25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 Mart 1951 G Şehir 1 Yeni Gelir Vergisiıtin =haberleri iki sakat tarafı Cünün Mevzulart r ) Yazan: Mazhar Kuiit 1 yı ibraza meebur edilir, o zaman bile meydana ç'kar, diyeceksiniz. Çıkmaz; çünkü bu kere mustahsil fatura verır mi vermez mı? Sonra fatura verdiğıni kabul etsek bile yetmiş beş kuruşa sathğı bir mal için 95 kuruştan fatura kesmesıne kim mâni olabılir? Halbuki mustahsil de vergiye tâbi olsa verdiği faturayı şişiremez. ünkü o zaman kendi kân artar ve o nisbette vergi vermek mecburiyetinde kahr. Bizce gelir vergisinin iyi randıman verebılmesi, bu iki tehlikeli kapuıın kapanmasını elzem kılmak, tadır. Bu kanunu biz kendimiz yaratmadık. Başka memleketlerde tat bık edıleni tetkik etmek suretile meydana getirdik. Böyle olduğu halde servet beyanını neden mevzuumuz haricinde bırakhk? Acaba fazla müdahaleci olmaktan mı kork tuk? Sonra zürraı ne dıye vergiye tâbi kılmıyoruz? Mustahsil için de asgarî bır geçim nısbeti kabul ederek bu haddi tecavüz eden kârından vergi alsak her halde çok isabet etmiş oluruz, Yeni verginin iyi neticeler vermemesi için sebeb yok. Ancak yukanda işaret ettığimız Iki gediğin kapaülması bizce şarttır. Zaten günün birinde bu eksiklerin de tamamlanacağına şimdiden muhakkak nazarile bakabıliriz. DÜ ş ü N C E L E R Bir senedir yurürlükte olan gelir Vergisi şu iki ay zarfında meyvalarını vermeğe başlayacak. Hdkuıneti bir hayli duşündüren bu yeni mükellefiyet sistemi acaba ne gıbi neticeler sağlayacak? Şimdiye kadar bulunan Vergi ueullerinin en iyisi ve âdıli olan gelir vergisinin başka memleketlerde nasıl işlediği ve devlete ne gibi gelirler sağladığı gözönündedir. Bızde de maaşlı ve ücretliler biraz ferahlamağa başlamış ve ellerine geçen parada pek büyük bir fark olmasa bile bütün yükün kendi omuzlanna yüklenmediğini hissetmekle bir parça nefes almak imkânını bulmuşlardır. Bu ferahlığm esnafın kendine gelerek maaş erbabının eline geçen fazla parayı kendi ceblcrine aktarma edecek şekilde fiatları ayarlayıncıya kadar devam etmesi mümkündür, Fakat bu yazıda üzerinde dur, mak istediğimiz dava bu değil. Biz , bu sefer gelir vergisinin maalesef açık bıraktığı iki mühim kaçamak .yolundan bahsedeceğız. Gelir vergisi bilindiğl gibi çok müdahaleci bir vergi usulüdür. Tahsil şubelerine verilen beyannamelerde de görüldügü gibi mükellef kaç hizmetçi veya uşak kullandığını, yazlığa gidip gltmediğini, otomobili ve joförü olup olmadığmı ve bunlar için ayn ayn kaç para sarfettiğini bildirmeğe mecburdur. Fakat bizim beyannamelerde bir taraf eksik: Mukellef, Isviçre gibi bir çok Avrupa memleketierinde ve Amerikada usulden olan servetini göstermeğe meebur tutulmamak tadır. Sözü geçen memleketlerde aile reisi bütün ailenin servetinl d* beyanaameya bir bir kaydeder. Buna neden lurum görüldüğünu düşünenler buhmabilir. Bizce kanunun iyi tatbik edılmeai ve bütün kaçamak kapüannın iyiccı kapanması uğruna bu tedbire müracaat lâzım, hattâ elzemdir. Sebebini izaba Mükellefin bir m e tarfında on bin lira kazandığını beyan ettiğini farzedelim. Gider faslında: Otomobil, şoför, uşak, hizmetçi ayljğı ve geçim masrah olarak on beş bin lira gösterirse bunun gayritabliliği derhal göze çarpar. Hesab mütehassısı mükellefin defterlerini lbraz ettiği bütün vesaikı kontrol eder, bir şey bulamaz. Bu vaziyette yapılacak ne kalıyor? Vergi komisyonu, mükellefi çağınr ve kazancını az gösterdiği halde fazla harcayabümesinın hikmetini sorar. Bızim usulde mükellefin vereçegi cevab basittir: Efendim bir pırlanta yüzüğüm vardı, yahud kanmın bir çift kıymetli küpesi vardı. Sattık, yedik, der ve mesele kalsıaz. Halbuki bidayette servet beyannamesi alınsa, mükellel bSyle bir iddia ileri süremez. Esasea o zaman bu şekilde bir hileye başvunnayı aklına dahi getiremez. Çünlcu nesi var, nesi yok vergl dairesinc* bellidir. Gelir vergisi müstahkem hatanda ikinci büyük gedık ziral kazanc ların vergıden muaf tutulmuj olmasıle meydana gelmektedir. Içlerinde zenein toprak sahibleri ve ağalar bulunan bir sınıfı vergiden muaf tutmanm içtimal «dalet kaidelerine aykın olmasından garfı nazar mühim bir takırn mahzurlan da bulunmaktadır. Gelir vergisinde birinin mubayaası, diğerinin kazanc mevzuudur. Bu prensipe göre kontrol iyi tatbik edildiği takdırde kat'iyyen vergi kaçakçılığı olmaması lâzım gelir. Fakat ziraat gibi memleketin nüfusunun yüzde seksenıne ekmek temin eden bir saha açık bırakılırsa bütün mekanizmanın aksak bir şekilde işlemesi mukadder olur. Izah edelim: Her hangi bir müstahsilden faBUİya, arpa, yahud zeytin alıp toptan piyasaya süren bir tacır zeytini 75 kuruşa elıp yüze sattığı halde 95 kuruşa aldığını iddia eder ve kiloda sadece beş kuruş kazano üzerinden kârını hesablar ve beyannamesine geçirirse bunun aksinl kim nasıl ispat edecek? Efendim tüccar, müstahsilin verdiği fatura Fatihin heykeli için müsabaka açılıyor İlme hürmet de hamiyettir A. ADNAN ADIVAR | < t 1 •"n. r HEM B NALINA M1HINA Yabancı ve azlık okulları öğrefmenleri * 1 stanbul Mnallimler Cemiyeti tarafından neşredilen Sesimiz adh gazetenin Meslek Davaları sütununda «yabancı ve azlık mektebleri kültür hocalannın durumu» başlıklı bir yazı okudum. Muallimler Birliği Reisi saym Prof. M. Şekib Tunc imzası ile çıkan bu yazı, milletvekfllerine hitab ederek yabancı ve azldt okullanndaki öğretmenlerin vaziyetini onlara anlatmakta ve ezcümle §öyle demekcedir: «Cumhuriyetin ilânındarberl yabancı ve ekalliyet mekteblermde ders saatlerıne tekabül eden gayet cuz'l ücretlerla (resml meslekdaşlarının butün sartlarmı halz olduğu halde) kıdem zammj, terfl, emeklililc gibi her tjrlü kanunl haklardan mahrum olarak bir kısım arkadaşlarımız çalışmaktadırlar. Bu mekteblere adı geçen tnualllmleri Mıllî Eğıtim Bakanhğı tayin, nakıl, teftıç ve az eder Hattâ bır yıldanberı ekalLyet mekteblerınde çalı;an türkçe ve tjrkçe kultur mualhmlerinln ders saatl Ccretlerlnl Bakanlık tamamen uzerlna almıştır. Bununla beraber bu meslekdaslarımlzın geçim durumu çok acıkhdır. Bunu Sıze şu mısal çok guzel ifade eder: 27 senedenberı bu mekteblerde çahşan ve haftada 31 saat ders okutan blr ilkmekteb mua'.lnunm ayda eline geçen 134 Lradır. Halbuki buna mukabıl resmî kadroda çalışıp hlzmet müddetl aynı olan blr ilkrr.ekteb hocası 80 lira asll maaşa kadar yukselmektedir. Bu arkadaslarımızın vazlfelert çok ağır ve muh.mdir Bunlar, hOkumetlmizın üzerinde hassasıyetle durdugu ekalliye'ler meselesinl kultur yoMe halletmeğe savaşan ferağatli meslekdaşlardır. Çok haklı davalarının esasından halll için bunların da resmt mualllm kadrosına ahnarak kendilerinin İcab ettlrdığl barem derecclerüe maaşlandırılmalarını ve emeklılik hesabında mükteseb haklarmın gdzonünde bulundunılmalarını rıca ederız. Bu arkadaşlarımızın yekunu devlet hazinesini muhim blr külfete sokacak miktarda degıldlr. Buna mukabıl adalet ve hak bakımından tatmin edici ve bu meslekdaşlarımızın daha iyi hayat şartlarüe ve huzur lçinde vazlfelerınl ifa etmelerıni temin edicldlr.» 1923 ten 1939 a kadar, yabancı ve azhk okullannda öğretmenlik ve bn öğretmenlerin kurduklan cemiyette reislik etmiş olduğnm için, onlann vaziyetlerinl pek iyi bilirim. Bu itibarla muhtercm dostum Şekib Tuncun yazısı, bir hakikatin tam ifadesidir. Teni Emekli Kanunu, bn okullarda öğretmenlik edenlerden resml okullarda vazife almış veya başka devlet memurluklannda bulunmuj olanlann hizmetlerinden 10 senesini emeklilik miiddetlerine saymaktadır. Fakat yalnız yabancı ve azlık okullannda vazife görmüs, olanlara, 25 yıl hizmet etmiş olsalar dahi, hiç bir emeklilik hakkı tanımamıştır. Halbuki onlar da, bn memleketin öçretmenleridb: ve vazifeleri, resmî mekteblerdeki arkadaşlannm vazifelerine nisbetla daha güctür. Çünkü muhitleri başkadır; manen ve maddeten kendi7abeuıcıdtr. lcrîne az ş r e az 7 1923 te, bu okullarda hocalık etmeğe başladığun zaman, türkçeye, Türke ve türklüğe tamamile yabancı, alâkasız, hattâ az çok hasım insanlar ve çocuklar arasında olduğumu gormüş: dilimizi ve kültürümüzü onlara öğretmek, Türkluğü sevdirmek için büyük gayretler sarfetmiştim. 1930 da ismi lâzım değil; talebesinin çoğu Türk olan bir yabancı mektebe tayin edildiğim zaman, şb.\le acajib bir teklif karşısmda kalmış tım: «Derslere devam etmeyiniz; her ay gelip aylığuıızı alınn. ÇocuklanrriLzın turkçe öğrenmelerindo bir fajda görmüyoruz.» Bu manasız, küstah, hattâ hakaretâmiz teklif karşısında isyan ederek lâzım gelen cevabı vermiş; o zamanki Maarif Emininden bu okul idaresine haddinin bildiribnesîni, şahsan da böyle bir muhitte ders vermeyi kabul etmiyeceğiml söylemiş ve başka bir mektebe tayin edilmiştim. Millî Eğitim Bakanından yabancı ve azlık okullanndaki öğretmenlerin çok haklı olarak dileklerini dikkate alacağını ümid ederim. Onlara üvey evlâd muamelesi yapılması asla doğru değildir. Alâkadarlar heykelin 1 milyon liraya yapdabileceğmi söylüyorlar Yıllarını Kutlama Demeği tarafından Fatih, Saraçhanebaşı, Atatürk Bulvan, Macar Kardeşler veya Marmaraya hâkim bir mahalle dikümesi düjünülen Fatih heykelinın inşası için Türk mimarlan ve heykeltraşlan arasında bir heykel ve kaide proje rnüsabakan açılması için teşebbüse geçilmiştir. Dernegın bu iş İçin kurulan komitesi, müsabaka şartnamesini hazırlamıştır. Müsabakaya yalnız Türk vatandaçı olan bütün münar.ve heykeltraşlar iştirak edecek, yalnız istisna! olarak Güzel Sanatlar Akademisinde profesör bulunan heykeltras Belliny de katılacaktır. Müsabaka fartnamesl bu ay tarfında ilân edilecektir. Mütehassıs kimselerin söylediğine göre, heykelin inşası bir milyon liraya mümkün olabılecektir. ilme, fazilete hürmet Gösteriş fazileti tlme hürmetsizlik, Pasteur = tmposteur Dinî kin gibi Bizatihî ilme hürmetsizlik: Eilâtun'un, Meryem Ananın mezarlan hikâyesi Bir hıristiyan muharririn, bir âlim hocanın yazılan Rüya mahsulü hikâye îlimde olsun doğ "unun arkasmdan kosahm Dünyada hürmet edllecek »ark usulünde eli öpülecek, bazan hayır duası istida olunacak insanlar olduğu çüphesizdir. Bunlann bir kısnu faziletli hayatlanndan, bir kısmı da ilim ve irfanlanndan bu hürmete hak kazanmıjlardır. Ne kadar bitaraf olursak olahm, insanlara karşı gösterdığimiz hürmetler de ruhl bir halete dayanan bir sübjektiflık vardır. İşte bunun içindir ki fazileü, secaati hep ayn ayn telâkki ediyormuşuz gibi bir telâkki hasıl olur. Zaten faziletin de tarifi yer yer ne kadar değisir bir »eydir. Onun bir gösterişli cuısi de vardır; bazan insanlar faziletin bu jeklinden bihakkin nefret eder. Bazan dediğim boş yere değildir. Bu fazilet gösterişi eğer bır sijTtfet kuvvetine istinad ediyorsa nefret o kadar azaiır, alkış o kadar çofalır ki bahia mevzuu olan zabn faziletinin hakiki fazüet olduğundan en çok jüphe edenler bile bir an durup düşünürler: Acaba bu faziletlı zat hakikaten bir aziz, bir evliya ohnasın? Hminden dolayı hürmete lâyık olanlar için de ihtilâflar hasıl olmaz diyemeyız. Pasteur için keşiflerinl başkalarına medyun olan bir imposteur ( = sahtekâr) diyen bir Amerikalıym rast gelmişlmdir. Istanbulun 500 üncü ve Müteakıb Büyük bir Yunan sanatkârı İstanbula geliyor Madam Marika Katopuli ve arkadaşlan şehrimizde 10 gün kalarak temsiller verecekler Aldığımız malumata gör* Yunanlı büyük facia artisti Madam Marika Katopuli bugünlerde sehrimlze gelecektir. Son defa 1934 te İstanbulu zlyaret etmis. bulunan kjymetli ianatkâr, bu sefer İstanbulda yalnız on gün kalacaktır. Kendisine Atina Katopuli tlyatrosunda temsiller vermekte olan bütün trupu refakat edecektir. Aynca metoransen aktBr Dimitri Myrat ile yeni baj artist Madam Melina Meracourt da trupla birlıkte sehrimize geleceklerdlr. Son ramanlarda Atinayı ziyaret «den arkadaşımız Doğan Nadı Madam Marika Katopuli ile de görüşmüş, »anatkâr bu mür.asebetle senelerden sonra tekrar İstanbulu zıyaret etmekten ve Türk art^sılerıle yapacağı tcmaslardan »evinc ve he\ecan du>duğunu anlatmıjtır. Şohretli Yunan sanatkân Atina muhabirimize bu ziyaret vesilesile aynca şunlan söylemiştir: t Arkadaşlanm ve ben 9 marttan 18 marta kadar Lfile sinemasında ojnayacağız. tstanbul halkı ıçın temsil edeceğimız pivesler arasında ezcümle Bernard Shaw'm «Madam Warren'in renaati», Andersen'in «Anne», Sheriffin eMiss Mabel», Nicodemi'nin «Gölge» si, Bernstein'in «Israel» 1 de vardır. Muhabirimizin kendisine klâsiklerden bir eser temsil edip etmiyeceğini sorması üzerine Madam Katopuli demiştir ki: e Bu kadar dar bir zaman içinde ve her gün temsil edeceğimiz modern piyeslere muvazi olarak klâsık faciaların gereği gibi temsil edılmesi içm lüzumlu olan provalann İstanbulda yapılmasma imkân olamıyacağını elbette takdır edersiniz. Bununla beraber seyahatimden biüstifade İstanbulda eski stilde yapılan Açıkhava tiyatrosunu göreceğim. Bu münasebetle de açık havada klâsık piyeslerin temsili imkânlannı tetkik edeceğim.» Yunan piyesleri oynamıyacak mısınız? Tabiî oynayacağız.. Modern Yunan repertuarının büyük bir muvaffakıyeti olan Dimitri Bogrinin «Yeni hayat» ını temsil edeceğiz. İstanbulda pek az kalacağımızdan dola>T bir Türk müellifınin piyesini oynayamıyacağımızı düşünerek çok esef ediyorum. Cevad Fehminin Paydos'unu Atinada seyrettim. Bu münasebetle o piyesi yaratanın müellif olarak meziyaretlerini ve Türk hayatmın bu derece karakteristik unsur ve âdetlerini takd.r ettım. Avnı müellifin yeni bir muvaffakıvetini memnuniyetle öğrendim Bu piyesin de derhal Yunan sahnesine konacağmı ümid ederim.s SEKSOLCJİ Mart Sayısı çıktı. Çahşan kadının cinsî hayatı ne gibi tehl:kelere maruzaur. (Doç. Dr. Xâz:m Aıısan) •k Türklerde tek ve çok kanlı evlenmeler. (Prof Ferıd Hakkı) İe Muzmm prostat ıltıhabı. İt Kıskançlık, sevgi alâmeti mi dir? •je Cinsî temaslarda kanama ^ Erkeğı kazanmak için nelere d:kkat etmeli. •ir Utangaç erkekler iyi âşıkürlar. Bütun bayılsrde arayınız. 50 Krş. İf Sanatkâr, sözlerini şdyle bitirmiştir: « Sıkı kültür münasebetlerile bağh bulunduğumuz Türkıyeyi tekrar ziyaret etmeyi çok arzuladığımı size temın ederim. Eski arkadaşlanna olan bir çok Türk sanatkârlarını görmenin bana vereceği zevkten baska, Turk sanatımn kayEİR HÂRİKA dettiği büyuk terakkileri gbzleYeni L.T. PİVER Pudrası, rımle göımeyi çok arzuluyorum. üıce, hafif. cılde intıbak eder, güzel Herhalde bu fırsatı elde edeceğım. kokulu ve cidden emsalsiz bir ten Çünkü bazı temsillere iştırak etmij'erek Turk arkadaşlanmın oyutazeliği verir. nunu seyredeceğim. Bütün bunlardan İstanbulda tekrar bahsederiz.» BİR HÂRİKA PRCSTAT HASTAUKLARI, İKTİDARSEZLIK KISIRLIK ve TEDAVİLERİ İkinci baskı: 84 renkli, resimli 320 sahife Yazan: Dr. F E Y Z İ Fiatı: 7.5 Lira T A N E R Istanbul: MAZLITM. SABAY. ÜNhERSİTE. Ankara: AKB4, HAŞET Kitabevlcri. M3DJ Tttrk Ta]ebe BlrUStaln Laleli Çiçek Ptaastakl Lok&ll <3un »aat 17.30 aa törenla «çılmıjtır. Vali ve Belediye Başkanı ProJ. GBkay, Polls Müötlrd Kemal Aygun lla gendertn hazır bulundugu toplantıya M. T. T. B. Genel Bajkîmı Suphi Bayk&n tıs» blr konu;m» yap&rak «çmıjtır. Vall re Belediye Başkatu da konujınannda birllğin gel";mesl yolundakl g&yretleri bellrbnls Housseau İçin bir dell, Pascal İçin maksadına erisememia bir papaz t!r. diyenleri de işitmişimdir. Sonra Bu seferki rnrist kafilesi sahıslardan daha geniı dairelere, nmtüduğımdan az döviz btrakü milletlere vararak düşünürsek meEvvelkl ak^am llınanımıı» 836 Toleu İle gelen Panama bandıralı «Atlantln selâ son harbd» olduğu için Franyolcu vapuru bu tab«h «aat 10 da ha sanın kültürünü topyekun inkâra reket edecektir. Turlıtler flün fehrln kalkısanlan da görduk. Bolsevızm görütoey» değer yerlerlnl fruplar ha bizim, biz bolşevizmin düşmanı ollınde gezmlşlerdlT. Blr kısım tunrtler duğumitt tarihten itibaren Rus de oğle yemeklerinde rakı lçtiMerlnden öğleden sonra otomobiller IçerlsincSe u ilim ve lanat eserlerini, velevki yuyarak bu gezlnttlere ljtlraîc etmljler bolşevizmin Rusyada zuhurundan dlr. Bu aeferki turistler uımıldugundan yıllarca evvel gehp geçmij olsun, çok az miktarda dovlz bırakmıslardır. bir nevi din! kin ( = odıum ideoloGemlde bulıman Merkez BarJtam m* gicum) fibl tayacak ve bu eserm\ırlan çok cüzt b'r nüktarda dolar lerl kara liste (•> index) ye koyabozmujİArdır. Bımun »ebebi turlstlerln dışarıda 450 kuruja kadar kıymet bu cak kadar ilim ve aanat düşmanlılan dolarlannı 282 lmrusa resmen ğını «iyaset tellâlhğı kıhğına sokboîdurmak: lıtemenıelerlle Izah oKm mak ve ilim ve sanat ocaklannı maktadır. parlatacak olan bir çok eserleri o Yolcular u u ı n d t bulunan Faıınle ocaklarda yakmak istiyenler de adındakl 22 ya«lannda blr Amerlkalı kız hastalanank Amertkan hjutaneslne yok değildir. Böyle «iyasete bulaşmı? ilim ve edeb kinlerini mutedil k&ldırılınıştır. Geml nlsan ayı lçerl«lııd« tekr»r 11 düşünen insanlar, mazur değilse manımız» turist gettrecetHr. bile hiikmi zamanın bir ilcası gibi görmeğe mütemayil olabilirler. Prost Valiye veda etti önümüzdekl hafta fehrünlzden aynFakat bir de bizatihi ilme karşı lacak olan lmar mütehassuı Prost dun Vali ve Beledly» Ba;kanmı riyaret edilen hürmetsizlik vardır ki o nere ederek veda etmistir. Vali ve Belediye de olsa bir hamiyetsizliktir, yani Bafkara uzun yıllar Istanlruldakl hlz kötü bir hareketten kıskanclıkla, meünden dolayı M. Proat'a tejekkür etm'.ştır. tstanbulun etkl lmar müte. titizlikle sakınmamak demektir. Bu hassısı önümüzdekl hazlran ayında hamiyetsizuği ne chavadis kıymeti» tstanbulu tekrar zlyaret ve tstanbulla ne hükmi zaman, ne siyaset hattâ OIT manevi alakasını daima muhafaıa ne de iktisadî turizm mazur göstere f i ' r ıni beyan etmljtlr. bilir. Bu son zamanlarda bunun iki Gcür vergisi ve memur ayiıklan misaline rastladık: Biri Yunanın Yeni gelir verglslne gör» Defterdarlık meşhur, pek meşhur hattâ turkçebu'ı n memurlann maaf bordrolannı mizde bile ismi darbımesel olmus tasdlk etml{tlr. Yalnız po'Js bordrosu kalmif olup onlar da Inıgıin tetkik ve filozohı Eflâtun'un mezannm Konyada, diğeri de Meryem Ananın tasdik edllerek tediyat yapılacaktır. Ereekll, dul ve yetimlerin aylıkl&rı kabrınin ve evının Efes'te keşfi Ue kendıl«rine tahsis edilen gun nrt gıbi ilim ve din tarihine aid iki ri•ı'e tevzi edlîmektedlT. vayettir. Biz bu havadisleri okur Kahireye gideceJk süvarilerimiı okumaz bu dm ve felsefe tarihme Kahtrede yapılacak olan konkuriplk taalluk eden havadislerın tetkik at yarışlarına katılacak Turk süvart ekipl yarm atlarıle birlikte saat 14 te edilmeden resmî ajansla ilân olunAdana vapuru lle sehrlmızden hareket masını doğru bulmadığımızı bilhasedecektir sa Eflatun gibi felsefe tarihinin pek dikkatle ve kıfayetle meşgul Tekelde bir tayin filozofunun Tekel Idaresmin CıbaJıde bulunan olduğu bir Yunan (Yedek parça ve tamirat fabrlkası) Müdurlüğüne mühfnd'j Şevket Pekoz Konya ile alâkası jimdiye kadar tayin edılmı$ür. asla mevzuu bahsolmadığını ve heTekel Genel Müdurlüğunün en kıy le şu meşhur Yunan filozofunun rr.etlı elemarüarır.dan olan Şevket Pekoz, uzun muddet tutiın fabrlkalar çıı mezartaşı kıtabesinin lâtmce yabesl mudurluğunu, muteakıben birkaç zılmış olduğu ifadesi üzerine bu fabrlkanın mudur'.uğjnu ve Umum Mu ışin sırf cahilâne bir şakadan başdu^Iukte Tekjiık §eflık vazifesıni rru ka bir şey olamıyacağını yazmıştık. vaffaıcıyetle ıfa evlemiştir Bızim itirazımız esasen ancak bu Yeni vazifesinde de kendlsine muvaf gibi ilim dışı haberlerin devletin fakıye^er dileriz. ajansile neşredilmiş obnası noktaTurist gemisinde verilen ziyafet sına idi. Yoksa «cehlin kucaklarLımanımızda balunan turist gernısi Atlantic'te dun bir bğle ziyafea verıl da, ilmin ayaklarda» dolaşbğı bir ruş ve daveflllere geml gezdirJm^şt'r. sırada herkesin istediğini söylemeGemüun mensub buluıduğu Home Lınes si için çekinecek hiç bir şey yokve Swedısh Ortent Line naraına M. tur ve bunu kimse de menedemez. Eugne Eugenides'jî Istanbtıldakl acentası olan Areboğlu tarafından verilen Meselâ biri çıkar, bu memleketin bu ziyafette Vali ve Belediye Başkanı sanat eserleri hakkında cildlerle İle Vılâyet ve Belediye erkânı, Emnlyet eser yazmıa büyük bir hoca hakMjduru Kemal Aygun, Gumruk ve kında «o arkeolojiden anlamaz» diDevlet Denızyolları, basın erkânı ve yebilir; bir diğeri çıkar, Bizans şehrmılzin tanınmı; «Imaları bulunrumcasmı bilmeden Bizans tarihi rr.uşlardır. ve âsan mütehassısı olmak mümKonıünist propagandası yapan kün olacağını söyler. Bu iddialar bir şahıs tevkif edildi resmî makamlardan, resm! ajansBlr müddet evvel Beyoğlund» Istiklâl lardan tebliğ edilmedıği müddetçe caddeslnde blr pastahanede koroOnlzm bir diyeceğimiz yoktur. propagandası yap&rken yakalandığuıı yazdığımız Meded Arıcan adındaki faŞimdi gelelim Meryem Anahıs hakkmdaki Adl! tahkikat sona ermıştır. Dun mahkemeye sevkolunan sa nuı mezanna; bu mukaddes kanık, sorgusunu müteakıb tevkj edil dınm tarıhin karanlık derinlikrrlştır. lerinde sisler altında kalan hüviyeti bir tarafta dururken onun haV Küçiik Haberler J yatının bir kısmını Ayaslug dediğimız bugünkü Selçuk civannda * EYUB Avcılar Kulubu Başkanlığın. geçirdiğini ve orada evini barkuıı 1 dan Kulub imazıın senelık adı kongesi 10'3'1951 cumarted gunj saat 20 kurup orada vefat ettiğini söylede E\ub Halkevl lokallnde yapılacağın menin hayli güç bir müddea olacadan kayıdlı üyelerimizin gelrr.eleri rica ğını da yazmıştık (Akşam 31olunur 1951). Bundan sonra gazetelerde • DENİZYOLLARI memurlanndan resmî bir ağızdan mezann ve evin Alı H. Dokmen tdarede yeni lhdaj olunan yük servıSİ şefliglne tayin edll orada olduğu hususunda kat'l kamıstır. Alı Dokmene yeni vazifesinde naat hasıl olduğuna dair sbzler işit başarılar d'îerız. tik. Aynı zamanda hususî bir mek•• ŞEHRIMIZ kabzımalları yarm « a t tubda bize dediler ki «Hazreti Mer * 14 te Kuçukpazarda Hacıkadın mah&lles.nde Kaşıkcı »okagındakl Halkoda yemin mezan hakkmdaki iddiaların sında yıllık kongrelerinl yapacaklardır. müsbet ilim usullerüe ispat edileToplantıda yeni ldare heyetl «eçlml ya miyeceğini bilmekle beraber mupılacak, meslekl derd ve lhtiyaclar mü tekıdlerin kalbî inanclanna kıykere konusu olacaktır. met vermek icab eder». Bu ifade • ŞEHREMDJİ Gencllk Kulübü 4 * • mart 951 pazar gunu saat 13 ten 19 a biraz su götürür kaçamaklı iken kadar Lâleli Ç^cek Palas salonunda eğ sonradan bir basın toplantısı esnalencell ve sürprızli bir çay tertiblemiş sında artık Meryemin mezanrun tlr. ve evinin Efeste olduğuna kat'iyyen inanmak lâzım geldiğini soyCemaziyelevvel 24 Cumartesl ) lemek pek tuhaf olmuştur. Bu konuşmalar mütehassıs bir ağızdan C § S a çıkmadığı için büyük ehemmiyeti a o < £ s haız olarr.az. Şimdi bir dinî, bir de ılmî ağızdan ne denildığıni öğrenV. 6 31 12 26 15 36 18 02 19 31 4.52 mek isterseniz şu aşağıdaki hulâE. 112 30 6 24 9 33 12 00 1.31 10 50 salara bir göz atınız: , Millî Tiiriv Talebe Bitliğinm Lokali açıldı Rum Ortodoks Patrikhanesinde va^ife ifade eden Vladimir Mırmıroğlu bey Türkiye Turing ve Otomobil Kulübü Belleteni'ne yazdığı uzun bir makale ile Meryemin mezarının Efeste olamıyacağını tarihî deliller ve hıristiyanlık inanclanna göre izah ediyor ve bunun için bir çok membalar gösteriyordu. Bence asıl mühim ve Belleten için takdire şayan olan cihet turizm davasma bir hüccet, turistlere bir davet gibi ortaya çıkan bu havadısi tamamen reddeden bir makaleyi sütunlanna geçirmiş olmasıdır. İlme hürmet işte böyle olur. Makale muharriri işi içinden bilir bir ifade ile ve bütün dinî ve tarihî kaynaklara dayanarak yazısıru yazarken asıl Meryem Ana kilisesinin Kudüs civannda Getsemane'de olduğunu ve hattâ bunun Sultan Selimin Hicrî 923 tarihli bır fermanında da zikrolunduğunu belirtmiş ve bu merkadin hâlâ orada türlu türlü hıristiyan mezheblerine sa lik insanlar tarafından ziyaret edilmekte olduğunu ifade etmistir. Bu makalede mezann Efeste olduğuna dair rüya mahsulü (rüya mahsulü tabirini mecazi manada kullanmadığımı biraz aşağıda göreceksiniz) havadisin orada büyük arazi almı? olan bir hıristiyan tarikati salikleri tarafından neşir ve müdafaa edildiği söylenmektedir. Bundan başka şimdi Istanbul Edebiyat Fakültesinde eski şark müessisleri tarihi kürsüsünü işgal etmek üzere davet olunan değerli arkeolog Profesör K. Bittel bir refıkımızm muharrirüıe verdiği mülâkatta bu Efeste Meryem Ana hıkâyesinin yeni bir şey ohnadığını ve bu rivayetin geçen asrın başlarma kadar yaşıyan bir katolık rahıbesinin gördüğü bir rüyaya istinad ettirilerek Lazarist hıristiyan papazlan tarafından (1) ortaya atıldığını ve ondan sonra neşrolunan bütün ilmî eserlerde bu keşfin gayriilmî bir rivayetten ibaret ol 3 duğunu bu eserlerin sahifelerini de göstererek beyan etmıştir. Bundan başka kendisine Meryeme veyahud Mer>em zamanına aid diye gösterilen heykel resimlerine bakarak bu heykellerin zamarumızdan ancak bir kaç asır evveline aid olabileceğini de ilâve eylemiştir. Bu âlim profesörün ifadelerine bir şey ilâvesine lüzum olmadığı gibi bızim için mumkun bir iş de de ğıldir. Ancak şunu tekrar belirtmek isteriz ki velevki iktisadî, umranî bir maksadla da olsa ilmi yanlış yollara goturecek iddialara revac vermek vatanî bir hamiyet değıl ilme hürmetsizlikten doğan bir hamiyetsizlıktır. Bu hamiyetsizlığe karşı gorleriniz Üniversitelerımızin reaksıvonlannı cramıyor mu? İlimde olsun doğrunun arkasından koşmağa ahşalun. (1) Katollklerin bu lâz&rlrt tstr'Jtati rnisyoner yetijtlnnelc İçin bllhajıa Şarka ve Uzak Şarka gönderilen papas cemlyetleridır. Bu eemlyettn XIX. asnn sorlarına doğru Turkiyede en aşağı 16 muessesesl v« halbuki bütün Amerikada yalnız 14 müessesesl olduğunu bıUyoruz. t;»e Efeı yanl Ayasluğ veya en yeni lsmile Se'.çukta Bülbül dağındakl arazlyl lmar veya lsnımar etmek litiyen bu tarlkat ehlidtr. Avrupa Müzelerinde Türkiyeye aid eserler Fransız Deniz Müzesinde Türk gemi ve kayıkları Yazan: Halnk T. Şehsuvaroğlo ıııııiüMiıııııııımmımııı Fransız Deniz Müzestnden bir gorıinüş: 19 uncu asırda İstanbul da yapıknış bir piyade kayığı Fransız Deniz Müzesinin bulun hassa suslemeleri bakımından, aynı 19. «sırda İstanbulda yapıteuş blr duğu Palais de Chaillot'ya girer zamana rasthyan Osmanlı İmpara piyade kayığıdır. Mavun renkli, a ken (Muharebatı Bahriyei Os torluğu saltanat kayıklarile bir mu çık yeşil nrhlı ve iki çifte olan bu piyade, nev'inin itina ile muhafaz maniye) den bir sahifeyi hatırla kayese imkânı verebümektedir. Fransız Deniz Müzesinin zengin edilmij olanlarından biridir. Olçü dım. (Beşmci Şarl'ın rakibi olan Birinci Fransuva, Padişahı Kişveı koleksiyonlanndan birisini de ta leri, sekil ve güzelliği bakımından Küşadan istimdad etmekle Hay nınmış ressamlardan J. Vernet'in dikkaü derhal üzerine çekmektereddın Paşa yüz bir pâre kadırga Fransız bahriyesine aid yaptığl re dir. Fransız Deniz Müzesinde bizı dan müteşekkil fizim bir donanma simler teşkil etmektedir. Louıs XV ile bu hizmete memur edilrnişti ..) in gemıler inşaat Nazın olan aid hâtırala» arasında birinci dun Bu suretle Türk Fransız deniz Marigny 1753 de Fransız lımania ya harbinde İmparatorluğun Şeyh yaptınlmasuıa Sünusî'ye göndermek istediği cilerinin ilk resm! münasebetleri nıun resimlerinin 1543 yılında başlanuş oluyordu. Iki Vemet'yi memur etmış ve bu sa Fransızlar tarafmdan 10 haziran donanma beraberce Nis şehrini yede on üç tane pek kıymetli, bü 1915 de Akdenizde ele geçirilen baz. zaptettiler ve bütün İspanya kıyı yük kıt'ada yağlı boya resim mey hediyeler de teşhir olunmaktadır. lannı vuran Barbaroı o yüın kışını dana gelmiştir. Şeyh Sünusî'ye gönderilen bu Müzenin bu resimlerden başks 18. eşya sırma işlemeli bir takım ünıTulon'da geçirdi. İki Akdeniz milletlnin tarihinde, asırda yapıknış diğer yağlı boya forma ile nişanlar, kılıç ve tabanuzun asırlar boyunca bahrî müna tablolan da üzerinde durulmaya calar, çay takunı ve gümug paraHindistanda kestanelerimize sebetler devam edıp durdu. Renk değer bir kıymet taşımaktadır. Mü lardan mürekkebdir. iyi fiat verilecek zede eski haritalara, «eyir âletlerenk bayraklarla, kadırgalar, kalMüzedeki yağlı boya resimler aYeni Dçlhi Ttcaret ataşemlz alâkalı yonlar, istimli gemiler kıyılardan, rine de yer verilmiştir. Bu harita rasında bizim tarihimize temas e makamlara yazdtgı bir mektubda Türk lar arasında Osmanlı îraparatorlukıyılara gidip geldi. kestanelennln Hlrdıstanda kolaylıkla ğunun hududlarmı gösteren ve bu den bir İki resim de mevcuddur, 400 kuruşa satılabıleceğinl bildirmek. 1943 yılında yeniden ve güzel bir hassa eski bayraklanrnızdan blr Bunlardan biri 1794 de Dalmaçya tetır. şekilde tanzim edümia bulunan kaç tanesini renkli olarak tesbit e kıyılarında bir Türk gemisini gbsBurhan Feleğin konferansı tennekte, ressam Mayer tarafından Fransız Denüs Müzesinde bu mü den haritalar da bulunmaktadır. Arkac!r.şiTıiz B",rhan Felek S mart yapıhnış bulunan diğeri Navarin' nasebetleri tesbit eden mühim reMüzenin yan galerisinde Fransız temsil etmekte ve üçüncü tablo da pazartesl gunü saat 18 30 da Kadıkoy simlere ve vesikalara tesadüf edilticaret bahriyesine aid gemi mo 1680 de Trablus filosunun imhası Halkevinde lkınd konferansını verememekle beraber Türk denizciliğine cektır. aid baa eçyanın teçhir edildiği gö delleri, liman ve tersanelere aid re na aid bulunmaktadır. Yehudi Menuhin'in orkestra simler, modeller gösterilmektedir. rülmektedir. Bu vaka münasebetile bizim taile konseri Müzede aynca Fransız sivil bü rihlerimız, (sekiz kıta Fransız kalMüze, kuruluşundan 1930 a kaCemal Reşıd Key ıdareslnde İstanmıl dar Louvre'de kalmış ve 1943 de yük gemicilerinin, kâşiflerinin de yonunun Sakıza gelip Trablus kal FJârmonı Dernegı serfonik orkestraPalais de Chaillot'da halkın ziya portreleri, büstleri bulunmaktadır. yonlannı yakmak kasdile kaleyi, sının 12 mart pazartesi gjnu sa^t 1S.30 da vereceği konsere kensT ustadı Yeretine açılmıştır. Bu son tanzim Büyük salonlarda deniz sporlanna, şehri ve gemileri dört buçuk saat hudl JTenthın sol.st olarak iştirak edeeğlencelerine de yer ayrılmıştır. topa tuttuklarmı, bu haber İstanşeklinde yalnız harb bahriyesi hakcekt^r. Programdî Brahms ve Menİcmda değil bütün deniz faaliyet Muhtehf tenezzüh tekneleri model bula vasıl olunca Fransız Elçisin de'==ohn konrertoları vardır. leri hakkında fıkir verilmek iste ve resim olarak teşhir edilmekte den vaziyetin sual edildiğini ve Se Ömer Refik Yaltkayanın yurd nilrrjş ve yeni binanm geniş salon dir. firin teşebbüsü üzerine Fransa devdışında vereceği konserler Deniz Müzesinde Fransız tarihine leti tarafından, Babıâlıye, hâdıselan bu düşünceye göre muhtelif 18 mart Dazar gur.u uçakla hscket ve denizciliğine aid bulunan bu sa den haberdar olunmadığı ve mü edecek oîan pıyano vırtaozumuz Omer kısımlara ayrılmışür. Müzenin büyük galerisinde XIII. lonlardan başka bir de bütün dün tecasırleruı yakalanıp cezalandırıl Eefık Yaltkayanın 20 martta Selânik, 22 martta Atır.a 28 rrartta Kahıre ve Louis zamanından itibaren Fransız ya teknelerini gösteren ayn bir kı dığı tarzuıda tarziye verıldiğini ve 31 martta gene KahiTede vereceği reslsım yapılmıştır. Burada Uzak Şark bunun üzerine Fransa Sefirinin hedonanmasınuı geçirdiği devirler, mo ler kor^er salonlonndan naklen radyo dellerle ve muhtelif eşyalarla canlı tan, Japon ve Çin sularındaki tek diyelerile beraber Yalı kdşkünde iie jayır'anacaktır. ve Padişah tarafından kabul olundubir şekilde gösterikniştir. Son kı nelerden başka Yakın Şarka memleketlerine mahsus ğunu, Sadrıâzamın da kendisine şesımdaki galeri ise bölmelere ay Akdeniz faat ermesile meselenin kapandığırılmış ve buradaki bölmelerde de muhtelif tipiere yer verilmiştir. nizi alâkadar eden fakat büyük gaBu kısımda Türkiyeye aid çeşidli nı) yazmaktadırlar. leriye gÜTnemiş bulunan eşya teş tekne modelleri teşhir olunmaktahir olunmuştur. dır. (Gagalı) ismile (İstanbul kı(1) Demlrbaş numarası 973 öksürüğü keser. Fransız Deniz Müzesinin birinci yılannda nakliyat yapan tekne) (1), (2) Demirbaş numarası 970 büyük galerisi eski modeller Da (Linardi) isimli Türk gemi tipi (2), (3) Demirbaş numarası 969 yanm kımmdan çok zengindir. XV Louis İzmir kayığı (3), Preme denilen daki izahattan bu tip teknelerin İzzamanından kalma bir geminin par İstanbul teknesi (4), Sacolene deçalarile başlıyan bu kısrmda, ami nılen Akdeniz tekneleri (5), bu mir limanında balık avı veya geNiıshası 10 knruştıu zinti için kullanıldığı yazıhdır. ral gemisinin ve diğer bazı galeri modeller arasmdadır. Abone şeraiti ıtırkiye Hartc lerin modelleri çok dikkate sayan(4) Demirbaş numarası 972 Senelik 2800 • MM > Hiç şüphe yok ki bu kısmın en BLT ayhk 300 Kr. 600 Kr. dır. Bu geml modelleri Napol^on d kkate şayan eşyasmdan biri de (5) Bu tekneler hakkında verilen Oç ayhk 800 • 1600 • devrine kadar devam etmekte ve zahatta, Yunan yapısı olduğu, do Altı ayhk 1500 • 2900 • Müzede aynca Napol^on III. ün salnanmanın çok değışık bulunduğu, Senelilc 2800 . 5400 • lanat kayığı bulunmaktadır. benzerı tıpleıe tesadüf edildiği ve D I K K A T Salonun orta kısmına konubnuş bu tıpın 1855 den itıbaren İstanbul Gazetemi2e çondenlen evrak ve yaztlof Cilt 1, 2, 3, Bes. ŞERİF İÇLİ bulunan Napoleon D3. ün kayığı da kullanılmaya bajlandığı yazüınesredilsin, edilmesın \ad» olunmaj Ist Marmara Matbaası 38 2 devrinin tekne, ejya üslubu ve bildır. Uanlardan mesuliyet kabul edümo. CUMHURİYET ŞARKI GÜFTELERı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle