29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖKT CUMHURİYET B A N K E R İ N M İ L V O N L A R I 30 Nisan 1961 Resimli Koman: 46 Çizen: YVES SAYOL Çeviren: Mazhar K U N T 2ABITA ROMANI YAZAN: NİHAL KARA\IAÖ£AU Siz, a?k nedir anl&mımıtsınız henüz, Zeha! dedi. Ben tehükeli oyunlardan kaçarım. Benden size tehlike gelmez... Gelemez... Bana âşıksınız, öyle mi? Hayat, nazarımda bir pul etmiyecek kadar. Gülmeğe çabaladı. llâve etti: . Maskem düştü... Yalansız ortaya çıktım... Gerçi bir bakıma, da sarhoş sayılınm. Anlaşıldı... Sizin anket falan yapacağınız yok... Giyineykn de öyle konuşuyoruz. Perdenin arkasına geçti. Gece gelirken giydiği kırmızı yünlü elbiseyi askıdan çıkardı: • Demir tavındal... diye düşünüyordu. Şunu bir otomobile aktarsam işim kolaylaşacak!» Düğmesini çözdüğü beyaz saten sütyene baktı. Aklına bir şey gelmiş gibi gülümsedi: « Filmlerdeki, karikatürlerdeki kafese koyucu kadınlar. erkeklerin hayallerini kamçılayıp onları büsbütün çıldırtmak için bunu buraya asarlar...» Yavaşca içini çekti: « Dansözlük falan filan, ne basma kalıp bir bir casusluk macerasdırı bu... Ben de ne basma kaliK bir Mata Hari numarası oynuyorum...» Uzandı. Sütyeni perdenin kornişine astı. Sonra rnayoyu da ayni yere koydu. « ŞimJi işletedursun hayalperest âşık hayalini!» diye düşündü. Ve aceleyle giyindi. perdenin arkasından tekrar meydana çıktı. Kollarını göğsünde kavuşturarak ayakta duran Karl, tahmin ettigi gibi. bakıçlarını kornişin üzerine asılanlara daldırmış. Zeha'yı görünce, yasak bir nesneye bakarken yakalanmış gibi kızararak başını çevirdi. Zelıa. sordu: Eviniz nerede sizin? Sıraservilerde bir pansiyonda oturuyorum. Otomobiliniz yoksa bırakayım mı sizi evinize? Erkek. içini çekti. Neden içinizi çektiniz? Sizden ayrılacağım dakikaların acısmı düşündüm. Genç kız, sordu: Pansiyondan merak mj ederler^ Alman yine şakayı kavramayıp: Fakat hayır. Freulein. dedi. Eh. öyleyse... Ayrılmak istemiyorsanız benimle gelin. Nereye? Evime tabii... Salonda divana bir yatak yapar, bu gece sizi misafir ederim. Yatmadan da birer bardak viskiyi karşıhkh içeriz. Karl'in gözlerinde bir an bir ıçık yanriı. Sonra gözlerine bir keder çöktü: Benimle slay ediyorsunuz, Zeha! Ker.dinize hiç itimadınız yok sizin... Sizınle niçin «lay edeyim? Brn hür ve bağ.msız bir kadınü.Ti. Evimde yalnız Sudanlı bir dadım var. Şoförüm bile evimde kalmaz. Kinıi dilersem misafir edebilirim. Bana kimse kanşmaz. Zira karışacak da kimsem yok. 42 Sesine kesin bir ifade vererek konuçmuçtu. Erkeğin gözlerine bakarak tatlılıkla ilâve etti: Gerçi evimde '.nisafir edeceğim tek erkek siz olacaksınız. Karl'm elini tuttu. Şimdi mahcup bir tavır takınmıştı: Ama davetim yüzünden bana fena bir not vermeyin. Cesaretlenmeyin! Ben mi?... Ben sizden bir 2=ceyi ayni dam altında geçirmek müsaadesini vermek lutfundan başka daha ne bekliyebilirim? Sözünüz söz mü?... Karşıhkl: rahat koltuklarda oturup arkadaşlık edeceğiz. Ben, size Almanyadaki, Avrupanın diğer memlekptlerindeki hatıralarımı anlafarağım. Siz, bana cephede nasıl çarpıştığınızı ve nasıl gazeteciük vaptığınızı anlatacaksıpız. Sonra Gtıte Nacht... Söz mü? Erkek. gülümsedi: Söz! Eğer sözünüzde durursanız, ayrıhrke n ben de alnınızı karışlarım. Anlıyamadım. Ne demek? Bu Türkçe argo bir tâbirdir. Alnınızdan öperim. demek. Askıdan kahverengi kürk mantosunu aldı. Erkefin yardımıyla giydi: Ben önden gidiyorum Sİ7.1 yan kapıda beklerim. derli Ve gitti. Ah, Halil! Hali!!... Bu hakkımı beni kollanna almakla da ödiyemiyeceksin korkarım... Korkarım bu herif bundan böyle hsnj musallat olacak. Hel» sııo?ıız<a. hplp babanın âkıbetindp bunun hir rolü ynksa. olmadıîı anlasılırsa. bu heııf casus değilse, yakalatamazsak bunıı. hayatımdan nasıl sıpırtacacım?. Yan kapıdan açık havaya çıkınca hol bol npfeş aldı. Oktay. çoför şemailinrieydi. Otomobili tam kapının önüne yans«tırmıştı. Başını pencereden ıi7attı. Zeha, onu görtir cörmez. kahkshalarla gülmepe basladı. Karanlık sokakta kahkahaları çınlıyordu: Zırtapoz, nedir bu halin? Ne var halimrte be?... Bıyığımı cnı begenmedin? Fok balıgına benzemişsin. Yine yaranamadık. Bu kır biyıga da avuç dolusu para vermi?tim. Zeha. yaklasıp onun yüzünü daha yakından ineeledi: lyi etmişsin! Insan ihtiyath olmalı... Kıyıda köşede yedek bıyığı bulunmalı... Günün birinde köselesirsen lâz;m olur. Halil: «Mademki bana bir emrivaki vaptınız. Yaralanmamdan faydalanıp böyle bir oyun oynadınız, herifi eve getiriyorsunuz, bari benim yüzümden basınız belâya girmesin. Tebdil git. Kabarenin gediklilerindensin. Karl'in belki EÖZ aşinahğı vardır. Seni tanıyabilir.» dediydi. Bıyığımı da kendi yapıştirdı. Keske bir biçimlisini alsaymışım! Kederlenme... Gözüm ahjtı bile... Hattâ sen hep böyle bıyıklı Rezsen de bıyıksızken tebdil ols»n fena etmezsin. (Arkası var) Clairc devam etti: Joramie'nin kimsesi yoktn \e fakirdi. Fakat çok skıllı ve haristi. Ilayatı boyunca bir noter yanında çalısmak istemiyorda. Giinün birinde babasının eski bir dostu ona Amcrika'daki bankasında bir iş teklif etti. Paul .loramie derhal kabul etti ve iki sene sonra dönüp beni almak vaadiyle gitti. «... Paul'un gidişinden btr kaç hafta sonra anne olacağımı anladını. Çok geçmeden artıU halimi sakhyamaz dnruma geldim. Babara btınu gördüğü zaman beni döfdü ve dostumun ismini söylemem için tazyilt etti. Reddetmem üzerine de beni evden koğdn. Böylece cebimde 36 frank kadar bir para olduga halde evden jrittim... ... Günlerce yoluma devam ettim. Yolumun üzerinde bnlunan köylerde duruvor is istiyordum, (akat daima red cevabı alıyordunı Nihavet günün birinde bir çiftliğe geldim. Çittlik sa hipleri yemekte idiler .Kiiçük bir oğlaıı baııa bi raz ekmek ve katık verdi. Kadın: «\e diye dileııivorsunnz? dedi. Gençsiniz, çalışabilirsiniz ...» «... Orada hizraetçi olarak bir kaç ay kaldım .. Patronum olan kadın iyi bir insandı. Ben den afır iş istcmiyor ve daima yumuşak davranıyordu. Kocası öyle değildi. Beni borlayordu. Bu yüzden karı koca kavga eediyorlardı. Nihayet öyle oldu ki oradan gitmek meeburiyetinde kaldım. Çiftlik sahibi elime 40 frank verdi, gittim... (Arkası var) âriYOIBüGÖNKUPROGRA, Vatandas Ahmet efendi kahveye geldiği zaman Rabrai çoktan çayını içmişti. Görünce: Ooo! Bngün bayramlıklarım giymi?sin! dedi. N'aaapayım ağabey! Inıan icine gireceğiz. Pırtıl şeylerle «fdemem. Seni düsündüm valla! Teşekkür ederim. Estaçfuollah.. Gidiyor muyuzî Sen billrsin! Hele bir kahve içeyim de.. Sahi be: Ben de »ptal gibi.. Kusura bakma ağabey! Çok helecanhyım. Bak (gSğsünü göstererek) baram nasıl atıyor.. Kuş vanrus fibi. Ahmet güldü.. Aldırma!. Dur bakalım daha yürek çarpıntınna vakit var. ö y l e deme agabey.. Recep! bir kahve de ban» yap.. Kahveleri karşılıklı içUIer.. Ahmet kalktı. Rahmi ottır* Gitmiyecek miyiı?. Ha. Sahi! Dalıp dalıp gidiyorom agabey.. Nereden de Çiktı başıma bn iş. Sen kendin istedln! Tok ağabey! Biaim »okakta. isnnrîacihk vapan Izzet var.. Püvstül tzzet, diyorlar. Adama vapjstı mı bırakmaz. Ama iyt locaktnr. neme Iâzım. Arkada« n a vardım eder.. Gönlü temiıdir. Sonra.. öyle fesatUğı yoktnr . Çelimsizdir; ama çocakta yürek var.. Geeende poli».. Teter be!. .Neme Iâzım elin herifi Sen abna kendi işini anI:ıt. O rfa var ya!. Agabey! Ben degişik «rjdum bngiin. Knsor» hakma! t.<»te bizim Füskül lızet sövledi.. Çt>k namuslu bir kızm'SAkşam zenaat şeyinden cıkmış. Çek da iyi ternlik bilirmis. Bir annesi varmış.. iki de kız kardeş.. Bir de babası. Kurtluşta da bir evi varmıs. Evisı altmda bir de dnkkânı var mıs.. fyü. Dükkânı sen açarsın! Kaynata çalışıyormuş.. Tellâl yaaıhanesi yapmıa. Kaynata kim? Tani kızın baban. Zarar yok.. çıkar, gana verir Bakalım verir mi? Verir, verir. O sartlan Uz keseriz. Hay vaşavasın ağabey Benim senden başka kimsem yok.. Var . ama onların agzı lif yapmaz. Haydi gidelim. Kıı ka« yaşında imiş . Orasını bilmiyorum... Güzel mi imiş?.. Daha görmedira a|abey.. Pilskül tzzet.. Biraz boyu kısadır ama bıngıl, bıngıl diyor. Demek semiz Aman ağabey^ Koynn mn bn... Neden? Adama da semiz denir mi? Denir. Tarihte bir Semiz Mehmet Pasa vardır. O başka ağabey. Adamın vağlısına şişman. hayvanın yag Iısına semiz derler. Ama adama «Sen semiriyorsun! demezler mi? Derler ağabey.. şişmanlıyorsnn da derler.. Peki peki.. Lâfı azatma!.. Ama aîabey.. opsaydsın hn meselede! Anladı!:.. Vereden gidece Sayım suyum yok! Yazan: Burhan FELEK Şimdi bnradan Aksaraya gıdelim. Oradan dolmuslan bir yere kadar gideriz. ha?. Olur.. Recep kahveleri bana yaz... Recep: Olur Ahmet Bey.. Zaten hep sana yazıyorum. Taz bakalım.. Ama çift olmasın. Tok Ahmet Bey! Bende öyle sey yok... Çıktılar.. yürüdüler... Rahmi hiç ağzını açmıyordu.. Ahmet. Konuşsan a be! Ne konusayım ağabey?. AJumda tükrük kalmadı.. Sinirdendir. Sakız olsa da cignesem.. Sen kız çocnğu musnn?. Ka xık kadar hrrif sakız çiğner mi? O da var ya!. Ağabey.. yani şu iş nereden başıma geldi. Gırtlagını mı sıktılar ulan.. Naapayım ağabey! Şu fâni dünyada bir züriyetim olsnn dedim. L'lan, 5fyh misin, padişah mısın.. Oğlun olsa ne olnr. olraasa ne olnr? ö y l e deme ağabey.. insan oğin.. Derken karşıdan gelen biri•iyle carpıjtılar.. Adam Çör çöp! dedi.. Rahmi de: Sayım §nyum yok!. Ama 5nüne bak!. Sen baksan a!. Ben bakıyorum.. Bakıyorhan neye çarptın?. Ben kendi önüme bakıyorum.. Sen de kendi öııüne baka idin.. Ahmet, Kahmıvı kolundan vekti.. O hâlâ bir tarat'tan yaıı >an gidiyor, ohür taraftan adama Kör seıısiıı. . Gözlük tak. . (.'özlük.. E^ek gibi adamı görmüyorsnn! diyerek söyleniyordu.. Sonra sustn.. sonra da: Hay canına be!. Kendi kcn dime e?ek dedim. Ne dersin ıgabey. AHah derim.. Bir dolmuşa girdiler.. beklediler.. dolmuş doldu Kalktı.. gidiyorlar.. Rahmi hiç laf etmi^ordu.. Soför konuşuyor.. Bugüıı de şu trafik kulübesine çarptık diye ehliyeti aldılar.. Ben çarpmadım kardeşim.. Arkaya bir uzun sandalye koydulardı.. Yan kaymış, bir otobüs sıkıştırdı. ben de sağa gittim, dönerken ^izmişim.. ehliyeti aldılar. Tolcalardan birisi: Beylik mal!. Beylikse naapalım yahn! tstiyerek çarpmadık ya!.. Adam ses çıkarmadı.. öteki söylendi durdu. Az sonra yolculardan birisi.. Beni burada bırak!. dedi ve iııdi.. Araba yürüdü.. Tokuşa saracajı yerde birisi işaret etti.. dolmus durdu.. $oför: Atla!. dedi. Adam atladı Araba yürüdü. Derken on adın' ileride trafik memuru Dur! isarti verdi. Ve çel di. \>r Ağabey! Vallahi.. öndeki araba durdu. Ben de durdum.. Ver kâğıdını! Kâğıdımı yarım saat evvel aldılar... Gene akıllanmamışsın.. ö y l e değil vallahi ağabey.. Asabım çok bozuk. Günahtır. Yapma.. Bir daha yapmam vallaha!. Tolcular da rica ettiler. Memur hıraktı.. Bu seter öndeki lif eden yolcu. Kanun, ne yapsın?. Bir başkası. tdare etmeli.. tdare etmeli ama kanun ba! Bak. Ben on senelik karımdan ayrıldım.. nafaka kestiler. Ayın besindc vermeliyim.. Çalıştığım yerden paramı alamadım.. tcradan evime haber geldi.. Değilmi ya!. Kanun bu!. Naapsın bu adamlar.. Ben bir sey diyor muyum!.. Rahmi birden bire lâfa karıştı.. Geçmiş olsun bey kardesim.. tnsan hali olur böyle şeyler.. Vah vah.. Acaha barıv mak.. Sen ne söylüyorsun hemşerim. O kaynana yok mu? O kaynana!. Kızının saadetini istemiyor kardesim. Kaynana mı var?. Sen nerelisin hemreşim? Buralıyım.. Neden sordun? Kaynanasız damat olur mu yahu? Kaynana var ya!. Demek kaynanasız olmaz.. Olmaz Olmuyor... Bu bizim kaynana rakı içerim karışır, içmem karışır. Erkeıı gelirim karışır. şeç çelirim karıjır.. Karımla Toto ovnarım karışır. karışıroğlu karıçır. Beraber mi oturuyorsunuz! Berahcr oturuyoruz; her gün evde! Ba!>ka ev tutsan a!. Tuttum kardeşim. . Gitti ev sabibine benim için dolandırıcıdır diye haber verdi. Adaro evi vermedi.. Kaynananı boşa karde?im övle ise.. Karının ne kabahati var.. Ben anamdan ayrılmam, diyor. Ona da fit veriyor. Ne diyor. Güya. ben vazıhanedeki daktilo ile finçirdemişim. Yalan mı?? Yalan yahu! Su içinde yalan. Bizdcki daktilo evlere şenlik.. Benim dünya ahret kardeşim . ahlam . Peki i bir çaresini bulamadin mı? Bulamadım biraber. Ben istiye istiye evimi barkımı yıkar mıyım. Nerede oturuyorsunnz. . önce karımuı evinde otvıruyorduk.. Şimdi ben pansiyon oldum.. Vah vah.. çok acıdım Acaba aranızı bulsak. Ne sövlüyorsun kardesim. Kadının iki üç kızı varmıç.. bir de pinti kocası var.. Kızları evleodiriyor.. sonra herifi sıkıstırıyorlar. Boşatıvorlar. Nafakaya haela'ıvormuş. Seni de bagladı mı? Nedir o ağabey? Kusura bakma, ben de evleneceğim de. Abnıet dürttü.. Ne dürtüyorsun ağabey! Anlıyalım bakalım. Hanyayı Konyayı Aman kardesim. . ayajını denk al!. Kaynana var mı?. Var.. Kaynata da var lü. Bağladı.. hem de iki tür = ~ = = E ^j = E İki de baldjz \ar.. Nerede oturu?orlar? ^ Kurtulusta.. = Kurtlnşta mı? ~ Evet! Terzilik Kaynatanın adım bilivor Ş musun? E Bilmiyorum. . ^ Tellâl mı?. = Galiba!.. = Aman kardesim, dikkat. . = Yanarsın!. E Neden? E Bizim çibi o hizimki.. ^ Rahmi afalladı.. = Anlamadım.. O bizim kaynanaııın kızla Ş rı.. Sana bakire mi dediler? = Evet!. = O senin alaeağın kız iki = kocadan. . iki dejil va hir ko Ş ladaıı boşaıımış. . Nafaka aylı ^ &ı var. Bir de metres yasanus. Adam onuıı için. Haber veri ^ rim. diye adamı telıdit ed't) = para sızdırıyor. Kayııataya ge = lince. . 3 Rahmi Ahmede baktı. . Şofö = Baldız? E 7.27 Açılış ve program 7.3ı) İki marş 7.35 Sabah plâklan 8.00 Haberler 8.15 Oyun havaları 8.30 Plâk dolabından 9.00 Ünlü solistler (N. Milstein A. Borovski) 9.30 Türk müz:»inden istekler 10.00 Çocukla nn köşesi 10.30 Dinleyici istek leri (Batı müziğı) 11.00 Utanbul Beledıye Konservatuvan konserinin naklen yayım 13.0H Semih Argeşo ve 7 kenıanı 13.15 Haberler 13.30 Şarkılar fAlâettin Yavaşça) 14.00 Çe şıtli stüdyolardan 14.30 Orhan Avşar Tango Orkestrası 14.45 Gitar kuarteti 15.00 Beraber arkıhtr 15.30 Kıiçuk Rady.ı İSTANBUL Tıyatrosu 15.45 Akordeonla melodiler 16.00 Şarkılar (Mülkiye Ecevit) 16.15 Milli liı; maçının nakieıı yayım 18.00 Akşam melodileri 18.15 Mikrofon kııliste 18.30 Türküler ıFatma Türkân) 18.45 Haberler 19.00 Çeşitli stüdyolardan 19.30 Öğretmenin sesi 19.45 28 Nısandan 27 Mayısa 20.00 Yassıada saati 21.00 Şarkılar (Muzaffer Birtanl 21.30 Spor haberleri 21.45 Keman soloları (Emine Erel) 22.00 Çeşitli stüdyolardan 22.30 Çağımızın bestecileri 23.00 Haberler 23.15 Tatil sona ererken 23.55 Program 24.00 Kapanı<. MEMLEKETİMİZDE re: E i Soför efendi biz burada i neceiiz.. Ahmet sordu. Geldik mi? Ağabey benim sayım suyum yok!. Araha durdu.. indiler Rahmi hızlı hızlı ters tarafa dönmüş eidiyordu. Rahmi.. Rahmü. Nereye be?. Ağabey.. Allah acıdı hana!. Gcl şu muhallebiciye ?ireliın de! Birer kazandihi vivelim.. Allah acıdı vallaha! Ya hiz bu adama ra^tlamasa idik.' Ahmet düşünceli Acaba doîru mn söylüyor Bu herifin ağzı çok kalabalık. Kalabalık amma. bizimlii leri tanıdı. Vay namussuz Piiskül vav.. beni yakacaktı. . be şerefsizim vurnrdum. . S i v !»ııme! yahu! Kinıi \ uruyoraun?. Kaynanamı da vururdum Karımı da. . PüsUül tzzeti de Betıi de Recebi dc. Vallaha ağabev. bir kere alıştım mı vurtnaya. . kaç kişiyi temizliyeeesim belü olmaz. Derken, bir sifoz yukarıdan aşağıya Rahmiyi çamura boyadı. Ahmet ic taraita olduğu için kurtuldu.. Abnıet dayanadı.. Klini rabuk tut da üstünii lıasını da temizle.. dedi Muhallehicive çirdiler. . Rahminin çamurlarını koba kâSıtlarla temizîcdiler. . Kazandibiııi yediler.. Sonra camur yerlerini fırçaladılar. . döndüler Rahmi Allah hcni sever ağabev! Benim kalbimde fenalık yok!. Ben saf adamım. . Ahmet cülerek Aptal desene şuna!. Sen öyle dersin! Ama. (Sonra birden hire) Ulan şu tzzet aklıma geldikçe.. Ben ona eösteririm.. diye söylendi durdu. . Otobüs duraçına gelrjiler.. ve araha beklcdiler. VİGURESANJANLI Alpaga saluısmıiii yegâııe ihtisas yapmış m ü e s s p s e ulan Altınvıldız Meıısucat Fabrikası, tııalıdut miktartia yejjyeni ve m ü s l c s n a hakiki hir Alpa^a iıııal etıııiştir. Altınyıltiız ^ Al|)a^iiları. lüks jfjfct nlıal ınalı kııpon ^^ kuıııaş satan ıııaya/.alara tev/.i eılilmişlir. Sc)iı ıiKnla (jok zeıı»in reıık <;eşiıli nıevciıtlur. Hir an • vel Altınyıldız Alpaya kuponıınuzıı kestiriniz. .Marksıva dikkat ecliniz INGILIZ VE ITALYAN ALPAGALARI AYARINDA Tariş Umum Müdürlüğünden: Birliklerimizin ithal ettiği aşağıda yazılı muhtelif maddeler. çok müsait fiat ve tediye kolayhklariyle satıja arzedilmiştir: • MATBAA MÜREKKEPLERİ (Typo Offset muhtelif renk) • DAKTİLO ŞERİDİ • ÇİNİ MÜREKKEPLERİ • DERİ İÇİN SELÜLOZİK BOYA (Siyah, kahverengi. san. kırmızı Pigments Cellulosique pour coir tirieel'o) •k DER! İÇİN GAVATİN BOYA (Siyah, kahverengi, sarı, kırrnızı. Pigments poudre pour coir gavatin) *• DİHANİL BRL'N R (Mensucat boyası) • TEKSTİL YARDIMC1 MADDELERİ (Imprimol, Lavason, Poudre. TekBZİkon TB: Hunjamin NU; Emol İM. Tekamerz A) •k Ml'HTELİF MENSUCAT BOYALARI VE YARDIMCI KİMYEVİ MADDELERİ (Naftol, Anilin, Alizarın) •"• TRİKLORETİLEN • PLÂSTİK HAM MADDELERİ t Alâkalıların 1) Müracaat leri : 2) TARİŞ İZMİR Telf. 24029 32220 TARİŞ İSTANBUL Yeni Yolcu Salonu karşısı Hovagimyan Han kat. 3 Telf. 44 16 01 Toptan salış ırın müracaat: DEMIR 232, NAKLETTIRILECEK V t Sultanhamam, Mahmutpaşa Cad. Telefon: 22 62 87 Şark Kromları Işletmesi (Guleman) den îstanbula demir naklettirilecektir. Sartnameler: Ankara: Yenişehir Zıya Gökalp Caririesi \ o : 7 Materyal Ser. vısinden temin olunur. Eti Yapı Limited Şirketi f ı Otobüslerimiz gelmıştir. Derhat tpslim. Tedivatıa kolaylık yapıbr ?" T^ n mskarrıs 11/Msyıs'1961 tarihinde saat İS da kapah 7arf ! J HÜSEYİN ALP YALGIN uııiu ile '.hale pdüprektir Muha mmen bedeli 34.000 lira olup geçi4 Fermeneciler Kardesim sokak Berekct Han No. 22 cı tpmınatı 255(1 liradır. Sartname «i Ankara ve îstanbul Lv. Amir ! \ Galata, Dizel Elektrik Şair Ziyapaşa Cad. No. 47/A Telefonlar: 49 53 61 4i 52 67 h k lerir.rie ve knmisvonda görülpbilir. (224 lRSTHı j Edremit As. Sat, Al. Kom. Baskanhgmdan: MUESSESELERE... DOLMUŞÇULARA. Ml'JDE!.. 14 18 Kişilik Orijinal. Lüks J f TEMPO MATADOR j i f t t * BAY OSCAR: p \ Î r ! 239 / KAYDI, NE A^LUIAO. 4İZİ !! PKOF. NIMBÜS'ün MACE RALARL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle