25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
U Şobat İBM I Niçin ve ne kadar yoruluyoruz? Okullar ve terbiye PedagoJİ Cemiyetmin dünkfl kongresinde bir üye: «Mekteblerde hocalar talebelerin kafalanna malumat sokmağa nğraşıyorlar» dedi Pedagoji Cemiyetinin 8. yıllık kongresl, dün saet 15 te Galatasaray lisesi konferass salonunda yaGâyet ax Oyenin içtirftk etüği kongrede s3z alan Kâzmı Nami Duru, cemiyete karjı alâkasıznğa temas ederek şu konuşmayı yapmıstır: c Terbiye ile uğraşan bir eemiyette alâkasızhk! Bu şekilde Türkiyede Maarif yurür mü? Mek teblerde hocalar, Talebelerinın »a dece kafalanna malumat ükmakla ufraşıyorlar. Terbiyelerile lâyıkı vcçhile uğraşıyor. Hakikat okn bir şey var ki, o da terbiyeye taalluk •den hususlarda likaydi. Kaldı ki, ilim sahasında da esasb çahşma yok. Havai mevrularla uğraşmak daha eezip geliyor. tbnt malumat veren eser kıthğı var. Buna muka bil, «aman bolluğundan geçihuiyor. Bana bir profesör gösterin ki, beynelmilel bir hüviyeti olsun, Geçtim, Nobel mükâfatı karanmıj bir profesörden. Böyle bir profesör yetişemiyor, zira muvaffak ola na gelişrne imkânlan verilmlyor. Fakültelerde, klinikler, çunlar, bun lar, bunlar var. Önleniyor, engelleniyor olmuyor olamıyor.» Yapüan seçimleri müteakıb kong r» nihayete ermiştir. Lauru âleti, bir fenç kınn pedal çevirmek soretüe sarfettiği enerjiyi ölçerken Alimler, insanların niçin yoruJ kaldırmak «uretfle yaptıgl i& bu duklarını tesbit etmek uzere, tec miktara dahıl d«ğıldir. rubelere başlamıs,lardır. Fazla çailfMucidinin ismine izafeten «Latiğimız zaman yorulduğumuzu bi uru» ismi verilen bu âlet, o kadar tryoruz, fakat niçin yoruluyoruz? hassastır ki, üstünden gegen bir faYorulduğumuz zaman solunum sü renin sarfettiği enerjıyi bi'e <Uç temoıde bir değıyklık meydana ge znek tedir. ilyor mu? Lauru'mın kaydettıği neticeler Bu v« buna benzer daha bir çok çok şayanı dıkkattır. Tavan boyuttallere cevab vermek maksadıle yan bir erkekle, evinde ütü ütiili mşlanan çalışmslar, hâlen Atneri yen bir kadını düjünelitn. Lauru'ya etda Dupont Haskell lâboratuarın göre, kadin bu erkckten iki tnuli i h devam »tmektedır. Vazifeli dok fazla iş görmektedir. «orlardan Lueien Brouha bakın ne Ayıu kadınla, bir büroda ıtenogdiyon raflık yapan bir fuzl mukayese • « Biz doktorlar bile yorgunluğun dersek, stenograf kızın, iki misli tam tarifıni yapamıyoruz. Kısaca, i§ yaptlğl ortaya çıkar. faaliyetsizHğe doğru bir meyil, diLauru'nun bir faydası da, i$ine yebıliriz, Ekseri insanlar üç tip yor göre adam aeçmekur. Plâtf jrmu üfunluğun birinden fikâyetçidirler. zerine çıkan ve aynı i$l yapmacı Vücud yorgunluğu, zihin yorgunlu söylenen iki adamın, baska bagka fu ve sinlr yorgunluğu. Maaksef, şekılde çalıştıklan görülmektedir. tSün ve sinir yorgunluklan bu gü Daha az enerji sarfetmek suretilc se kadar yapılan yorgunluk ölçme aynı i$i yapan sahsın, o işe daha Aletlerile tesbit edilememektedir. münasib olduğu anlaglunaktadlr. Vücud yorgunluğunu ise, kısmen Yorulan bir i"st»TiTTi kalbi h'^lı âlçebümekte ve tesirlermi incele atmağa bajlar. Nonnal olarak kalb mekteyiz.» bir dakikada 72 defa vurur. ÇalışDoktor Lueien Brouha, hısan e mak suretile bu vuruşlann arttığıserjisini banka hesablna benzetmek nı düçüneüm. Aynı şahıs, üç dakitedir. Buna göre, dınlenmek ıure ka dinlendikten sonra, kalb vurufu tOe zaman zaman depo edüen ener 150 den aşağıya ınmemişse, bu çaji, baakaya yatırllan paraya, Iş yap hıs, kısa bir zaman sonra iş yapamak «uretile harcanan enerji de, mıyacak hale gırecek, demektır. bankadan par« çekmeğe tekabül Dr. Brouha, yorgunluk uzerinde, etmektedir. Eğer, konulan miktir sıc&k, giyim vesaire gibi hususladan daha fazla para çekilecek olur rin büyük rolü olduğunu kabul et•a, iflâs başlar. mekte ve bu yönden de tecrubekr İflâs noktasınl Dr. Brouha, bir yapmaktadir. Bu tecrübelerden iaFransıztn iead ettiğinl, ufak bir â tifede etmek «uretile idare edılen iet ttzerinde tesbite çalışıyer. Bu fabrikalarda işçilerden tam randlİlettea halihazırda dünyada sadece man almak e lde edılmı^ buflci tane vardır: Biri Pariste, biri lunmaktadır. Bu şekilde işçüere hiç de Haskell lâboratuarında. Bu file bir zaman, artık çahsarruyacak hatln en tnührm hususiyeti, çalışan ve le gelinceye kadar if gdrdürülmeya oturan bir kimsenin ne Tniktar •aerji sarfettığini. kaydefanesMir. Dr. Brouha'mn çahçmalan umdu Fizikte is ölçülmdttedir, meıelâ ğv gibi neticelenirae, bundan bfltfln •lli kilogram yükü bir metre yiik tnpanjbifr,.feydalanacgk ve yorgunj •eğe kaldıran bir adam, 100 kilo luk diye bir jey kalmıyacaktır. frammetre iş yapnuştır.Fakat <lok Kimbilir, belki bu sayede ipjan 5m torm göre, bu netice yanl^tır. Çün rüne, bir kaç s«ne Uâve edilmi? okü, adanun vucudünün 3st kısrnını lacaktır. tki büyüğümüz deyinc* hatınniıa gelehilecekleri kolayca tahmin edlyorum. Değil!.. Birinin devlet adam îığı da var amt, asıl büyüklüğü yalroz ondan gehniyor. Bu iki Türk, hemen bütün Türk dünyasma gesıni işittirmij, nelesini eriştırınifl iki irfan bayraktan... Bize nisbetle iki Shakespeare. İhgüızler «Hindistanı kaybedebiliriz; fakat Shakespîare'i asla!..» derıer. Elimirden yalnız Herat ve Bağdad gitmi^ değil: Nc\âi ile Füzulîyi d« bırakmış gibiyiz. Biri Doğu Türkistandaıı Irak ve Anadoluya, hatti İstanbulun Ziya kadar; Sbürü Iraktan E>oğuya, Diyarbakırh Süleyman Nazie kadar zamanda ve mekânda genig bir teair sahası yaratmı^tı. Milet, en belirli vasfile dfldlr. Çünkü milliyet, bir düşünüş ve duyus bütünlüğüdür. Hâlâ içimizde türkçeyi sevmiyerek Türklüğu »evdiğini B6yiyenlere rastgeld£kçe ağlayısı olmamak elden gelrniyor. Bu derece kendini beğenen insanlarm kendi mllll varhklan olan dillerint hor gözle bakmalan, gerçek benliklerin den habersizlikte hangl merhaleve vardıklarını göstermeı mı? Alişir Nevaf, tflrkçenin dehasma Biztm Batı türV^emize ıkı Buyugumuz VAZAN:" Hususî otomobillerden mürüvvet bekleniiir aH Gökay, son bosok havalarda resmî otomobillerin naçar dummdakJ vatandaşlara yardımuu ABAHTAN ABAHA.... HASAN ÂLİ YÜCEL lur? Evleri kütübhanesiz 'niUet c 1 maktan ne zaman çıkacağız? Nevâî, çocukluk arkadaşl ve Timür torunlarından Sultan Hüseyin Baykara devrınr'p m'rpffeh V ' h^yat sürmüstür. Müreffeh, »akat rahatsız. Niçin mi? Çünkü Nevâ* tam mânasile bir fikir, bir du./gu t o4ml idi. Vakitlerini dü§üni!ısğt>, ckuvup yazmağa verroek isterdi. Harfâ tunun için dünya evine Ae jimeraigH. Fakat mukadder onu *uun>adan devlet ve halk isîerine &x*i. Eııl tanıa hatınndan çıkamıyet, onun sözünü dinlemeğe mecour Q up memleketin en dağdağall zamanlannda ve yerlerinde vazife sa.crcu Zaten nahif bünyeli idi. Altmi|inl geçükten sonra çahşamaz hale geldi ve öldfi. Arkasında hayır sever bir insanın herkeste hürmet uyandıran adınl bıraktl. Her eins edebi eserden mürekkeb bir külliyat ve Vakıfhâmeleri bir e kadar tutan 1556 da. Detnek, birinin ölumden sonraki hayatl 455 L öbürünün 400ü bulmus. Nevâî, 455 yaşında, FuzıUi 400 yaşında. Böyle diyonım; bir nükte yapmak için değil, bir hakikati söylemek için. Çunkj Turklük var oldukça, bu türlü insanlar 6lemezler. Heykelrmşlarımıza şapyorum, zenginlerimize acıyorum. Bu ne biçim kayıdsızlıktır? Üniversitelerin Bdebiyat Fakülteleri ^iblar'nl basmaz, dinlîyenleri doyuracak şekilde doğru dürüst lâhm etmez; basılsa, aydınlanrau menk edip 9ekiz, on lira vererek birer nüsha edinmeı; hattâ okutanlar bile okumaz. Söylense gidip kimse dinl»mez. Ne zaman kendimize ve kendimirinkilere kıyıret vermere bashyacagız? Geçmisfaniıd unuta unuU geleceğimiı ne hale gelecek* Bu dalgacılığm sebebi hep lspanak fiatında mı toplaruvor? Ya cebi df'u, gönlu ve kafası bofllara ne buyuru betle blraz sert söylerujli olan Çağatay lehçesi, edebî bir dil o'ma kemalini onun ellnde buldu. Bir kaç ek ve bir kaç gramer kursh öjre rdlince Çağata jiirlerlni anlamak, Bfikl veya Nâbi'yi anlamaktan daha zor değildir. Çünkim bn dile mlsâli mâde* Oldu Çağatay iisanı mmnAmr Terk eylemeye hicâb ettim AnHtın dahi intehab ettinv Diyen Ziya Pasa bile utanmasa Belediye Reisi adayı önümüzdekl Nevâfyi atlayıp geçecekmij. Fakat Allahtan öyle yapmamıj, meşhur hafta tesbit edilecek tıtanbul Belediye Eelıl «dayının Bnü Harabat antolojisine ondan öraekmUzdeki harta tesbit •düeeeü öirenllm!»tir. Birinin ölümü 1501 de, öbürünün Şehtr HeeUstndekl nmuml temaytU ve d'Jer çerrelerdeld «öylentilar Prof. GSkayın Belediye Relsligıne »eçıleceglne dalr hab«rleri teyid eder mahiyettedlr. iagilıı bandıralı «Britpnnlc» transatlantlg» Î5 tubatta 492 seyyBhla lhnanımıza feleeek re yirml Adri u a t kaUcaktır. Amerikıın banöıralı cConstltttuoo» transaü.mtlgl dt mart »yınd» Umanımıza felecektir. Ord. Prof. Dr. Sedat TATAT ProL Dr. Nabi KASTARLAK Prot Dr. Reşat GARAN Doe. Dr. Sophi ABTUNKAL Farmakoloji ve Tedavi Koje kâğıd Loks cfld 188 sahife 4« Hra İSMAİL AKGÜN Bilumum MÜESSESELERİ tşleri Matbaacılık ve Kitapçılık Merkez: Cağaloğlu Servilimescit S. 24 IstanbulTel. 22 09 68 { MAK MAK HAK K İ T A B I V İ ••ymsıt. Onl««ratt* Cad. l»t»n. KİTASCVİ (BabıAII) Aıtkara C«d. 4 Istan. KlTABeVİ Vamhaaraytor Sok. 18 Istanbut 25 şubatta 492 rurist geliyor BOÛAZİÇİNDEKİ APARTMAN Bn.~ Romeli Hitan îte Emirgân arannda, Balta Limanı Koralugn iltisakınds, Boğaz sahiline 200 metre me> •afede, 6 daireli, tam konforlo muhteşem bir Apartmandır. Bir teneke gtaı 10 Iiraya tatarlarken yakalandılar Melıh Onur iamınde biri tofor Rlf»t İnandık idareslndeki 25946 Dlakall kaınyonla trnekesl 6TS kuruja latıbnan icab edm gazı Göztepede Kayifdagı cadfltfinde 218 1 rumarah yerde bakkal Ibrahım Halaca 10 ilradan satarlsrken suçuıtü yakalanmıjlardır. 5oförl«, gsz tevzi memuru hakkmda Milll Korunıa kanununa aykırı harektten t»kıbata geçilmiTtir. Ticaret Vekiliııin tetkikleri tktlsad n Ticaret Vekıli Fahreddln Uıaş dun de Merkez BanXasınt Je!erek tetkiklerine devam etmlj v» bszı hevetlerle gorüşmüstur Vekll dun Top'aic Mahsullerl Oflsi Bolge Müdıirluğune gıderek ofls mevzuu uzerinda izahat almıj. kahv» ve hububat ttoklarını incelemı^tlr. MİGROS • TÜRK Tenzilâtlı fiatlannı takdim eder Bulgur MİGROS Kg. 66.50 750 Gr. 5Q | ( r Ş i Tualet sabunlarını tercih edinlz. Nalburlar Demeği dün yıUık kongresini yapü Nalburlar Derneğı düıı ı&at onda Esnaf hanında yıllık kongreatnl yapruılUr. Soz alan hatıbler kendllerine Terilen S06 kilo nal mıhını kıfsyetslz buldukiarını söyllyerek bunun en az an bln kilo olmaıım istemişlerdir. Ayrıca bugünkü tevzl ılstemlni flddetle tenkıd eden naiburlar kendilerlnc ayrılan oal çlvılerının ancak Erzurum gibi sığırın bol olduğu yerlerde kullanılaeak etnsten oldu»unu söylemlşierdlr. Bir hatib demi$tir ki: clstanbulda küilanılacak çivıler de Erzuruma gflnderilmeviedtr Bunun sebtbl Tevzl Bürosunda bu Işlerden anlıyan klrasen!n bulunmamasıdır. Garibi ?u kl T m l Burosunda esnaf temsildsi bir aşçıdır.» D.?er taraftan ge'ir vergisl mevıuHna tpmas eden uyeler, pıyasadan «1djkîarı mal lçln fatara elde edemediklenni. bu durumd^ maliyeye karsı m «rfrül durama dustüilerinl beürtmlslertJlr 1956 yılında MÎGROS 150 Gr. 125 Krş. İŞTE BÖYLE BİR . ~ " APARTMANIN DAİRELERİ SİZİN OLABİLİR 30 Mart Çekilişiode: Avukat NECMI N. YÜCEL TATBİKATTA VERGİ CEZALARI Avukat. Mâll müsavir. Mubasebeci, Bankacı, Tüccar ve Sanayicilerle her türlü U ve teşebbüs erbabının en selâhiyetli rehberi Cildi 20 Jira tNKİLAP ve ÜNİVERSITE kitabevlerile müellıfin (İstanbul Bahcekapı Cermanya Han Na: 1516) adrcsinden temin edilebilir • Boğazîçlndekl Apartmanın bir dalresi ve Apartman talihlisine ayrıca 10.000 iira eşya kredisi • her şube ve ajans için ayrt çekl» Vış ve para ikramiyeieri hm 100 Draym 1 knra oannnd Şubat 12 Cemaziyelâhır 30 BU GECE RADYONUZUN BAŞINDA OLUNUZ | | İstanbul Radyosu TEFRÎKAS1 Saat 20.45 | V. | 7 00)12.28'İS 1911738 19 09[ 5 2tt I WM* TÜRK EKSPRES BANK Işde emniyet ve sür'at etnretmiş. I hayır eserleri «Ki2xm sana söylüyorum, gelininı Nevât, luurlu bir Türkru. Yani Türkluğünü iyi bilen bir Türk. türk sen anla!» kabilinden güzel bir örç* ile farsça arajinda fikir ifadesi nek. DünyaniD her yerinde «Oto bakımından bir mukayese incele stop!» usulu vardır: İyi havalarda mesi olan «MuhâkemetelLuga bile, zengin bir vatandas otomoblteyn» isimli kitabmda meal olarak lfaıde tek ve tenha (>ahud boş yerIerle^ pür saadet giderken, yolda şöyle den tÖyle bilin ki. Türk. Sart kalmıs vasıta bekleyenler arasında (Türkten başka olan ve fürs dıli zararsız savdıklarmı kendince mükonuşanlar) dan daha çabuk anla nasib nokta'ar arasında tasır. Dinyışlı ve yüksek idrakli *e yaradılı darsa sevab k.'zanır, değilse vicdan aı daha saf ve, t r . e rahatlığı duyar. Bu nsul o dereee revaç bnlmoşdilmiştir. Sart dahi erıckul v« i limde Türkten daha i'ice ve lü • tor ki. ihtiyac haünrteki piyadeler, şüncede daha derin zuhura gel geçen arabalara parmaklarınj kaU mis.tir. Bu hal rür'denn doğruiuk dınp: «Lutfen beni de Rritiirtir müi ve iyi niyetli oluslanndan ve Sart sün?» isarrti yapmakta haysiyetJeH larm ilknlerinden ve hıkmetinden cihetinden beis görm«ler. Ekseriy» bellidir. Keîimeler ve ibarelerin ter hnsnsiierden biri onlan alınak mtitibinde Türk, Sarta üstündür. Tür rüvverini gösterir. kün tabiatindeki yumuşakıiğın £art ... Gazetemize sovle bir »Ifnt t^tan çok olmasma bundan dah» sçık sekkiir mekfnbu ıcldl: delil ve bundan daha parlak tanık Içi normal jeküde dolu b<r olabiür mi ki bu iki tâifenin genci ve ihtiyarı belki en yükseğinden en hususi otomobil (plâka 34937) l aşagısına kadar aralannda ihtilât büyuk bir nezaketle bava da iptsmı oçtı. Bu »ayede i^.me tH: olup yekdiğerile güzelce geçindikleri halde Türkün büyüğünden kü defa rahat ve vakttnde gelebüçüğüne ve ameleden beğine kadar dim. eümlesi Sart dilini bilirler. İçlerinTanvmadrğvn bix nazik va'ande fesahat ve belâgatle konujan daşa te$ekkurü bır vazijt bt''^ lan az değildir. Nitekim Fars dili ışınde uğurlar dilerım le sür söyliyen pek çok Türk sairi T. Vakıflar Banka&nda vardır. Fakat Sart dilinin aşağısmMesrure Kanau dan eşrafma ve halkmdan okumusuna kadar hiçbirisi Türk dilile teSahiM btzce meçhul 34937 amkellüm kılamazlar. Söylenilenin mâ badakilere biı de Türtdve vat*»nasını dahi anlamazlar. Hiç kimse dası olarak te«*kkfir edrriı. bu müddeâmızın aksine dem vu(îedrtükleri ba füze\ Srtet ramaz.» lah biıde de revaç bnlur da: Dilini böyle bilen ve seven Ne çocnk darnklnrda perişan menrnrm vâî'de vatan sevgisi de bunun gibi arredcrkeı» lüks arabav» borfbince yüksektir. Horasandan bahsederken knrulup bornn havadtt ıreçip ritonu «dünya memleketlermde fazıl mek lâkayidiıgi yürunden ve kemal ehlinin büyük yurdu ve lerde damlaya damlaya kin birik, en kalabahk diyarı» diye vasıflan mec. ırır Sultan Baykara'nın Türk sa... Evet, Valintn tavsiyesi de marlerini kendi diilerinde siir söyle nidardır. J meğe nasıl tesyik ettiğini sevine*** rek, fakat bazılannın buna uymaŞair ona derler ki dıklannı yana yakıla anlatır. «Cüm esi Fari5Îye mâil ve o dil ile nazBir memleketin sanatkârisn, uıa kail oldular. Dünyada bundan milletln ince hislerinl temsil rderaceb is. olmaz» diye aikâvet eder ler ama, bu pasif hüviyet kfifi de» en saaki bu günflmüzü kesfetmiş ğildir. Bir de aktif hüviyetleri, ter!e öyle föylemla gibi değil mi biye ediri mahlyetleri vardır, Mlir? Farisl siir »öyliyenlmiz yoksa mahdır. Ba bakımdnn meseii M a, hâlâ arapça veya frenkçe iukil giifteleri yayanlara esefleniriz: gat paralamada kıymet •Jİduğtınu sananlanmız çok sayılmaz mı? Tüık GcnUıundan akan t«rl çe, Nevâî için kelime bolluğu, ibare Koy kadeh*. («1 berli enisliği. mftna früzelligi ve lfad« saflamlıfl bakımından T k flstDn O ö..., bnnn diyene. «kat*ı lmakla beraber şiirde ve nesirde azımdtr»... Fakat gö^le Wr haırl ıkilen jrflçliikkri «idermeîr Içln lnn giifte İle en basit bıs«»»laınını^allsma, yarma, mc«lem« ve meleke ıın duygulannı inrciten halk « • • sahibi • oimavı tavsive eder Bu^fln rini bnlmalı da kntlanmlı: e dfivanın btırasmda bulunınuvor muvuz? Geçen gSn «Bakan TuzUndc «öı Ul n r , Nâzın» ürt eördülünü sftyliyen SUM klıs bsktı yârimf «ki taîehem, bir BBVJ,T, dostnmu su nda üzölerek hatırladıtn. Okuyucnlanmız, gazetelerden k«Nevfif. ^oVlerini şövle bitlrr: sip kesip söyle bir son haberi IOD«Hayallm* şu da peldi M, kendi deriyor; mütaleamı »oruyorlar: kelime ve ibarelerinin hakikatini ve «Filânca kasabamızda bir »air dillerinin mahivet ve keyfiyetini vlenmej^e karar verince kendisine öğrettiğimden ve farsça ••dylivenle ömür boyu sc\da mektublan yarin Türk sö« ve ibareleri l.abında zan yirmi kadar genc kızın v*ya tam ve serzinislerinden kurtardı sen dulun mektublnnnı alâyisli bir ğımdan dolayı Türk kavmi üzerinörenle yakmıs^ Ahpablannı dade büyük bir hak kazandım. Onlar vet ederek bir de nutıik çekmi». da bu meydana çıkardığım gizli bi! Yanan kilolarla mektohun kimler gi için çektiğim zahmet ve güçlük arahndan yazıldıklan kısmen faşokarsıhğı olarak fimid ederür ki bu lup dedikodu mevztın teskil ermi?.» fakiri hayır dua ile analar ve ru Evvelâ övüngenlik naho^rur. Son humu bu kadarcıkla şâd buyura ra kendi erkeklik gtırunınu okşatlar.» mak kaygısile oynaslannı böyle biz Bütün okuyuculanmı bu büyük dnnnna diisürmek büsbntnn naTürkün son arzusunu yerine getir hos... Kaldı kl. Doniuanljk Iddi»meğe davet ediyorum. Yattlğı yer sında bnlnnanlara omür boju virml nur olsun. Eski harfi bilenler merRİÎl a^rrcmiTmîk değil, mütevazi hum Veled Çelebinin. tkdam Yur hir rakamdır.» du, yeni harfle okumak istiyenler Gene jair! rahmetli tshak Refet*in Türk Di Kalabalıklar ortasından ce«erken Kurumu tarafmdan neşredilen MuhâkemetelLugateyn kitabmı oku kaç tane, kaç tane, kaç tane kıza surlar. Hakkmda toplu bilşi edin kadoıa rastlarsımz. Diinv» nüfu«B mek arzu edenler de Prof. Zek üç milyara yaklaştığına eöre takrlVelidi Togan'm, İslâm Ansiklope ben vansı kadın... Bir baçuk nıHdisindeki «All^ir» maddesine bak yar nrifıis arasında sizinle alâksdar smlar. Bu okuyus, onun ruhuna o olan m*hdud ferdlere velev onlar kunacak Fâtihanın en güzel bir gi sizl bîr dcvrede kırmıs buhınsnnlar ancak hürmet ve şiikran borerisi savllabüir. tki böyüğümflzden Füzulfye bu lnsunnz. rada yer kaîmadl. Ne yapayım, oHa<dn 6rf ve Metleri ynmmatnun kaderi de hep böyledir. Füzulî, mak için kar»ı rinsiyeri bn hürgelecek haftaya!... metkâr şekilde telâkki etmefte kencJ''mizi de etrafımızdakileri de ali(* tırmaJı. E. | 1.22, 6 5 0 ' ».40 1200! 1J2| 11.42 iBiııiBimmmmmınmnnınnuınraıınmiHİiınınnıtmH'iimımmnıııtftmmmHiıııııııımıımııiffliiıtfflMig '/Hanaıc Yuvası «•2in lAYLUH CALJJVVKLL Sonra: «Yo, sart değil» dedL |meye onunla beraber Celeste'yi de tKadının kım olduğmu söylemek 1 çıkarabileceğini düşünürse boşan«tmında degılsin. Yalnız, boşanmak mada zorluk çıkarmez. Buna emin istedığıni, Henri'ye söylediğin za ol.» man boşanmaya yanaşmıyacak olur Annette yavaş yavaş derin bir sa. Ceîeste ile oian macerasım bil soluk aldı, koltuğuna gomülüp ardiğini, icab ederse onun adnıı da kasına yaslandı. Yumuşak fakat bu işe karıştırabileceğini söylersin. keskin bir sesk, ağır ağır konu}' O laman. hemen razı olur.» mağa başladı: Annette bir ?ey düşünüyonnu! «Senin kalbsiz, msafsız v» kBda bunlan lâf olsun diye, yahud tu ruhlu blr insan oîabileceğinl akvakit kazanmak isfryormus ıribiydl: lıma getirmek istemem, ağabey. «Peki ama» dedi. (Daha de Sözlerinle sen beni böyle düsünmin sen diyordun: Yılbaş»danberi meğe zorlasan, gene de imkâiı buluşmuvorlarmı». Düşüp kalktık yok. Yalnız, bana öyle geliyor ki lannı artık ispat edemeyiz ki.» Bouchardlann birbirile ne kadar Antoine kardeşinin bu kadar sa yakın akraba olduğunu, aralannda kin ve mantıkh konusabıbnesine nasıl bir kan beraberliği bulunHjıyordu. Önee ne söyllyeceğini duğunu unutuyorsun. Ceîeste bibilemedi. Sonra Istemeye lstemeye zim halamız. Henri de hem benim «na kak verdi; kocam, senin enisten, hem de hısı tDoğru s5yîüyoT«un Oraaı ö y mımıx: Babamla kardef çocugu «W. Yalnız, Henri seni istersea Ce lurlar.» lestenin adını da bu işe kanfbraAntoine alayh alaylı gfllumslyebfleceğini sanmalı; bundan çekin rek, bir «ey sövlemeye hazızlandı, Ü bir an olsun hatınna getir Annette bırakmadı: anhyor musun? Mahke cDur, bitireyim. Ne sByîIyeee sekkirijn, büemeıaia, Yalna, scn . e ttı, derim. Birdeki gibi aü« gururu sasnyor mustm ki bosanmak uzere falan yoktur onda. HİÇ bir seyden mahkemeye düşmek, kocamı, hı çekınmedea, sen benim agabeyimsımakrabamı rezil etmek, böylece mişsin, degilmissin, hiç düsünmeHenri'nin düsraanlarHuı gün doğ den, aleyhinde çahsmaya başlar. masına sebeb olmak beni memnutı Zaten o seni biç sevmıyor. «Hem sonra, sana bir şey daha eder?> Durdu. Sonra §esi titremeye başladı: «Bak sana sunu »öy söyliyeyim mi? Babam sana lnanliyeyim, ağabey: Ben Henri'yi çck maz ama, bana inanır Bemi çok seviyorum. Ona zerre kadar kötü sever, çünkü. Henri'yi de pek seçevuec viyor. Sen sanıyor musun ki balük gelmesmi istemem.» Antoine önce bir şey söylemadi bam senin yalanlanna kanacak da ğıni biliyorum. «Ne çıkar!» diyeceksin, d«ğil mi? Çok çey çıkar, Esmer yüzu biraz daha kararmış, bana ve Henn'ye karsı cephe alaUmduğunu cak? Beni üzecek bir sey yapabülr ağabey. Sen de bunu bilmemerlik bakışlan bulanmıstı. ten gelemezsin. Söylediklenn ben bulamadıgı için kızmıs gibiydi. E mi sanıyorsun? Babam senin söyce doğru değil ya, doğru bile olsa ljni kardeşinin elmden sıyınp, kalk ledJtlerini dınlemez bile.» her seyden cnce ailemizin ^erefini tı, başuu öbür yana çevirdi. Antofeı» kardesine açıktan açığa düşünürüm. Aile sevgisi, aile şere «Pekâlâ, Annette» dedi. «Ma öfke ve nefretle baktı, kollarma yafinı koruma düşüncesi vardır ben dem sen kendini korumak istemi pışan elleri sılkip atü. de. Sende de vardu, sanınm. Yal yorsun, ben de bildığimi tek ba?ı «Ne kadar düşünıneden konunız, bir başka düşüncenin tesiri al ma yaparım. Sende «ile funıru juyortun, Arjaette!» dedi. «Sen i* tında bunu unutuyorsun galiba.» varsa bende de var: Kızkardesimln sanıyor musun ki ben babam* giSöyliyeceklerinin hepsini »öyle jerefinl konımak benim vazifem derim de ispat edemiyecegim bir miş bitirm'^ gibi, birdenbıre sustu. dir. Hecriye ve halama dair bil seyi söylerim? Henri ile CelesteAntoine ona biraz daha yaklaşıp diklerimi gidip babama anlataca nin aylarca gızli gizli buluştuklanili b l t k l ıleri doğru uzandı, gözlerini göı ğım.» yübaşındanberi siyasl lerinin içine dıktı: Annette birdenhire yerinden fır m, sonra münssebatı kestiklerini söylerken «Ne gibi bir düşüncem olabi ladı. Ağabeyisinin koluna yapıştı, elimde elbette delil bulunacak, lir. Aınnette? Seni korumaktan baş onu bütün gücile çekerek durdurt Babamın da aile gururu senden, ka ne daşünebiîirim tu. Gözlerine bir alev parıltuı gel benden fazladır, merak etme.» Annette içinden: «Dikkatll dav rni^ü. Annett» gayet sakin bir halle: ranmalıyım» diyordu, t Agabeyl» diy» haykırdı, «Sen «Evet ama» dedi, «beni bedbaht Kendini torhyarak gülümsedi, bunu yaparsan ben de babama d« edecek, kalbiml yaralayacak bir •ütıi »SabeyUınin «Unin uzcrtne rim Id, yalan »Sylüyor, kütü bir iste ail« gururunu falan düfflnkoydu. maksadı var da onun için bunları mez. «Ağabeyim yalan soylüyo» «Bix küçüklügumuzdenberi uyduruyor, derim. Acab» maksadı dersem ben ona. Henri de 5yle birbirimizi çok severiz, değil mi? n«, bir araytır, derim, aynea ben söylerse Senkı dediğine kulak asSevgime senden dc tr»Tjfiiıy ggr d* arastınnm. Henri'y* de aleyhin maz Senden çok biz* manır. Edü&üm icin gana ne kadar lindekl dellUer para etm«c> Antoine öyle olmuştu kı hırsuv dan kendini yiyprdu. Kardesine pek küçük göriir, tiksinir gibi baktı: cMegerse sen de o tevgili halacığın gibi pespayenm ğ g p p y Ö rln» dedi. «Öyle olmasan onu bu j kadar korumazsın. Oıa sana yaptıklannı böyle sineye çekmezsin.» Annette bir jey söylemiyor, durmus ona, alayh alayh gülümsiyerek, bakıyordu. Bunun üzeriîie ağabeyisi artık büsbütün çileden çıkta. «Ne gülüyorsun!» diye haykırdı. «Sende h:ç utanma yok mu, Annette? Kadmhk gurunın, vekarm nerede kaldı? Kocan seni sevmiyor, üzerine ha*ka bir kadmla otnı hâlA düsflp kalkryorsun. sevdiğini soylüyamm... Halan •lacak blr asift* kocam «Unden almaya kalkıyor, M ona halâ toz kottdurmuyorsun! ! «Anlamıyorum, doğrusu. Benim bildiğim, kadınlar daha içli. daha ince olurlar, en ufak bir şeye kırıhrlar. İhmal edihneye bile gelemezler Halbukl sen... Çok daha ağır hareketlere ses çıkarmıyorsun Henri bund»» onc* d* aenin flzerin« bir çok kadınlarla dfifüp kalk ; tı. Evlendiğini* gflnden buğüne ka | dar belki on kadmla maeeraaı var > dır. Sak'araadı da: Hepsinl »enin gözüaün önünde yapU. . . (Arkaaı w ) TÜTUHf BANKASI Mart Çekîlifinde Şair ona derler.. Sanatkirm le> timai vazifelertnden biri de bu oldnğıraa kaniim. (TlNfl> 30.000 Her yüz Iiraya bir kur'a numarası ••deli Tanrruf hesaplan için Liralık para îkramiyeleri I Osman Siilün Istanbula getiriWl Pollsln ailndtn kaçan • Bur*»d» • 7*kklsn&n esbıiaiı dolandıneılartM» O»oaan Sülün dUn tehıimiza getlrüml» ve adüyey* ««vkedilml?tlr l»6be* çl rala c e n mahkemesnlda Krrgusu Tipılan Bülün Ounnn terkif «Ulerak ÜsiUdar Topt&fi CSZS«T1IM jönderümiçtlr. OBmnn SOlün kaçm&dan »TT«1 Bmci ret MttdOriagu mütefferrlkamniD do vanna: « Sülün uçtu Pollaln eîlnden k«« tı! • şeKîlnde blr de y « ı Tasmışs* da, bu satırlar kendialne jalattırıUrak slldtrllml?tlr. . Bedava Sigorta Aynca bütün çekilişlere istirak hakkı TUTTJM BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle