Katalog

ClJMHURtYET 15 Mart 19fi9 SAHİFE ÜÇ Batı Almanya Şansölyesi dün Bonn'a döiıdü Kıbrıs'ta gelişmeler lk iki safhası biten ve üçüncfi safhasma başlanan Kıbrıs cemaatlerarası görüşmelerinde, bir sonuca değilse bile, bir noktaya varılmıştır. Ikinc: safhanın bitim günü olan 3 şubatta, cemaat temsilcileri Rauf Denktaş Ue Glafkos Klerides, kurulması düşüııülcn «AU Komiteler» den söz etnıişlerdi. Bu «Alt. Komiteler», Türk ve Rura toplumlannın uzlaşmaya varmak üzere oldukları bazı konularm derinine inmekle görevlendirileceklerdi. Cemaatlerarası görüşmelerin iiçüncü safhasma başlanıldığında, önce bu komitelerin kurulması ele alındı ve 4 martta karar açıklandı. Denktaş ve Klerides'in ortak açıklamaUnna göre, kurulan komitelerin sayısı ikidir. Birinci alt komite, her iki tarafın da kabul edeceği bir seçim sistemini araştıracaktır. lkinci komite ise, Kıbrıs'ın kamu hizmetlerini gören tcuruluşlara, Türklerin ne şekilde katılabileceğini tetkik edecektir. Bu alt komitelerin kunıluş sebebini. Denktaş ve Klerides, «Bazı ortak zemin bulunan noktaların varlığına» bağlamışlardı. Komiteler kurulduktan sonra bunlara verilen görevler, bu «ortak zemin bulunan noktalar» ı da belirlemiştir. Seçim sistemi ve Türklerin devlet yönetimine katılması... Seçim sistemi aramakla görevli bir komitenin şekillenmesi. Kıbns buhranı açısından muhakkak ki, önemli bir adımdır. Eğer bu adım, Makarios'un bu yıl içinde yapmayı kararlaştırdığı seçimi de etkilcyecek ise, nihai sonuç üzerinde bile konuşulabilir... tkinci komite, özellikle Türk. Irrin 1964 den beri girdikleri güç şartları ele almalıdır. Kıbrıs devletinin hiçbir hizmetinden yararlanmayan ve Türkiye' den gelen yardımı da ticarette Rumlara kaptıran ırkdaşlarımız, gerçekten güç durumdadır. I Nıtekinj, Ankara'da temaslarda bulunan Türk cemaat yöneticisi ve birinci alt komite başkanı Osman örek. iktisadî konulardaki dertlerini ön plânda aksettirmiştir. Gazetemiz Ankara bürosunun haberine söre, örek, K*n<r"a yeni yardım vaadleri ile birlikte donıııektedir. Ancak, Kıbrıs Türklerine yakın bir iktisadi sıkıntı içinde bulunan Ankaralı Turkler, Orek'e döviz sıkıntısından yakmnuşlar ve para yerine Sümerbank mamulleri vaad etmişlerdir. Kıbns Türkleri için gerçekten büyük olan bn problemler çözüldüğü takdirde. nisbi bir rahatlık sağlanacaktır. Ancak. Çağlayangil'in de söylediği gibi, Kıbns sadece Ada' yı ilgüendirmiyor; Türk Tunan ilişkilerinin de mihrakıdır. Bu ilişküer ise, gerek NATO, «erck Balkan politikası açısından ele aunabilir. Kıbrıs'ın çözülmemiş problemlcri su yüzünde durmaktadır. Bir millî politika meselesi olan bu konnnnn, daha beyecanlı günlerden eeçeceğini söyleyebiliriz. Mehmet BARLAS TEŞEKKÜR İrtihsli ile bizleri sorssuz acîIsra garkeden 1 inci Ordu Ulaştırma Baskanı ALBAY hastahğında kendlsinden butün tıbti ımkânları esirgemiyen Oülhane. Haydarpasa ve Bursa Askerî Hastahaneleri sayın foaşhekim ve doktorlîrına. cenaîe me^BsImine gelmek lutfunda bulnn&n sayın tunıandan ve silâh arkadaşlarına, Tekel, Yern Sanayiı ve Zıraî Araştırma Enstitusu mensuplanna vc dıŞer ztvata ayrı ayrı te";ekküre büyük acımız raâni olduğundai, gazetenız delâleıiyle vâki teşekkürlerimizltı lutfen kabulümı istirham ederiz. Valdesi: Zehra Sanlı Ksrdeşleıi: Semai Erdok Galip anlı, Nuri Sanlı Kayıı.biraderi: Şinasi Erdok Yengeleri: Aliye Sanlı Özden Sanlı İHSAN SANLTnın . LONDRA, (HA) Yetkıh bir Ingiliz kaynağının bıldirdığıne gore, Ortadoğu sorunu ile ilgili olarak Fransa ve Ingiltere arasında Newyork, Londra ve Paris'te diplomatik seviyede görüşmelere baslanmıştır. Eklendiğine gore, bu konuda Fransa'nın ileri sürcfüğü göruşlerde olağanüstu herhangi bir yenilik bulunmamaktadır. Bu se beple bundan, Fransa'nın yem bir teşebbüsü diye bahsedilmesınin doğru olmıyacağı ileri sürulmektedır. DIŞ HABERLER SERVİSİ Bunları, Londra'yı ziyaret eKARAŞİ Dört gün süren den Başkan Nasır'ın Özel Temzirve sonunda alınan kararları, sılcisi Dr. Mahmut Fevzı'ye Halk • Partisi lıderi Bhutto red Mıchel Stewart'ın yem bir tndetmiş ve Eyup Han'ın hemen giliz plânı sunduğu yolundakı jstiîasım istemıştir. Geçici bir soylentileri tekzip eden Dışısleri hükumetın ülkeyi seçimlere göBakanlığı sözcüsu oıldirmistir. türmesini istiyen Bhutto ya gore, Eyüp Han'ın verdiği tâvizler yetersizdir. Bu toplantılar sırasında Eyüp Han, muhalefetın arzusu üzerine g ^ i e Y d e l f e k dettceîj sfe ^temin uygulanmasını ve federal bir parlâmento sistemirün kurulraasını kabul etmişti. DIŞ HABERLER SERVİSl Hukümet ve muhalefet arasınHOUSTON 10 günlük uzay da cereyan eden göriişmelerin gezisinden sonra denize ineiı üç hulasasını yapan Başkan Eyüp Amerikan astronotu, uçakla uzay Han, mevcut şartlar ve zamanın merkezine gelmişler ve tıbbî gözdarhğı dolayısiyle hukuki anlaşlem altına ahnmışlardır. mazlıklar meydana getirebilecek APOLLO91JN BASARK1 Konularm yeai meclis tarafından HAKKINDA SOVTET G Ö R C Ş Ü ele alınmasının daha uygun olaMOSKOVA Sovyetler Birlicağını soylemişti. ği Uzay Araştırma Dairesi BaşkaBaşkan. Pakistanın menfaatlenı Akademi üyesi Anatole Blanrı namına, muhalefetten teklıflegonravov'a göre, «Amerikalılann. rinin kabul edilmesıni istemış, Apollo9 denemesinin tamamlan icra ve yasama organlarının ne masından önce, Ay yöriineesinde şekilde ayrüacagı ve eyalet mecdolaşmalan. uzayda güvenlik konusunun kâfi der<^ede halloldulislerinin mesuliyetlerının neler ğunn göstermektedir.» olacağı konulanm açıklamamıştı. Pravda gazetesinde yayınlanan bir yazıda Blangonravov şunları ilâve etmektedir: «Ancak. önemli manevraları bk. şarmak için kullaniian malıemeBen Cahit TANFER nin çok fazla, profframın son dereAysel Tunaç ve Sacit Tece müskül olma«ı karsısmda, damizkan'ın oğlu, 9 aylık seyaima. az dahi olsa, bir tehlike mer hatten sonra kıymetli Jinecut olacaktır.» koloğ Operatör Dr. Fürizan Selcen'in yardımı ile 8 Mart Cumartesi akşamı dünyaya geldim. Kıymetli doktorumuza teşekkür eder, bütün akraba ve dostlanmıza duyururuz. Ihsan Önal Kliniğı Olgunlar (And Bek: 97) 2686 ANKARA (CumhnriTet Bürosu) 1 nisan 1969 31 mart 1970 arasındaki bir yıllık süreyi kapsayan dönem için uygulanması öngörülen Türk Sovyet ticaret anlaşması önceki gün Moskovada imzalanmıştır. PT.T. Grnel M.idürlüğünden emekli Y. Muhendis Vehbi BaYapılan anlaşmaya göre, Türşar'm tabası ve emeV.H oğretkiye Sovyetler Birliğine, yapağı, men Zcynep Basar'ın kayınderi, pamuk, kasaphk sığır gıbi pederi Çanakkaleli ham maddelerle, ayakkabı, yünlü, pamuklu ve diğer tip mamul Mebmet A/mi BAŞAR ürünler de ihraç edecektir. vpfat etrmstır. Cenazesi 15 Mart Buna karşılık. Sovyetler BirliCumartesi ikindi namazını rauğinden, gazete kâğıdı, çimento. teakm Sisü camünden kaldırıpetrol ürünleri, bazı tüketim larak Zmcirlikuyu nezarlıfınmaddeleri, saat ve fotoğraf mada ebedî istirahatpâbına tevdi kineleri ithal edilecektir. edilecektjr. , AİLESİ Heyet yurda dönmek üzere ha reket etmiştir. Cumrnıriyet 2695 BONN, (HA) Fransa Cumhurbaşkanı General De Gaulle ile iki gün suren gdrüşmelerde bulunduktan sonra, Federal Almanya Cumhuriyeti Şansölyesi Kurt Georg Kıesinger, dün akşam Bonn'a dönraüştür. De Gaulle ile Kiesinger, dün sabah Elysee Saraymda., iki tercümanın yardımiyle göru?müş, daha sonra toplantıya, Fransa Başbakanı Couve De Murville ile iki tarafın delegasyonları da katılmıslardır. Görüşmelerde, De Gaulle ile Kiesinger'in birçok noktalarda anlaştıklan bildirilmiştir. Avrupa camiası içinde işbirliğine devam ve Fransa'nın Atlantik Antlasmasındaki yerini muhafaza etmesi gıbı konularda fikir birlığine varan taraflar arasında bazı anlasmazlık noktalarının da bulunduğu anlaşılrmştır. Fransa, Batı Avrupa Birliği çerçevesi içinde siyasi konular üzerinde istisarelerde bulunulmasına karsı bulunmasına mukabil Kiesinger. tngiltere'nın Ortak Pazar'a ahnmasında israr etmektedır. Kiesinger, daha da ileri giderek, Ortak Pazar'm genişletılmesıni ıstemekte; îrlanda, Danımarka ve Norveç'ın dahil^olmasının teşkilât bunyesinde değisiklik vücude getirmiyeceğıni ılerı sürmektedir. Konuşmalarda, «Açık sözlülük ve dostluk» havasının estiği belırtılmektedir. De Gaulle ile Kiesinger, her konuda anlaşamadı Fransa, altının fiatına zam yapılması KöVü arkadaş lohnson isteğini terketti E DIŞ BASINDA DIŞ HABERLER SERVİSİ Spekülatörlerin altına hücnmu yüzünden De Gaulle tntnm değiştirdi ZÜRİH New York Times gazetesinin Zürih muhabirinin bildirdiğine göre, şimdiye kadar altının bir ons'unun 35 dolann üstünde satılmasında ısrar eden Pransız hukümeti bu tutumundan vazgeçrrüştir. Geçen hafta sonunda Basel'de yapılan Merkez Bankalan Müdürleri toplantısından sonra, bu karar açıklanmıştır. Doların milletlerarası para brimi olmaktan çıkması için uğraşan Fransanın son kararı De Gaulle 'ün para politikasmdaki büyük bir değişikliği işaret etmektedir. Pransız hukümeti, yukandaki karan Fransızların altuı satmalan sonunda doğabilecek enflasyonist neticeleri önlemek amacı ile almıştır. Bu arada perşembeden beri borsalarda altın fiyatlan düşmeye başlamiştır. Pransızlar, dünyanın en büyük altın istifçileridirler. Zürihte yapılan hesaplara göre, Fransızlar 7 milyar dolarlık altına sahiptirler. Bu miktar dünyadaki para karşılığı altın ihtiyataun altıda birine eşittir. Üstelik, Pransa bankasımn para rezervinin 4 milyar dolardan fazlası da altındır. Fransızlarn altına hücumu sonunda geçen hafta altın fiyatlan rekor seviyeye ulaşmıştır. 11 Mart saU günü Zürihte altının ons'u 43,82 dolardan satılmıştır. Fakat 13 Mart perşembe gün'J borsalarda altının fiyatı âniden düşmeye başlamiştır. Londrada fiyatlar 42,85 dolara. Zünh'te ise 42,75 dolara ınmiştir. ski Başkan Lynda Johnson, 1961 yılında Başkan Yardımcısı iken, Pakistana yaptağı bir ziyarette, Beşir Ahmet isimli 42 yaşında, okuma yazması olmıyan yoksul bir deve sürücüsü ile tanışmıştı. Johnson. adamcağıza lâf olsun diye, «Bir gün de sen Amerikaya gel de bizi för» demişti. Pakat Johnson'un laî olsun diye söyledigi bu sozleri, Pakistan basını ciddiye alınca iş değişti. Gazetelerde birınci sayfada."., Johnson'un yoksul bir deve sürücüsünü Amerikaya dâvet ettiği haberi çıkıyordu. Washington hukümeti de zor durumfla kalmıştı. Baktılar ki işin çıkar yolu yok, bızım Beşir'ı resmen Amerikaya dâvet ettıler. Böylece Pakistanda günlük kazancı 2 dolar (20 lira) olan Beşir, 1961 sonbaharında Washington'un dâvetlisi olarak Amerikaya ayak bastı. Beşir, Yeni Dünyada New York, •VVashington ve Johnson'un Teksas'taki çiftliğini zıyaret ettı. Tabıi ve rahat davranışı ve yerinde söyledigi Müslüman atasözleri ile Amerikalıları kendine hayran bırakan Beşir, memleketıne döndüğünde artık günün adamı olmuştu. Herkes ondan bahsediyordu. Deveciliği bırakıp Amerikan Elçiliği tarafından ayda 170 dolara kendisine kiralanan bir kamyonu işletmeye başladı. Fakat bu mutlu giınler artık geride kalmıştır. Yedi yıl sonra bugün, Beşir, Karaşi'nin dışmda yoksulluk içinde yaşamakta ve kansı ile üç çocuğunu geçındirmeye çabalamaktadır. Bir habere görc Ortadoğu ile ilgili ikili görüşme başladı "Ortadoğu için aşılması gereken uzun bir vol var, Mixon, Amerika'nın yeni sovunma sistemini açıkladı Yeni Yııgoslav Başbakan adayı Mıtia Ribibic BEUÎRAD, (A.P Radyolar) Yugoslav Komünist Partı Kurultayında, 1966 yıhndan beri Başbakanlık eden Mika Spiljak' ın yerine, 50 yaşmdaki Mitja Rıbicıc aday gösterilmiştir. Nisan ayında seçim yapılacak olan Yugoslavya'da, yeni Parlâmentonun Ribibic'i Başbakanlvğa getireceği mutlak gibidir. 1941 yılın da Tito'nun partizanları ile birlikte savaşa katılan Ribibic, savaştan sonra Slovenya federatif devletinin Içişleri Bakanlığında bulunmuştur. ^••«»••••*•>••••••••••••••••«••••«•««•«•• Bhulto, Eyiip Han'ın hemen istifasını istedi Apollo9 aslronolları , m.iy ıherkezinde WASHtNGTON Başkan Nixon dun yaptığı basın toplantısında, ulkesmı duşman fuzelerinden korumak için yururlükteki «Nöbetçi Projesi»ni genis olçüde değıştırecek yeni bır savunma sıstemının uygulanacağını açıklamıştır. cağını söylemiş, çeşitli kademeYENt SAVUNMA SlSTEMt lerdeki görüşmelerın iki ülke Nixon'ın, Kızıl Çin tehlıkesı arasında verimli bir zirve topkarşısında. ABD ile Rusların silantısı için inandırıcı nıtelikte lâhsızlanma konusunda anlaşolmadığını belirtmiş, «Bu temasmaya vardıkları takctırde bile, lar cesaret verici oluyor» rfehiçbır şekilde vazgeçmelerinın miştır. beklenemıyeceği füzelere kariı ORTADOĞU venı savunma sistemî": (T) SovOrtadoğu konusuna da değiyetler Birliği'nden, (5) 18 yıl nen Nixon, ikıli gorüşmeler saiçinde yeryüzü ölçüsünde etkili \esinde, dört büyük devletin nükleer silâhlara sahip olması ranhterael Kızıl Çin'den, (J) Be görüşlerinde bir yakınlasma olduğunu söylemiş, «Ancak, dataa lirsiz bir kaynaktan çtlecek aşılması gereken uzun bir yol sürpriı bir saldırıdan ABD topvar» demiştır. raklannm aynı ülkenin silâhlı kuvvetleri tarafından koronmasr amaçlarını taşımaktadır. VtETNAM Başkan, Vietnara'da Amerikan m kâyıpları arttığı takdrrd« gerekTanfc* Te'g. li tedbirlerın ahnacağını, KuCMIT GtJRCAN zej' Vıetnam ve Vietkong yönetıcılerine hatırlatmıştır. Nisanlandılar. v ZİRVE TOPLANTISI Klüp Saat 13.3.1969 ABD Başkanı (Sovyetlerle yapacaklan ıkıli zırve toplantısının yakın bir gelecekte olamıyaCurohunyet 2P71 { MEVLİT Biricik varhğımız, sevgili eşim, babamız, oğlum ve kardeşimiz YÜK. MÜH. TÜMGENERAL Enver Çakıroğhı'nun vefatınm 1 inci yıldönümü münasebetiyle 16 mart 1969 pa zar günü öğle namazını müj taakıp Çankaya Yeşilyurt Camiinde okunacak olan Mevlidi Şerife sayın akraba, dost ve din kardeşlerimizin teşrif le ri rica olunur. * AİLESİ Cumhurıyet 2664 Şimdi 50 yaşında olan Beşır'in yüzü derin çizgilerle doiudur Kamyondan kazandığı para ile oğlu ve kızını evlendirmiş, bir da uiak bakkal dükkânı satm almıştır. Fakat Amerikan Elçiliği, Beşir'e kamyonu kiralamayı durdurunca, işleri altüst olmuştur. Kamyon, Johnson'un Baskanlıktan aynlmasmdan beri, FJçilik bahçesinde bîr koşede durmaktadır. Beşir ise, işsiz kalmış olup, parası da olmadığından dükkâmna mal alamamaktadır. «Ne yapacağıun bilnrjvomm» diye şikâyet ediyor Beşir. «Çok kötüvbir döneme girdim. Arkadaşlanm beni unuttu, başkalan ise alay ediyorlar benimle. En büyük oğlum bile beni terketti.» Beşir, bu acıklı durumunu «arkadaşı Johnson'a» yazmış; fakat mektubuna cevap almamış. Şdyle diyor Beşir: «O, iyi adamdır. Fakat eminim ki, hukümet yetkUfleri mektuplsrımı Johnson'a iletmiyorlar. Benim gibi yoksulnn Johnson çibi büyük bir adamla arkadaşlık yapmasını istemiyorlar.» Fakat mektuplaşamamalanna rağmen, Beşir, Johnson'u hâlâ seviyor. «Johnson, bana dostluk elini uzattı ve ben de bunu kabul ettim. Bu dostlnğumuz hayat boyunca sürecektir.» Ama Beşir, Johnson'un davetini kabul ettiğine pişman olmuş şimdi. Şöyle divor: «O dâvet, hayatnm altüst etti. Pakistana döndükten sonra artık deve sürücülüğii yapmayı kendime yediremedim. Oysa, Amerikaya gitmeseydim hâlâ deve sürücülüğü yapacak. geçînip eidecektim. Ta, şimdi neyim? Geçmişteki anüan ile yaşıyan ve uUşamıyacafı seyleri istiyen, tembel, işe yaramaz bir insan.» (NEWSWEEK) 'daki F ransa'daki son genel grevi, geçen yılki mayıs ayaklanması ile kanştırmamak ge ev OogumveTeşekkür rekir. Mart grevi, geçen yılki mayıs ihtilâli gibi büyük bir dram değil, sadece bir başlangıçtır. Işçileri genel greve çağıran sendika liderleri, buna en güzel ismi vermişlerdir : «Uyarı Günü». Gerçekten Fransa'daki son genel grev.bir uyarı niteliğindedir. Fakat bu uyarıya rağmen, problemler halka tam açıklanamamıştır. De Gaulle televizyonda, rejimi devirmek için bir komplodan bahsetmiş, sendika liderleri ise saldınlannı General'in kişiliği üstünde yoğunlaştırmışlardır. İki taraf da, Fransa'dâ faaliyette olan çeşitli cereyaniara değinmemiştir. Ülkeler arasındaki ticaret bugün bir ulusun iktisadi hayatının en önemli etkenlerinden biri olmuştur. Fakat ticaret aynı zamanda millî iktisadi gelişmeyi de smırlayabilir. Bu bakımdan smaileşmiş ülkeler bile, ihraç ettikleri mahn fiyatı ile ithal ettikleri mal fiyatı arasındaki farkı dikkatla izlemek zorundadırlar. Ülke içindeki enflâsyon, ihracatı büyük ölçüö*e düşürebilir. Oysa, ülkedeki ücret artınmını karşılamak için ihracat şarttır. îngiltere bu çıkmaza girmiştir. Amerika da hissetmeye başlamaktadır. Fransa ise Mayıs îhtilâlinde, düsük ücretlerin işçiler tarafından kabul edilemiyeceğini, öte yanda yüksek ücrptlerin de ülke iktisadını zdrlayacağını, acı bir sekilde öğrenmiştir. Sah günkü genel grev bize şu iktisat dersini hatırlatmıştır: Ücretlerdeki artışı, fiyat yükselmesi ile karşılamaya çalışmak çok güçtür, çünkü fiyatlanh yükselmeda artınlmaları talep edilmeye başlanır. Tüm bu gelişimler de, ülkenin ticaret dengesini etkiler. Fransa halen bu olusumun tipik bir örneğini vermektedir ve ülketfe enflâsyon vardır. Fransa'nm iktisadi dunımunun böyle karışmasmda politikanın da rolü olmuştur. De Gaulle, samimî olarak «iştirak» sistemini uygulamaya ve muazzam bir teknolojik iktisat sisteminde kişinin sorumluluğunu ve rolünü büyütmeye çahşmaktadır. Bu çabasının gerçekten etki gösterecek kadar büyük olup olmadığı tartısma götürür. Fakat cebindeki parası ile vitrinlerdeki fiyatlar arasındaki farkı gören Fransız vatandaşı için, «iştirak» büyük bir değer ifade etmemektedir. Onun istediği daha fazla Frank' tır. Fakat ne yazık ki, bu Fransız vatandaşma, eğer cebinde daha fazla para olursa, fiyatların daha da yükseleceğini ve muhtemelen issizliğin artacağım, anlatmak çok güçtür. Yılhk Türk Sovyel ticarel anlaşması imzalandı VEFAT Büyükada'da satılık 3 katlı • 4 müstakil daire • Bakımlı meyve ve çiçek bahçesi • ŞAHANE MANZARA 3 • 100 m sarnıç • Sıcak su tertibatı • Birinci sınıf inşaat 1 • Liiks mobiiyâ • İki telefon • Her turlii korrfor DAİRE DAİRE D E SATILABİLİR Büyükadı, Çarkıfelek Miıak Sokak Görmek ve fazla taftilât içln hsr sabah 9 1 3 Telefon : AB A1 86 VİLLA ÇIKTI + Bütün kitapçüarda ARAT KİTABEVİ: Ankara Cad. Günçer Han No: 45'10İstanbul Reklâmcüık: 1029/2673 KIRIK ÜMITLER Ünlü Amerikalı yazar Pearl S. BUCJK'un en şpn eseri <3< MENSUCAT SANTRAL T.A.Ş.; GENÇDİNAMİK j Endüstri Mühendisi Tekstil Mühendisi Mensucat Sanat Enstitüsü mezunlan Sanat Enstitüsü mezunu tesviyeciler anyor. Askerliğini yapmış isteklilerin Kazlıçeşme, Demirhane Cad. No. 126 da kurulu işyerimızin Personel Müdürlüğüne şahsen müracaatları rica olunur. EROL YAYINEVİ: 93. 2658J OSMANLI BANKASI Reklâmcıhıt: 6J3/2672 Cumhurıyet 2666 •••< [INTERNATIONAIi HERALD TRIBUNE'