29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖKT Kesimli Kumao 328 tJAŞKASINIM UÜ NA H UMHURIYET ; WfcS SAYOL Çeviren ; Mazhaı KDN'l •» • • • • « • ••••• 3 Mart 196i Bereket Mösyö Joramıe kansının kolunu tutarak duşmesine mâni oldu Her tarafı titriyen Raymonde kocasına: «Bana fenalık geldi . Gidelim» dedi ve Mösyö Joramie'nin kolunda oiduğu halde herkesin hayret dolu nazarlan arasmda salordan çıktı gitti. Bindıkleri arabaua Raymonde'Ie kocası birbiriyle konuşmuyorlardı Genç kadın heyecamnı yentneğe uğraşıyordu Biı müddet sonra sükunet bulduğu zaman gözünün kuyrugiyle kocasına ba!;tı. Mösyö Joramie gayet sert ve ciddî bir tavır takınmıştı. Nıhayet araba eve geldi. Mösyö Joramie karısiyle bırlikte odasına kadar çıktı ve: «N'asıl heyecanınız geçtı mi? diye sordu Kadın: «Yaniış ar.larrtiş olacaksmız, ben heyecanlanmadım, dedi, sadece hafif bir fenalık geçirdim. Süreyya şimdi de başka bir romantizme tutuldu 3 numara var aralannda. Onlaıı dener Graf» otelinde yalnız 3 numara yor birbirinden. Süreyya 23 numarada. O'Brien 19 rmmarah odada kalıyor den Nişanlanacaklar mı? Şimdilik ibaret Sevişiyorlar mı? Orası «GolayırıHugh bir ihtimalrauhakkak. Hugh O'Brien kayak yaparken dizini incitmiş. Süreyya öğleden sonra ona odasında arkadaşlık ediyor. Otelin barında yalnızken öpüştükleri de görülmüş. Kim bu Hugh? Amerikamn meşhur televizyon artistlerinden biri. Kowboy rolü oynuyor. Yaşı 30 a yakın. Hugh O'Brien eski İran Kıralıçesi ile evlenraek istediğini söylemiş ama pek olacağa benzemiyor bu. Çünkü arada dın farkı var. Aktör katolik. Kilise bir Müslümanla evlenmesine izin vermez. Sürey>'a'ya gelince. Avrupa hem hoşuna gidiyor. Hem de artık bir işle oraya bağh. Ka!kıp Amerika'ya gitmesi için «büyük aşk» a tutulması gerek. Hugh büyük aşka benzemiyor şimdilik. Bu maceranm en garip yönü bir Oçüncü insan: Prens Johan. 33 yaşında, zen?in bir Alman pren^i bu. İki yıl önce Süreyyayı almak istediği söylendi. Oysa imkânsızdı. Bu aristokrat ailenin şahane prensleri valnız Hristiyanlarla evlenebilirler. Johan aile kuralını bozsaydı mirastan mahrum edilirdi. Prens Amerika'da aktör Hugh ile sıkı fıkı dost olmuş. Süreyyayı geçen sonbahar orya gittiği zaman Hugh i!e bu prens tanıştırmış. Geçen hafta Münih'te üçü berabermi?. Bu aşk triyosundan prens sessizce çekilmiş. SüreyyaHugh hikâyesi de bir gün biter. Artık alıştı dünya. Ingiltere yuiiarında sıralanan barlarda garip bir makine türemiş bulunuyor: «Teh'.ike habercisi» Yol kazalarında suç sık sık al kole yüklenir Meyhâne. bar sahip leri de artık kendi'.erini bir yığın kanlı kazanın sorumlusu gibi gör mek ıstemiyorlar. «Otomobil «ul lananlar bizim dükkânlarımızda öîçüyü knçırdıkları için mi oluyor. bütiin bu kazalar diyorlar. Övle ise. i?te biz onlara. istedikle ri daki'ıa sarhoş olup olmadıklarını yüzleıine karşı söyliyecek bir makine veriycruz. Bundan sonra ölçüvü kaçmrlarsa kabahat yal nı? kenrlılerinin.» Kendinden şüphelenen şoför, araba sahibi sövle bir tecrübeye gi rivor: Mıkinenin deliğine bel'.i bir para atıyor Para icerde başriöndürücü bir hızla düşüyor. Bir den bir zil çaiıyor Sesi duyar cuymaz şoförün hemen bir düfi. meye basması gerekivor. Gecikir se alkolü fazla kaçırd;âı için reak siynnlannın geciktigi anlaşıhyor. Parası da yanıyor. Habercı rr.akire tsveçe de yayı! mıştır. TehStkeden koruyan makine «Adı ne bu köyün emşerim?» «Yaşarköy. Yaşarköy ..» Elindeki değneği eşeğine vurup «Dâââhh!» dedi Gıttikçe koyulaşan karanlıkta uzaklaştı gitti. «Bilmediğimiz duymadığımız köyler!» dedi Gül=en «Ne kadar çok köv var dünyada..» • Adı çok güzel, adı! Yaşarköy!.. Neden Yaşarköy dediler acabola?» .Belki Yaşar dey e bir gızı vur muşlardır da...» Almanca bilen ve sür'atli daktilo yazabilen bir sekUsta güldü: «Belki Yajar diye reter aranmaktadır. bir oğlanı...» • Bu köyde adam yaşar demisler Taliplerüı el yazıları ile kısa hâl tercümelerini ve dir belki ..» 1 adet vesikaiık iotoğraflarını P.K. 93 Şişli adresine «Be!ki bütün köyler ölür, bu acele göndermeleri. köy ölmez demişlerdir Ama çok calamak istedim. Damalı'nın uysal '••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••** güzel, adı çok güzel.» Yolda iipla lan silkınıp kalktılar. Enselerındeki meymenetsiz keneyi yolup attılar. Duranâ da bana hasım oldu. Yunus Beyle bir olup Damalı'dan attırdı. Yapmasam mı idi? Hiç sesimi çıkarmasam mı idi? Düşün ki, ben o köyün öğretmeniydim. Işim o köyü uyarmaktı. Yapmasam olur DEUTSCHER INNENUND A U S S E N H A N D E L muydu?. Ortaköy'de de öyle bır görevim vardı. Diyeceksin ki, k;m Berlin W 8, DEMOKRAT ALMAN CUMHl KİYETİ görevlendirdi seni' îçimin derinlerinden bir yerrien bir ses, sana kulak verecek in.«an!ar var, üzerine VEB MASCHINENFABR1K KYFFHAEUSERHUEHE ARTERN düşen tavrı almazsan, yani sen bır şeyler yapmazsan, haksızlıklar, inatçı bir kan çobanı gibi sürüp gidecektir. Gerektiğinde sariere bır göz etmek, insanlan uyarmaga yeter... lçimdeki ses böyle diyor. Deymce de duramıyorum!.» Mösyö Joramie kaşlarını çattı ve hiddetinı güçlükle yenerek: «Beni bir kaç dakika burada bekleyir.iz» dedi, sonra kapıdan çıktı. Raymonde kocasının çıkışını endişe ile seyretti. Bir kaç dakii;a geçince Mösyö J'cramie'nin koridordan kapıya doğru yaklaştığını işıtti. (Arkası var) Usta, Gülşen'ın elırıı yakalayıp parmaklarım ezecek gibi sıktı: «Bir de alay edersin öyle mi?» «Vallaha değil. vallaha değil!» Yolcu, öksüre öksüre yaklaştı. «Selâââmm!» dedi Usta. «Aleykümselâââmmm'. • «Biz buraların yabancısıyız arkadaş, önümüzde köy var mı? Yoksa daha çok mu gideceğiz?» Yolcu. nksürüğünü tutup: «Çok gitmiyeceksiniz.» dedi «On takfca sonra bir seki gelecek. Sekiden sonra bir düzlük... Köy o düzlük. tedir ..» SEKRETER ARANIYOR mağa başladı Havaya havaya sıç radı. Başını yıldızlar kaldırıp var sesiyle: «Çooooookk!» diye bağır. dı. Sonra usulca Gülşen'e sanlıp: • Çok güzel!» dedi «Biz bu köyde yaşadık avrat!» Gülşen, «avrat» sözünü ilk duvu yordu Bir titredi. Babası da ona sına ara sıra böyle derdi: «Ula avraaat'...» «Eğer herif...» dedi. «Gine delibo zuk giderse, zor yaşarız.» Usta birden durdu: «Nasıl delibozuk?» «Bayâ. Yânı Ortaköy'deki gibi.. Yâni Damalfdaki gibi...» «Xe yapmışım ben Damalı'da, Ortaköy'de?» «Ne karışırsın elin enine uzununa canım? Benim akhm fazla er mez ya, çok dik gidiyorsun Birez de alay ediyorsun karşmdakivle. Demin yolcuyla konusrr.ana bak. tım, sesinde öyle bir Kıl var Ri, nasıl anlatayım? küçük görüyorsun gibi bir hal. Halbuysam ne demişler, karıncayı bile horsun. ma...» «Ulan Gülşen, ulan Gülşen! Ulan akıl hocası avrat!. Ben Damalı'da, Duranâ diye bir adamla takıştım. Duranâ, yapışmış köylünün en.«e CHEMIEAUSRUSTUNGEN Uçakta neden avakta Bır Ingilız uçak fabrikatöıüne fo re tıpkı otobusteki gibi uçakta da ayakta yolculuk edilebilir. Bu sâ yede uçak biletleri ucuzluyacak, daha çok in«an hava yolculuğuna ahşacaktır. Sir Fercy Hunting'e göTe uçakta ayakta dursanız da ka labalık saatlerdeki otobül yolculuğundan daha rahat olacaksınız. Memleketimizde iyi tanınan ve tutulan, ucuz, sağlam ve kullamşiı Alman ZENIT süf makinelen İlk kapalı stad ] Dünyanın ilk kapalı stadı «DL ] namo» bitmek üzeredır. Orta âvi zenin çapı mimarlığın göğsünü ka bartacak bir olay: 100 metre. RADYO Goblen holılarından bir hazine «Tabii ben heç sesini çıkarma demem. Emme her yerde, her işte boyle parlayıp çıkmak, adamı huzursuz etmez mi? Duranâ'ya ker.e demişsin. Belki çok doğru, emme onun keneliğini söylemek yainız senin görevin mi? Allah herkese bir kafa, bir göz vermiş, kendileri görsünler.» «Göstermezsen göremiyecek durumda olanlar var, Gülşen. Düşün ki, okumamışlar, düşün ki. uyanmamışlar. Haksul.ğa karşı durmak diye bir şey bilmıyorlar. Hep karanlıklarda yaşa.nış'.ar. Işık diye bır şeyden haberleri yok Gözleri var ama, gözun ardmda. görmelerini saglıyacak ışıkları yok. Kulakları var ama. duyduklannı seçecek durumları yok. Okumuşun okumam şa, görenin görmiyene. duyanın duvmıyana karşı hiç borcu yok mudur? Başka tür'ıü nasıl iyi yaşanır? Yanındaki yönündekiler çıblakken senin giyinikligin sana siner mi? Ben biliyorum, bülbülün çektiği dili belâsı! Ama helâ var diye bülbül ötmesin mi? Bizimkı de o hesap oluyor: Eğriye eğri. dogruya dogru...» (Arkası var) Bir aydır, Varşova'da, büyük hatların.n arasından Rumanya'ya gün halılar vatanlarına kavuçmuş ISTANBUL 7,27 Açıhş ve program 7,30 İki bir kalabahk Mılli müzenin önün kaçırabilmışler. Bir Rumen gemi. lar. Işte, şimdi. haftalardan beridir marş 7,35 Neyier 7,40 Kur'anı de, geceli gündüzlü sıra bekliyor. si oniarı Marsilya'ya ula.ştırmış. Kerim 7,50 Saz eserleri 8,00 Binanın çepçevre etrafmda gece Oradan tngiltereye, oradan da Ka Varşova halkı müzenin dört bir Haberler 8,15 Plâk dolabından nin 11 ıne kadar dünyada bir eşi nada'ya. yanında sabahtan gecenin 11 ihe 8.45 Türküler 9,00 Küçük kon daha bulunmayan bir koleksiyon 1945 de goblen hazinesinin yeni kadar kendı gibi çilelj hazinesine ser (Mozart «Tiyatro Direktörü u teshir edilmektedir. XV XVI. yüz bir tarih devresi açılmış. Tartış doya doya bakıp bak:p yılların öz vertürü», Bach «tki keman konçer yıllara âit antika goblen halıların malar, müzakereler... nihayet «ür lemini dindirivor. tosu») 9.20 Şarkılar 9,40 Dang dan bir koleysiyon. müziği 10,00 Kapanış. Bu eşsiz hazineye Polonya ?0 11,57 Açılış ve program 12,00 yıllık bir özlemden sonra yeni ka îki mar» 12.05 Karışık öğle me vuştu. Halılar bugün 130 tane kal lodileri 12.30 Şarküar (Şükran mış. Aslında 300 tane imisler. Po. Doruk) 13.00 Günümüzden sevi lonya milletirıin çilesini beraber len plâklar 13,15 Haberler çekmiş. kaderini beraber yaşamıs 13,30 Şarkılar (Ali Rıza Köprülülar. Garip bir hikâyeleri, daha leroğlu) 14,00 Cuma konseri (G. doğrusu tarihleri var. Dinlemeye Rossini «Guillaume Tell uvertürü», değer. Beethoven «4. Piyano konçertosu», Vaktiyle halı meraklısı ve bu 1. Stravinski «Cç kısımlı senfoni») 15,00 Şarkılar ve türküler sanattan çok iyi anlayan bir kı15,30 Haftanın bestecisi (B. Bartok ral. devlet hazinesini ağır suret•5. Kuartet • Macar Kuarteti») te sarstığını hesaba katmadan bu 16.00 Şarkılar 16,30 Dalida ve sanat eserlerinı yaptırmış, ihtira Charles Aznavour 16.45 Türküler sını tatmin etmiş. ölürken de on (Cemile Cevher) 17,00 Tanm saaç lan millete bırakmış Sonra halt. ti 17,10 Turhan Eteke Kuarteti lar çeşit çeşit entrikalara âlet ol 17,25 Radyo Erkekler Faslı muşlar. Bir ara rehine bile konul 17.50 Ramazan konuşması 18,02 muşlar. Bunun üstüne karmelit tftar vakti 18.03 Şaz eserleri râhibejeri bekçiliklerini üstlerine 18.15 Şarkılar (Muallâ Gökçay) almışlar Manastırda kötü göıler 18,45 Haberler 19,00 Çeşitli stüd den gizlemişler. yolardan 19.30 Olaylar ve yan Polonya üçüncü defa parçalanıp kılan 19.45 Ramazan eğlenceleri | Varsova Prusyalılarla birleşince (Özel program) 21.00 Yassıada Çarm adamları Prusyalılar gelme Ö l ) 20 10 Yd saati 22.00 Çeşitli stüdyolardan den hahlara el koymuşlar. 1917 ye 22,15 Klâsik Koro 22,45 Şan kadar Çar Saraylan bu eş«iz süs soloları 23,00 Haberler 23,15 lerle övünmüş Kısacası Goblen Gece melodileri 23,55 Program halılar da tıpkı sahipleri gibi vüz 24.00 Kapanış. yılların fırtmalarında hürriyetleri, esâretler yaşamışlar. 1917 de tam vatanlarına dönmelerine izin • Model A0200 « 3 dafga: UzunOrtaKısa İlân tashihi çıkınca esrarlı bir şekilde ortadan • kayboluvermişler. 4 lambalı ve 1/4 Wattlık • 5 adet otomatik istasyon • Dünkü nüihamızm üçüncü • sahifesinde intişar eden Sonunda Moskova banliyösünde transistor • Eb'adı: 207x181x97 m/m. bir yük treninde perişan bir hal • 12 volt şasi(negatil) O • Ağırlığı: 3,700 kg. X P R İK de bulmuşlar oniarı. 1921 de PoX Prefabrıke inşaat banayil lonya'ya dönebilmişler ama içler • 1,5amper sarfiyat • Antiparazit tertibatlı 4 Koll Şti. İsmet Yaşınel ve acısı bir halde Ve daha onarılma »4 vvatt çıkış • Anteni ve hoparlörü birlikte • ortaklarına aıt klişeli ilânda • lan bittiği gün harb patlamış. X telefon numarası 49 13 22 yazı J 1S39 eylülünde oniarı telâşla ^ lacak iken sehven 49 13 27 şek • Vistüle açılan bir çatanaya yükle • linde çıkmıştır. ,Tashih ve • mişler Birkaç müze memuru ile ş r tavzıh olunur. • bir gemicı meşhur Polonya haziOkçumusa Cad.68TOGalata Tel:446764Teig: Behlıller nesini Alman uçaklarımn, ateş ln$ut Kabyhk MMSMSM 15 senedenberi bilumum inşaatlannızı emniyetle yapmakta o(an İNŞAAT KOLAYLIK MÛESSESESMH MÜJDE Tel«lonla Emrinizdeyiz. \ yıni bir hizmtti Ap. Evinizdo, Müessesenizde, Boyâ, Badana, Tamirat, Tadilâtmı yapılacak: Sıhhî tesiâiatınız mı anzalı, sür'atie fennî ekiplerım'n gelir garantili olarak yapar ve teslim eder. Bir Telefon kâftdir. Tel: 22 67 96 »« „««, Senelerdir sizleri himatiarınıza lâyikyuva sahibi yap• makta olan TRANSİSTORLU OTOMOBİL RADYOSU Türkiye Mümessili: SOLAR VERTER Istanbu!Galata Şair Ziya Paşa Cad. Zekâi Han 70 31 îel: 440002 Telgraf: SOLVERT İSTANBUL KAY «SCAB: İNŞAAT KOLAYLIK müessesemizin Yeni bir hizmeti S'Zİ az para ile veya bankada açtığını; yapı tasarrjftı ile istediğiniz semtte zevk nize yygun emniyetle ucuz yuva sahibi ancak müessesemiz yapar. Tel 22 67 96 „.,„„ X X sat, yeri: BEHLİLLER Koll. Sti. P A TT İ 185 t'KOF NlMRÜS'ün MACERALARL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle