29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 Nisan 1951 CÜMHURIYEÎ SON H A B tidann kökleşmij itiyadlaruu berkesle birlikte bugün Barutçu da beğenmediğini açıkladı: tBen C.H. P. iktidan olarak iki askerl mahkemeyi güç kaldırdım.» diyerek Mıllî Savunma Bakanı Hüsnü Çakırın bir teşebbüsünde Grupun mu zaheretıne rağmen muvaffak olamadığını anlattı. Öyle bir devirde bunu bile yapabilmek için ne Grupun, ne Meclisin kâfi gelemiyeceği oraya buraya, o Bakana, şu Bakana, nihayet askerî şeflere; hulâsa her tarafa boyuna başvurmak icab ettıfini söyledi. Bazı milletvekillerinin: «Ve Millî Sefe» demeleri üzerine: «Millî Şef dediğiniz zat da bu demokratik ınkılâbların üıkişafı hususunda, lüzumlu anlarda muzaheret göster. miştir» cevabmı verdi. Barutçu: «Onu bırak, diye devam etti. Ahmede, Mehmede maletme. Bir tiyad müesses midir? Yıkmak güçtür. Ben Demokrat Parti iktidarmdan şunu beklerim. Arkasında böy le. itiyadlar diye bir şey yokrur. Bu Meclis tarihe ıslahatçı bir meclis olarak geçmelidir » BtR DAKİKA Dün Adliyeye Çağırılatt Gençler 61 Ier meselesi ir kısun matbuata bakarsanız, Demokrat Parti Grupunda Adnan Menderes hükumeti aleyhine 61 mebusun rey vennesi bir zaaftır. ParÜ icinde aynhklar, anlaşmazlıklar vardır. Ben bn fikirde değilim. 400 mebusun hepsinin aynı şeyi, ayru şekilde düşünmesi muhaldir. Kaldı ki bu 400 kişi muajjen bir dava için de toplanmış bir zümreye mensub değüdir. Bu 400 namzed Halk Partisine karşı olmak hususundan başka şeylerde pek de anlaşmış değildirler. Belki anlaşabilirlerse de buna seçün günlerinde lüzum da yoktu. Hiç kimse: Programınj göreyim ,demiyor, Sadece: Demokrat mısın? Al reyimi! diyordu. Kısmet bn ya iktidara geldiler. Şimdi ayrılıklar belinnesi mukadderdir; ama büyük davalara hâlâ el atılmadığı için fikir aynhğmdan, doktrin aynlığındaD bahsetmek mevsimsizdir. Şimdi sadece karariar ve işler aleyhinde ve lehinde zümreler teşekkül edebilir. İşitiyorduk ki; Demokrat Parti Meclis Grnpn ikinci Adnan Menderes hükâmetinden ve bu hükumetin teşekkülülüme takaddiım eden hâdiselerden memnun değilmiş. Böyle olduğu Gnıptaki müzakerelerin çetinliğinden ve alman neticeden arJaşıldı. Belki bu netice Adnan Menderes hükumetini veya hrkanm birlik taraftan azasını hoşnud etmemiştir. Lâkin bu hâdise bizzat Demokrat Partinin lehinedir. Çünkü daha senesini doldurmamış bir Meclis Grupunda açık oyla yapılan bir yoklamada 61 kişi çekinmeden hükumete karşı olduklanm izhar etmiîlerdir. Bu bir emniyet supapıdır ve partilerde bu hareket daima onun hayatiyetine delâlet eder. Muvaffak olamadığı halde hükumeti tutmak kabilinden hatalan önleyecek bir çaredir. O bakımdan bizee memnunluğu mucibdir. Halk Partisi buna ancak son senelerde muvaffak olabilmiştL Bnnun de sebebleri aşikârdu^ Evvelâ memlekette tek parti rejimi vardır. Her şey Grupta gixli göriişüliır, tenkidleri yapılırdı ama bu dışanya maledilmez ve çok defa parti amehafili âliyesi» tarafmdan hoş görülmezdi. Lâkin tabiat kanun!arına karşı gelmek mümkün mii? Nihayet meşhur 35 Ier meselesi, Meclisin umumî heyetinde patladı ve Halk Partisi ancak ondan sonradır ki; kendini ciddi şekilde çekip çevirme lüzumunu hissetti. 61 leriu Mecliste de hükumet© karşı rey vereceklerini nmmam. Çünkü bu çok bariz bir fikir a>Tilığı alâmeti olabilir. Halbuki bizim ıttılaunıza gelen haberlere göre mesele fikir aynhğmdan ziyade şahıslara irca edilebilen bir tas^bsizlikten, bu da o şahıslann geçmiş veya gelecekteki faaliyetlerine karşı duyulan güvensizlikten ibarettir. Bunun da Meclisteki itimad reyi sırasmda izhan, hayli şedid bir muhalefet olur. Böjie bir şeyi heniiz muhtemel görraiivoruz. Demokrat Partide beliren bu iç muhasebesi hâdısesi ile Halk Par . tisinde aynı cinsten daha geç miişahede edilen silkinme hareketlerini mukayese cderken Demokratlann icinde seçim kuvvetini partiden değil kendinden almış olan unsurlanıı mevcud olduğunu ve hükumet aleyhine rey izhar etmekten bu sebeMe de çekinmediklerini hatırdan çıkarmamak lâzımdır. Şimdi Demokrat Parti için, ikinci (açılıp saçılma = emancipation) merhalesi kendrne mensub kısımlann kendisini tenkid etmeye başlaması ve partinin de bunu tabiî telâV.ki edip tenkid edenleri hırpalamamasıdır. Çünkü siyasî partiler, ancak kendine mensub unsurlann samîmî ikazlarile hatalannı eksiltebilirler. B. FELEK Hfeelisten intıbalar Senafo karan merikan senatosu, Truman'uı Avrupaya dort munzam tiimen gönderilmesi hususundaki teklifini re\e koymadan bir kaç saat evvel bu teklifi destekleyici mahiyette iki hâdise cerevan etmiştir: 1 Washington'u ziyaret etmekte olan Fransız Curahur Başkanı Auriol Kongre üyelerine hitaben bir nutuk söylemiş, Fransanın kendine düşen vazifeleri ifa edeceğini beürtmiş, memleketinde tarafsızlığa kıvmet verilmediğini, hndud taşlannın teca\Ü7Ü durduramadığına müteaddid defalar şahid olan bir milletten aynı hataya düşmesinin beklenmemesi lâzun geldiğini kaydetmiştir. Baştarafı 1 inci sahifede konuşması esnasrnda serpildi. Muhalefetin son derece sevimli hatibi, kendisine lâf atanlara, o kadar ustahklı cevablar verdi ki, samimiliğin den şupheye imkân bırakmadı. Devlet radyosunun iktidar radosvı halinden çıkarıimasını isterlcen: «Siz ne yapıyordırnuz?» di•enlere: «B^z kullandık diye hıtab tti Bu ayrı iş . Eskiye brenmek ok'» Sesler işitildi: «İmana gehorsunuz». Barutçu: «Sızi de biz mana getirsek mesele kalmaz» deince Başbakan Adnan Menderes de bu sözü alkışlamaktan kendini lamadı Dairni bir fırtma ihtimali üzerinde yerleşen siyasî barometrenin ibresı iyiye doğru seyrediyordu. Bu gehşmeye ilk önce Ali Fuad Cebesoy işaret etti. Hükumet beyannamesinin partiierarası münasebetlee dair vaidlerine herkesin canla aşla katılacafını söyledi. Kürsüye gelenlerden hiç birinin bu mevzuu ihmal etmediği dıkkati çekiyordu. Osman Kapanî, daha da açılarak, u nisan gününde muhalefet adıa yapılan konuşmada siyasî bir ba lar havasınm müjdesini buldu. Bu îun anlaşılıyordu ki, muhalefet söz üsü, sadece hükumet programını idiklemekle kalmamıştır. Barutçu, ıer şeye rağmen yeni rejimin müşerek bir milll eser halinde muhafazası yolunda bir tezle kürsüye gel miş bulunuyordu. 27 yıllık bir ik 93 yerinden bıçaklandı Edirnede bir genc, gayri meşnı şekilde yaşadığı kadıru öldürdü, sonra da lizöl içerek intihar etti Bir kadııt Yeni "izm,, Ier Aklımızda bir tdkım izmii Jvc''nıelcr vardı: Totalitarizm, komünizm, faşizm, Hitlerizm vesaire... Sonra, C. H. P. zamanında yenüeri takıldı: îsmetizm, Pekerizm, Şemseddin Günaltay'zm, hnttâ Hasan Sakızm. Şimdi, D. P. geldi gene aynı 2 Pariste bulunan General Eisenhovver geceyarısı kuzey Atlantik Paktı kuvvetlerinin başkomutanlığını bilfiil deruhde ettniş ve çalışmalann plânlama safhasını aşarak harekât safhasına girdiğini Bütün görüşmelerin sonunda, açıklamıştır. Başbakan Adnan Menderesin söz alarak, muhalefete açıkça el uzatBundan üç ay evvel Başkan ması iyimserlıği büsbütün arttıriı. Truman Avrupadaki Amerikan Ikinci Menderes hükumeti, prokıtalannın yeni birlikierle takviye grammdaki bir va'dıni daha konuedilmesini istediği vakit muhalefeti şulduğu celsede yerine getirmek teşkil eden Cumhuriyetçilerden istiyor gibiydi. tnürekkeb bir grup tarafmdan şidMekki Said ESEN detle tenkid edilmişti. Yeni bir in<ııııııııııiHiınıılMllltMIII!lllllllll||niIinBIIIIIIIIIU!l!ll!l!!IIMllinıııınıınıı. firadcı cereyanın başına geçmiş olan Hoover ve Taft gibi senatörler Avrupada kendini müdafaaya hazır millet bulunmadığını, Fransanın çökmek üzere oldağunu ileri sürmüşler ve Amerikanm ask?ri I^jndra 2 (B.BC.) Yeni Dış Başîarafı 1 inci sahijede kuvvetini kendi topraklarında toptmiştir. Bu radyo, bir hafta zarfın Işleri Bakanı Morrisson, bugün lamasını, denizlerin çizdiği hudud verdiği beyanatta, Ingilterenin Avüzerinde Sovyet emperyalizmine la 91 kişinin idam edildığini bilirmişse de aslında idamîarın rupada ve Uzak Doğuda mevcud karşı savunmaça girismesini teklif erğinliğın kök sebeblerini ele aletmişlerdi. Bunlar yalnız hava ve kütle halinde yapıldığı zannedilmağa azmetmiş olduğunu söylemiş mektedir. deniz kuvvetlerinin takvije edilmüzakere ile her türlü ihtilâfın Daily Telegraph muhabirinin mesini de istiyorlar, piyadenin ihhalledılebileceğine inandığuıı ilâve mal edilraesini taleb ediyorlardı. erdiği bir haberde, Komünist Çinetmiştif. Başkan Truman'ın, Kongreden de şimdi başlayan terör rejimine, Türkiye, Yunanistan ve İrandan miisaade almadan denizler aşm modern tarihte rastlanmadığı da bölgelere Amerikan kuvvetleri sev jelirtilmekte ve yalnız Kuangton bahseden Dış işleri Bakanı, Ingilteketmek hakkını haiz olduğunu be eyaletinde mart ayının ilk on beş renin, bu memleketlerin bütünlük>an etmesi iizerine büsbütün alev gününde yedi bin kişinin idam e lerine yakın ilgi gösterdiğıni, bunlarla ortaklığuı müsbet neticeler lenen tartıçmaJar senatonun dtş dilmiş olduğu kaydedilmektedır. verdığini de söylemiş ve «bu veişleri ve silâhlı kuvvetler komisrimli ortaklığın devam edeceğine yonlarının roüşterek topUntılarınhiç şüphemiz yokturs demiştır. da aylarca devam etti. Acheson, Marshall, Eisenhovver.. VanBarışseverlerin mürafaası denberg ve daha bir çok siyasî ve askerî simalar göıüşlerini açıklayapıldı dılar ve umumiyetle bunlar TruAnkara 2 (ANKA) Bir müdtnan idaresinin siyasetini desteklecet evvel kurrr.uş oldukları Banşdiler. Diğer taraftan muhalefeti Tokyo 2 (A.P.) Birleşmi? Mille^kil eden cumhuriyetçi partiye etler tankpiyade devriyeleri dün severler Cemiyetmin gayeîeri haritnensub bir çok nüfuzlu kimseler ?e bugün 38 inci arz dairesini aşa cinde olarak siyasetle uğraşmak ve de Hoover . Taft gorüşüne karşı ak Kuzey Kore'ye müteaddid akın Kore karan sırasmda neşrettikleri cephe aldılar. Bu partinin başkan ar yapmışlardır. A. P. muhabiri bir beyanname ile milli menfaatlere nam7edlerinden Dcvvey ve Stas Don Huth'ün bildirdiğine göre, kısa aykırı harekette bulunmak suçun«en, Amerikanın kabuğuna çekiledan Askerî Siyasî Mahkeme tarasüren bu akınları müteakıb bctün rek kendini mudifaa edemiyeceğidevriye kuvvetleri esas müt ıından üçer sene dokuz ay hapse ni ve sonunda cökecejrini açık bir tefik hatlara çekilmiştir. Düş m&hkum edilen Doçent Behıce Bolisanla anlattılar. Hoover'in feda manın cepheye taze kuvvetler ge ran, Adnan ve arkadaşlarının müetmcğe razı oldujpı hür dünva ile raraalan Askerî Yargıtayda yapılbirlikte elden cıkacak olan strate tirmeye devam ettiği de bi'.dirıl mıştır. # mektedir. jik maddelerin Amerika için muMüraiaa gerek sanıklar ve gerekse azzaın bir kayıb olacağuu belirttiDevlet Tiyatrosu vekilleri müdafaalaruu yaparak, ve ler. Rejisörlüğü için haricden rilen kararın bozu'masım ve beraTruman teklifine muhalif olan etlerini istemişlerdir. Yargıtay bu grup, komisyon çalışmalannda muyapılan teklifler kabil tekiifler ileri sürdii. Hoover, husustaki kararını önümüzdeki Ankara 2 (T.H.A.) Dev'.et Ti gunlerde büdirecektir. denizaşırı bölgelere gönderilecek Amerikan kıtalannın tahdid edil yatrosu Genel Müdürlüsııne yabanDoğuda kurulacak mesini istcdi. Kendisine, böyle bir cı bir mütehassıs getuılmesi karan hareketin Rusyanın ekmeğine yağ kat'ileşmiş bulunduğundan Dış Işiiniversite «üreceği cevabı verildi. Bundan eri Bakanlığı ve kültür ataşeleriAnkara 2 (T.H.A.) Doğuda bir sonra Taft, Avrupada teşkil edile miz vasıtasile bazı ecnebi mütecek her dokuz tıimene mukabil hassıslarmdan alman tekhfler üze üniversite kuruiması meselesinin ye ıinde tetkik ve mahalli şartiarın icab Amerikanın bir tiimen* göndermesi rinde incelemelere başlanmıştır. Ir.nna uygun olarak açılması gereni ileri sıııdıi. Taffın hesablanna Hazine davalarında serbest ken fakülte veya enstitulerin hangore, 60 tumenlik Atlantik ordusuıleri olabileceğini tesbit etmek jıa altı tümen vermek mecburhe avukatlar kullanılmıyacak tiııde kalacak olan Amerika şimd '"•zere nisan ayı sonlarına doğru Ankara 2 (Yurd AjansO \'agöııHereceği dört tümenle kcndine Mıllî Eğitim Bakanhğı ve Üniverlive Brkanlığı, Hizineye aid davadusen vazifeji yapnııs olacaktı Iann mutlak olarak mukr.yyed a site profesoılerınden seçilecek bir Çıiııkü Batı Almansada meveuî vukatlar tarafından tikıb ve ,ın:r heyet Doğu illerimizde tetkikler iki tumenle altı rakamı tamamlac:iıa karsr vermiş ve tunun ıcın oır yapacaktır. nı> ordu. Bu teklif de reddedildi kanun tss^rısı hazıılamıştır A\nı muhalefet grupundan bir üye Tasarıya göre seıbest avjkat PROF. MMBUS'UN RIACERAI.A indirme yaptı ve her uç buçuk A\rupa tumeııine mukabil bir A kullanıln.asına son ver.lecek ve mcr'kan tıimeni gönderilmesini is hazine davalan ıl merKezlennue avukatlar tarafından tcdi. Infiradcılarla Truman siyase mukayyed Cini destekleyonlcr arasındaki mu b^kılacaktır. Çinde ferör rejimi başladı Ingiliz Dış İşleri Bakanının demeci Korede diişmar cepheye taze kuvvetler gönderjyor izmler peşine düjtük: Başta Edime 2 (Telefonla) Bugün Bayarizm, hemen arkasından şehrimizde emsaline az rastlanan feci bir vak'a olmuş, iki genc öl Mendereso Samedizm, ve müştür. onları takiben, Fevzi Lutfizm, Devlet Hastanesi müstahdemle Refik Şevket încizm gibi. rinden Zeyneb kocasmdan hıyanet Bunun bir farkma kolay gördüğünden bir müddet evvel iki kolay akil ermiyor. Şu sonunçocuğunu da terkederek aynlmıştır. cu izm'ler hanqi gaye güdüBundan sonra, hastane pansumanyorlar? D. N. cısı Murad ile gayrimeşru şekilde yaşamağa başlamış ve Muradın evlenme hususundaki isteğıni de kabul etmemiştir. Vaziyet böyle iken, Murad, kadının bir başkası Ue de münasebette olduğunu anlamış, bu sabah saat 8 de Zeynebi 93 Baştarafı 1 inci sahifede yerinden bıçakla vurmak suretila öldürmüştür.. Sonra da kendisini car, Beşiktaş teşkilâtından avukat bıçaklamış ve lizöl içerek intihar Ekrem Amaç, il kurulu üyelen aazır bulunmuşlardır. Kasım Gülek, etmiştir. salona girerken, partililer, kendisini Katılin cebinden çıkan bir sarı tezahüratla karşılamışlardır. Topl'n defterde: «Zeyneb bana yar olmı tıyı İl Başkanı İlhami Sancar, kısa yacağını biliyorum. Senin iki çocu blr hitabe ile açmış ve eskı Başrjgğuna ve anne, babalanmıza acıyokan merhum Receb Pekerin 1 inci rum» yazısı, bunun altında bir meölüm yıldönümü münasebetile topzar resmi ile «Muradın mezan» lantıda hazır bulunanları iki dakikelimeleri vardır. kalık bir ihtiram sükutuna davet etmiştir. Bundan sonra söz alan Eminönü ilçe başkanı avukat Fehmi Atanç, heyecanlı bir konuşma yapmış. vs D. Parti hükumetini şiddetle 'tenkid etmiştir. Fehmi Atanç, iktidarın C H. Partisini parçalamaktan başka h:ç bir gaye gütmediğini, hattâ adlî sahalarda bile, tazyikte bulunduğunu, bir çok Halk Partililerin Komşu memlcketlere kaçan hükumete hakaret ettileri iddiasPe Bulgar köjlülerinden beşi mahkemeye verildiklerini söylemiştopraklanmıza sığmdı tir. Bundan sonra, Beşiktaş ilçesinEdirne 2 (Telefonla) Bulgaris den Nâzım Aslanger, Beyoğlu ilçetanda Kolhoz teşkilâünm tatbık sinden ilçe başkani emekli General mevkiine konması teşebbüsünün Mümtaz Artay birer konuşma yapciddiyet ve vüs'atini Bulgar koylü mışlardır. sü farketmış ve derhal komKadıköy ilçesinden Muin Kuleyşu memleketlere grup halinde ilti den sonra, kürsüye gelen C.H P calar başlamıştır. Bu cümleden ol Genel Sekreteri Kasım Gülek hemak üzere son defa hududumuza yecanlı bir hıtabede bülunmuş ve. 8 kilometre mesafedeki Büyük Bo H. Partisinin, gün geçtikçe kuvvetyah Bulgar köyünden 22 ve 57 lendiğıni ve dımdık ayakta durduyaşlannda erkeklerden mürekkeb ğunu söylemiştir. 5 kişilik bir mülteci grupu toprak Pekerin ölüm yıldönümü anıldı arımıza sığmmıştır. Bu mülteciler Receb Pekerin ölümünün birinci kabil olsa Bulgar çiftçisinin topye yıldönümü münasebetile dün Edirkun firar edeceğini, şimdi kendi nekapı Şehidliğindeki mezan balerinin ailelerinin âkıbetlerinden sında C H.P Istanbul il idare kubaşka bir şeyden endişeleri olma rulu tarafmdan bir anma toreni yadığrnı bilhassa belirtmişlerdir. Bu pılmıştır. Bayan Peker ve aılesıle grupun gece karanlığmda mavin C H P. Genel Sekreteri Kasım Gulerle kapatılmış bir hududu aşmayı lek, CH.P. eski Başkan vekili Hilgöze alması Bulgaristanda çiftçüc mi Uran, eski Sağlık Bakanlarınrin çektikleri işkenee hakkında kâ dan Sadi Konuk, eskı valilcrden fi bir fıkir verebihr Fazh Güleç, C £ . P . il ıdare kurulu ba>kan ve üyeleri, merhumun dost ları ve partililer hazır bulunmuşAdapazarının il olacağı tur doğru değil Oıhan Bırgit ve Nizameddin NaAnkara 2 (T.H A ) Adapazan zıf Tepedelenlioğlu, Pekerin memlelçesinüı Sakarva adı ile il teşkılâ. kete ve partisine hizmetlerini antına çıkarılacağı ve bu husustaki latmıs'ardır. Mezarına çelenk koyteklifın Iç İşleri Bakanhâmca ya duktan sonra toren sona ermiştir. CH.P, lilerin Istanbulda diinkii toplanfıiarı Gencler, Adliveden Gencliğin geçenlerde yaptığı ge< ce nümayişine iştirak eden talebelerden altı kişinin malumatma yenıden müracaat edilmiştir. Zonguldaktaki Federasyon kongresıne iştırak eden Temel Enderoğlu, Niyazı Çepri. Dündar Akçetin, Babür Arun, Meyyeç Taner ve Altan Aran dun savcılığa giderek hâdise hakkında izahat vermişlerdir. çıkarlarken Bu arada Millî Eğitim Bakaru Tevfik İleri ile genclik arasuıda yapılan görüşmede talebeler adına konuşan Galib Baloğlunun konuşmağa salâhiyetli olup olmadığı sorulmuş, gencler de savcıya Baloğlunun salâhiyeti olduğunu bildırmışlerdır. Savcıhk bugün de bazı genclerüı malumatına müracaat edecektir. Bulgaristandan grup halinde ilticalar Gelir Vergisinden Pamuklarımız haricde alıcı bulamıyor alınan ilk neKceler Baştarafı 1 inci sahifede hud kazanclarını doğru olarak göstermediklerı anlaşılmıştır. Maamafih bankalar ve kollektıf, koman dit şirketlerle mükellefler arasmda şimdiye kadar beyanname vermemiş olanlann nisan ayı zarhnda müracaatleri lâzım gelmektedir ki Nmlardan bir çoğunun gelir vergileri milyonlara balığ olmaktadır Bu tahsilât yapıldıktan sonra yekunun kabaracağı zannedilrnekte. dir. Nisan ayı çıktıktan sonra mütehassıslar tarama yapmağa başlayacaklardır. Baştarafı 1 inci sahifede ithalâtına döviz vermedıkleri bildirilmektedir. Geçen hafta 650 kuruştan pamuk ihrac etmek isteyen tanuımış bir firma, bugün aynı kalitedeki pamuğu 500 kuruştan teklif etmiş. ise de gene alıcı bulamamıştır. Adana, Mersin ve Iskenderunda büyük pamuk tacirlerinin, bu vaziyetin önüne geçilmesi için hükumetten yardım istedikleri bildirilmektedir. Zonguldakta bir sergi açılacak Zonguldak, (Hususi) Vali Safaeddın Karanakçının başkanlığında şehrımiz Ticaret ve Sanayi Ocası üyelerile diğer tacirler bir toplantı yaparak Zonguldakta bir sergi açıîmasını kararlaştırmışlardır. İktîsadi devlet teşekküllerinden başka, şehrimiz ve havalisindeki butün ticarî ve sınaî müesseselerin iştirak edecekleri Zonguldak sergisi, Fener mevkiüe Deniz Kulübü arasındakı genış sahada kurulacaktır Oğrendieime gore, 15 gün devam edecek olan Zonguldak se'rgisine, Kastamonu, Bolu ve İneboludan da muhtehf fırmalar iştirak edeceklerdır. Sergı münasebetile Devlet Demir ve Denızyollannda tenzilât yapılması için teşebbüslere girişılmiştır. Sergıye İstanbuldan da iştirak edecekler için kolaylıklar sağlanmıştır. Danimarkada kâğıd fiatlarımn yükselmesinden kapanan gazeteler Kopenhag 2 (A.P.) Gazete kâğ;dı fiatlarının yükselmesi üzerine son gunler zarfında Danimarkada 4 gazete neşriyatlannı tatil etmiştir. 3 taşra gazetesi de kapanmıştır. Deniz Yollaması suiistimalinin duruşması Ankara 2 (THA.) Bir haftadır ara verilmiş olan İstanbul Deniz Yollaması suiistimali davasına yarın Genelkurmay Başkanlığı Yüksek Askerî Mahkemesinde devam olunacaktır. Bu devrede 17 samk dinlenecektir. KÜCÜK kında Başbakanlığa sevkedileceği Millî Müdafaa tahvilleri hakkındaki haberler üzerine BaSöğüd savcısı hakkındaki kanlığa mensub bir şahsiyet (Barağbette oosya inzibat komisyonuna kanlık bugunkü iller statüsünü Menkul kıymetler, kambiyo ve muhafaza etmektedir. Böyle bir verildi nukud borsasında gene hararetli şey voktur) demiştir. esham ve tahvılât muameleleri olAnkara 2 (T H A.) Söğüd Cum Liberasyon listesine ilâve rr.aktadır. Milli Müdafaa tahvilleri hurıyet sa\cısı Fuad Bılge hakkıncok raâbettedır. Bugün borsada da Adalet Bakanlığınca tahkıkat edilecek mallar "~r 7 faızü Mıllî Mücafaa tahviile yapıldığını evvelce bildirmlştik. Ankara 2 (T.H A.) Liberasyon rinüı bütün tertiblerı üzerinde mu Savcı hakkındaki tahkıkat dosyalistesine yeniden 50 kadar ithal amele olmuş, 154,036 liralık satış sının hâkimler kanunu hükümlemsddesinin ilâvesi hususunda Eko *apılm;stır. rıne gore gerekli karar almması nomi ve Ticaret Bukanlığınca yaicin Bakanlık ınzıbat komisyor.una pılan ıncelemeier bitmek üzeredir. verildiği resmen teyid edilmiştir. Önümüzdeki hafta icinde liberasyon Müdafaanamesi beklenen savcı listesine ek olarpk hazırlanacak hakkında önümüzdeki günlerde bu üste BSkanlar Kuruluna sunuBugun çıkan Nisan s&jısüe karar ittıhaz edileceğı bildirümektedır. lacaktır. 3 YAŞINA GIRDİ SAHNE Her gün ÇOCUK SİNEMASI Saat 11 14.30 16,30 da (Cuma ve Pazar 16,30 seansı yoktur) •± Her akşam Saat tam 21 de SEKSOLOJİ Tiyatro Fareier ve İr.sanlar Sahneye ko\ an : Muhsin Ertuğrul Cuma ve Pazar matire Rt Saat tam 17 de cidele srcren rumartosi nihaî safhasına gelmiş ve Hoover Taft siyasetin lehiııde tecelli edeceği gıupu sıın bir gajretle bunHan son kuvvetle tabm'n edilmekter'ir. Fran ra gondcrilecek kuvvetler için. MZ Cuınhur Başkanınm dün akKoncreden mussade alınmasını is samki beyanatile General Eisenlıower"in bilfiil vazifesine başlatemekle iktifa etmislerdir. ması son dakikada netice »7erinde İnfiradrılaıın bu lakririlc Trumaıı'uı tcklîfi dıın gece oya kon muhakkak ki tesir etmiş iki hâdimustur. Sabaha karsı gclmesi bck sc.<i teşkil edrcektir. Ömer Sami COŞAR lenen neticenin Avrupa>ı öne alan «CUMHURİYET» iıı Tefrikası: 3 O kazanacaktı: Zira vali vergileri kendiliğmden yükselrmeğe cesaret edemedı. Fakat MaJais, validen jüz kere cesur: Adamlarmı iki bine çıkarıp hepsini de «Vınçester» tüfeklerıle si.âhlarr.ış: Buna güvenerek vergıyi sekız milyona çıkaracak .. Şu var ki. bu müthiş vergi artışı, mutlaka bir ısyan doğuracaktır. Mevil: «Umurumda bile değil!» manasma gelen Dir hareket yaptı. Torral ısrar etti: Ama bir isyan çıkarsa rahatsız oluruz: Hattâ bizi belki askere de alırlar. Kendi, ihtiyat zabiti idi: İhtiyac halinde «SenJak» burnundaki bataryal?rdan birisine kumandan edecekti. Mevil, onu hiç dinlemiyormuş gibi, gözleri yerde yürüyordu. Mühendis birdenbi'e sordu: Neyin var senın? Doktor hafıfçe omuzlarını salladı: Can sıkrntısı, adeta istemiye istemiye konuşuyordu,. can sıkıntısı... Bir kadını arzu ediyorum. O da razı olmuyor. Daha doğrusu iki kadını aynı zamanda arzu ediyorum. Kim bu kadmlar? Malais'le Abe1' Madam Abel mi? Hayır... Marthe! A, o küçücük kızı mı? Ayoî, hani onu soska buluyordun? Evet.. öyle buluyorum. Fakat buna rağmen ne zaman ona baksam başım dönüyor. Bir gece hatırlıvor musun tıyatroda azkalsm bayılacaktım .. Her görüşümde, kuvvetli bir elektrik lâmbası gibi gözlerimi kamastrnvor .. Kitablan karıştırdım: Hiç böyle bir hastahğa rastlayamadım. Bu yüzden kendımi bir türlü tedavi edemiyorum... Bir an durdu, ve: Onunla evleneceğim, diye ilâve etti. Sen çıldırmışsın! Belki de. Torral düşünceli: Razı olmıyan iki kadın, dedi. Bu rakam, «Saygon» için pek çoktur. Bakalım sen her çareye baş vurdun mu? Hayır... Hiç bir çareye başvur madım. Başımı bir duvara çarpmış gibiyim. Marthe beni adeta korkutuyor ve bütün kuvvetlerimi kesiyor. Öteki ise, tam tersine, benden korkuyor, ve korkruğu için, evinın kapısını suratıma kapayıp duruyor. O halde, seni seviyor öyle mi? Belki seviyor: Fakat böyle sevgirün bana faydası ne? Bırer sigara yaktılar. Mevil, sigarasımn hemen söndüğünü bile farketmedi. Mühendis: Başka kadınlara bak, diye nasihat verdi. Hangisi olursa olsun. tadlan hep brrdir bunlann! Mevil başını salladı: Yapamıyorum. Evet, başka kadınlar da var. Istediğimden çok kadın var. Tatmaya gücümun yetmiyeceği kadar çok kadın var. Meselâ şu anda benı «ChaİDn» da bir genc kız bekliyor. Fakat oraya gitmemek için burada dolaşıp duruyorum! Peki, ne olacak şimdi? Ne mi olacak? Hiç .. Benim istediğim ne odur, ne de baskaları... Dikkat et... Vaziyet böyleyse sonun kötü görünüyor: Bir tehlikedesin sen! Kiliseye kadar yürüyüp kapısında durdular. ^ Torral: Hatırlıyor musun, dedi, bir gece, bir kedıvi şu taşlara çarpmıştım. Hani Fıerce'm geldiği gece. O budala Fıerce'ın geldiği gece Hep sarhoştuk. Kerhane sokağını arıyorduk. Lâkm bu hikâyede felsefe var. Felsefe ve doktorluk. Bu hikâyedeki doktorluk sana çare bulabilir: İçki ve zevk, senin bu baş dönmelerini geçirir sarurım! Hayır. Onlan da tecrübe ettim .. Fakat ne 7aman bir kadın: bu kadar şiddetle arzu etsem, bir başka kadın beni avutamryor. B*en ömrüm boyunca bu arzuya çok itaat ettım, ve bu arzunun esiriyim artık. Bu yüzden, benim yapabıleceğim tek şey, bu arzumun emrini yerine getınnektir. Yoksa... 3O.6.I9SI İKRAMİyE KEŞİPESİ BİR ÇEKİÜŞTE GECELERİ Yazan: CLAUDE FARRERE E:r kaç sene evvel, . kocasını, evinı. vetanım ve gozlerıni kaybetmi'iti. Ama, gene de gülebıliyordu. O kadsr ıztırab. cesa/etmı kıramam'}tı. Kızınm hatırı için, kederleıLni ve göz yaşlarını kahramanca 1 saHjyordu Bon kuçükken .. Ma*m.azel Sylva, çocukluğunun güzel hatııalannı anlatıyordu. Fıeıce, mazisinm derinlıklerınde, kendı kuru ve kederli çocukluğunu düsündü. Kend.sıne itimad ederek her^eyini büvük bir sadelikîe an atan bu kızcajıza karşı dehşetli bir şefkat hıssetti. M^nc]yalar, akşam sisinin icinde bir kaç misii fazla kokuvoılaıdı. Kutük koprünıin kıımıaı tuğlalan artık kurşunileşmışlcrdı. Artık park" talar. Uzaktan uzağd, kafeslerindeki vahşi hayvanların sesleri duyu.mai.ta. Şehre gırılij or. Sizi beklerız. Pek \akında... Yarın.., Musaade ederseniz... Fierce. vıldızlı gecede yaya yürü yor. Serm hava, şaşılacak kadar yaşatıcı! «Katina» caddesirde Torral önüne çıktı. Bu gece «Chalon» a gidiyoruz' «Chalon» demek. içki, gürültü, ve kızları sıkıştırmak demekii! Hayır .. ımkânsız .. Fıerce, birdenbire hiç Juşünmeden yalan söylüyordu, Kabil değil: Öğleden beri yol yürüyorum: Yorgunum. Hemen gemiye döneceğim! Fıerce nerede, diye sordu ve devam etti: Kâfııi görmiyeli tam sekiz »ün oluyor. Son defa. bir akşam gene burada karşılaşmıstık. Bir tay gibi koşuyordu. Geceyi beraber gecirmemizi teklif ettim: «Imkânsız'» diye bağırdı. Çok yol yürümüş de, yorgunmuş guya.., Hemen fırlayıp kaçtı .. O gündenberi ortalarda görunmüyor... Ben dün uzaktan gördüm. Malais'lerin arabasındaydı. Yok canım? Torral şaşırarak durdu. Mevil: Evet, dedi, «Malais'in evine devam ediyormuş... Sonra bir kaç eve daha gidiyormus Allah Allah... Halbuki ben onu daha az hayvan zannederdim. Yanvana yürüdüler. Torral anlatmağa basldı: Malais, pinnc işinde büyük bir servet kazanmak üzeredir. Yalnız vergi farkından. tam dört milyon BU KEŞİPEYE 9.4.1951 A^AMINA KADAI HESAPLARINDA ENAZ 200LİRASI BULUNANLAR VE BU PAPAYI 9.6.1951 TARİHİNE KADAR ÇEKMİYENLER İŞTİRAK EDERLER xm Torral, «Katina» caddesinde Mevil'e rastladı. Parkta piyasa etme zamanında on ı orada yaya dolaşıyor gormek, Torral'ı şaşırtmıstı. Müstchzi, sordu: Hani araban? Şu saatte bütün kaduılar pazsra çLkmışken, sen buralarda ne arıyorsun? Mevil, yorgun ve keyifsizdi Torral koluna girdi: (Arkası var, EMLAKBANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle