25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtPK DÖRT 4 Mart 1969 rln önüne geemeye çalıştığı hâ lâ hıkâye edilir. Fakat Adnan bey bitlandir. Her dakika bır yerlerden bir kurşun, yahut sı lâhlı, bıçaklı saldıncılar bekler. Çünkü kızın daha dört oğlan kardeşi vardır. Ve köylerin kanununda, bu işlerin nasıl yürudugü mâlümdur. Hulâsa iş, biı kan dâvâsına döner. Adnan beye, yeni bir korku daha musallat olur: Intikam ve ölüm kor kusu.. Ve bu korku ile Ayşecigın ölümünün uyandırdığı azap, yıllar yıh sürer... Ne ise, işlerin yatıştınlmasına çahşılır. Zaten, ortada bir günah var mıydı, yoksa iş, bir dedikodu muydu? Bu suâl de havada dalgalanır, durur. Katil çocaga Aydında Reşat Ok, avukat olarak tutulur. Sonunda dâvâ, galiba, yaş kiiçükliığü ve yattığının yeterli görulmesi ile biter. Aradan ramanlar geçer. Mehmet Budak. yani kendi kızkardeşini vuran çocuk, serpi lir, delikanlı olur. Ama bu defa da, onu çiftlik arazisinde vururlar. Elifin Mehmet adında biri katil olarak yakalanır, rtıah kemeye verilir, 17 yıla mahkum olur. Elifin Mehmet, süre tamamlanması ve aflarla cezasım çekmiştır, şimdi Nazillide otuıur. Hâlâ Mehmedi kendisinin vurmadıgım söyler. Hulâsa bu son katil ile Mehmet Budak arasındaki şahsî ihtilâf ve cinayetın sebebi pek bilınmez. O lay da şimdi unutulmuştur. Yal nız oldurülen Mehmet Budak, son yıllarında çifthğın inanılır adamı olmuştu. Hattâ Demokrat Partirıın kuruluş yıHannda köylerde, parti ıçın çalışıyordu. 1946 da öldürüldü. Bu da köylerdeki bınbir olaydan bıri olarak bu gün de, sorarsanız size anlatüır... Kısacası, Çakırbeylinin havasında, yülar jilı, bir de bu bulutlar dolaşır. Rüzgârlar eser CUMHURİYET durur. Ama Menderes, artık bir karar karşısındadır. Menderes evleniyor,, 19221930 arasmda ve Menderes'in havatma yon veren gelışmelerde, daha ikı önemlı hâ dıse yer alacaktır. Bunların birincisi, Menderes'in evlenmesi, dığeri de sıjasî hayata atılışıdır. Bırıncı olay. elbette ki önemlıdir Menderes'in aıle reisi ve sonra baba oluşu, onun hem hayat düzeninde, hem ruh yapısında elbette ki büyük etkiler yaptı. Eşini seçtigi Evliyazadeler, îzmirın tanınnr.s bır ailesidir. Bu ailenin kızlannın Izmirde, özel yetişme tarzı daima dikkatı çekmiştir. Bu tazlardan Berrin hanımın bır snin bayan Menderes olusunda, sanıyorum ki, Menderes'in amcasinın ikinci hanımı müessir oldu. Evlenme tarıhi galiba 1928 yahut 1929 dur. Evlenme, tabil normâl şartlar içinde cereyan etti. Normâl neticelerini verdi. Burada bu konu üzerinde aynca durmayacağız .. Menderes'in siyasî hayata atı hşına gelince, onun Üzerinde bi raz durmalıyız. Çünkü bu hikâyenin Mpnderes'in serüveninde, ne kadar kader tâyin edıci bır etkisı olduğunu, hepimiz bi livoruz. Ancak hemen belirtelım kı. Menderes'in, hem da Halk Pqrtı=i.ne karşı 1930 da Mvasete atılıçmda. nnun 1922 1930 arasında içinde yasadığı iktısadî hareketlerin ve karşılaştıgı idarî meselelerin büyük etkisl olmuştur. Yani Menderes sıyasl havata. bir siyasetçi olarak ?ırdı. Ve havatı. bir siyaset me) danında sona erdi .. / 19221930 devresinln, Menderes'in hayat hikâyesinde, blr bakışta istikrarU görünmekle beraber, hareketll, dalgalı, hattâ tehllkeli geçtiğini bir daha beürtmeliyiz. Bu, devre onun serüveninde ikinci safhayı teşkll eder. Menderes'in artık gerçek gücü ile toprağa, üretime yönelişi bu devre üe başlar. Bunun tabii neticesi olarak ta, kasabaya, şehre, alış verlş ve pıyasa işlerine, yani kısacası sokaktaki kavgaya karısır. Alımsatım, örgütlenme, iç ve dış rekabetler, kooperatifçilik, ambar lama, kredi dâvâlan, bu devrenın konulandır. O konular ki, az sonra ve kendlsinden dinleyeceğimlz gibi, hem de Gâzl Mustafa Kemâlin kendilerini gormek dahl istemediği bir akşam, Gâzi'ye, birtakım ç»lışmalann, görüşlerin, tecrübelerin hâsılası olarak sunulacaktır. Evet, Aydında, kendilerini Börmek dahi istemeyen, ve nice aracılıklardan sonra, şöylece, ayaküstü ve beş dakika görme ye razı olan Gâzi, buıüan tam dört saat dinleyecek, tartışacaktır. Ve Menderes'e, siyasetin, Parlâmentonun yolu boylece açılacaktır. Menderes bu olayı: Beni keşfeden AUtürk'tfir. Sözleri ile anlatacaktır.. Hulâea bu safhanın, bu gelişmeleri sırasında Menderes, tam bir toprak beyi ve şehir agasıdır. Ve harp sonundaki o nânn, has talıklı, çelimsiz delikanlının, bil hassa toprakla savaştaki bu her kesçe kabul edilen Ustünlügü. hakikaten dikkati çekicidir. Bugun de Aydın çevresinde ve Menderes vâdisinde, uzak ya Şahsiyetine kavuşan Menderes kın, dost dUsman her topraktan anlayan, 19221930 arasındakl Menderes'i, en muvaffak çiftçi ve onun topraklannı en bakımlı, verimli topraklar olarak anlatırlar. 1932 de Çakırbeylide toparlanan Menderes, artık o eskl şahsiyetsiz, mınn kınn Adnan bey değildir. Sanki ona: Bey dediğin söyle oltır, böyle olur, diye beylik dersi veren Kâhya Merrüşoğlunun, bazı bakunlardan hüviyetine bürünmüşuür. En iyl toprak Isletmesi, en yiğit yardımcılar, en iyl atlar, en iyi silâhlar onundur. Çiftlik odasında mavzerler şu tarafa, çifteler bu tarafa asüıdır. Ve koylülerin dediği gibi, bey atına binince, at üç de fa şâha kalkar. At koşturur, domuz avlanna kadar katılır. Suda yüzer. Sıhhati de tam yerıne gelmiş, vücudu gelişmiştir. Zaten Birinci Dünya Harbinde sarsılan, Istiklâl Savaşından sonra Bumlann çekilmesi ile, büsbütün başsız, düzensiz kalan alunsatım, piyasa, kredi, borsa işlertnin, hulâsa o sonu gelmez sokak kavgalannın da artık tamamen içindedir. Anlaşıldıgına göre, belki sözlerinde, taahhütlerinde biraz vefasızduama, sattığı mahn vasıflı, değerlı olduğunda da, bugün de herkes mutabıktır. Bu arada müşküllerle karşılaştığı da olur. Aydından köye, husrân içinde dondüğü, âleme kınldığı, ruh düşkünlüklerine kapüdığı ânlarm, günlertn hikâyeleri hâlâ hatırlanır. Ama boyle anlarda, realist, yani gerçekçi, işlennde hayâle yer vermeyen, bunun için de ışte ruh düşkünlüğü bumeyen, vefâU bir yardımcısı vardır: İlk ve son arkadaşı Etetn... Bu gıbi hallerde soz, artık Etemin olur. Ve kanşmış işlerin içinden mutlaka çıküır. Fakat ne var ki gene bu devrede, düzelülemeyecek, sonunun bağlanması güç, hattâ Menderes içın, yalnız yeni bir kompleksin daha doguşu, yani devamlı bir can korkusu değıl, gerçek bir öliim tehlikesi de yaratan, beklenmedik bir hâdise de olur. Köylülerın hatırladıgına göre yıl, 1927'dir. Çakırbeyli'de bir cinayet Bu hikâyenin üstünde durmasak ta olur. Ama bir taraftan Çakırbeyli topraklan uyanır, sazlıklar, pırnalhMar bereketli tarlalar haline gelır ve Adnan bey artık, herkesçe bir top rak adamı olarak kabul edilirken, bir gün onu yıllarca sürecek bir can korkusuna salan hâdiseden bahsetmezsek, Adnan beyin serüveni, elbette ki eksik kalır.. Bu hâdise, bir cinayettir. Çakırbeylıde bir cinayet .. Hem de cinayet çemberinin kahramanlan içinde bir de Adnan bey var. Şartlar ve olay şoyle gelişir: Budaklı Osman; Çiftliğın eski kâhyalarından bıridir. Budaklılar, Çakırbeyli köyünde yaşarlar. Kalabalık bir aıledir. Çiftlik beyinin evi onlara yabanoı sayılmaz. Bütıin köyler le çiftlik konakları arasında olduğu gıbi, Budaklılann kadın ve kızlan da çiftlık evine gider, gelırler. Bu evin bakılması, temizlenmesi için çalışırlar. Ayşe, Budaklann henüz yetişmekte olan guzel bir kızıdır. O da çiît hk evıne gıder gelir. Orada yabancı sayılmaz. Aüesi de bunu yadırgamaz. Kız henüz 1516 yaşındadır... Fakat bır gün, Budaklılann en küçük oğlu Mehmet, kendi kızkardeşini, köyün ortasında, iki tabanca kurşunu ile vurur. Kurşunlar Ayşenin, başını ve göğsünü delerler. Ayşecik yere serıhr. Cınayetin yeri ve şekli hakkında nakıller biraz çeşitlıdir. Bir rivâyete göre, elinde silâhmı gızleyen Mehmet, Beyevinin önüne gelir: Adnan Bey, Adnan Bey, diye bafınr. Fakat evdeki Ayşe tetiktedır. lşi anlar. Kapıya daha önce atılır. Ve katıl, beyi vurayım derken, Ayşeyi oldürür. Fakat benim dinlediğta görgü şahıdi. işi daha başka anlatır: Ayşe köyun içinde ve eski Camiin minaresi dıbinde öldürülur. Bu yer çiftlik evine çok yakındır. Gene anlatıldığına göre, cinayet işlenirken, Adnan Beyle E tem Bey, çiftlik bmasuıdadırlar. Etem bey derhâl fırllar, koşar. Artık ölü Ayşecigm etrafı, koşan, yetışenlerle dolar. Ama ölen ölmuştür. Adnan beye gelince, onun daha silâhlar patlar patlamaz sarsıldığı ve sonra da bayguılıklar geçırdıği soylenir. Ama Etem beyın, soğukkanlılıkla ikı tarafa koştuğu, araya girdıği, yeni kanların, cinayetle YARIN: 3 arkadaş arasında «iyasî bir yoklama «Beni keşfeden Atatürk'tür». Menderes, kendisine Parlâmento yolunun açılışını yıllar sonra böyle anlatmıştı.. MTIYAR GENCÜK 83 Bu benim taş üzerinde kanat Ö6riöoo. Bu da en güzel sesimle ötüşlerimdi. Hadi in aşağı, yetti. Oyunlartn içinde en çok bu hoşuma giderdi. Taşlardan inınce tavuk olurdum birden, başlardım gıtgıdaklamağa ben. Yeter arük yeter, derdi, her seyi uzatırsın nedense. Birden horozlaşıp birden tavuklaşmak; bende ötedenberi var bu ıkilık ve az buçuk sansarhk ve tılkilik. Bir gözü perdeli, yani kör; yetmezmışcesine çolak, yetmezmişcesine çopur bir kadındı dadıın. Bir yandan evin getirine götürüne bakıyor, diyeceğim, dadılığı kesin değil kadının. Aramızdaki dilsiz konuşma gereği, ılık açık hsvalarda ki kötü havalarda beni üşütürse ben n'olurum? hastalanırım, hastalanıp öksürürüm o beni bahçeye çıkanrdı, yani. bahçedeki yer yer yıkılmış duvaruı ıslak, kaygan, yosunlu taşları üzerine. Dadım ki sonra keten helvaları, koz helvaları almak için Duvardibi'nin oraya, orada' dıkili uzun bir ta? olacak, ya da, Dikilitaş'j ben orada bir kerecık gördüm sanıyorum, beni sürükleyen bir EL'di. Eldi. Kimin eliydi bilmem. Yürümesini kıvıramadıklan dönemde çocukları bir el sürükler ki, ben onu bîlirim. Dünmüş gibi aklımda. Dadım bir koz helvası da kendine alırdı. «Senin çocuğun muyum ben, nerde annem? o hiç gezdirmiyor, hep sen gezdiriyorsun. Nerde annem?» •Biraz öyle sayılırsın oğluşum..» derdi. G6züm hemen gozüne giderdi: «Gözüne n'oldu öyle senin?» «Cocukken ağaçtan düştüm, ağaca geldi.» «Dur ben büyüyeyim. paralar kazanayım, çarşıdan sana yeni gözler alayım.» İçini çekip: •Hani ya o güzel günler oğluşum, hani ya » derdi. (O günleri dediği, dış kapmın arkasındakl çöp tenekesinin içındeymiş gıbi. ben eve döner dotımez. gider çöp tenekesine bakardım. «Hışşt kız! (Arada bir ben yanılmaktaysjfra o da yanılıyor ve bana «kız» diyor) N'apıyorsun orda > «HttÇ!» diyorum ben. (Yani senin çıkan gözün buraya düşmüş olamaz mı? Çıkmamış, etınemij duruyor orda..) •Yukan çıkarken paspasa ayaklarını silmeyl unutma. Hep ben süer süpürürüm, bu evde insaf kalmamış..» dıyor. •Pekı.» diyorum. «Koz helvası yediğimizi sakın onlara söyleme'« diyor. «Peki.» diyorum. Dadım aslında biliyor, «paspasa ayaklarını silmeyi unutma» deyince paspasa ayaklarımı silmeyı unutacağımı ve «koz helvası yediğimizi» ve «keten helvası yediğimizi sakın onlara söyleme» deyince, ilk işimin bağıra çağıra bunu evdekilere yetiştirmek olacağını. Horoz olup kanat mmtr SITDA Dişi Bond (MODESTY BLAISE &1U VOBMUSLVJ ? MAD&t çırparak öttüğünü, tavuk olup gıtgıdakladığunı kimseye söyleme demezdi. Ben de hiçbir zaman kimseye söy'emedim. Pencereden bakmış görmüşlerse, o başka. Amcalardan başka, o beni bir köşeye sıkışttrıp mıncıklayan, öpen ve koklayan amcalarla» ımm, şey.. ablalarla teyzeler caddeye bakan ön odalarda bir araya gelir, dikîş sökük diker, bırbirlerini süsler, masallar anlatırlardı karşılıklı. Yeni yettiğim sıralarda bir iki geneleve gittım, bir iki dost tuttum, anlayıp öğrenmek amacıyla bu işin aslını astarını. Her yana baktım bakın» dımsa da, o odlan ve masaları ve ma?alarla dikiş kutularını andınr ne bir şey gördum. ne bır şey duydum. Aldanmış olabiür miyim diye sormaktayım kendi kendime, ki annemden başka üç teyzeme ve iki ablama karşıhk, bıze ge'en amcalarm fayısı dördü beşi geçmemiştir. Hele, dördü beşi bir araya hiç gelmemiştir. Dolayısıyla, bu amcaların, gerçek amcalara yakın. yaklaşık amcalar olduğunu sanmaktayım. Ancak, onlar odalara girdikleri zaman ben ne diye odalardan savıhrdun, burası karanhk, bunu anlayamamaktayım. Kardeş miydiler, kardeş çocukları mıydılar, anlaşmaya varmış nikâhsız oturan kadınlar topluluğu muydular, bulamamaktayım. Sonra "Sİ büyüttüm, üç beş kuruş biriktirdim, bir gün da buluşmaevine gittim. Baktım bakındım, gene sökük dıkis diken yok, gene masal anlatan yok Şehzade atının üstünde germiş yayını, fırlatmış okunu. Ok sıtmiş gitmiş, ağaçtaki al elmaya saplanmıs. Elmaya mı kardes, yapma, onun hemen yanındakl dala konmuş kuşa nisan aldıydı, nasıl olur? kuş kanat çırparak havala nır. Atm üstünde dimdik ve şaşkın oturan Şeh zadenin tepesinde başlar dönüp durmalara San kı alay ediyor, bak kuşa! Şehzade okunu j e r lestirir ip yayını yeniden gerer Kuş desen yakın yerlerde, burnunun dibinde. kaçmaz pır oır eder. Kardeşgene vuramaz. Ne oldu bana Allah. Allah? der. Bu aksam seninkı gelıyor mu? nobetten kaçmasına bağlı, hem neye benımkı? gel mezse şasanm, Selimiye kıslası surası Vuramar elbet, çünkü kııs kus değil kı. kuş şeklıne gırmiş Periler Padişahı. O da, suya inmiş ve iner ken böcek olmuş Cinler Padisahımn kızını göz lüyor. K:z çıkacak sudan, Periler Padişahı kapacak. Ya benim olursun, ya seni hap der yutarırn diyecek. «Dur sıkıştım, ben gelmeden anlatma, şıra di gelirim » Ama pek öyle kolay değıldı ilk dur sıkıs» tımlar, ben gelmeden anlatmalar, şimdi gelirimlerle dısarı uğramalar. En azından iki ÜÇ kere soj'lenirdi bu sözler. Ben de bıhrdım de bunu, buna göre düzenlerdım durumu Ağırdan alıp, ya gider helâ kapısımn arkasına «aklanır» dım, ya tenekedeki suyu mermere doküp tenekeyi susuz bırakırdım. ve de dolu tenekeyi kuldırmağa gücüm yetmedığinden, musluk başın» da suyla oynamağa koyulurdum Helâda bır ts» nekeyle bır maşrapa bulunurdu her zaman. (Arkası var) •••*• Tifffony Jones TIFFANY JONESj &URCSLNC* »•»•••••••••••••••••• ^ U « K 1O K 1 • Tarık Z. Kırbakan: Uen. »aç » Hastaliklsn IVirıtPha«<ı«ı lstiklâl Cad. Parmakkapı No. 66 Tel: 44 10 73 •••••••••••••»••••••• konuveresim.AYHANBAŞOĞLU | JNTİKAM YEMİNİ pn ç? ÜDÜ ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜGÜNDEN SİMAV • • W •• Muh. bed. Bölgresl Deposn E n T i l i n CSns ve nev'i 2.S.N.B.Ç.Tom. 2.S.K.B.Ç.Tom. 2.S.N3.Ç.Tom. 3SJ»B.Ç.Tom. 3S.NS.Ç.Tom. 3.S.U3.Ç.Tom. 3.S.UJB.Ç.Tom. Par« adedi 2 4 4 9 22 l 1 13 2 4 Miktan Adet M3 17 481 1942 5520 116 170 Dm3 47.118 5.619 202.508 629582 1452.618 31.579 47.196 1180.107 84.701 132.402 5833) 191.933 98.585 35.032 139.524 43.800 54.591 3.522 33.847 4483.159 Lira 320 250 300 250 T30 280 260 170 150 149 107 80 190 150 120 115 80 73 •o 7.5 G. / teminat Tutar Lira 1131 105 4558 11823 25058 663 920 12391 1080 1490 654 1540 591 485 1510 485 470 21 181 65.195 Kiçir Kınık Kiçir Aksaz Naşa Kiçir Kunk Naşa Kınık Naşa Aksaz Kınık Kiçir Naşa Kınık Naşa Kiçir Kiçir Kınık Aksaz Naşa Söğut Kiçır Kiçir Kınık Kiçir Kınık Kiçir Hisarkoy Naşa Hisarkoy Hisarkoy Naşa Hisarköy Naşa Naşa Naşa Naşa Hisarköy Naşa Naşa Naşa Hisarköy Hisarköy Naşa Hisarköy Hısarköy Naşa Hisarköy Naşa Hisarköy ıoo I s k a r t a N.B.Ç.Tora. 3.SJC3.Ç.Tom. 3.S.K3.Ç.Tom. 3.S.K.B.Ç.Tom. Iskarta K3.Ç.Tom. Çam Sanayi Odunu 2^J^3JCy.Tom. 3.S.N.BXy.Tom. 3.S.K3İCy.Tom. 2.SKyJyIadX»irek. Kayın Sanayi Odunu 2.SJCyMadDIrek r 7 5 1 3 2 2 2 1 3461 420 881 259 999 1112 77 400 369 1812 25 568 18729 1» . ' . 1 Işlermemizin Hisarköy ve Naşa depolarında y u k a n d a müfredatı gösterilen emvauer hizalannda yazuı fiyaüardan açık a r t tırmk,*uretiyle satışa çıkanlmıştır. 2 Açık arttırma 17 Mart 1969 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 14.00 d s Simav Orman Işletmesi Müdürlügünün Satış ralonunda toplanacak komısyon huzuıunda yapılacaktır. 3 Bu işe ait şartname, eb'at listesi, müfredatlı ilân cetveli Balıkesir O n n a n Başmüdürlüğü ve civar işletmeler ile tşletmemiz Muhasebesinde görülebilir. • Tallplerin belirli gtin ve saatte İşletmemiz Veznesine yatırdıklan teminata a i t makbuzlan ile müracaatlan. 4 (Basın: 11574 2194)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle