Katalog

İKÎ CUMHURÎYET 20 Şubat 1961 Hapishanc hatıralart RATIP TAMIR BURAH ııııEıııııııııııııııı ııımıımıııııııııımııııııııııııııııııımıııııııııııııııiiiıııııııııııımııııııiiiıııııııEıııı I llli| 1 MALÎ MESELELER | MAHKEMEDE 48 Kontak anahtan y«rli yerinde, motör çahşıyor, arkadaki mahkumlarm, mavzerli, süngülü jandarmalann demir kapılar üstünden sürgülü... Şeytan ne dese kulağıma beğenirsiniz?... Kır direksiyonu, bas gaza, çek Paşa limanından ileri... Dilediğin yerde dur, atla... Üç gün, beş gün, canı n isterse 25 gün varsın arasmlar seni!.. Saklanacak yer mi yok? Halk Partisi bu, alimallah canlarını verir, beni yine teslim etmezler!. Ertesi gün bütün gazeteleri al, siearanı tüttüre tüttüre. kahveni höpürdete höpürdete, bas kahkahayı!.. îstersen arasıra iki satır yaz, Bevefendi < '> ye de bir selâm sarkıt!. . Kıyak iş olur dogrusu. haydi, ne duruyorsun diyordu şeytan!.. Değer mi, degerdi. doğrusu. . Ammâ, gelgelelim jandarma çavu<?ıınun hali niee olurdu?. Şoförün haü nice olurdu?!... O eün. şeytanm kulaeıma fısıldadıklarını, hemen oracıkta çavuşa deyiverdim de: adamcagızın rengi uçtu, kül gibi oluverdi. Mahkeme salonunun İ n yine Vü rlolup taşıvordu... Adliyenin ianrlarrrıa karakolundan yukan alındıgım zaman daha iki dâva vardı sırada. . Ksimin, dostlarımın, gazetecilerin, partili arkadaşlarm yüzlerindeki endise açıkca belli oluvordu, hattâ avukat arkadaşlsnn bile!. . Allah selâmet rersin, Müddeiumumi muavininin de gayrette kusur ettiği yoktu. Doğrusu vazifesini hakkiyle yapıyordu. Orada toplanan insanlardan ne kadar azına dâvayı takip etmek imkânı sag larsa o kadar muvaffak olacagına kanaat getirmiş olmah idi. Mahkeme salonunun bir kapısını kapattırmıştı. îçeri girebilenler stajyer hukukçularla sivil meaıurlar ve üc beş gazet»ciden ibaretti. Başkaları için yer bırakmamıs, mahkeme salonunu Wr ilhirle küçflltüvermenin yolunu bulmuştu. yap, icap ederse gelecek celseye de ben konuşurum, diyordu. . Avukat arkadaşlardan yalnız IIhami Sancar yanıbaşımda yer almıştı. Sol tarafımda da dâvacı avukatı vardı. îstanbul Toplu basm mahkemesine reislik eden muhterem hâkim, 16 aylık mahkumiyetimde de beraetimi istemis olan, Cemal Beydi. Remzi'nin dilekçesini verdim, okundu. . Reis llhami Sancar'a sordu: Siz müdafaa yapacak mısınız?. . Ben atıldım, müsaade buyurulursa benim müdafaam hazır, lüzum görürlerse avukatlarım son ra konuşurlar, dedim. . Usul bakımından önce müdafilerimin konuşmaları gerektiğini, benim en sonra konuştnam icap ettiğini ihtar etti... 111111111111111111111111111111111111111111111111111 111111111111111111111111111111111111111111111111111 HEM Anastasm mumu lirae aldığım kitabın manâsmı anlamağa başladığım tarihte, ilk kitaptan itibaren hepsinde aynı klişeleşmiş ibarej yi görmiye başlamıştım: Mühürsüı nushalar sahtedir, 1 baresiııi. ünceleri. koca kitabın muhtcviyatını yaşıma göre, pek âlâ anlıyubildiğim halde bu ufac:K ibareyi anlıyamazdım. Mühürsüz nüshaiaı sahte imiş. Sahte li tap olnr mn? diye düşünürdüm Kâğıtsa, mühürsüz de kâğıt. Mürekkepse mühttrsüzünde de var ITazısı sahte ise bu da bakınca anlaşılmaa mı? Mühüre ne lüznm var? Cehaletıme verirler diye bir müddet bunnn mânasını kimseye soramadım. Sonra baktım ki ne kadar düşünsem bnlamıyacafıru Büyiiklerime sorduın. Anlattılar. Aolattılsr ama, anlamadım değil, inanmadım. Çünkü sahte kitap demek, baskası nin bir kitabını hırsız gibi çalıp bastırmak o başkasının kitabı imiş gibi satıp parasını cebiııe atmak hem kitap sahibini, hem kitabı alanı aldatmak demekmiş. Ibare bnnn yeteri ksdar anlatıyordu Ama çocuk kafamm hayat anlayısı, bn işin derininı kavram^ma yeter olmadığı için meselenin aslını neden sonra anlıvabılmiştim. Sahte olan mühürsüz nüsh.ılar meğer. hak yiyicilerin mari feti olan kitaplarmış. Bir vecize batırlıyorum. Ualiba rahmetli Nureddin Artam'm dı. Varatıklan iki çeşide ayıru lar, derdi. Et yiyenler, ot yiyenler. l'anlıstır. Bunun bir de ii çüncü ceşidi vardı; Hak yiyenler. O zamanlar, kitaplar üzenide görüp şaştığım bu «mühür^ü, nushala* sahtedir» ibaresini j i n d i , kitaptan başka herşey üze rinde de görmediğim zaman şaşıvorum t* o hale gelmiş, sahte cilik öylesine almış yürümüştür ki, sahte olmıyan şeyler flzerinde, değiı yalnız mühür, «vallan: billâhi sahte değildir» diye bir yemin ucuna iliştirilmiş bir de mahalle ilmühalıeri soracak ha le geldik. Bizdt dal budak salan bn sahtecilik ve taklitçilik öyle dört başı mamur bir hiiner nlmuştnr ki bir imalâthaneniz vaı sa, orada iraâl ettiğiniz mal uiyaıada rafbet görmüş, müşterisı çok, sürümii fazla bir meta ise sahtesini çıkartan mntlaka bulunacaktır. Ama er, ama geç, a nı malı zenne kılığina % girmiş erkek gibi, sesi bir az daha başka, yüzü biraz daha dejişik, biraz dahü kırıtkan , biraz daha yalancı edalı, karşınızda jöreceginiz gün uzak değildir. Meselâ lizin yaptıfınız malın adı «Anastasmnmsatsana» mıV Aynı malı, aynı isimle, başkaUrı tarafından yapılıp piyasaya kucak kncak sürülmüş görebilir siniz. Kimden kime fekva ede ceksiniz? El oğln 8yle kurnaz kı malınızın taklid edildiğini Ispat için baş vuracagınız her çareyi o sizden önce hesaplamış, her delilinizin önüne barikatlar çekmiştir. Onları aşıp geçemezsini? ki adama sahteci diyebilesiniz Ben «Anastasmumsatsana»yı basından sonuna doğru dejil, so nnndan basına doğrn aldım, der iistelik sizi de utandırır. tsim aynı isimdir, ama mal, malın gözndnr. Sizinki meselâ kırmızı biber mt Onnn ki de kırmızıdır ama tnğla torudur. Sizinki soba boyası mıT Onnnki baca kurumu ezmesidir. Sizinki krem mi? Onnnki de kuyruk yağı kanşımı. Anastasmnmsatsana'nın tersi yüzü olmadığı için, eloğln bnnu evirip çevirir, bildiği gibi knllamr, size. de boynnnuzn bükmek kalır. Hoş, tersi yüıü olsa da, piyasanın hinoğln hinleri, onuii icabıns bakmayı bilirler, Tek ümidiniz, Anaatasın mnmnnnn, yalaneınınki gibi, yatsıya kadar yanıp kendiliginden sönmesinde kalır. Hamdi VAROGLl Pideye hile kanstıran £ırıncılar Yumurta yerine boyah su süren fırıncılar hakkında tâkibata geçildi 1961 bütçe tasarısına E umumî bit bahış 1961 yıhna ait u fcM^MİM^tffe nalınde neşroiaYazan mucni bütçe ile nan bütçe gerekkatma bütçelere çelerini hatırlam^ ait tasarılar, Kumak kabul olamaz rucular Meclisi Şu 1950 senesı Bütçe Komisyonun ne kadar talihsız. da görüşülmekte bulunuyor. tthalde ahnan istihsal verbir yıldır ki, hakikati değiştireBu yılki umumi bütçenin masraf gisi rek halkı aldatmağı hükümet sa1 4 ödenekleri toplamı (5.965.808.736) li Dahılde ahnan istihsal vernatı haline getiren bir iktidarın rası carî masraflara ve 2.699 191.264 S i ? i 3 kendinden menkul kerametlerine lirası yatırımlara ait olmak üzere Akaryakıtlardan alınan isbaşlangıç teşkil etiği kadar, götoplam itibariyle 8.665.000.000 (se tihsal vergisi 25 rülmemiş kalkınma edebiyatını kiz milyar 665 milyon) liradır. Ay. G ü m r ü k vergisi 123,5 baştan sonuna kadar çürütmekte nı yıl için tahmin olunan gelir Konsolosluk ve pasaport olan 1961 bütçe gerekçesinin yap(8.665.000.000) lira olarak tesbit e harcı 17 tığı mukayese ve tahlillere de başdildiğine göre, bu rakamlara na Zam yapılan bina ve arazi langıç hizmetini görüyor. Gerçekzaran bütçe denk demektir. vergilerinden hazineye yaten, düşük iktidarın bütçe gerek1960 malî yılının masraf topla tırılacak yüzde 70 hisse 209 çelerinde Türkiye tarihi âdeta mı 5.167.431.614 lirası cârî masraf1950 den baslatılarak her senenin lara ve (2.261.745.005) lirası yatı632,5 artan inkişaflan türlü marifetlerrımlara iüşkin olmak üzere 1961 yıhnda 1960 dakinden fark le ve (rakamların belâğativle an7.429.1767.619 liradan ibaret oldu lı olarak elde edüecek yeni kay latıhrken, yeni gerekçede de aynı ğuna göre 1961 bütçesinde 1960 naklar: devri n af kabul etmez günahları bütçesine nazaran 1.235.176.819 lişu acıklı satırlarla önümüze seriB grnpn Milvon lira ra fazlalık vardır. Fazlalığın nisliyor: (1950 yılı başlangıcında TürSeker fiyatlarında yapılan peti yüzde 16.63 t ü r . kiye 200 milyon dolarlık bir altın indirme dolayısiyle satışBu yıl bütçesinde geçen seneye döviz rezervine sahip, buna munazaran yüzde 16.63 nispetinde ka larda vukuu melhuz artış kabil 250 milyon dolarlık uzun ilâve olarak b a r ı k h k ehemmiyetsiz sayılamaz. neticesinde vadeli borcu olan bir memleket saglanacak vergi 35 Bütçelerimzin birbiryle yarış ederidi. On yıllık devrede mevcut alcesine yıldan yıla artması bu se Akaryak^t istikrar fonuntın döviz rezervleri tamamen erihazineye yatmlacak ne de devam ediyor demektir. 1961 dan tildiği gibi, aynı devrede (891) mil 2n cârî masraflannı, yani istihsale m i k t a r yon dolarlık hibe yardımı da alhizmet etmiyen giderlerini kabar Yatırım fonu k a n u n u gemış olmasına rağmen Türkiye, 851 reğince sağlanacak bono tan başlıca unsur, personel masmilyon dolarlık yeni bir dış borç 450 rafları ve hususiyle maaş ve ücret hasılatı altına girmiş bulunmaktadır. tarafınlerdeld artıştır. Artısm mühlm b i r Birleşik Amerika Aşağ:daki 17 ve 18 numarah tabkısmı, kademeli olmak üzere, me dan yapılmakta olan Millolarda gösteriîdiği üzere bu dış mur maşlarina yüzde otuz beş, e li Savunma yardımlarının borçlar önümüzdeki beş yıllık dev karşılıfınin mekli, dul ve yetim aylıklarına T ü r k paraları rede her yıl 10 milyon dolarlık yine aynı şekilde yüzde 25 zambu seneden itibaren doğrubir taksit ödenmesini, diğer bir yapılması kararlaştırılmasından i dan doğruya bütçeye gelir deyimle ihracat gelirimizin orta550 leri geliyor. Bu arada yine pek ve masraf kaydından lama üçte birinin borç ödemeiericüz'i olan e r aylıklar:, az çok m l ne bağlanmasını zarurî kılrnaktana ifade »decek b i r seviyeye çıka1060 rıhyor. A 632.5 dır. Gerekçede daha bazı acı hakive B grupları toplamı 1060 Umumî muvazeneye dahil dalkatlerden bahsedilmektedir. tlerirelerin maaş ve ücret masrafları1692,5 de belki bunlara da temas edecenın artmasına, kısmen kadro geŞu izahlara göre bu sene bütçe ğiz. Işte görülmemiş kalkınmanın nişletmelerinden doğan fazlalık, nin gelir kısmına Amerikan yar değil, görülmemiş bir facianın bekısmen de ayhklara zam yapılmadımları karşılığı olarak (550) mil liğ bir hikâyesi. Görülmemis kalsı âmil oluyor. Kadro genişletmeyon lira gibi kabarık bir rakamla, kınma efsanesine inanaların ve lerinden ileri gelen fazlalıV 92 mecburi istikraz şeklinde alına hele inanmakta devam edenlerin milyon lira, subay, m e m u r ve hizcak (450) milyon liralık bir ola eafletine şasmamak kabil değilnıetlilerle erlerin aylık ücretleriğanüstü gelir (ki ikisinin toplamı dir. ne yapılan zammın toplamı ise bir milyar liradır) katıldıktan baş 360 milyon lira tutuyor. ka bina ve arazl vergllerine yapıNOT: Ahiren basılan bütçe koCârî masrafların artışı, iktisadl lan lamlardan beklenen 209 milmiıyonu raporuna göre 1961 ubakımdan verimli sayılamazsa da yon llra gibi mühim >>!r rakam mumi bütçesl masraf toplamı yatırımlara ayrılan ödeneklerde daha eklenlyor. (8,863,703.067) lir«y» indirilmiştir. de 1960 senesine nazaran artıs varBunlardan gelir, Kurumlar ver Gelir de aynı miktarda olduguna dır. 1960 da yatırmlar tahsisatı göre bütçe, denkliğini muhâfaza (2.261.745.005) (2 milyar 261 milyon) gileri 1960 takvlm yılı gelirleri üzerlnden alınacağına göre verginin etmektedir. Komisyonca hüküoneidi. 1961 de b u miktar 2.699.191.624 tin teklifinde (1^96^33) liralık bir liraya yükselmiştir. Yüzde 19 nishasılatı 1960 senesinin pek hareindirme yapılmı? bulunmaktadır. petinde b i r artış vardır. Yalnız bu ketli olmıyan iktisadl durcnu Ue E. T. yatırım ödeneklerinin İstihsale hiz ilgili olacağı gibi bina r « arazi met bakımından en verimli cihet vergilerlne yapılan zammın netilere harcanması, gönülden temen cesinl de tahmin etmek güçtür. 5eker flyatlanndakî lndirmenln, saV EFA T ni etiğimiz b i r şeydir. tıjın artmatında o kadar ehemmlSaffet Anmanerin kardeşl. M«rk«ı 1960 ile 1961 y ı l l a n masraf top yetli bir 4mil teşki! edeceği zanBuıkası »eflerinden Necml Aükın'ın lamları arasındaki b i r milyar 235 nedilemez. " u sebeplerden ötflrfl, mânevt annesl, T»hrty« AtotaB'ın mâ milyon lira gibi mühim bir fark gelir tahminlerinin isabet derec* nevl kayınvalldesl Fatnna Atokan'ın nasıl karşılanacaktır? Bütçe ge sini lâvıklyle tâyin etmek kolay bflyOk annesi rekçeslne göre b u fark kısmen ba değildir. Bütçe komisyonundaki AYŞE DARMAN zı vergilerden 1960 senesine na görüşmelerin ilerlemesini bekle 19.1.961 tarlhinde Allahın rahmetlne zaran elde edilecek fazla gelirle, cnek daha muvafık olacaktır. kavufmuştur. CenMeel pazartesi bukısmen de (yeni) denilen gelir ıTQn egle namazını mOtaakıp Şifli Umumî bütçeye münhasır olan Camlinden kaldınlarak »ile kabriskaynaklariyle kapatılacaktır. 1961 de fazla hasılat vereceği tah bu kııa izahlardan sonra, gerek tanı Feriköye defnedilecektlr. Allah min edilen gelirlerle b u n l a r d a n çede yer alan ve iktisad! durumu rahmet eylesln. muzla ilgili olan bazı noktalara umulan fazlalıklar şunlardır: A grnpu Milyon lirm bir nebze temas etmemek eksiklik olur. VE F AT Gelir vergisi 101 Yeni bütçenin gerekçesini gözK u r u m l a r vergisi 115 Ağacami Eczanesi sahibl Saladen geçirirken düşük iktidar taraBinalardan alınan savunmon Levi ile Divan Oteli kuvama vergisi 25 ' fmdan 1950 den beri koca ciltler förü Jak Levi'nin vslideleri r Esat Tekeü .J Bazı fırınlarin fazîa kazanç sağlamak maksadiyle yumurtasız p> i de imal etmedikleri tesbit edilmiş tir. Yumurtalı pideler için tanman 15 kuruş farktan istifade etmek gayesiyle hareket eden ve pideMahkemeye kolayca işittirme lerin üzerine yumurta yerine bomek için mümkün olduğu kadar yalı su süren fırıncılar hakkında sesimi yavaslatarak, ne şartlar i tâkibata geçilecektir. çinde mahkemeye gelip gittiğimi, her dönüşün, Paşakapısma her gi Bâzı semtlerde su ve elektrik rişin yeni bir hüküm giymişcesine kesildi mâneviyatıma tesir ettiğini, buDün henüz bilinmiyen bir segün fcnkân verilirse hazır olan bepten sehrin îstanbul yakasındamüdafaamı yapacağımı, yoksa... ki bir çok semtlerde sabahm erNe söylediğimi hâkimler duymu ken saatlerinden itibaren sular yorlardı. Aramızda çok mesafe kesilmiştir. Geç vakitlere kadar vardı. Reis elini kulağma götür giderilemiyen ânza dolayısiyle bin müş, duyabilmek için gayret sar lerce aile su sıkıntı=ı çekmiştir. fediyor, bir taraftan da daha hızöte yandan. transformatör merlı konuşmamı ihtar ediyordu. Tu kezlerinde yapılan revizyon dolahaf değil mi? Ben de söyleneni yısiyle dün Sultanahmet, Hasköy, duymuyor, anlamıyordum. Benim Kasımpaja. Kadırga. Bakırköy ve de elim kulağımda, duymadığımı Anadoluhisannda elektrikler 8 sasöylüyordum... Karşılıklı bir çık at müddetle kesilmiştir. mazm içine girmiştik... Birden karanmı verdim, kulaklarım iyi isitmiyordu, esasen her zaman, mutad yeri.niz duvann dibi de değildi. Müsaadenizle, yakına gelelim. diyerek, önümdeki ma sayı tuttuğnm gibi üç adım ileri yürütüverdim. Zabıt kâtibi ile burun buruna gelmiştik.. Arkada kalan bosluk bir anda kapıya yığılmış olan dinleyiciler tarafından dolduruluverdi. Salon her zamankinden daha kalabslık olmuştu. Böylece Müddeiumumiye de cevabımı Termis olduaı. Kaylar eskidiğinden tramvay işletmeye imkân olmuyor! Hâkimler kürsüsünün önünde zabıt kâtibi ve masası, iki adım Artık reisin söylediklerini ben, ileride dâvacı ve dâvalı ile avu benim sCylediklerimi reis rahatca katlanna mahsus masalar ve bun duyabiliyorduk.. Söze bıraktığım lann «rkasında sandalyeler bulu yerdeo baslamıstım. . Efendim, nur, daha arkada kalan bosluğu demiştim; hukukçu degilim, mada dinleyiciler doldururdu... zur görmenizi rica edeceğim, usul, Yanlarda, pencerelerin 8nünde en sonra sanığm konuşmasını icap stajyerler, karşı tarafta yine din •ttiriyorsa, müsaade buyurun, ben leyiciler bulunurdu her xaman... cnüdafaamı yapayım, lüzum göO gün bir de baktım, bizkn »an rürlerse vekillerim de görüşürler, dalyeler duvara dayanmıs, masa hukukl bakıradan bir söyliyeceklar Bnümüzde, labıt kâtibi Te hâ leri var»a soylerler, vaad ediyoVimlerin kürsüleriyle aramızda rum, bendeniz tekrar rica eder, bütün salon bombos... Halkın da müsaadenizle en »on olarak mahâkimlerle bizim aramıza girecek ruzatıma bir kaç cümle daha ilâhali yok ya... tfade vere vere, kar ve ederim. Böylece usule de uysısına çıka çıka, çekişe çekişe, di gun hareket edilmiş olur sanırım!. dişe didişe âdeta yüz göz olduğuPeki, dedi reis, müdafaanız hamuz Mflddeiumumi muavinl kıs zır mı? kıs gülüyor gibi geldi bsna, o za(Arkasi var) man!... Dur hele s«n, dedim ieimden. . Son gülen iyi güler!.. Dosya yine cefakar avukatım Remzi Tüzünkam'da idi.. Tabiî bir örneği dt bende!. Dostum hastalanmış, mahkemeye tevdi edilraek üzere, bana bir dilekçe göndermisti; ayrıen bir de pusula: sen müdafaani Bazı hatların sökülmesi dolayısiyle kullanılamıyan bir kısım tramvaylann Yıldıztabya, Sağmal cılar ve Eyüp gibi kesif halk topluluklan ile meskun semtlerde işletilmesi fikrinden vazgeçilmiştir. Yapılan etüdlerde sökülen ray ların kullanıla.nıyacak kadar eski olduğu anlaşılmış ve bu iş için 7.5 milyon liraya ihtiyaç bulunduğu tesbit edilmiştir. Bu sebepten, adı geçen semtlere eskiden olduğu gibi otobüs işletilmesine devam olunacaktır. Kambiyo ve tahvilât borsasında durum DOĞUM Kızlan ZEYNEB'in doğumunu akraba ve dostlanna sevlnçle müjdelerler. 18.M961 Ortaköy Şif a Yurdu ; NURTEN ve METİN İLKtN AKİS • AKm»AKlS • AXİ« *AJK\B *AKİ8 tstanbul Kambiyo ve Tahvilât Borsasında işler hareketsizdir. G»^ çen ay Borsada 5 milyon 14 bin lira değerinde devlet tahvili ve şirket hisse senedi muamele görmüştür. Ke'jdisiyle görüştüğümüz Borsa îdare Heyeti Başkan Vekili Nedim Akçcr bize şunları söylemiştir: « Îstanbul Kambiyo Borsası bir zamanlar yakın doğunun en mühim bir borsası idi. Paris Borsasmdan sonra Îstanbul Borsasının adı geç/»rdi. Son on beş yıl içinde Borsa eski hareketH durumuau kaybetmiştir. Borsayı tek rar hareketli bir dur)^ra* getirmeden önce ticari istikrara ihtiyaç vardır. Ticari istikrar şu demektir: Çeşitli şirketler meydana gelecek, bu şirketler Borsaya tescil <?dilecek ve hisse senetleri eldeo ele geçerek Borsada dolayısiyle bir hareket meydana gelecektir. Bunun dışmda Kambiyo Borsasında bir hareket beklemek kabil değildir.» Ptfft AKİS Okuyıcnsuî BOtün tanıdıklannız bugftnkü sayıyı merakla okuyorlar. Öğle vaktl mecmuamzı alınız. K I S Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odasınm yeni idare heyeti Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası, Kuledibindeki lokalinde 2 nci Umumi Heyet toplantısını yapmıştır. Ekseriyetin iştirak ettiği kongrede Gemi Makineleri İşletme Mühendislerinin hak ve salâhiyetlerini gösterir Oda talimatnamesi müzakere edilmiş ve Odanın faaliyet raporu okunmuş, bilâhare dileklere ve seçimlere geçilerek İdare Heyetine aşağıda isimleri yazıh şahıs lar seçilmistir: Mansur Barlas, Reha Ekitmen, Muzaffer Taşkın, Cavit Kaplan, Hikmet Sertbaş, Orhan Görgül, 1brahim Yiicevar. TESIS TARİHİ : 1894 İDARE MERKE2I : MtLANO KADUN LEVİ'nin vefat ettiğini ve cenaze merasimlnin 20 şubat 1961 paıartesl günü iaat 12.30 da Neve Şalom sinagogunda icra kihnacagim bildiririz. Semaye ve ihtiyat 2S.650.000.000 ltalyan lireti Itâlva Şubelerindeki atrriatâ 1.08&2S1641.732 ttalyan Lmd V E F A T Erkânı harb Miralayı ve esbak Nafia Vekili merhum ömer Lutfi Yasan'ın mahdumu. Selma Salahor ve Jale Yasan'ın biraderi tütün Eksperlerinden TÜRKİYE ŞUBELERİ : Merkeri: Gakia Voyroda C S3 Îstanbul Buromı: Yeoi Portane C 27 Beyoğln Bflrosn: tstiklâl C 2S9 Pangalb Bürosn: HalâskArgaa C 128 bmir Şubesi • Cumhuriyet BaL 66 ŞUBAT 20 RAMAZAN 4 ^ /i ¥ M.İ T M M^Mt^^ rrKJîambaİJrını 'Srarla Fabrikalannın son çıkarmrş olduğu yer bayiennder \7.V>ZfT BÜLENT YASAN çekmekte olduğu hastalıktan kurtulamıyarak vefat etmiştir. Cenazesi 20.2.961 pazartesi günü öğle namazmdan sonra Şişli Camiinden kaldınlarak Edirnekapı Şehitliğindeki aile mezarlığına defnedilecelrtir. Cenabı Haktan rahmet ve kederli aileaine sabrı cemil ihsan eyliye. V. | 6.50 12.26115.26 17.48 19.19J 5 E. ] 1.021 6.401 9.38 12.00! 1.31 11.23 = CUMHURİYET'm edebJ tefnkası: 1 VA2AN RESAT MURİ GÜNTEKİS Bir göç kafilesi halinde gidiyoruz. Baş olarak belki de bir sevki tabiî ile yine beni tanımışlardır. Artık bir kabile şefi gibiyim .. (neden) i, (meden) i yok; ne dersem onu kabul ediyorlar. (Hafız Nurj) nin otoritesini şimdi anlıyorum. Gerçi aramızda nfak tefek nizalar olnyor. Fakat hepsi aile nizaları... Zaman zaman herkes, birbirini çeklştiriyor. Kavealar oluyor. Birbirlerine azizlikler ediyorlar. Kimse. kimseden utanacak. sıkılacak halde değil... Takma adlar, artık ortaya vnrnldn: I.nkman Efendi. hattâ Zenbilli Ali Efendi... Tıpkı tarihte olduğu gibi bütün azgınlıklara. taassapla kafa tutan ve sözünü dinleten adanv Ben! Adeta topluluğumnzun «olur» u, «olmaz» 1 fetvâ gibi kabul edilen şeriatcısı! Kamyoıı, bazan nıola verdikçe bizimkiler, yol kenarlarından topladıkları otları, çiçekleri getiriyorlar, etrafımızı süslüyorlar. Kamyonun üstünde bir meşin tente vardır. Hoca, şoförün ar Remziye, arkasını dinlemiyor, hocaya sarılıyor.. sonra onu bırakıp Makbnlenin boynuna atılıyor. Asıl şaşılacak şey senelerden beri birbirlerine hasret imişler çibi ikisi de ağlişıyorlar. Hep beraber istasyona döniiyoruz. Biraz sonra tren geliyordtı. Fakat kumpanya, karanlıkta, sessiz. Sarıkamış'a kadar ıriden treni Istanbnla gidiyormuş gibi: «»îiradere selâm!» dive bajırarak nfnrladı. Sabah yaklaşıyordn. Taklaşmasa da çideceğimiz yer zaten meçhuldü. tstasvonda Lala ile Makbnlenin çocufunu basbasa nyumns hnluvoruz. /avallıyı, bir papa£an fjhi snrmadan beraber götiirüyorduk. Makbule Ne acıvorsunnz ayol, dedi, bu k^dar kişi onnn ailesi... Benim yumurcak eibi onu da taşıvscaitız işte! Mara karanlıkta hir kac kişi, istasyon memurıına sornyor: Kim bnnlar? Ovnncular Hafız Nuri, bize (Iğdır) dan bahsetmişti. Biz de işe evvelâ oradan başlıvacaktık. Sabahın ilk saatlerinde Lokman, hepimizi surüsepet ( I | dır)a elektrik malzemesi eötüren bir kamyona bayram çocukları gibi doldarnyor. Makbule. şoförün yanına yerleşmiştir. Biz, ötekiler, sandıkların kenarında otnrnyornz. Ayakları yere yetişmediği için otnrdujn yerde bir türlü tutnnamayan kanbnr ile hâlâ kendine eelememiş olan (Gazali) için ortadaki aralığa hasır üzerine bir ver yatağı yapılmıçtır. (Gazali) nin basncnnda tortop olan kanbnr, onnn kafasını tntnyor, Remziye de ondan ?örerek Lalayı âdeia kacaeına almış. başmı gögsüne yaslamıştır. Hidrellez ejUencesine siden cocuklar gibiyiz. Yollarda da öyle bir benzerlik vardır. ÇamIıcanm arkasındaki kırları hatırlatan küçük tepeler arasında ırmaklardan «ecivorduk. Artık (Azmi) nin haritasından başka ne defter. ne hesap, ne âmirlik, ne memurlnk! kasındaki baş köşeyl en iyi yer olarak bana teklif etmiş; ben kabnl etmeyince kendi yerleşmişti. Fakat ba rahat yerin bir acayip tarafı vardı: kamyon, hopladıkça hocanin bası ikide birde demirlere çarpıyordn. tlk defasmda onnnla beraber hepimiz de bafırmıştık. Hoca, ne yapsa bundan kurtulamıyor ve her sıçrayışta kafa, bir mıhladız çekivormuş gibi kasnafın demirini bulnyor, hoca: t'lan, mıhladız mı var kafamda? Dive bağırıyordu. \ihayet, yere, ortaya baŞdaş kurdn. Fakat bo defa da sallanıvor. knyrnk sokumunn çarpıyordu: Aman kuyruk sokumum! dive haykırdıkça kahkaha, kıyamet kopnyor. Bölmenin öte tarafındaki Makbule, kahkahaları isiterek: Davanamıyorum, çocnklar, beni de alın! Diye bagırıyordu. Cnrcnna. o hale gelmişti ki (Gazali) de başını kaldırıyor, biivük terbiyesine ragmen (Tahir Şemsettin) e çatıyordn: Yahu. «en. su kendi haline baksana!... Onnn da gülmesi, (Tahir Şemsettin) fn gücüne çitti: Yahn, herkes kendine baksa va! Dedi. Reriden hoca: tlişmevin ona... Bugün 0 kadar çektiği sıkıntıdan sonra . Geceyi, kuru tahtaların üstünde geçirmiş olmasına rağ men ortahk ağardıktan fonra= hoca, yeniden ?ençlesmişti. E Yapmadığı maskaralık kalmıE yordu. ^ Benim en hoşuma giden: Az ^ mi idi. O kadar munis, açık. = 0 kadar eski günlerin (Azmi)si = idi ki, sevinmekten kendimi a = lamıyornm. Bakışımdan anla ÇiFTE ŞANS HANIMUR İÇİN HUSUSİ KEŞİOE YALNIZTORK EKSMIESBANKOA Mart «onuns kadar h«Mi açtannız HANIMLARA I L A N Türk Ticaret Bankası A.Ş. İdare Meclisi Reisliğinden: Bankamız esas mukavelena mesinin 39 uncu maddesi gereğince hissedarlar alelâde umumi heyet toplantısı aşağıdaki hususlan görüşmek üzere 24 riart 1961 tarihine rastlayan cumg günü saat 15 de Istanbulda Bnnkamızm iş merkezinde yapılacaktır. Umumi heyete iştirak hakKi nı haiz nâma yazıh hisse senecu sahiplerinin mezkur tarihten en az bir hafta önce temsil ettiKleri hisse senetlerinin miktarı ile numaralarını gösteren oir cetveli şubelerimize tevdi ve hisse senetlerini ibraz etmeleri. hamiline yazıh hisse senedi sahiplerinin yine bu müdctst içinde şubelerimize hisse senetlerini teslim veya bunlara mutasarrıf olduklarım müsbit vesaiki tevdi ile mukabilinde girış kartı almalarını rica ederiz. Kâr ve zarar hesabı ile oılinçonun, İdare Meclisi rapom ile safî kârın dağıtılacağı hususundaki teklifin ve murakıplar raporunun toplantı tarihinden 15 gün önce Bankamızın merkez ve Şubelerinde sayın hissedarlarımızın tetkikine ve toplanıı tarihinden itibaren bir sene müddetle de emirlerine âmade bulundurulacağını bildiririz GÜNDEM: 1 îdare Meclisi ile Murakıplar raporlarının okunması, 2 1961 yılı bılânçosu ve kâr ve zarar hesaplannın tasdiki ile hesap devresi içııde vaUfe görmüş olan Idara Meclisi Âzaları ve Mtırykıplan» ibrası, 3 Kârın tevzi şekli ve «amanınm kararlaştırılması 4 Istifa suretiyle «ynlmıs olan îdare Meclisi âzâlarının müddetlerini tamamlamak üzere yerlerine seçilenlerir seçimlerinin tasdiki ile münhal bulunan bir âzâlık ı v in yeniden seçim vapılmısı. i 5 îdare Meclisi âzalanna verilecek tahsisatın tesbiti, 6 6 1961 yılı için iki murakıp se seçilmesi ve ücretlerinin tesbit! dı: E Sefalet kürü, bizi (Vişi) de E dinlenmeğe çidenler gibi, gali E ba tedavi edecek! E Dedi. = Remziyeye çelince: bn mace = ravı en çok earipsemesi lâzım 3 çeldiği halde 0, makavemet e = diyor, Asıl bn hayat için hazır^ lanmış gibi... Çocnklarla tek = mi, çift mi oynnyor. (Hakkı) = nin parmakları arasındaki is ~ kambillerde Mklı bir fey oinp E oimadıîını anlamak için bir gö E zünfl kırparakE Ne olnr, bana da sflyle, baş na da söyle! = Diye yalvanyor. ^ Kafilenin idarecisi Lokman Efendi İdi. Arabayı o, arayıp E bnlmuştu. Herkesin hesabı, ar E tık kendine ait olmakla bera E ber parayı o, toplamış, ncnı yi E yecek almıştır. Aramızda eko ^ nomivi en çok düşünen ve tat JŞj bik eden odur. Onun huyn hiç ş değismiyor. Atılan yemek kı = rıntılannı ihtiyatla kflçflk t? E neke kntulara koynp saklıyor. Arkadaslar, kntulan ele geçirE dikleri zaman türlü ovnnlarla E içindekilerini yiyorlar. Boşalan E kntulara otlar, vapraklar t<p = layıp doldnruyorlar. = (Arkası var) TÖRK EKSPRES BANK CUMHÜRIYET N'üshası 25 Kuruş Türklye Haıicl Lira Kr. Ura Kı 75.00 150.00 40.00 80.00 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve GazeterUIk Türk Anonim Şlrketl Cagaloğlu Halkevl Sokak No. 3943 Sahibı S«nelik S ayhk I aylık NÂZİME NADİ Yazı Işlerln) fiilen ldarp eden Mesul Müduı ŞAHtN PERESE Gazetemlze gönderüen evrak re yazılar neşredilsin edilmesin lade edilmez. tlânlardan mesuliyet kabul edilroeı * Abone ve llân lşlerl tçin, zarfın Ustüne «Abone» veya «îlân Servisi), kaydının konması lâzımdır * BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜJ ETMlŞTtR. ALMAN NEŞRİYAT BÜROSU ^yiiııııııııııııııııııııı 1 1 mı 11 11! 11111:1111111 M ••ıııııııı ıııııı I I T Î I I I ıııııııııııııııııııııı ıııiMiııııııııııiMiııııııiüiııııııııııııııııiHHiııııııı Mnımıımıııınv* SİPARİŞLERİ SÜRATLE TEMİN EDER. 22 13 45 ANKARAvCAD. 119 .