Katalog

S Agustos 1951 BÎR DAKÎKA: Cüzellik Müsabahamtx Şehir haliı vapurları.. iyasî agaf J Iar, psikolojik cpot' lardan baş alamıyoruz ki. günlük hayatımızın küçük derdlerine el sürebilelim. Gazetelerde okuduğumnza göre. Şehir Hatlan vapurlarından bazılan çürüktür, tekneleri yamalıdır. Bunlar artık seferden kaldınhnalıdır. Dilikati fazla, biraz da evhamlı yolcnlar şimdi numaralannı bildikleri bu eski vapurlara binmemekte, bilmeden binmişseler, ilk iskelede canlannı «sahiU selâmet» e atmaktadırlar. Bu da pek haklı bir endişedir. Evvelâ şuraya işaret etmek yerinde olur ki Türkiye denizlerind» tekne hayatına aid kanunlar, fennî kaideler cereyan etmez. Yavu» zırhhsından araba vapuru Sahilbende kadar nice nice tekneler, fennen çoktanberi hizmetten çekUmiş, sökülmüş, hurda olarak satümış iken bizde iş gönnektedirler. Bunun mahznrlarını, faydalarını münakaşa etmek bana düşmez. Elli yaşmda bulunan Hamidiye knıvalörünün bile hâlâ berhayat oluşu insana, Türk denizlerinin, «sefine» lere bir (hayâtı câvidânî) sağladığı kanaatini veriyor. Ne ise onlar uzun ömürlfi oladursun, gelelim biz Şehir Hatlannın aksaklıklanna. Her işimizde olduğu gibi, Şehir Hatlan servisinde de aksaklıklar vardır. Evvelden de yok değildi ama bu sıra daha fazlalaşrı. Bix kere meselâ: En kalabalık saatlerde Kadıköy hattma verilen vapurlann istiab haddi kâfi gelmiyor. Yolcular değil orurmak için, hattâ ayakta duracak yer bulamıyorlar. Halbuki, Liman Riyaseti vapurlara haddinden fazla yolcu alınmasın diye emir vermiş. Acaba almıyor mn diye sormaya, yolculan birer birer savmaya hacet yok. Meselâ: Akşam Köprüden kal kan 19,15 ve 19.35 vapurlanna gelip şöyle bir baksın, bu vapurlann kalkmalanna müsaade etmez. Bn izdiham yalnız Kadıköy vapurlanna mahsus değildir. Işin başlama ve bitme saatlerine yakın oli.n bütun vapurlarda izdiham vardır. Ba izdihamın önüne nasıl geçileceğini tajin etmek bana düşmez. Ancak hatıra gelen sebeb bu servislere verilmiş olan vapurlann yolcu adedile mutenasib hacimde olmadıklarıdır. Nitekim Kadıköy hathna verilnıiş olan vapurlar, idarenin en büyük vapurlan değildir. Bir kere ise başladıktan sonra da bu vapurlan değiştirmek kimsenin aklına gelmez. Yüzlerce yolcunun kan ter içinde vapurda ayakta seyahat etmeleri, hattâ ajakta duracak yer bulamamalan Şehir Hatlannın tesası deçildir. Söyleyince: Efendim, hep aynı vapura biniyorlar. Bir çevrek sonra bir vapur daha var. Ona binsinler diye akıl öçretirler. Yaz tarifeM tatbik edildikten bir hafta sonra nerelerde aksakhk varsa duzeltmek gerekirkcn hizde, Aman bir yerini oynatmıyalun, hepsi birden bozıılur Diyerek el surmeyler. Denîzaşın yazhkta oturanlar için bilhassa akşam eve dörunek çok defa bir azab şeklini ahyor, yazhkta oturmanın bütün zevkini kaçınyor. Eğer bu servisin para kazanması ve yaşaması isteniyorsa her şeyden evvel, vapura bbıenlere fazla bir şey değil bir oturacak yer göstermek şarttır. Yoksa >avaş yavaş herkes, vapursuz gidilecek sayfîve yerlerini tercihe mecbur olacaktır. B. FELEK Kime yaradı? ahlılar, sulh davasuıa belki hayn dokunur je fırsat buldukça Krem lin nezdinde teşebbüslerde bulunmuşlardır. Fakat 1945 senesindenberi >apılan muteaddid teşebbüslerin hepsi de menfi neticeler doğurmus. Moskovanuı aksi sadası hiç de barısa elverişli bir eda arletmemiştir. Yalnız. bunlardan. Sov yetlerin harbi hedef tutan barıs propagandalan mühim menfaatler sağlamıştır. Morrison Pravda tartışması d« bu teşebbüsler arasunda yerini almıs bulunmaktadır. Bu hâdisenin hikâyesi sudur: Temmuz aymın ilk gıınlerinde Londrada bir ziyafette söz alan Ingiliz Dış Işleri Bakanı Morrison, vereceği bevanatın aynen Pravda gazetesi tarafında nnesredilemiveeğini sbjlüyor, Sovyet komünist partisi onranı olan bu gazeteyi Batılı idarecilere aid demecleri tahrif ederek yayınlamakla suclandınvordu. Moskova radvosu bir hafta sonra Morrison'un sözlerini cevablandmyor ve Pravdaya yapılan teklife temasla sbyle diyordu: «Sovyet retelerinde harbci demecler yavınlanamaz.« Yalnız, Sovyet propagan darılan. bir müddet sonra fikirlerini nedense dejriştirmek Iii7umunu hissettiler ve Morrison'dan, Pravda İçin özel demerini istediler. Bunu yaparken de şu mukabil teklîfleri lleri siirdüler: «Biz Ingiliz Dış Işleri Bakanının demecini olduğu ifibi yavınlıvacaği7. Yalnnt Injriliz hükumeti de, bu demece Pravdanın vereceği cevabı Ingiliz gazetelerinde neşretsin.» Sofyada Çervenkov'un istifası bekleniyor Sovyetlerin, Bulgar hükumetinde miihim değişikiikler yaptıkları bildirildi Londra 2 (Nafena.a.) Buraya gelen rapoılara göre, Bulgaristanda genış olçüde «iyasî bir tem:7İik başlamış bulunmaktadır. Bu temzilığin, Sovyet aianlarının nezaıeti altrnda vapı'ımakta olduğu da k?ydeiılmektedir. Son bir haf*a zarfında Bulgar komünist partisine mensub 200 kişinın hapsedildigı ve daha bir çokarının da nezaret altına ahndığı söylenmektedir. Bunların arasmda General Tensky, Dobri Terperche' gibi partinin ıleri gelenleri de vardır. Diğer taraftan Beigrada gelen haberlere gore, Başbakan Çervenkov gözden duşmüştür ve pek yakında «çekıldiği» hakkında resmî malumat verilecektir. Bulgar hükumetinde geniş değişikhk yapılmaktadır. Zıraat Bakanı Çemokolev de azledılmıştır. Korede savaşlar şiddetiendi Mütareke görüşmelerinden netice çıkmıyor Har ve harmaıt Devletin parasile neşrolvnan resmî ilânian, hükumet, D.P. nin olcunmıyan gazetelerini koruyarak, bir acayib taksim geçti. Bu ilânların C. H.P. tarajı gazerelerinde çtk•mast artık yasaktır. Aynı hükumet, bugünlerde, devlete aid olduğu halde C.H. P. ce elde edilen tnah mülkü ngeTie devlete iade etmek» üzere. Acaba onlart da bir punduna getirip, pay ederler mi dersiniz? D. N. 'nıtnıiHiııiN!iııııniıııınııınmıi!iıi)iıı>ıııiııınıııınııııı«ı<>"' Pakistan Orta Doğunun Başbakanınm savunmasına Nehru'ya cevabı dair anlaşma •yakat Ali Han, Yeni Delhiye Amerika, İnffiltere ve Fransanın gitmesi hususıındaki daveti bir plân üzerinde mutabık reddetti kaldıklan açıklandı Karaşi 2 (A P ) Pakistan B?çbakanı Liyakat Ali Han, kendısını YeniDelhide göruşmelere çağıran Hmd Basbakanı Nehrumın bu davetıni reddetmiştır. Bununla beraber, Liyakat Ali Han, Nehrunun Karasıvi zıyaret etmesi hususundaki eski davetini yenilemiştir. Pakistan Basbakanı, Nehnıya gönderdıği mesajda şöyle demiştir: «Sulh uğruna dünyanm öte ucuna bile giderim. Ancak, Hindistan, Pa kistanuı güvenliğıni tehdid ettıkçe Delhiye koşmak, her yıl böyle bir seyahate gırişmek benim için bıl» fa7İadır.ı İki memleket arasındaki gerginüfin behemehal izalesi lüzumunu belirten Liyakat Ali Han şunlan ilâve etmiştir: tMemleketlerımiz arasında harb olması, her ikisini harabiye süriıV'fvproktir Bızler için yegâne doğru ve çıkar yol, sıkı işbirliği ve daimi dostluk kurmağa çalışmaktır. Londra 2 (.P.) Birleşik Amprika, Buyük Brıtanya ve Franss Batının müşterek müdafaa sisteminde halen mewjd ikı buyük gediği kapatmak için süratle harekete geçmek hususunda mutabık kalmışlardır. Müdafaa bünyesinde bu iki aksak noktanın Ortadoğu ve Almanya olduğunu söylıyen res"ii şahsıyetler şu geliçmeleri har.er vermişlerdir: Vq büyüklerin teşebbüsü üzerine Atlantik Paktı teşkılâtı Dış Işleri ve 5avunma Ba/anlan onümuzdeki 70 gun zarfında iki toplanü vapîoaklardır. Ba toplantılarda: 1 Türkiye ve Yunanistanın Kuzey Atlantik Paktı teşkilâtına (nato) üyelik muracaatleri incelenecek vı» Qok kuvvetıi bir ihtimalle onaylanacak, 2 İnpiliz komjtasında veni bir Ortadoğu müdafaa konseyı kurulup Natoya bağlanacak, 3 Almanyanın bab müdafaasınd?ki rolü tasrıh ve tesbit edılecektır. Atlantik Paktı gtnel karargâhının yaım bu top'antılan resmen ilân etmesi bekltnmektecır. Yetkvli şahsıyetlere göre, orta dogTi bölgesi hakkında vanlan anlaşma.ıın pna hatuarı şöyledir: Kar ma bir iıta düğu müdafaa konseyı kurulacak ve bu teşekkulün ba. şına bir Ingilız komatan: tayüı edilecektır. Ingıltere. Cebelıtarıktan Süveyş ict.nai'na nadar kendi 6z deniz iJcnal ve taşıl hatlarrnı kendiai konjol edecektır. Eu komuta bölgesi Poğu Akdemze kadar uzayacak ve Batı Akıemz devletleri, isterlerse bu teşkıîâta pirebıleceklerdir. Türkiye Atlantik Paktına alınmakla beraber ba teşekküle de dahil olacaktır. Buna Ürdün, Irak ve muhlemelen İsrail de girecektir. Yuniiiistan. yölnız Eisenhower'ın Avrupidakl komuta bölgesine da.'ul olacak'ır. Snv\et prnpaeandarılan mukahil tekliflerinde büyük hir f»t yapıyor ki, RusvadakJ basın hürriyeti hakkında fikir yeriyorlardı. Ingiliz Dış Işleri Bakanı bunu belirrmi» ve hiç bir Ingiliz gazetesine «PravdaBrn eevabrnı nesredin» deniek hakkını haiz değilim demiştir. Bövle olmakla beraber beilihaşh Ingiliz gazeteleri kendiliklerinden, Pr^vda Bin Morison'a cevabmı yayınlamayi kabul ermişler ve bunun üzerine de Ingiliz Dıg Işleri Bakanının bevanah diplomarik kanallar yolu ile Yeni muamele vergisi Moskovaya ıtonderilmis. Pravdanın tasarısı cevabı aynı yolla Inpiliz Hariciyesine gelmi; ve evvelki gün her ikisi Ankara 2 (Teıelonla) Muade aynı zamanda ya>ınlanmıştır. mele verjısinm yenıden ele almrr Morrison'un demeci ile Pravda dığı ve •i tasarı hazırlanmakta Tasarıya göre nın cevabı ara«ındaki farkı belirt olduğu malumdıu mek için »on cümleleri yanyana muampla vergisi imalât ve ithalât koymak kâfidir. Morri«on, demeci olmak ü»cr« ıkiye •yrıimış, zarurî nin somında Rusyayı dünya ihti ihtıyaç mddeleri bu verginin dılâflarım «ulhan hallermeye davet şında birakıhTaşfer. Haıict rekae'mektedir. Pravda cevabında, Ba beti onlcmek için öe vetgi matratılı idarecileri yeni bir harb hazır hmd« mükellefler lehin* değiçiklamakla suçlandırarak nihayet ver likler ysi<'mı?tır. «nektedir. DemnkrasMerin «ulh için çalıştık larından, bu memleketlerde esir kampları bulunmadığından, herkesin serhestce fikrini »b'ylediğindea bahseden Morrison'un demeci Pravda ile birlikte diğer bazı Sovvet gazetelerinde de yayınlanmıştır. Acaha bu be>anatın bu gazetelerde çıkmış olması. bunun Rus halkına ıılastığına kat'î bir delil midir? Moskovada istedikleri eazete ve dergilpri almak salâhiyetine haiz olmnan vabancı diplfmatik heyetleı, Pravdanın • Morrison'un beyanatmi'» havi nüshalarının Demir Porde grrisindp dağıtıldığından em>n midiıleı? Sovvet radjolannın, bc\anatı «tefsir edeıek» yaMnlatnaları da manidardır. Buna mukahil. jalanlarla dolu Pravdanın re% ahı J î mibon oku^ucıısu * olan belliba^lı Ineüİ7 jazetelerinde aynen ncşredilmlştir ve Inpiliz rad\osu bunu uzun uzadn a okumuştur. Morrison'un bu tesebbüsünden, Batının haıış ga.Metleri mi, joksa Sov>etlerin harbi hedef tutan sulh propa'andalan mı faydalandı? Ingiliz p ı ş Işleri Bakanının demeci ile Pravdanın cevabını yorumlı\an dunkü Londra eazeteleri bu suali cevablandırmaktan kaçınmışlardır. Omer S?ıni C(. AR Batı Avrupa ile Doğu Avrupa arasında ticaret ke»iMi Bonn 2 ( u . ) (Reuter) Bab Alman/a hükuraeUnin bugün bildirdığine göre, doğu ve batı Almanya arasındaki ticaret anlaşması bu geceyarısından itibaren mer'iyetten ka'kjnakUdır. Almanyanın Ankara Biiyiik Elçiliği Ankara 2 (TJHA.) Türkiye Almanya arasınd* harb halıne son veren kanunun kabulü üzerıne, her ıkı devlet tarafından dıplomatik munasebetlerin ihyası maksadile hazırlıklara başlanmıştır. Bu arada Bonn hükumetin, haen Almanyanın İstanbul Konsolo=u bulunan Bay Kampfehower'i Ankara Büyük Elçiliğıne tayme karar verdig! söylenmektedir. Alman Buyük Elçılışının diğer memurlarının ısimleri henüz man olmamakla beraber hususî servıslere tayin edılecekıer asağı yukarı tekarrür etmış «ıbıdır. Haen İstanbulda Aıman tıcarî müşavirlığı makamını işgal eden von Amim aynı mevkide ka'acağı soyenmektedir. Eskı Aıman basın ataşesı Schmidt Dumont un oğlu Dr. ScmhidtDumont'un başkanlığında yeni bir basın itaşelıği kuuiacağı tUdirılmcktedir. D. Forn irade de Alman kültür ataşeliğine tayın edılecektir. Bütün bu dıplomatlann gayet iyi türkçe bildıkleri de aynca ilâve edilmektedir. Ticaniler tahkikafı yeni safhada Ankara 2 (Telefonla) Ticamier hakkında açılan tahkıkatın, sanık'arın acıkl?malarıle yeni bir safhaya gırdıei ve durum'jn tavazzun ettiği anlaşılmaktadır. Şimdive kadar dın!enen sanıklar heykelleri kırmak için tarıkatın şeyhi Kemrl Pilâvoğlur.dan emır aldıklarıru ıtij raf etmışlerdir. Londra 2 (B.B.C.) Alb gündenberi çıkmazda bulunan Kors mütareke konferansında bugün d ilerleme kaydedilrnemiştir. Tampon bölgenin nerede kurulacağı hususunda bir anlaşma olmamış ve görüşmeler yanna tehir edılmiştir. Bugun neşredilen teblığ, bu raJ zu üzerinde esas anlaşmazhklar mevcud olduğunu bildirmiştır. Diğer taraftan cephede savaşlar şiddetlenmektedir. Merkez kesimde taarruza geçen Müttefikler 4 kılometre kadar ilerlemişlerdır. Bu taarruz sırasında yalruz küçük düşman birliklerine tesadüf edilmiştır Bu haıekât kızılların başlıca ikmal merkezlerinden olan Kumsong'un, günevinde cereyan etmiştir. l/v niz erlcri subaylaruu hapsetti Muttefık hava taamızlan da git ler ve gemiyi bir İsveç limanına tikçe şiddetlenmektedir. Harb ugötürdüler çaklan, bütün güa, düşmanın ikmal hatlannı dövmüştür. Kızıl KoStockholm 2 (AJ".) İsveç 3are başkenti Pj'ongyan'a da yeni bir vunma Bakanlığından bu akşam akm yapılmıştır verılen bir habere gbre, Polonya donanmasına aid «Hedregfariczon» maym tarama gemisi, bugün, bütün subaylan bır kamaraya hapsedılmış olduğu halde, İsveçin Ystad limanına gelip demirlemiştir. Baltıkta gezen bu komünist harb g misinde isyan çıktığı anlaşılmaktadır. Gemide bulunan 33 er ve " bay İsveç polisi ve donanma perKanun teklifini en son mceliyen soneh tarafından nezaret altına aAdalet Komisyonu da bugiinkü ınmışlardır. Verilen malumata göşeklin devamını uygun gördü re, evvelâ 8 deniz eri isyan etmis ve sonradan bu grupa 8 kişi daha Ankara, 2 (ANKA) Mıllî Ko katılmıştır. Komünist subaylan runma kanununun ev kıralarrna aid hapsettikten sonra gemiyi lımana hükümlerinın kaldırılması hakkın [etiren bu denizciler, Isveçe siyada Samsun millervekıli Hasan Feh sî mülteci sıfatile sığuımak talemi Ustaoğlu ve arkadaşlarımn yap binde bulunmuşlardır. mış oldukları kanun teKiıfı B M M. Bu, son iki hafta zarfında Baltık alâkalı komisyonlan tarafmdan oydenızınde bır komünist gemide çıbirliği ile reddedilmiştır. Tekhfi en son incehven Adalet kan ikmci isyan hâdisesidir. 19 Komisyonu, red sebeblerıni gerek emmuzda, Sovyet!ere aid «Samsun» isimli bir motörlü ve modern çesinde şbyle izah etmektedır: ıpte b?lıkçı gemisinde isyan eden «Kira âkidlerınin uzun zaman3 Lıruanyalı tayfa, Rus mürettebadanberi rr.ıili korunma kanununun tı aynı şekilde kamaralanna kapatakyidatı dairesinde âmme inzıbaarak İsveçe sığınmışlardı. Stocktma tâbi tutulması, bugune kadar holm'daki Sovyet elçisi Arairal alınan tedbırlerle mesken ihtıyac Kenstantin Radıonov tarafından ve buhranının önlenemeiıesıncen leri surulen bir ıade talebi İsveç dolayı esas itıbarıle tâbı bulundu hükümetuıce reddedilmiştır. ;u hususî hukuk hükümler.ne tam bir serbestî ile intıkal ettirıimesi ıçtımaî bunyemizde başkaca ihtiıât husule getıreceğı mulâhazası bu mevzuda hâkım bir kanaat olarak tecelli etmiştır. Yalnız; mevcud şart lara ve bunlann tahavvüJîerine uygun olarak tedricî bir surette serbestije sevkedilmesinia de masla•Washineton 2 (a a ) (Reuter) hata uygun bulunduğu mütalea oSilâhların standardize edilmesi hulunmuştur » usunda 4 devlet arasında yapılacak konferansın yann millî müdafaa 70 milletvekili bir yapı genel karareâhında toplanacağı bugun bu Bakanlıktan resmen bildikooperatifi kurdular ılmıştir. Ankara 2 (Ar';a) 70 miPetBu konferansa Amerika namuıa ekıli (Kalaba Yapı Kooperatifi) illî Müdafaa müstesan, Ingiltere, dı ile bır kooperatif kurarak Ka Fransa ve Kanada namına da bizzat aba köyü civannda evler ınsa et Bakanlar iştırak edecektir. ırmeee teşebbus etmiş ve bugun Konferans Kanada Millî Savunburada 150 evlık srazı satın almış ma Bakanı Claxton'un arzusu üzeardır. ıne toplyımaktadır. İlk olarak 8 ağustosta 50 evin :emeh atılacaktır. Kooppratıfin in» Bu sene şeker istihsali 130 saatını Emlâk ve Kredi Bankası bin ton Tse etmektedır. Ank ıra 2 (Ankal Verılen maJrdün, Mısırı prcfesto etti umata eore. Alpullu fabrıkası önüKahire 2 (a.a Afpl Urdün huku müzdekı hafta içinde yeni şeker amp?nvasım jçacaktır. Bilâhare meti, efki Kudas Müftısı Em n El iğer fabrıkalar da faalıyete geçeHüseynının faalıyetleri hakkında Vlısır hükumetıne bir protesto no cektir. Şeker şirketinm yaptığı tah ası vermi^tir. Bu notada Urdün •nınlere gore. bu seneki pancar reıükumetı Mısır Ürdün münase koltesi 800 bin tonu aşacaktır. Şeker istihsalinin ise 130 bin tonu abetlerinin korunması için gerekli şacağı umulmaktadır. tedbırleıın alınmasiM istemekterlır Bir Polonya gemisinde isyan çıktı 1 Kiraların serbest bırakılmasına dair teklif reddedildi 38 Meral Demirayiar Foto Sabah Gazetemiz nam ve hesabma güFoto Model: Düzce. zellerin resımlerini çekecek fotoğFoto Rıdvan Kırmacı: Ankara. rafçıların isimlerini bildiriyoruz: Foto Spor Ankara. Foto Sabah: Istiklâl Caddesi. Foto Hamza Rtistem: İzmir E(Galatasaray civan) mirler çarşısı Merkez fotografhaFoto Süreyya: İstüclâl Caddesi nesi. Foto Fîkri Göksay: İzmir Bas(Tünel başı) Ba>sal Fotograf Stüdyosu: İs mahane gan karşısı. Foto Lâle: Beyoğlu Parmakkapı, tıklâl caddesi, Zanbak sokak No. 1 Foto Raşid Ünverdi: Manisada Foto Tuna: Ç?rşıkapı. Hükumet civan. Foto M. Özen: Pangalb Hamam Foto Mehmed Ortaç: Aydın. No. 150 Balıkesir Foto Sümer; AnafarFoto Opera: Kadıköy Opera si talar caddesi. neması yanında Foto Nnri: Gazianteb. Foto Şen: (Divanyolu). Foto Fahri Seyrek: İzmit DemirFoto Klüb. (Beyoğlu Melek siyolu caddesi. neması sokağı). Foto Aray: Zonguldak Foto Kenan: Üsküdar. Foto Can: İzmir Konak. Foto Turan: Çemberlıtas. Foto Cevad Kızıltan: Bolu Foto Asral: Kadıköy, Altıyol. Foto Doğuş: Mersin. Millet Partisinin açıkhava toplantısı Bursa 2 (Telefonla) Millet Par ;isinin tertıbledıği açıkhava toplantısı bugün saat 19 da Belediye bahçesinde yapıldı. Şehrimizde bulunan Parti Genel Başkanı Mustafa endli ile genel kurul üyelerinden Ahmed Tahtakıhç bu münasebetle birer konuşma yaptılar. Genel Başkan konuşmasmda, iktidann iktisadî faaliyeti felce uğrattığım söyliyerek şıddetli tenkidlerde bulundu. Genel başkandan sonra konuşan Tahtakıhç, daha ziyade preniipler üzeruıde durarak, iç ve dış olitika bakınaından hükumetl kon trol salâhıyetini haiz olan milletekillennin bu vazifelerini yapmadıklarmı ıddia etti. Toplantı kalaalık bır dinleyici tarafından takib edıhyordu. Akdeniz Olimpiyadları İskenderiye 2 (a.a.) (United Press): Tarihte ilk defa olarak yapılacak olan Akdeniz Olimpiyadlan için Mısır sporculan çalışmalannı hızlandırmışlardır. Akdeniz memleketlerinin iştirak edecekleri bu ıIimpiyadlar, ekim ayınm 5 inden 20 sine kadar devam edecektir. Müsabakalar 13 branş üzerinden yapılacaktır. Müsabakalara binden fazla atletin kaülması beklenmektedir. Mısınn beynehnilel Olimpiyad kîmitesindeki delegesi Muhammed Tphir Paşa, Akdeniz Olimpiyadlan o: ganizasyon komitesi başkanı seçihniştir. C .ganizasyon komitesi. aşağıda işimleri yazüı memlekeüeri müsal~k*lara davet etmiştir: Türkiye, î' r :nsa, İtalya, Yunanistan, İspanya, Yugoslavya. Suriye, Lübnan, Malta, Monako. Davet ecülen bu memleketlerden sekizi müsbet cevab vermiş, Monako Prensliği, müsabakalara katılamıyacağını bildirmistir. Fransa ve Maltadan henüz bir cevab alınamamıştır. Program mudbince, ŞTI on üç spor branşı üzerinden musabcıkalar yapılacaktır. Atletizm, kurek, basketbol, boks, eskrim, bincilik. futbol, hokey, jimnastik, güreş, yüzme, halter ve atıcılık. Mısır bütün branşlarda, İtalya 10, Yunanistan 9, Yugoslavya 8, Suriye ve Lübnan 7, Türkiye 6 ve İspany 5 branşta müsabakalara katılacakür. Şimdiye kadar elde edilen roalurrata göre, Mısır 280, Yunanistan 181, Surive 128, Yugoslavja 124, Italya 122, Türkiye 99 atletie Akdeniz Olimpiyadlarına iştirak edecektir. Batılılar, silâhları standard tipe bağhyacaklar Sokakta rakı içip havga çıkaranlar îdırnekapıda. Nesl;şahsultan mahallesmde oturan Ali ve Nurl Demirkan adlarındakı ikı akraba evvelki gece cvıtrımn o.une bır mas» kurar&k «ok?kla içkı lçmeve ba^lamışlardır. Bir ara'.ık sokaktan geçen Ismall lakıner adındakı bir şahısla İkı akraıa arasında eski bir mesele yuzunden ıvga çıkmıs ve Nurınln kızkardeşlerl ılakbule ve Nazmiye de kavgaya iştlak etmışlerdir. Devriye polıslerl hi.seyı haber alarak vak'a mahaliine ?l!p kavgacıları ayırmaya calışmış. arsa da bu defa her ikı taraf bırleşe:ek 2abıta memurlarına hucum etauşerdlr. Fakat muessif bir hâdlseye mey. an kalmadan yetişen yardımcı polis>r kavgacıiarı yakalıyarak baklarında taklbata. ba^lamışlardır. PROF. NİMBLSLN MACERALARI: Bu yıl MlJı Eğ.nm Bakanlığı hesatına parasız yatılı olaras okutıJacalc cğrencıler.n mıktan ve ımtıhan gunlerl tesbit edilmiştır. Okur.arm bırıncı sı. r flanna alınacak cgrenci m.ktarı 300 dur. Imtıhaplar 27 \e 2S ağuitos gunleri turkçe ve matematıkten yapılacaktır. Parısız okutuiacak jatılı öğreneHer Bir taksi direğe çarptı üç kişi jaralandı Kral Faruk Monte Carlo'da MonteCarlo 2 (a.a.) (Afp> Halen San Eemo'da bulunan Kral Faruk Dun gece Monte Carloya gelerek derhal gazinoya gitmiştır. Kral tekrar San Remoya dönecektir. fCumlııırivets in edebî tet.ikası: TEŞEKKÜR TEVFİK KORAL'ı yy duyduğumua çok büyük ağır ıztırabı asll ve nault tlaka ve lutufkâr tesellllerile tadil eden çok Myın Devlet Hükumet ve meraleket büyükleriDe yakın dostlarımıza, arkadaîlanmıza tanıyanlara na»ıl teşekkür edeceğlmla bihniyoruz. Kendisinl memleketin ve Bütün tamdıklarmın hlzmetine ve lylliğtne hasreden TE\rFTK KORAL en büyük kadlrşinaslık mükâfatmı candan ve samlml bir alâka !!e gdrdü. Bize teseüi ve kuvvet veren alak» ve muhabbetlere ayrı ayrı tejekkür ltckftnını bulsnıadık. Tesekkür, hurmet v« en lyl duygıüanmm arzederlz. AJsbeyisl Eçl CelAl Koral Semiha Koral Dun akş! m uzeri saat 19 sularınd» Etyoğlurdakl Meşrutıyet Caddesinde JÇ kişınin ağır surette jaralanrr.asıle n?ticelenen bır taksı kazası olmuşrur. Necmi Ka!e idaresindekı 1S97 plâkalı taksı Meşrutiyet caddesınden gecerken onune çıkün tramvaj dan sakınmak ıçın ciıreksıyonj sola kıv,rınca elektrik dlrpğme çarpmıştır. Sadme netıcesinde yolculardan lluazzez Gul, Ahmed Hızır. Zjhre Baytekln mııhtelıf yerlerlnden ağır surette yaralanmışlardır. Yiralılar Beyoglu hastanesine kaldırıliDiş şofor yakalanarak tahkikata başlanılmışti'. Öğretmenler arasında nakil ve tayinler Tekirda4 Kız Enstltusunden Bedıiya rabu Beyoğlu Akşam Kız Sanat okuluna, Cağa'oğlu Kız Enstıtusur.den Nurıye Uluozyurd Olgunlaşma Kız Erstıtüsune, Olgıralaşma Kız Enstltusunden Hahde Deınırtaş, Cağaloğ'.u Kız Enstitusune Kadıköy Kız Enstıtusu Bickı dıkis oğretmeni Ismet Bebelı Erzurum Kız Enstitusune naklen tayın edılnıışlercu. D'ğer t^raftan müdurlükten alınan İstanbul Kız Lisesi Muduru Iffet Cla Erenkoy Kız Lisesi felsefe ogretmenljğine, Vefa L.sesi :îuauru Rıfat Nectiet E\T!m istanbul Lisesi edeb.yat oğretmenliğıne, Sarıyer Orta okulu Mudurü Halls Akçay Kasımpaşa Orta okulu turkçe ogretiKenhğme tayjı edılmşlerdır. Gene kadın geniş bir nefeg al pürmek istiyorum. Evet kayar gidı. Olmustu, bu sefer istediği g i bi yürüyeceğim, v« birdenbir». Su biydi. Birar evvelki korirusunu h« perisi derler! İrt« böyU kızım, tırlıyarak aynaya magrur gülüm kendine gel bakalım..> sedi. Bir an Superisinin sözlerini Genc kadm, elıne süpürg« y e tıpkı Jale, yani donuk, sinirli, »e rine yastıklardan birini alıp sofaya ai çıkmıyan zavalh bir kadmcağız fırladığının neden sonra rarkına gıbi söylemişti, vardı. Dalgınlığına gülerek yastığı Hocanın tavsiyesini hatırladi; y*rine koydu , süpürgeyi arandı. « İstersen bunları bir tarafa Evet, Hoca d«rdi ki. yaz kızım. Kafandan çıkarma her cSahneda bir şahsı temsil etmek halde; İyi bir artist sahnede şah ona saht» bir hüviyet vermeJc siyetini kaybetmesini, rolünün d« değildir. En güç şey onun kalıbırisine ipek bir eldivene girer gibi na girebiknektir. Hem sonra dikgirmesini bilmelıdir.> kat edilecek nöktalardan biri de Jale, aynanın önunden gülerek sahne dilınin cail olmamasıdır. Sah •yrıldı. «Hakkın var hocatn, yerne dılinin hayattakinden başka olden göğe kadar hakkın var!> duğunu kabul ediyonım, fakat Odanın içinde dolaşmaya baç hitabete çıkmış gibi tavırlar al ladı. mak, lu?um«ıız yere sesıni alçal« Şu koltuğiin ustune bir ör tıo yükseltmemek lâzım. Sonra tu serecegun, yırtıkları gorumne hecelere, onları yutmamaya dık«in, sinirune dokunuyor. Şu kırık kat et küçuk. Ama sakırt yutmaçaasğa çieekler koymalı. Bahçede dığuu da bellı etme. Guç şeylerbuadaa çok &e var? Sofayı da su den biri de hısıerıa aumıklerle i oyununu kontrol edebümelisin, hem de seyircüere sezdirmeden., Sen madem ki Superisi olmuşsun, artık Jale, yani birinci sen, uzakta fikri ile Superisine bağlı, fîkri ile onu takib eden, sözlerini, adımlannız, hareketlerini ayarbyan bir hayalden, soğukkanlı bir yabancıdan başka bir ;ey değildir.» Ne güç şey Yarabbim, ne güç şey! Ve Jale süpürüyordu. Hırsla, hiddetle, heyecanla! Unutmuştu. Kraliçeyi, şüphelerini, üzüntülerini, Ziyayı, Yaşar Beyi, rüyalarını, hepsmi hepsinı! Hattâ supürduğü yerde değildi. Ona «Neredesin?» diyecek olsanız belki «Nerdeyim?» dıye, şaşıracaktı. Çun kü Hoca ile beraberdi. onun arkaBindan, onun düşüncelennın peşindea kosuyordu. Kaiasında Ahmed Cem durmadan konuşuyordu: « Çalışmak, çok çahşmak lâzım kızım. Bu sanat her işten çok fedakârlık ister. Metinlerı iyi ezberle. Bır artısti bazan kuçük sandığımız şevler mahveder. (Suflor kor kusu) dıye bir şey vardır, ev\Telâ ondan kurtarma'.ısın kendini. Bu ne müthış bir şeydir bilemezsin sen. Sahnede metni unutup da su|lörü aramaya koyuldun mu kalakların büsbütün duymaz olur, bakarsm her şey birdenbire bozulup fadesidir. Her şeyden evvel piyes cump yuvarlanrcış, bütün bir piyes teki vaziyetini iyi hiasetmelisin. çöküp gitraiş. Rezalet, kepazelik! Kafan da isleyecek bir taraftan. U Neden? Küçük harura eğlenceye nutraa teınsilde her çey fikre bağ gitmiş, uykusuz kalmıs. rolüne çalıdır. Kafanla daima hareketlerini, lışamamış ve gümler gidersin.» Jale tekrar ediyordu: Gümler gidersin! Süpürgesini hızla sallıyor, bütün tozlan havaya kaldınyordu. Bir de Hocaya kızarlar! Neden? Temsil günlennde artistlerini esir gibi kullanırmış diye! Hakkı yok mu adamın? Jale de hatırhyor. Bir defasında Sacid Büyüğe, tam iki ay «Biraz daha gayret. tş azaldı, rakıdan biraya kadar alkollü ne haydi şunlan da yapalım.» Ve genc varsa içmeyı menetmişti. Sacid Bükadın koltuğa örtüyü koydu. Kjyük arkadan, dünyayı yıkıyor, söy rtk çanağa, aşağıda buîdufu barleniyor, hattâ küfrediyor, fakat ödaklara bahçeden yolduğu çiçeknünde ellerıni uğuşturarak yalvaleri yerleştirdi, hepsini konsolun nyordu: üzerine dizdi. « Ne olur Ahmedciğim bır barYaptıklanna bakmak, odanın bidak bıra, yakıız bır bardakçık!» raz değışip değişmediğini nnlamak « Hayır ,dıyordu, Hoca, bir için dolaşıyor, uıaklaşarak eşyalara (1) Shakespeare'in (Olçüye ölçü) damla bıle olmaz » komedısındekı başlıca şahıslardan gozlennı kısıp bakıyordu. « Yahu ben içersem cesaret biri. gelir jrolumu daha ıyı Arkmn ««r Hoca fena halde kızıyordu. K Dınle azizim, ben sahnede sarhoş bır Viçensio (1) istemiyorum Israr etme. bozuşacağız sonra.» Kraüçe de Hocaya hak veriyordu: « Doğrusu bunda hakkı var. Hâlâ aynı hıkâye: Sarhoş olacaklar, kumar oynıyacaklar, veremden ölecekler. Türk artisti dedin mi bu işte.» «r Demek çok kıtmar oynarlar Kraliçem? » « Tabıî... Bütün kazandıklarrru gecelerı masaya bırakanlan bilirim ben. Hele eskiden! O seyyar truplar yok mu, onlar trende oynarlar, vapurda oynarlar, kumardan göz açamazlar. Uykusuz'.uktan, yorgunluktan ertesi gün nasıl sahneye çıkarlar tasavvmr et artık. İşte Ahmed bütün bunlara paydos dedırten adamdır Sen bilmezsin küçük, eskiden sahne gerisi de bir âlemdi. Tanıdık tanımadık kulis arasına, hattâ giyinme odalanna dolarlardı. Kafalar çekilir, muhabbet alır yürür, öyle bir lâübalüikti ki!» Hoca hele böyle lâübaliliklerin baş düşmanıydı. Bır defa provalara girmek, se>retmek ıstiyen Ziyayı kovmaktan beter etmışti: « Rica ederım beyım, rica ederim! Çahşıyoruz! Burası gazıno, kah vehane değii! O kadar sabırsızsanız sevgilinizi köşedeki pastaada beklersiniz.» Jale, Ziyanrn kıpkırmızı kesilen yüzünü, küfürle dolan dudaklannı görür gıbi oluyordu. Fakat öbürü kapmın önünde duvar gibi durmuş, yol vermemişti. Hem de ne küstah bir duruş! Cebinden çıkardığı nane şekerlerirü teker teker ağzına atıvordu. İş başında garib bir şekilde sertleşen, keskinleşen sesile: < Haydi küçük çslısmaya!» diye Jaleyi kolundan çekip, salona götürdüğü zaman, Ziya en küçük bir hareket yapamamış, tersyüzü dönüp gitmişti. Bu yüzden Ziyayla tam bir hafta dargın kalmıslardı. cNe adam! San ki ona ben hakaret etmişim gibi! Zaten o her şeyde hmcuu benden çıkanr!» Jale, süpürgeyi Ziyanın başma fırlatır gibi bir köşeye atü. Elini terliyen alnmdan geçirdl Yorulmuşru. BU AKŞAM M. ÇAKIR GAZİNOSUNDA Memleketimizin biliur sesli biricik ses sanatkârı YENİK AP I MÜZEYYEN Senar B U A K Ş A M muazzam kadroya ilâve edılmiştir. Aynca: Bağlama üstadı Şemsi Yastıman Şen Kardeşler Kafkag Trupu Varyete