini medeniyetin bir ica bı gibi savunan Menderes'in, bu gün verdiğini geri almaya kalkmasının doğru olmıyacagını hatırlattım: « Siz burada kalmıyacaksııuz, bu işc bir kere alıştıktan sonra her gün biraz daha vidayı Mkıştıracaksınız.» Ellerini, kollannı açtı: Allah rızası için sen böjle söyleme:» dedi. «görüyorsun. za ferin sarhoşlujju ile 1950 seçim lerinde basın kanununu liberal bir hale soktuğumuz zaman kan tann topunu lüzumundan fazla kaçırmışız. Görmüyor musun herifler gemi azıya aldılar... Ne haysiyetimiz, ne şerefimiz kal. dı.» Sinirli idi, fakat kendini zaptediyordu. «Su seçimleri Keçirelim.. Ashnda kanuna yeni bir şey de eklemîyoruz. Söyle Allah aşkına bu kadar hürriyet dünyanın ne resinde var?» YÜKSEK MENFAATLER Menderesin Basın Kanunun da hürriyet kısmtıları yapmak ıstediği haberini aldığım zaman, yapılacak kanun değiçıkliğınde yardım vaadeden gazete sahiplerinden birkaç tanesini buldum. Ne söyledıysern faycia vermedi. Menderes'ın ortaya koyd\ığu deliller karşısında âdeta büyülenmiş gibiydiler. < Amı> diyorlardı, «Sen şu şantaj ve edepsiılik turyasını be^eniyor musun?» Gerçekten beğe^miyordum, fakat çok iyi Xiıyordum ki. hürriyet vidi'arım sıkmak ısteyen bir iktidar, hiç bir zaman. «Maksadım şiddete ve istibdada y&nelmektir'.» demeyecektir. Orlara : . size dünyada istibdat yap mak isttdiŞim için istibdat yapıyorum diyen bir müstebit gördünüı mü?» dedim. Hepsi: «Vatandaşların hürriyetlcrini, memleketin yüksek menfaatleri namına kısarlar» cevabını veriler. Tartıştık.. « Vatandaşın şeref ve haysiyetini korumanın (aıiltti ile bir iktidarın dört yılda hörriyetlerden nsanmıs olmasının fariletsizlifini karşı karşıya getirdigimiz zaman, bu faziletsizlige eiden yolları tıkamak lâıım gelir!» ciedim ŞEREF VE HAYSİYET Buna rağmen, meselelere ve memleket problemlerine akh erenlerin eleştirmeleri, bilhassa 1954 geçimlerinden evvel gazete sütunlarır.da sık sık görünmeye başladı. Menderes bu tenkit gürültüleri içinde seçime gitmek istemediği için basın kanununa bazı kısıtlama hükümleri geürmek istedi. « Tenkitlerden yoruldum, bn tenkitlere ıinirlerim taham mül etmiyor» eîemeyi kendine yediremediği için; ortaya, «Vatandaşların ştref ve haysiyetini koromak lâııra'.» diye bir solagan attı. Ratip Tahir'in, Ulus'un son îktidar ve onun başındakiler bütün bu olan bitenlerrien haberdardılar. Faitat, meşru olmayan servet elde edenlerin, kendilerini körü körüne tutmalarını faydalı telâkki ettikleri için bu gibüere ağızlannı açmıyorlardı. 1946 da veya 1B50 de siyasi hayata girerken maaşları ile zor geçinen bazı kimselerin beş altı yıl sonra, hiçbir yerden özel gelir temin etmemelerine, bir ticaret veys endüstri :şine pirmemiş olmalarına rsğmen y«r yer inşaat yaptırmaları kimsenin göztinden kaçmıyor, bu »ebepten dolayı da dedikodular alabüdığine genişliyordu. Polatkan, enflâsyon dolayısiyle için için acı çekerken bu yagmamn karşısma dikilemiyordu. Bunun Yarın : TASDİK VE TASVİP 0 D.P. iktidara çelince ilk yaptığı sey. Basın Kanunundaki aiır taükümleri kaldıtmak olmustu. Hattâ kanun öylesine liberal hale gelmişti ki. Fet hi Çelikbaş bile karşı durmustn .. 0 BASIN Kannnunu kısıtlama teşebbüsleri karsısında Sıtkı Yırcalı ?öyle demiıti: «Gazeteci, politikacının mahrem hayatını da takip eder, yatak odalanna dahi girer...» Disft Bond MODESTY BLAISE 92 kir halkımızın kaderini ellerine almağa kalkanlar, her şeyden önce onlara kar?ı sevgi ve saygı duymalıdırlar! Yazık. çok yazık.. Kudret Yar.ardağ torpile adamakılh çarpılmıştı ama, Savcının konuşmasından da anhyordu ki, onu ne mahkemeye verecek, ne de teşhir edecekti seçmenlerine karşı. Beni affedin. dedi. Yalvarırım'. Savcı, adamın nerelere kadar alçalabileceğini öğrenmek için: Sizi affetmeme imkân yok, dedi. Çünkü kanun... EUerine sarıldr. Yaivarırım, nolur. Çünkü kanun, bana suçluyu affetmek yetkisini vermez! Ayaklannızın altını öpeyim! Demek bu kadar alçalabiliyorsunuz'^ Ocağınıza düştüm, beni rezil etmeyin seçmenlerime karşı! Yâni maksadınız illâki seçil^,Meclise girmek ha? Öy'. Yalvarırım.. *%•.'. Günün birinde seçilirseniz, olur a, karşılaşıı sak... Elbette karşılaşacağız beyefendi, hiç şüpheniz olmasın! Bana ne vaad ediyorsunuz? Gözleri parladı: Emrettiğiniz, emredebileceğiniz her şeyi! Elinde mektup, masasına geçip oturdu. Öfkeler mekten çok derin bir acı içine yuvarlanmıştı. Bı adam, bu adamlar mı milletin çıkarı için çalışacaklardı? Kudret bey şâyet seçilirseniz, şahsım içir hiç, ama hiç bir şey istemiyecegeğim sizden. Bı fakir mi'.let için, bu fakir milletten. yoksul halktan yar.a olmanızı rica edeceğim, yalvaracağım! Ve ekledi: Buyrun, gidebilırsiniz! UMUMÎ KAİDE Meram anlatamıyordum.. «Hani Demokrat Parti muhalefette iken, grev kaııununu getireceğini vaad etmişti? Niye getirraedi? Hani bütün antidemokratik kanunları değiştireceğini vaad etmişti? Niye dejçiştirmedi? Bütün bu srizde durmamalardan birşeylet sezinlemiyor raıısunuı?. Menderes Ben vaatte balundum ama, vade vermedim» sözünü bir bardak şerbet içer gibi kolaylıkla gazeteci arkadaşlarma milltvekillerine söyleyivermişti. Bütün çaiışmalarıma rağmen bana inanmak istemiyorlardı. Bir kere angaje olmuşlardı. "İyi ama ya vatandaşm şeref ve haysiyeti?« sözü daima karşıma çıkıyordu. Onlara: Bir iktidar hürriyetleri kmtlamaya kalktı mı, ev\tlâ basının dizginlerini reknıekle i;e başlar, bu umumi kaidedir. Dünyanın her yerinde böyle olmuştur> diyordum. Yine dostlarımı ikna edemiyordum. 1950'nin ruhuma verdiği engın sevincin ışığı artık adamakılh kararmaya başlamıştı. Hayalimin bahçelerindeki renkli çiçekler birdenbire yozlaştı. Ben kırgın insanın sallantılı ve yavaş adımlanyla Meclise gittim, bu meseleyi Menderes'le muhakkak görüşmeli idim. Başbakanhk odasında idi. Yanına girdim: •Bütün gazeteci arkadaşlarımı ikna etmi;siniz. hepsi getireceğiniz kanun teklifini destekleyecekler» diye söze başladım, sonra ona uzun uzun hâtalı yolda olduğunu anlattım. 1950'de Demokrat Parti iktidara gelir gelmez, ilk yaptığı şey basın kanunundaki ağır hükümleri kaldırnıak olmuştu. Ben gazeteci milletvekili olarak bu kanunun değişmesinde öncülük etmiştim. Kanunu o kadar liberal bir hale getirmiştik ki Fethi ÇeUkbaş bile bu tadillerin üzerinde tereddüd etmiş, liberalleşme hareketine karşı durmuştu. Komisyonlarda kanunun demokratik bir şekil aimasına Hüseyin Ortakçıoğlu ismindeki Çorum Milletvekili de mukavemet ediyor. Demokrat Partinin halka yaptığı vaadlerle bağh kalmak istemiyordu. Kanun komisyonlarda müzakere ediiirken, Menderes ve Bayar îstanbul'da idiler. Cumhurbaşkanı bu makama oturduktan sonra, ilk defa fstanbu'a gitmiş. merasimle Bütün endişe buradaydı işte! İktidar hcrhangl bir bahaneyle seçimi «Muallel. sayıp, iktidan teslim etmeseydı ya? Onun iç;n sevinçler, pırıl pırıl bir günes sıcakhğına uiaşamıyor, gölgeleniveriyordu. Kudret Yanardağ. • Beyefendi bizi unutma! Af çıkarttır, limumi af çıkarttır. Bak, hepimiz oylarımızı sana verdik:. diye aıkasından haykırantu tukluların seslerini içinde ta^ıyai'ak. Ncfise'yle jna vi spor arabaya girdi. Cezaevinin önü mahşeri hâtır latan bir kalabalıkla dolmuş, o. kıral'.ara yakışır bir çalımm kendini beğenmişliğiyle alkışlıyanları şapkasını çıkarmak suretiyle selâmlıyordu. Birden, kalabalık arasında Kâtıp gözüne İÜ5ti. İşinden atıldığını büiyordu. Kalabalığın arasıa dan çıkıp. beyefendiye koşmak isteyeceğı anlaşılıyordu ama, sırası mıydı? Kâtiple, mâtiple uğraşacak durumda mıydı? Ne duruyorsun şoför çeksene! Araba yürüdü. Arkasında renk renk, ceşit çesit taksiler, dolmuş, hususiler. faytonlar, daha arkada da partili yayalar... Deve'ylc İdris'i bile unutmuştu. Aklına birden Savcı gelerek, yüzü buruştu. Gün lerdenberi ıteden silinmiyordu o «Herif»in hayali içinden sanki? İstemiyordu efendim. istemiyordu! Partinin önüyle büsbütün kaiabalıktı. Kudret Yanardağ. ü^tü açılmıs spor arabasm» da ayağa kalkmış, elinde rölöve şapkası. sıcaktan zırıl zırıl terlese bile aldırış etmiyerek halkı selâm lıyor. alkışlara, • Yaşaa!». • Var ooool!», • Allah senî baçunızdan eksik etme~iün!>!ere sıkmtılı, ama zârif olmasına bilhassa dikkal ettiği selâmıar !a karşılık veriyor, şuradan hayırhsıyla kurtulup, bir an önce Ankara'ya kapağı atrr.ayı düşiinüyordu. Arabadan indi. Parti binasına girerken, partili» lerin iki sıra olup tuttuklan çılgın alkışların arasından hızla geçti. Nefise tâkıpte güçiük çekmişti ama, gene de peşini bırakmamıştı. Merdiveni çıkar ken koluna tutunup sordu: Ankara'ya tabi ben de geloceğim değil mi? Sert bir bakış fırlattı: Neden o? Bensiz mi gidecek?in ya? Canım, bu sonra düşünülecek scy, sırası mı şimdi? Partinin Steki milletvekillcri dr oradaydı. Sa!on tık'ım tıklımdı. Kudret Yanardağ. salona çıkılan merdivenin bsşında eözükünce. ycpyeni. çılgın bir a!kış daha koptu Önce gelmi» yeni milletveküleri. bu. Genel M»rkezin de çok tuttuğıı veni arkadaslarmı özel bir sevinçle karsılayıp. kutladılar Çünkü o kendilerine benzemiyordu. Gözünü budaktan sakınmamış. hapislere. hapislere ne kelime? Zindanlara eirmisti bu milletin özeürlijğü içint Sanldılar, öpüştü'er. koklaşıp ağlastılar Sevinç gözyaşlarıydı döktükleri. tkV.dan alacak. yıırdu cennete çevirecek. yurttaşı ca düşlerinde bil* göremiyeceği bir mutluluğa kavuşturacakiardı. O gün. davul zurna ?esleri arasında. bayraklar. riefne dalları. mevsim çiçekleriyle donatılm:s uzun bir konvoy. =ehrin garına çığlıklarla geldi. Yeni milletveküleri halkın gerçekten pınl pırıl sevinç gözyaşları ve alkışları arastnda trene eirdiler. Tren de konvoy gibi çiçekler. defne dalları. bayraklarla donatılmıçtı. Halkın alkişları arasında tren Ankara'ya hareket etti Aynı gün. yurdün hemen her yanından çiçekler. defne dalları, bayraklarla donatılmış trenler, otobüsîer. taksi, hususî, ya da uçaklar, davul. zurna sesieri ve slkışlar arastnda. milletin pınl pırıt umutlanm arcılarında bırakarak, Ankara'ya hareket etmişlerdi. SONBasınköy • Nisan 1969 xxn Seçimler \urt ölçüsünde. Milli Mücadeleden hemen sonra ancak Mustafa Kemal Paşaya gösterilmiş çapta bir şahlanışla Yeni Parti lehinde gelişip duruyor, buysa başta Ana muhaiefet, herkesi şaşırtıyordu. Demek millet .tek parti. tek şef»likten böylesine > \z çevirmişti? *i Millet tam anlamıyla şahlanmıştı! Millet, belki tam bir şuurla değil ama, iktidan değiştirmek istemekle bitmez tükenmez iş, iş karşılığı kazanç, kazançla da dünya nimetlerine kavuşmak istiyordu. Herkesin evi barkı. herkesin çoluğu çocuğu vardı. Yıllar yılı varhklıların varlığına bakmaktan usanmışlar, artık ona kendileri de kavuşmak için, çok şeyler vaad eden Yeni Parti'ye oylarım verrnekten baska çâre kalmadığına inanmışlardı. Yeni parti konuşmalarda eti, ekmeği, tuzu, şekeri, basmayı, cigara. yağ bal, mesken her şeyi her şeyi ucuzlatacağını, yer yer de olsa, eski devirlerdeki bolluğu yaratabilmek için. gerekirse Dini Mübin'e sarılacağını vaad etmişti. Parti Genel mer kezi Dini politikaya âlet» etmekten dikkatle kaçınmışsa da, fısıltı gazetesi harıl harıl işlemiş, din adamlarının mânevi güçleri artmıştı. Kudret Yanardağ telgrafla tahliye edildi. Nefise kocasını almak üzere mavi spor araba önde. dizi dizi partili arabalarla gelmişti cezae\'i ka pısma. Deve. îdris, Kel Mıstık çılgınlar gibi içmişler. kaplarına sığamıyorlardı. Cezaevinin yeni Müdürü geldiği için, Nefise, Saveıya kaç vakittir söylemeği kurduklarını söyliyemedi. Zâten öfkesi geçmişti. Ama hele işler yoluna girsin, «Paşa hazretleri. iktidan Yeni Parti'ye devretsindi! BİKO, K.4ieısn ~TA BİKJ. VI y& t• *^T^ * ^ * \! sueüp » zA Vh istanbul Universitesi Rektörlüğünden 1 Aşağıda nevileri, keşlf bedelleri, geçici teminEtları, ihale gün ve S3atleri yazı'ı (5) kalem işin eksiltmeleri kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 2 Sözleşme ve şartnameler Rektörlükte görülebilir. 3 Talip olanlann 1969 yılında Ticaret Odasına kayıtlı bulunduğuna, temınatlarını Cniversite S a y m a n h k Müdürlüğüne yatırdığma dair belgeierı, Yapı îşlen Başkanlığmdan yeterlik belgesi alabilmek üzere (A) da yazıh iş içm 85.000, (B) için 100.000, (C) için 79.000, ( D ) için 207.000, (E) için 309.000 liralık benzeri işleri müteahhid sıfatıyia yaptıklan, kat'i kabulünü yaptırdıkları hakkındaki belgeleri 4.8.1969 günü, saat 16.00'ya kadar, 4 2490 sayılı kanuna göre, h e r 5 iş için ayrı ayrı olarak hazırlıyacaklan tek'ıf mektuplarını eksiltme s a a t m d a n birer saat evvel Rektörlüğe vermeleri gerektir. 5 Postada vâki gecikmeler nazara almmaz. Geçici Eksiltme IŞt.N N E V İ K e ş f i teminatı Gün ve saati A Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Enstitüsü merkez ve müze b i n a l a n onarımı B Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Enstitüsü merkez bina ve rıhtım onarımı C Fen ve Edebiyat Fakülteleri binası, Vez neciler tarafı bahçe tanzimi ikmal işleri •) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Iç Hastahkları Kliniği arka kısmmda bulunan v« yıkılmakta olan binanın yeniden lnşası K Cerrahpasa Tıp Fakültesi, Fitizyoloji Kürsüsü tâtfil ve onarım işleri 85.187,4? 99.778,02 79.001,57 207.134,72 5510 6239 5200 11607 7.8.1969 15.00 7.8.1969 15.10 7.8.1969 15.20 7.8.1969 15.30 im J1 PERTRIX TRANSlSTOR PILLERI CİHAN KOM. .2 Sultanhamam. Katırcıoğlu Han Kat 5, İSTANBUL ORT. 308.852,35 15105 7.8.1969 15.40 (llâncılık: 3784/9324) (Basın: 19355/9344)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle