19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CüMHTTRlTET 28 SAHİFE ÜÇ hadiseler arasında Senatörler Savunma Bakanını terletti ABD Senatosu yenl fuzelere karşı çıkıyor \VASHtNGTON (a.a.; ~ Senato Dışiş^eri Kormsyonunun Silâhaizlanma A!t ifcmisyonuntia, çoğu «güvercinlerden» olan senatiTİer «Santielle> adıyla tanınan füzesavar füze sisteıni aleyhird? bulunmuşlar ve Savunma Bakanı Melvin Laird'i epeyce terletmişlerdir. B.M.'ekafatutan ırkçı bir devlet Yazan: Ergun BALCI Birleçmij Mılletler Güvenllk Koneeyi perşembe gecesl k»bul ettıği bır karar tasansı ıle, Guney Afrika'nm Güneybatı Afrlka'dao (N»mibis) çekılmesini istemijtir. Kabul edilırken îngiltere ile Fransa'nm çekimser kaldıklan bu karar tasansının amacı, Genel Kurulun, Guney Afrika'nm Güneybatı Aırik» üstündeki mandasmın sona erdiğinl belirten 27 Ekim 1966 tarihli tavsiyesini desteklemektır. Birinci Dünya Savaşından lonra Osmanlı împaratorlugundan ayrılan Irak, Suriye, Filistin glbi topraklar «A» mandası olarak Ingiltere ve Fransa'nm ybnetimine terkedilirken, Almanya'nın eski lömürgeleri de «B» ve «C» mandalan olarak ımıilandırılmıştı. Bunlardan Güneybatı Afrik» da Güney Afrika' nın idaresine bırakılmıstı. îkinci Dünya Savaşından sonra lse, e>ki mandalardan bir kısmı özgürluklerine kavuşmuş, blr kısmı ise Birleşmi? Milletler'deki vesayet listeminin denetımi altına alınmıştı. Içte, Güney Afrika, Güneybatı Afrika'yı Birleşmiş Milletler vesayet sisteminin sorumluluğuna terketmeyi reddetmis ve bu ülkeyi kendi bildiğl gibi yönetmeye devam etmiştir. Üstelik, 1948 yılından sonTa, bu memleketin iktisadi ve sosyal dunımu hakkında Birlesmij Milletler'e vermek zorunda olduğu yıllık raporlan d a durdurmuştur. Bunun üzerine Genel Kurul yedi kişilik " bir Komite kurmuş ve Komite, Güneybatı Afrika'nm durumunu incelemeye başlamıştır. Komitenln 1955 yılında, Genel Kurula sunduğu rapor çok ilginçtir. Bu rapora gore, Güney Batı Afrika, kırk yıla yakm bir «üredenberi, Güney Afrika'nm yönetiminde olmasma rağmen halkı siyasi haklardan yoksun bulunmakta, memleketin zenginliğinden hiçbir pay alamamakta, kultür ve eğitiml ise en düşük düzeyde tutulmaktadır. Genel Kurul bugüne değin blrçok kez, Güney Afrika'nm, Güneydoğu Afrika'dan çekilmesini istemisse de layda etmemiş ve bu faşist ve ırkçı devlet bildiğini okumakta d*evam etmiştir. Güney Afrika, günümüzcfe Birlefmls Millptler'in ilkelerinı ve otoritesini hiçe saymanın s?dece büyuk devletlere özgu o'.madığınm en iyi ömeğidir. Bu ulkede uygulanmakta olan Aparthaid (ırk ayınmı) politikası gereğince, zenciler beyazlarla aynı lokantada yemek yiyemez, beyazlann otellerinde kalamaz, beyarların dükkânlarma gıremez ve hattâ onların otobüsune bile bmemezler. Nüfusunun 13 milyonu zenci, 3.5 milyonu da beyaz oian bu ülkede, toprakların °'o87'sl beyazlara, en verimsiz olan Ool3'u de zencilere aittır. Güney Afrika'da «Inflnx Control» ve «Pass Laws» adlı kanunlarla, yıllardanberi şehırde çahşan zencı kan koca birbirinden ayrılmakta, ve eşlerden biri, evrakının o*üzgün olmadığı gerekçesij'le, uzun süre önce terkettiei kovune geri gönderilebilmektedir. Ve nihayet Gıiney Afrika'da, «Immorality Act • Ahlâksıılık Kannnu» isimli yasa ile değisık ırklar arasında cinsel llişkiler yasaklanmıs olup, evli çiftlerde bile eşlerden biri, yüzde yüz beyaz olmadığı anlaşılır anlasılmaz mahkemeye verilmektedir. Birlesmış Milletler yasasımn en önemli ilkelerinden biri de, lnsan hakları ve temel ö'zgürlüklerinin korunması prensibidir, Oysa, Güney Afrika'da 12 milyon zeneı, ırkçı ve fasist bir rejimin baskısı altında inlemekte, Rodezya'da ise 400.000 beyaz 4 milyon zencivi yönetmektecTir. Bu arada Ingiltere ıle Fransa da, Güney Afrikanm, Güneybatı Afrika'dan çekilmesini öngören karar tasansı kabul edılirken çekimser kalmaktadırlar. înRİltere ile Fransa, 1945'te Güvenlik Konseyinde Endonezya'nın Holânda'dan ayrılıp bağımsızlığa kavusması konusu tartışılırken de çekimser kalmışlardı. Bugünkü çekimserlıklerinin sebebi, Güney Afrika ile olan ticaretlerini kaybetmek korkusudur. Birlesmi' Milletler, halen iki devin ayıp hanelerıne kayıtlı olan Vietnam ve Çekoslovakya'ya müdahale edememektedir. Fakat prestijini tamamen yitirmek istemiyorsa, Güney Afrika' nın, Güneybatı Afrika üstündeki haksız tasarrufuna son vermeli ve bunun için gerekirse zorlavıcı tedbirlere başvurmaktan çekinmemelidir. Fransız dostlarımız ve Fransız basını I LfirMye • Frans» arssin•J] Mdaki dostluk fi tarihindpn pi \ başlar. Uzun etüdlere lü^ ^ rnm yok. Biz Batı medenlretini Fransızlardan «istiâr?» etmişizdir. Ondan sonra ne K i Avrupadan frelmişse bize Fransadan gelmiştir. Ve yakın tarihimiz serapa Fransız dostane münasebetinin eserleriyle doludur. Galatasaray Sultanisi buntm her zaman ovünçle andığunız müşahhas âbidesidir. Neyleyelim ki zaman zaman bu dostluklar, politika yfizunden ledelenmiştir. Kınm harbinde Türkrjenin silâh arkadaşı olan Fransa, Birinci Ciban Savaşında düşman safında bulundu; fakat buna rağmen Türkler Fransızlara karşı daima sempati taşıdılar. Ne var ki Türkiyenin en hassas noktası olan ve «hükümranlık» şanını ve haklannı ihlâl eden «Düyunu Umumiye» müessesesinde olduğu kadar eski tâbirfe «imtiyazat • ı ecnebiye» denilen «kapitülâsyon» müessesesinden de fazlasiyle istlfade eden mılletlerden idi. Ticaret ve finans âlemini bir tarafa bırakalım; Tiirkiyede «Fransız postahaneleri» vardı. Yani bir devlet ve âmme hizmeti olan posta işimize Fransa devleti karışmıştı. Ban kalar caddesindeki Fransız postahanesi hâlâ Rörümun önündedir. Bütün bunları iyi ve fena hâtıralar olarak yâd ederken güttiiğıimüz maksat, Türklerle Fran. sızların bir vakitler ne kadar cirift şekilde birbirleriyle haşir neşir olduklarını göstennektir. Birinci Cihan Harbinden evvrl Türkiyede Türkçeden sonra ikinci dil Fransızca idi. Yavaş >avaş önce yerini Almanca almak istedi. Olmadı.. Îkinci Harbden sonra İngilizce buna muvaltak oldu. Şimdi Anglo • Sakson dili de kültürü de Fransız kültürüuü hayli Reride bırakmıştır. Fransız küitürüne sahabet etmeye çahşan bir muharrir sıfatiyle çok esaslı temellere dayanan Fransız dostluk ve kültürünün kaybetmekte olduğunu \azdık.. dilimiz döndüğü kadar sörledik.. Fransa>a pttiğimiz zaman oradakilere, burada geldikleri zaman Fransız meslekdaşlara anlattık. Fransız Başvekilinin, Dışişleri Bakanmın Türkiye sejahatlerinde vesile bulup kendilerine veya yakınlarına Fransanın çoktandır Tıirkiyeji unuttuğunu, halbuki hâlâ bir çok sağlam baâ;larla birbirimize bağlı olduğumuzu anlattık.. Bu sıralarda Haricivemiz ı'e ayni istikamette teşebbüste bulundu. Semere verdi ve geçen sene Fransız Cumhurrrisi Ceneral De Gaulle memleketimize geldi. Parlak şekilde karşılandt. Gez(U, fördü ve konuştu. Ceneral, mahaUHerinin dahi itiraf ettik>tigihi boşuna konuşur bir devlet adamı defildir. Fransa ile siyasî münasebetlerimizin mnkemmel oluşundan ayrı olarak bazı iktisadî alâkalar tesisi ve hele kültürel sahada gerâş bir işbirliü vaadinde bulundu. Yani bu «eyahat, bir vakitler silâh ve kültür iştirakine kadar gittniş fak.\t son 50 60 yıl içinde kuvvet te cilâsını kaybetmiş olan bu münasebetlerin tekrar yeni hızla çelişeceği ümidi. hattâ emniyeti hasıl oldu. Elimde Fransız Bariciyesinin bastırdığı: «Voyage en Turquie du General De Gaulle» başhğını bavi bir «metin» var. Bunun «onunda 29 Ekimde Fransız Dışi?leri Bakanının Ankarada tertiplediği basın toplantısındaki «beyanat» ının sonundan bazı fıkralar ahyorum: «îşte bu seyahatın bılânçosu.. hulâsa edeyim: Halktan gelen bir sevgj ve sevinç. Bunu daima dikkate almak lâamdır. Çünkii siyaset yalnız bir takım anlaşmar lardan ibaret olmayıp hissıyatla, duygularla bina edilir. Bu zıjarette de bu duygular, buna sahıt olmuş olanlar için unutulmıvacak şartlar içinde Fransa Cumhurbaşkanı hakkırıda izhar edılmiştir. Bunlann yanmda zamatumızın bütün mühim probleınleri üzerinde görüş ortaklığına yönelmiş müşterek bir gayret ve İki memleket yaran için işbırliğinln gelişmesl Içi3 ayn bir çaba..» Ne gfizel sözler!. Ama felin bir de şu tarafa bakalım: Dostlanm vardır. Benim e;ibi Fransız basınım muntazaman tokip ederler. Hele bunlann içinde yalnız Fransanın değil, dünranın en mükemmel çazetelerinden biri olan Le Monde gibi Türkivede en çok okunan bir gazetevi takip eder. Bunun yanmda ilerid re zeH Mr haftalık olan ITjcpressT de hiç kaçırmaz.. Figaro fibi bafımsız mühim careteler de gazetelerimizin her gün redaksiyonlannda göz önündedir. Ar» SIT» birbirimize soranz:'1 Turkiyeye dair bir şey var mı?... Fransız basını için Türkive hâlâ bir unutulmuş memlekettir. Karaib adalanmn 6.000 nüfuslu Bdı sanı coğrafya kitaplarında bile geçmiyen bir adasmda bir küçük hâdise bu basına geçer. Ben bu konuyu vaktiyle tngilir gazetecileriyle görüşmüştüm. Hâdiseslz, sâkin memleketler maalrsef gazetpciyi enterese etmez.. demişlerdir.. o gunden bu yana Türkiyede neleT olmadı; neler? Sokak savaşlanndan, atom Ç3lısmalanna; talebe hareketlcrinden taburlaşmış komando teşkillerine, Kıbrıs buhranından Bofaz köprüsüne kadar. Bunlan dost Fransız basını hiç mi işitmedi?.. diye birbirimize soranz. Hâlâ Türkiye, Fransız basını İçin dünya haritasınds bir no men's land'dır. Bu gatırlan bir aerzenis diye. bir Fitem diye y»ı> mıyomm.. çözemedlfimİT Mr olarak lfuet Kamış tekney/e Atlantiği geçecek t'nlü gezgin Heyerdahl'ı Fas'tan, Atlantlğin öbür ucundakl Amerlka'ya götürecek olan kotra resimde gorülen kamışlarla yapılmaktadır. Heyerdahl daha öncekl meşhur KonTikl seyahatinde de Atlantiği salla geçmiştl. Tekne, lıalen Kahire'nin batısmda Glza'da lnşa edilmekte olup. Mayıs ayında tamamlandıktan sonra. Fas'a getirilecektlr. Oradan ds Heyerdahl ile 6 tayfasının jonetiminde, tehlike H yolculugıına başlayacaktır. OUHYADA BUGÜN Dış politiks yazanmız Mehmet BARLAS, I.P.l.'ın düzenledi|i «Atlantik îttifakının Geleceği» konnlu seminere katılmak üzere Brüksel'e gitmistir. "DÜNTADA BUGÜN* yazılan. hir süre yayınlanmıyacaktır. Alt Komisyon Başkanı Senatör Albert, tasarıyı «Amerik»mn güvenliği bakımmdan yenl blr tehlike» olarak nitelemij, bu tasannın uygulanmasımn, Amerika ile Sovyet Rusya ara»mda gilâhsizlanma konusundakl bir «nlaşmayı, imkânsız hale getlrmese bile güçlestireceğinl söylemiştir. Savunma Bakanı Melvin Laird lse, jehirlerde yaşıyan halkın protestosunu önlemek amacıvla plânlarda değişikhk yapıldığını belirtmi?, bu «ölçülü ve sınırlı» iistemln tamamen savunma amaçjarı taşıdığı üzerınde durmnj, «Bn, Moskova'yı silâhsızlanma konusnnda ciddî müzakerelere yönelmeye zorlayacaktır» demiştir. Çekler Rusya'ya karşı zaferlerini kutadılar ÇBİgınca ANGUİLLA'DA KADINLAR, İNGÎLÎZ YÜKSEK KOMİSERtNİ TARTAKLADI THE VALLEY (Arguilla) (a a) îngiliz işgallni protesto eden bir kalabalık, dun sabah İngılız Yuksek Komiseri Anthony Lee'yi tartaklarmştır. Pohs, buro'suna g.tmek uzere evinden çıkarkea 100 kişilık bır kalabalık tarafından etrafı sarılan Lee'yi güçlükle kurtarabilmiştır. ingılız Komıserliği, göstericılerı dağıtraak Için kuvvete baş vurmu«. çarpışmalarda bırkaç yer • lı yaralanmıştır. Lee'yi tartak I lavanlann çoğu, kadmdı. 1 Anşuılla'r.ın kcr.dı kendinı, Cumhurbaskanı ılan eden '.ıderı Webster, BM'e gıtmistır. Uoğum ve Kadın Hast Müt DOKTOK PRAG, <a.a.) Bayraklar sallajan, otomobıl kornalannı Cumhuriyet 2953 çalan, bağıran, danseden ve bu• » • • • • • • • • • • • • • • • • • » • • yuk bır sevınç ıçjıde oldukları •• • • • • • • • • • • » • • » • • •• • her hallerınden belli olan yuzlerce Çekoslovak, dun gece Çek T. C. Turizm Bankası, Yeniköy hokey takımınm Rus takımma karşı kazandığı galıbıyetı kutlamak içm Wenceslas alanma aol muşlardır. Bloklar uzunlugunda sıralar meydana getıren yurüyüsçuler Açıhş : 17. Mayıs. 1969 ellennde Çekoslovak bajrağmın renkleri olan kırmızı, beyaz, ma Restaurant Yüzme Havuzu Plâj vı renkteka flâmalan havalaıda Otel müşterilerine Havuz ve Plâj ücretsızdir. sallayarak «Sizin tanklarınız Rezervasyon: 62 40 01/133 49 86 00/42 varsa, bizim de gollerimiz var» • ı dıye bağıra bağıra şarkılar soy••»»»»•••••••»••••••••••»••»»»•»••»••»»•••+ lemişlerdır. Prag'dakj neseli gos terilere, Çek hokey takımınm (Basın: 12388'2988) Rusya'yı 20 yenmesı sebep olmuştur. Eskf toymetll halılanniB değer fıyatıyla evinizden alınır T E L : 47 36 17 DÎKKflT Necdet Erenus Olgnnlaı SokaS 5/12 Bakanhklar Saat 15 19 Tel: 12 51 lb 12 7ü 78 Dünya Komünist Partileri Konferansı 5 Haziran'da Moskova'da.. Boğaziçi Moteli Cumhuriyet 2960 X ŞOFÖR KURSU I NİSAND BAŞUYOR Bayanlara Bayan Öğretmenler Öğretir. tcret: 525 325 Peşin Osmanbey Samanyolu Sok, 5 Tel: 47 34 15 48 89 «0 GtLAT ÖZÇELIKEL ilr ERTAÇ TUTKUN niîanlandjlar. Ankara MOSKOVA, (33.) Dunya Komunıst Partıler Konferansının hazırhklanyla meşgul olrrak için burada toplanan hazırlık konferansı, çalışmalarını dun tarnamlamış ve «Düny» Komünist Fartiler Konferansı» nın tarıhıni, 5 Haziran ve yerinı de Moskova olarak tesbit etmıstır. 67 Komünist partısinin katıldığı hszırlık konferansında dunya konferansının kabul edeceğı ve Komünist hareketin gelecek yıllarda izleyeceği yolu ve stratejıyi tanımlnacak belgelerın tasarüan üzerınde çalısılmıştır Yetkill bir kaynaktan öğrenildTine gore, hazırhk konferansnın, çalışmalarına son vermedon once, dun oybirliğiyle kabul » •• •» •• • • •• •• • • • • • • • • • » • »• » • • • » • » • • • • • • • • • e"ıği belgede, Komünist Çin'SATILIK İSLÂHİYE'DE SOĞUK HAVA d?n hiç söz edilmemektedir. DEPOSU ve BUZ FABRİKASI ESEN tNAM ıle GÜNAT AYARCI Feza Reklam 393 2978 Evlendıler. 22/Mart/1969 Gol Gazınosu A n ka r a 21 Mart 1969 Cumhuriyet 2956 T^Ha 4022<)35 • Islâhıye'de kurulu soguk hava deposu ve buz XabX rikası satılıktır. Taliplerin İstanbul Karaköy, Neca J • tibey Cad. 247 No. da birinci katta Tahsil Mfldürlütü • X ne müracaatleri ilân olunur. X • • • • • • • • • • • • • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • • • rnmrnırivpt 2954 SATIŞ ELEMANLARI ARANIYOR Tanınmış, büyük bir sanayi kuruluşu istanbul, Ankara, Adana ve Samsun'da mevcut satış teşkilâtlannda görev alacak, kariyer yapacak elemanlar arıyor. Gereken şartlar: 1 En az lise mezunu olmak (Yüksek okul mezunu olmak tercih sebebidir.) 2 Yaratıcı, başarılı ve enerjik bir kişiliğe sahip olmak. 3 Sağlık şartları Marmara, Orta Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde seyahat etmeye elverişli olmak. Bu şartları haiz olanlar arasından seçilecekler müessesenin düzenlediği "SATIO YETİŞTlRME KURSU" na alınacaklardır. Kursu başarı ile bitirenter v e kefalet verenler satiş bölgelerinde görev alacaklardır. Müracaatların P. K. 45 LEVENT İSTANBUL adresine yapılması rica olunur. DEVA SANAYI VE TICARET A.Ş. HİSSELERİNİ SATIŞA ARZEDİYOR OEVASANAYİ VE TİCARET A.Ş. tarafmdon iki seneden beri fetkik edilmekte oîört Gıda Soi nayii mevzuunda, yatırım yapılması kararlaşhrılmıştır. 8u sahoda yapılacak yahrımların, DEVA'nmidarî ve malî kontre'u oltındd, ,yenî bir şirkei tarafından yapılması uygun görulerek, bu maksatla ve 100 milyon lira sermaye ile DEVSAN GIDA SANAYİİ A.Ş. kurulmuştur. DEVSAN, DEVA'nın Gıda Sanayil mevzuundaki bütün çalışma ve projelerinden istifade ileyatınmlurını gerçekleştirecektir. İlk olarak MeyveDeğerlendirmesi konusu ele alınmışfır. Bundart maksat, memlekelimizde yetişmekte olan ve önemli bir kısmı tuketilme imkânı bulunamadati ziyar» olan çeşitli rneyveterir) modern usullerle değerlen•dirilmesidir. Elde edilecek mamuller, önce yyrdur» her farafında makui fiatlarla halkın istifadesine arzedilecek ve ileri safhada yurt dış\na ihraç edilecektir. MeyVe projesi tamamlandık» tan sonra sırasıyla Sebze Değerlendirrne ve diğer Gıda Sanayii konuları ele alınacaktır. Halen DEVA tarofından ele alınmısjbulunao Meyv© Değerlendirrne ycrtırımlart ve projeleri DEVSAN tarafından yürütülecektir. Meyve konusunda ilk olarak İstanbul Fabrikası tesis ediU mektedir. Bu fabrika 6000 m" üzerine inşa edilmekreolup inşoat 1969 yılı sonuna kadar td« mamlanacaktır. İnşaatı bitirilmiş olan kısım Cizerinde mevcut olan ve sezonda 10.000 ton narenciye konsantre etme ve yılda 150 milyon şişe meşrubatdoldurrfTa kapaıitesindeki tesisler faaliyet halindedir. Bu kapasitelerin birkaçmislineyükseltilmesiplânlanmışîıt. Adıgeçen »esislerde şimdilik, imkânları değerlendirmek maksodı ile ANKARA MEYVE SUYU ve ANKARA GAZOZU ile SİNALCO KOLA imâl edilip satılmaktadır. Çok yokında, projenir» isrihsal mıntıkalan ile ilgili kısmı ele alınacaktır. Bu safhcdo, ,0iemleketimİ2 İ0t yenîlik arzedeo çeşitli mamuller de imâl edilecektir. DEVSAN sermayesinin 35 40 milyon lîraMî fctstnmo'oÖ fiîsîeîef OEVA'ttm uhdesinde tutuJmakta olup geri kalan kısmma tekabül eden hisse senetleri ise arru eden vatandaslarö sahlacakfjr. Hâmiline yazılı olan hisselerin beheri 500 liradır. Bir kişiye en fazla 30 hisse verile» cektir. Bundan maksat, küçük tasarruf sahiplerinin paralarını toplayarak güçiii sermoyeîet halinde işletebilmektir. Halk sermayedarlığı denert bu sistemio memlekeHmizde .geiismesi, Turkiye'mizin karma ekonomiduzeninde kalkınmasr için büyuk destek olacaktır, Böylece, blr Jaraftan küçük tasarruflar memleket kalkınması yolunda buyük sermayeler fialine gelirken, diğer taraftan büyük şirketlerin kârınm, sosyal cdalet ilkelerine uygun şekUde'genîŞ halk kit» lelerine tevzii mümkun olacaktır. tasarruflarmı emniyet içinde değerlendirmek isteyenlerin, DEVA P.K.13S Karaköy UTANBUL cdresine yazılı olarak müracaatları rica olunur. Keyfiyet sayın halkımızın bilgilerine saygı ile crzolunur. Feza Reklâm: 393/2977 DEVSAN Radar Reklam: 346/2980 9. SAYI YARIN ÇIKIYOR RENKLİ Her Pazartesi yf.50 1 Kuruş O.E.V^A. SANAYİ ve TİCARET A.Ş. Renkiî Donya, yeni okul programına uyan ve 8 ülkede 2 500 000'den çok okuyucuya seslenen ansiklopedik dergidir. Baştanbaşa renkli resimlidir ve ofset tekniği ile basılmiştır. Aynca, her sayıda parasız, 16 sayfalık bir «Küçük Ansiklopedi ve.Sözlük» eki ARKIN KİTABEVİ İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle