Katalog

26 Marf 1951 CUMHt'KirFT BİR DAKİKA : Baştarafı 1 ind sakiiede rak karşılandı. Düsünselin, itiraza uğrayan secim tutanağ^nı savunurken takır.dığı tavır ve kulland:ğı üslub esasen C.H.P. Meclis Grupunde hiç de hos karşılanmamış, bütçe müzakereleri sırasında Demokrat Partili milletvekillerile dostluğu arttırması istifa söylentilerinin dolaşmasma yol açmıştı. Feridun Fikri istifanamesinde hiç bir sebeb zikretmemiştir. Halbuki rivayetler hayli ağır ve uzun bir çekilme mek tubu hazırladığı merkezinde idi. Daha o senelerde dünya ihti Düsünselin C.H.P. den çıkmasile ye girmesi bir olduğundan lâline derhal girişilrr^sine taraftar D. P. y g ğ olan Troçki, bu hedefe vanr.ak için j p e ş i n ( j e n sıcağı s:cağına bir de pode propaganda silâhına dört elle sa ı \eml]^ tahriki taşımak istemediği rılıyor. Brest Litovsktaki konferans j a r ı a ş l h y o r B u a y r l ] , ş l n m u c i b scsalonunda nutuklarını delegelere bebleri herhalde Meclis müzakeredeğil. fakat bunları nakledecek leri sırasında kendisi tarafından bioian Petrograd radyosu için söylü rer vesile ile anlatılacaktır. Bizım yordu. Macaristanda ve Avustur kulağımıza girenler, Düsünselin yada açlık başladığı bir sırada gi bazı yakınlarına: «Ziyaretçi heyetrişilen bu kampanya ile muhasımın lerin kabı taşıran bir damla» oliçeriden çökertilebileceği ve böyle duğundan bahsetmesidir. İstifasınlikle «harbetmeden ve sııih imza dan sonraki neşriyat dolayısile lamadan» netice almabileceği tah «demek ki bütün harekâtımızı zamin ediliyordu. ten şüpheli keresine almışlar, artık Bugün Stalin'in ayni siyasî oyu böyle bir manzume içinde daha »u tekrarlamakta olduğu zannedil fazla durulur mu idi?» demektetnektedir. Moskova beş senedenberi dir. Yeni Demokrat milletvekilinin sulhu korumak için girişilen biitün asıl istifa sebebini yeni arkadaşteşebbüsleri akamete uğratnuştır. lanna salı günü açıklayacağı umuAyni zamanda mevziî ve kendisini luyor. Zira Grupun yeni üyesi öniiöne atmıyan tecavüzî hareketlerle müzdeki todantıda azaya takdim de sinir harbini devamlı bir su edüecektir. rette körüklcmistir. ISIilletleraras. Bu istifayı diğer bazı çekilmele«uzlaşman konferaııslarma giden rin takib edib etmiyeceğine gelinSovyet temsilcileri. ister Molotov, ce. henüz kat'iyetle bilinen bir vaIster Virhinsky olsun. BrestLi ziyet mevcud değildir. Ancak önütovskta Troçki"nin taktiklerini ay müzdeki gün'.erde Bitlis milletvenen tatbik etraişler, sırf propagan kili Salâhaddin İnanın da Halk da maksadlarile görüşmüşlerdir Partisinden çekilerek Dîmokrat V'eni bir harb vukua geldiği tak Paıtiye geçeceğinden kuvvetle bahdirde muhakkak ki bundan evvel solunrmktadır. Salâhrndin İnanın kilere benzemiyecek ve daha çok C. H. P. den aynlması bilhassa doideolojik bir harb olacaktır. Bu se ğuria mühim bir bölgede tesiri olabeble Rusya idarecileri tecavü? caktır. Kendisinin yalnız Bitlis ve edcnin demokrasiler olmasına bü civarında değil, Bingöllere kadar yük bir ehemmiyet vermektedirler hatırı sayılır bir şahsiyet olduğu ve bunun için de tahrik hareketle bu söylentiler vesilesile hatırlatılı rini her gün biraz daha şiddetlen maktsdır. dirmektedirler. 1917 senesinde Troçki totaliter bir devletle karşı Yunanistan ile Yugoslavya karsıya bulunuyordu ve bu devlet tecavüz haıbine girişebilirdi. Fakat Arnavudluğu istilâ bugün Stalinin kaışısına dikilen edeceklermiş hür milletler aynı şekilde hareket Moskova 25 (A.P.) A. P. ajanedemiyeceklerdir. smın Moskova muhabiri Tom WhitStalinin şimdiki ğerginliği mu ney bildiriyor: hafaza ederek, hattâ daha da artSovyet Rusyamn mühim siyasî tırarak Rusya için müsaid şartlar g&zetelerinden İsvestia bugünkü yaratmaya çaliftığı mııhtemel gö başmakalesinde Amerika tarafından rülmektedir. Silâhlanma faalivcü tasvıb edilen plân dairesinde Yupı ssonunda Batı memleketlerinde ik lavya ile Yunanistanın Arnavudlutisadi buhran çıkacağı tezine bel ğun isti'âsına girişeceklerini bildirbağlıyan Rusyamn bu anı kolla mektedir. dıçı da zannedilmektedir. Fakat Kremlinin elindeki bu silâh iki Şamda Amerikan Elçiliğine taraflıdır ve bugün bilhassa peykbcmba atıldı lerde çereyan etmekte olan hâdiSam 25 (A.P.) Bu sene ikinci seler, Demir Perde dışında kızıllaıîn uğramakta oldukları hezimet defa olmak üzere Şsmda buiunan PROF. NİMBUSTJN MACERAIJİRI: Rusyamn uzun miiddet kendi elile Amerikan Orta Elçiliği binası bir yarattığı bu geıginliğe tahammül bombanın infilâkile tahrib olmuşe«''emivcceği kanaatini uyandırnıış tur. Kimse yaralanmamış olmakla tır. Ne harb, ne sulh. siyasî pren beraber 100 metre içinde bütün sibinin sonunda Kremlin'in başı pencerelerin camları kırılmıştır. Birleşik Ameıiktmn Suriye Orta nı yemesi gayet kuvvetli bir ihElçisi Cavendish Cannon ile eşi timal olarak mevcuddur. psskalya dolayısile elçilik binasıÖmer Sami COŞAR nın dışında bulundukları gibi binada tek başına buiunan hizmetçiPariste kar yağdı ye ds bir şey olmamıştır. Birleşik Paris 25 (A.P.) Bugün öğle Amerika Dış İşleri Bakan yardımden sonra esen şiddetli bir kar fır cısı McGhee Şam şehrini de ziyaret tınası sonunda Parisi ince bir kar etmiş fakat bundan iki gün evvel Beyruta girmişti. tabakası kaplamıştır. geçiyorlardı. Fakat o sırada doğu cephesinde mevcud dunım tamamile Rusya aleyhindeydi. Bu vaziyette de Almanlarm ağır şaı tlar ileri sürecekleri evvelden belli oluyordu. Troçki, bu sartiarı hafifletmek ve hattâ kazanc temin etmek maksadile <ne harb, ne sulh» prensipini ortaya atıyor. bunu Politbüroya tasdik ettiriyor ve BrestLitovskta da tatbikma girişiyordu. Sovyet delegesinin şu hedefe ulasmaya çalıştığı aşikârdı; Rusya için müsaid gartlar doğuncaya kadar mevcud durumu oldujju pibi muhafaza etmek, sulh görüşmelerini «uzlaşacakmış hissini vererek» ilânihaye uzarmak. Baştarafı 1 inci sahifede metin desteklenmesinden başka çaçevrelerinde talinin şimdi takib et lerin ağırhk merkezini de bilhassa re olmadığı, iktidar mekte olduğu siyaset ile bu mevzu teşkil edecektir. Ortaya umumileşmeğe yüztutan bir kanaat Troçki'nin Brest. Litovsk! atılan tahminler hilâfına hükume halindedir. C.H.P. merkezine üşümuahedesi sıralarında takib ettiği lin Mecliste Demokrat milletvekil şen ziyaretçi heyetlerin bu husussiyaset arasında derin bir müşabe lerihin tam itimadmı kazanması ihti taki büyük himmetleri inkâr edilhet görülmektedir. Bilhassa son bir! mali bugün daha kuvvetlidir. Güven miyor. Bu seyahatlerin uyandırdığı iki sene içinde cereyan eden hâdi oylarını bu neticeye ulaştıracak o infial hemsn bütün teşkilâtı sarraış seler, Kremlindeki diktatörün, ev : lan salı günkü D P. Meclis grupun ve hükumetin ara seçimlerinin eyvelâ sürgün edip sonra da öldürt da hükumetin fazla hırpalanmıya Julde yapılacağını ilân etmesi parti tüğü ezeli rakibinin siyasî prensip j cağı sanılıyor. Tatil günlerinin bir tesanüdü fikrinin birinci plâna alerinden çoğunu benimseyerek ha biri üstüne yığılan olaylan kabine hnmasını sağlamıştır. Salı günü reket ettiği hissini uyandırmıstır. ] aleyhindeki cereyanı bir ara, besyapılacak görüşmelerden sonra hü Bunlarm haşmda da <ne harb. n e ' ]eyici mahiyet almıştı Fakat son prensipi buluı.maktadır. i günlerin havası bazı muhitlerde kumet beyannamesi muhalefete veLenin ve etrafındakiler, yeni ku beliren temayülleri oldukça berta rilecek ve kuvvetli bir ihtimalle program Meclisin cuma gündeminrulan Bolşevik rejimini kurtarmak raf etmiştir. de yer alacaktır. maksadile 1917 senesi sonlannda Partilerarası münasebetlerin düAlmanlarla uzlaşılmasını kararlaşbakımından da hükuMekki Said Esen tınyorlar ve"müttefik!eri bir yana t.muııııııııllllMIIIIIHIIIIIIIIimnnilllllllUllinillinimHimn»» bırakarak tek başlanna teşebbuse Ne harb, ne sulh Büyük Millet Meclisi bugün çalışmalara başlıyor Amerikanın yeni silâhları Savunma Bakanı Marshall, yen ve te.kâmül ettirilmiş silâhlar iizerinde durulduğunu bildirdi Şampiyonluğumuz Vaktile İri'jütere prensesinin evlenmesi için Türkiye bir hediye yollamağa karar vermişti. Merasım ohıp bittikten bir sene sonra bu hediye güç belâ gönderildiydi. Şimdi, İran Şahının evlenmesinden ne kadar zaman geçti pek bilmiyorum amma, Ankara dönüşü, Devlet Başkanı adına Tahrana gönderilecck bir hediyenin îstanbulda teşhir davetiyesini buldum. En küçük vesile ile an'anevî Türk nezaketinden bahseder dururm. Biraz da yer yüzünde atalet rekoru kıran Tiirk hediyelerinden dem vıırsak! Yüksek tahsil genclîğînin 7 nci büyük kongresi Bastaraft 1 inci sahifede I şekilde hareket etmesi lâzım gelkadar eden mevzular etrafmda söz I diğini inceliyerek bunun cevabınj aldılar, fikirlerini açıkladılar. Bu da şu tarzda ifadelendiriyorlardı: meyanda bir kısım fakültelerin, kon «Düşünülen sadece gösteriş ve grede müzakere edilmesini ve gpn kolay para kazanmak olmamalıdır. deme alınmasını istedikleri memle Bu, memleketimizin çok hayatî ket çapındaki konular da toplanünın mevzularda elemansız kalmasına hususiyet ve ehemmiyetini belirteD sebeb oluyor. Diğer yandan bazı birer mâna taşıyorlardı. mesleklerin talibi ihtiyacdan çok Memur zihniyetine karşı fazladır. Hiç bir zaman ne birlik, Veteriner Fakültesinin, büyük ne de hükumet bu mevzuda bir ted kongre gündemine alınmasını tek bir almak lüzumunu hissetmemişlif ettiği hususlar arasında ehem lerdir. Teferruattan kurtulup, fi'lî miyetli mevzular da vardı. Meselâ, kalkınma yoluna girmemiz, ancak genclik, memur zihniyeti ile mi ye bu konunun incelenmesile kabil otişmeli, yoksa ideallerinin tahak lacaktır.» kukunda yardımlardan istifade eMünevver işsizliği derek serbest bir fikirle mi hayata İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fa tiimahdır. Veteriner Fakültesi, i kültesi de büyük kongre gündemileri sürdüğü bu konunun cevabın ne «münevver işsizlik konusuda sualin ikinci tezini müdafaa e nun» müzakere mevzuu edilmesi derek şöyle hulâsalandınyordu: istiyor ve şu fikri ileri sürüyor: «Fakültemiz, memlekete faydalı «Bugün memleketimizde bir müelemanlar veriyor. Fakat bu idealist nevver işsizliğinin mevcudiyeti inarkadaşlar hayata atıldıklan zaman kâr edilmez bir hakikattir. Bunun faaliyet sahası bulamadıklanndan başlıca sebebi, maarif davasının lâelde ettikleri bilgiyi kaybediyor ve yıkile anlaşılmamış olmasıdır. Meya memleketimize faydalı olarak selâ tam ehliyeti haiz fakülte mekullanamıyorlar. Fakülteler ikmal zurdan Millî Eğitim kadrolarında edildikten sonra hükuroetin hür yer alamamakta ve kendilerine sameslek erbabına ödeme suretile yaı dece bir sıra numarası verilmekle dımda bulunması lâzımdır. Bu te iktifa edilmektedir. Bu halin bir min edüdifi takdirde bâkir ve ih tasarruf esbabı mucibesile ihtiyar male uğrıyan Anadolu şenlenir ve edildiği söyleniyor. Halbuki millî er biz de köylümüze faydalı olabi ğitim davasında münev\ er elemanlann başta geldiği, tasarrufun anliriz. Bu hususta şimdiye kadar hiç bir teşebbuse geçilmemiştir. Üste cak kabiliyetli insanlar yetiştirmek lik bütün enerjiler, hayatın zorlu ve bugünkü medeniyetin istediği ğu bahane edilerek, baltalanmıştır uyanık insan tipini memleketimize Biz çalışkan gencleriz. Bızden ev kazandırmak yolile gerçekleşebilevelkiler hata yapmışlarsa biz bunu ceği kanaatindeyiz.» Kütübhanelerin ıslahı, el yazılannın tasnifi ve toplanması. Folklör etüdlerinüı yapıhnası, Türk dilinin muhtelif yollardan incelenmesi, tarihî, coğrafî arkeolojik araştırmalar yapılması, halk psikolojisi etüdlerile Türk insanınm ve irfanmın işlenmesi gibi hayatî memleket davalarmda Fakültemiz mezunlannm akla gelmemesi ne kadar acıdır. Biz bu davanm halli için şu iki tedbirin alınmasını ileri sürüyoruz: 1 Memleket ihtiyacını karşılıyamıyan lise adedinin çoğalülması, 2 Pedagojik bilgiyi haiz olmıyan başka meslek sahiblerine Millî Eğitim teşkilâtında yer verilmemesi ve mevcudların tasfiyesi.» Genclerimizin köy davası ve yurd kalkınması mevzularmda gösterdik leri hassasiyet 7 nci büyük kongrenin samimî ve cidden şuurlu bir an layış havası içinde cereyan ettiğinin bariz ifadeleri idi. Kongre müzakerelerine gecenin şu geç vaktine rağmen devam edilmektedir. ÎMiting için kongrenin karan bekleniyor Türkiye Millî Talebe Federasyonundan: «Bugün Atatürk düşmanhğıru tel'in ve gencliğin inkılâblara bağhlığının belirtilmesi maksadile bir miting tertibi kararlaştınlmış idi. İstanbul Valiliği müsaade vermemiştir. Federasyon ana tüzüğünde (Türk inkılâblarının prensiplerine aykırı cereyanlarla mücadele etmek) sarih olarak ifade edildiğine ve bu tüzük İş İşleri Bakanlığınca tasdik edilmiş olduğuna göre bu hususta yapılan çahşmalarunızın cemiyetler kanunun 13. maddesine aykın olmadığı, siyasi bir faaliyet sayılamıyacağı barizdir. Faaliyetimiz ka nunlara ve nizamlara tamamen uygundur. Buna rağmen biz, sayın Va limiz ve Başbakan Yardımcımızın arzusu üzerine mitingimizi bir müddet tehir ederek Zonguldakta yapılmakta olan büyük kongremizin kararlannı beklemeyi daha münasib gördük. İstanbul, Ankara, İzmir ve Zonguldaktaki yüksek tahsil gencliğinin Zonguldakta toplanan temsilcilerinin bu mevzuda tam bir itimad ve salâhiyetle seçeceği Federasyonun yeni idarecilerüıin tertib edeceği mitingin üç beş mürteciye ve teşekküllerine kâfi bir ikaz ve bunlann dergileri ve beyannameleri ile bulandırmaya çalıştıklan efkân umumiyeyi tenvir edeceğine inanıyoruz. Din ve mukaddesat diyerek bizzat, vatandaşın en temiz din duygularını ve mukaddesatmı istismar edenlere kat'î cevabı vermek zamanı gelmiştir.» Anhyamadığiin bir nokîa! oğruyu söylemek lâzım gelirse bugünlerde 'jenim anlayışım biraz kıt« laştı. Herkesin manalı olarak söylediği sözlerden bir şey çıkaramıyorum. Fazla yorulnıa ncticcsi gaiiba beynim suiîmdı hep ağ7im\z sulanacak değil ya! Biraz da beynimiz sulansın... Oluyor efendim. Bazı hazin vakalar anlatıyorlar, gözlerim de sulanıyor. Beyin bu! O da sulanabi!ir. Bunu herhalde suluîuğuma yormazlar. Anlamadığım şeylerden birisi son defa sayın İç İş.leri Bakanmın İstanbuldaki vahim hâdiseler hakkında yayınladığı beyannamedeki bir sözdiir. Gerçi beyanname «inşad» bakınundan bir şaheser değildir. Hattâ cümle inşasında yanlışlan vardır. Meselâ tebligdeki: «... Yapılmakta olan takibat sonunda mahkeme elbette icabııu takdir ve gereken karannı verecektir.» cümlesi sakattır. Evvelâ yapılan tahkikattır, takibat değildir. Sonra da «mahkeme icabını takdir» dedikten sonra cümle «karannı verecektir» şeklinde bitirilemez. Ya «icabı takdir edeceku ve «karannı verecektir» demeli, yahud «icabını takdir • ve «karannı ita edecektir» demeli. Biz âcizane Gazetecilik Ens titüsünde yazı nevileri hocası olduğumuz için talebemiz böyle düşükliiklere dikkat ediyor, biz de onlara nümune olmaya çalışıyonız, Hükumet dilinden yazılan beyannamelerin «kitabet» bakınundan kusursuz olması iâzımdır, ne ise asıl dava bu değil. Gene bu tebliğin sonundaki: nVazifesini tamamen müdrik ve her zaman uyanık buiunan hükumetin bu teyakkuz ve hassasiyeti karşısında vatandaşltnn, âmmenin huzurunu bozacak şekildeki faaliyetlerden tevakki edeceklerinden ve kanun hükümlerine riayet ederek (hükumeti hiç bir zaman tatbikıru arzu etmediği tedbirleri almak zorunda bırakmıyacaklanndan eminim.) fıkrasmuı parantez içindeki kısmını anlıyamadım doğrusu. Hükumetin suç karşısındaki vazifesi muayyendir. Suçlan işleyenler Adliyeye veriiir, normal adalet yolile takib ettirilir. Nitekim son defa gruptan sonra toplantı yapmak yasağına karşı geldi diye altı genc hakkında da tahkikat açılmıştır. Daha yapılacak, hele hükumetin tatbikını arzu etmediği ne vardır? Normal kanun yollanndan başka olağanüstü tedbirler mi? Ben Demokrat Parti hükumetinden değil, onun bünyesini kurmuş olan demokrat ruhtan böyle fevka'.âde tedbirleri derpiş etmeyi asla ihtimal dahilinde görmüyorum. O halde sayın İç İşleri Bakanı bunun'.a alelâde takibah mı kasdediyor? Bu da olamaz: çünkü bir suç vukuunda takibat yapıp yapmamak kimsenin elinde değildir. Kanun gayri hassas ve gayri şahsidir. Bn sebeble tebliğin bu son kısmmı bir baba nasihati olarak alsak bile bir kanunî vesika olarak telâkki edemeyiz. Bu münasebetle hatınma şu fıkra geldi: Timurlenk, Anadoluyu kesip biçiyorken, Akşehire yaklaşmış. Halk telâşlanmış. Nasreddin Hocaya başvurup kasabayı bu zalimin elinden kurtarsm istemişler. Hoca önce biraz nazlandıktan sonra: Bana bir cesur adam bulun! demiş. Deli Ömer adında birini bulmuşlar. Hoca bu adamı: Git! Timurun yanına gir, benden selâm söyle: Yanna kadar buradan çekip giderse ne âlâ, gitmezse ben bilirim yapacağımı dediğimi söyle! diye Timur ordusuna göndermiş. Adam gitmiş, Timurun yanına girememiş, sepetlemişler. Gelmiş işi Hocaya anlatmış. Hoca ısrar etmiş: Git, dediğimi, Timura her ne pahasına olursa olsun söyle! demiş. Herif de deli bu ya bir sürii hırpalanmaya mukabil Timurun. otağuıa kadar sokulnıuş. Gürültüyü işiten Timur çadrrdan çıkıp muhafîzlannm Deli Öıneri dövdüklerini görünce: Bırakın şunu! Bakalun ne îster! diye yanına sağmnı§. Deli Ömer de: Bizim Akşehirdeki Nasreddin Hoca selâm etti. Yanna kadar buradan çekip giderse ne âlâ, gitmezse ben bilirim ne yapacağımı, dedi, demiş. Bu sözü işitince Timur fena halde öfkelenmiş ve maiyetine: Getirin şu bocayı bana! diye emretmiş. Hemen adamlar gönderip Nasreddin Hocayı yaka paça Timurun çadınna getirmişler. Hoca omzunda heybesüe: Selâmün aleyküm! diyerek içeri girip sedire oturmuş. Timur kim olduğunu bibnediği bir adamm böyle izinsiz içeri girmesine içerlemiş: Sen kimsin? diye sormuş. Hoca da: Akşehirden Hoca Nasreddinim. Beni istemişsin! demiş. Timur hiddetle: Haa! Hatıriadık. Yanna kadar buradan giderse gitsin, gitmezse ben bilirim ne yapacağımı diyen sen misin? diye sonınca: Beli Şahun, cevabını venniş: Gitmiyeceğim, işte ne yapacaksın? Ne yapacağım, sen gitmezsen heybemi ahp ben gideceğim de... Onun için haber saldım. deyince Timur memnun olmuş ve Hoca?a ikramda bulunmuş.. diye rivayet ederler. B. FELEK G.H.P, den yeni isfifalar bekleniyor Washington, 25 (a.a.) (Reuter): Savunma Bakanı General Marshall dün, ilmî araştırmalardaki büyük gayretin yalnız atom enerjisinin tekâmülünde değil, fakat diğer sahalarda da başladığını söylemiş ve «her üç silâhlı kuvvet son ilmî gelismelerden istifade etmektedirler» demiştir. Müşahidler, silâhlı kuvvetlerin ye D. N. ni ve tekâmül ettirilmiş silâhlarla meşgul olduklannı tahmin etmektedirler. Fakat General Marshall hiç bir tafsilât vermemiştir. Savunma Bakanı, Başkan Truman'a 6 aylık bir tecrübeler programı hakkında bir rapor sunmuştur. Marshall raporunda şunlan Baştarafı 1 inci sahifede ilâve etmektedir: «Sovyet Rusya dünya sulhünü dan hazırlanması karara bağlanmış ve seçimler sonunda yeni idare he tehdid ettiği müddetçe fedakârlıkyeti şöyle kurulmuştur: Şemseddin lar devam etmelidir. Başkan Truma Başmakaleden devam Günaltay, Hikmet Bayur, Sedad nın da müteaddid defa tekrar ettiAlp, Ekrem Akurgal, Enver Ziya ği gibi, bugünkü askerî siyasetimi rini raütemadi tenkid ve hücumlarKaral, Bekir Sıtkı Baykal ve Afet zin gayesi. tecavüze mâni olmaktır. la yıpratarak birbiri peşi sıra çekilmeğe mecbur etmek ve bu suretle Inan. Haiil Demircioğlu, Faik Repartiyi zavıf düşürmek bir parlaşid Unat ve Şinasi Altındağ yedek mento ve muhalefet taktiğidir. 1946 üyeliklere seçilmiştir. danberi bizde de bu taktik tatbik eidare heyeti kurumun nizamnadilmektedir. 1946 seçimlerinden son yapmamağa çalışacağız. Hiç bir mesindeki mevzuata aykırı sayılan ra, Cumhuriyet Halk Partisinin ilk zaman ben fakülte mezunuyum, büve bilhassa siyasî mahiyeti olan kabinesini teşkil eden Receb Peker maddeleri çıkararak en kısa za Aydın milletvekili Şevki Hasırcı, hükumeti, çok geçmeden yıprana yük şehir, masa işi, kibar iş dememeliyiz. Yurdun her köşe ve bumanda bir tüzük prdjesi hazırlıyasorusunda, gelir vergisi kanu rak kabinesinde bazı tâdiller yap cağı bize muhtacdır.» cak, genel kurula sunacaktır. tıktan beş gün sonra istifaya mecnunda, küçük esııafı mağdur Veteriner Fakültesi delegeleri, Bugünkü toplantıda bütün görüş bur olmuş ve 10 eylul 1947 de ye bu noktai nazarlarmı isbat için biı eden hususları belirtti meleri alâka ile takib eden Proferine gelen birinci Hasan Saka ka takım canlı misaller veriyor, messör Fuad Köprülü noktai nazarlan İzmir 25 (T.H.A.) Şehrimizde binesi de çekilerek 10 haziran 1948 lek seçerken genclerin nasıl ve ne tclif edici konuşmalarile zaman zabuiunan Aydın milletvekiU Şevki de ikinci Hasan Saka kabinesi teman hararetlenen havayı teskin etHasırcı B. M Meclisi Başkanlığına şekkül etmiş ve bir müddet sonra 'is Grupu ve Büyük Millet Meclisi miştir. Eşağıdaki sözlü soru önergesini gön bu kabine de istifa ederek 16 ocak huzuruna çıkmaktadır. Kurumun gelenekleri icabmdan 1949 da Şemseddin Günaltay kabidermiştir: Her insan ve insanlardan mürekolarak bugünkü toplantıya da ga«Yürürlüğe girmiş buiunan gelir nesi işbaşına gelmişti. 14 mayıs se keb olan her kabine gibi Adnan zeteciler aknmamıştır. sonra, Cumhuriyet Menderes kabinesinin de kusurlan vergisi kanununun tatbikatmda kü çimlerinden çük ticaret erbabını mağdur eden Halk Partisi, iktidan Demokrat Par ve hatalan olabilir; bazı yanlış ve iye bıraktığından bu partinin ilk eksik icraatta bulunabilir. Bunlar pek çok aksaklıklar görülmektedir. kabinesini de sayın Adnan Mende Basbakanm veya Bakanlann şahsî 1 Bilhassa vergi matrahlarmın res kurmuştur. Muhtelif tarihlerde Ankara 25 (Tclefonla) Açık çok yüksek tesbit edılmesi yüzünden istifa eden 4 Bakanının yerine baş fikirlerinden ve icraatmdan ileri ın ilinde gezici ve küçük esna kalarını ikame eden bu kabine de gelebileceği gibi mensub oldukları buiunan 17 milletvekilliği için eylul ayında yapılacak ara seçimlerinde fın durumu pek müşkülleşmiş, bu 8 martta istifa etmiş ve ertesi gün partilerin ve memlcketin umumî Aydındnn üç İstanbuldan iki Balı nevi ticaretle iştigal edenler vergi Adnan Menderes, 3 Bakanı hüku bünyesinden de doğabilir. Adnan Menderes kabinesinde tenkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Icrini ödiyemiyecek duruma düş mct dışında bırakmak ve bazı Bakide lâyık gorülen kusurların, hatİzmir. Denizîi, Kastamonu, Kırşe müşlerdir. kanlara da yer değiştirtmek sure2 Bir küçük barakayı sabit ti ile ikinci kabinesini teşkil etmiş tâ daha mühimlerinin, onun yerine hir, Muğls, Sıvas ve Zonguldaktan caret merkezi olarak gösterip genij ir. Demek ki Demokrat Partinin geîecek başka bir hükumette de tebirer milletvekili seçilecektir. çapta gezici esnafhk yapsn bir va lk kabinesi 10 ay içinde yıpranmış zahür. etmiyeeeğini kim iddia edeUcuza malolan atom tandaş sadece dükkânm çok düşük ve ikincisi de. iki hafta içinde, da bilir? Hayalimizdcki ideal kabineolan iradı gayrısafisi üzeıinden ver ha Büyük Millet Meclisinden iti ye uymadığı için devamlı hUcumlarbombası şi vermekte, gezici esnaf addedil mad reyi almadan. yıpratma tenkid la Başbakanları veya Bakanları yıpBounes Aires, 25 (A.P.) Şimdiye [remektedir. ratarak onlan kısa fasılalarla işbave hücumlanna maruz kalmıstır. kadar bilinmiyen ve ucuza maleaiDikkate de:"rer bir nokta vardır ki şından uzaklaştırmağa çalışmak ve 3 Kendi rr.in'kü dükkânda otulen bir usulle ^tom enerjisi istihsale muvaffak olmak. şahsî zcvkimizi ve r^nlar eski esaslara göre çok düşük Cumhuriyet Halk Partisi kabinelemuvaffak olduğunu iddia eden proSTurıırumuzu oksasa bile memlcket olarak tesbit edilmiş buiunan gayri rinin bnsına geldipi gibi, Demokrat fesör Ronald Pachter bugün yaptığı Parti hükumetlcri de, muhalefet için faydalı mıdır? Birbirini takib basın toplantısında, tecrübe tefer safi irad üzerindçn vergiye tabi tu kadar. iktidar partisi buhranlan henüz tarafından edccek kabine ruatmın son derece mahrem oldu tulurken, kira dükkânda ticaret ya ıpratılmak yolundadır. Daha ilk Batı denıokrasi'erindeki gibi. yerleşğunu, fakat uranium veya pluton panlar çok j'üksek olan icar be Adnan Mendcres hükumeti isbasına miş ve iyi iş'cr bir idare cihazımız yum kullanılmadığmı bilhassa be delleri üzerinden vergiye tâbi tu geldikten bir kaç ay sonra, Demok olmadığı için, mühim memleket dalirtmiş, kullanılan bütün madde tulmaktadırlar. arasmda, valannın ve hayatî chemmiyeti haiz 4 • Kendi mülkü bir dükkânda rat Parti milletvekilleri lerin bilhassa mebzulen Arjantinde hususî göiüimelerde bu kahincnin işlcrin gecikmesine sebeb olur. orurup düşük gayrisafi irad üzerinbulunduğunu ihsas etmiştir. Unutmamak lâzımdır ki Bakan ve bir intikal hükumeti olduğunu ve 42 yaşında buiunan ve Arjantin c;en vergiye tabi buiunan bir esna çok geçmeden yerini başka bir ka Basbakan bu'mak nisbcten kolaydır tebaasına geçmiş buiunan Avustur fm çırağı veya kalfpsı iş sahibinden bineye terkedeceğini söyliyeııîcr anıa kelimevin tam mânasile devyah fizikçi Richter sözlerine ilâve daha fazla verşi ödcmek mecbu vardı. Bir miiddet sonra. Büyük Mil Ict adamı, bilhassa tecrübeli devlet ten, biz imkânsızı japtık. Atom riyetinde kalmaktadır. let Meclisi geçen kasım bsşında pdamı bulmak hiç de kolay değil5 İki lira haftalık ile çalış toplandıktan sonra da, kabinenin dir. Senelerdenberi geçirdiğimiz tecnüvesinin parçalanması sisteminden ajnlarak tamamen ayn bir metodla mskta buiunan bir esnaf çırağı yılda stifa edeceşi hakkında rivayetler riibeler, bu hikikati ortaya koymuşrur. İkinci, üçüncü derecede 9> lira ücret aldığı halde asgarî ver doîasıp durmağa başlamıstı. f gayemize vardık. gi es?.sı karşısmda 36 lira ödemek İlk Adnan Menrieres kabinesini çahsiyetleri, birer makama oturtIzmir lik maçları mecburiyetinde ka'maktadır. beğcnmiyen Demokratlar ve taraf nıakla onlann devlet adamı olamaKüçük ve gezici esnafm mağdu sızlar arasında onıın bazı icraatım, dıklannı çok gördük ve daha da İzmir 25 (a.a.) Izmir lik maçlarma bu hafta da Alsancak stad riyetini mucib olan bu husıısların ve bilhassa «devri sabık yaratma göreceğiz. Memleketin. iç ve dış siyaset bakjsa zamanda düzeltilmesi ve hal raak» preıısipini hoş görmiyenler yomunda devam edildi. Dünkü maçlaıda Göztepe Yün kımızın geçiminin kolaj'laştırılması de vardı. İkinci Adnan Menderes kımmdan devlet adamı vasfına lâmensucatını. Altmoıdu Karagücünü için hükümetimizin neler düşündü kabinesi ise. irtica meselesi müna yık şahsiyetlerden mürekkeb, istikğünün ve ne gibi tedbirler almakta sebetile şiddetli tenkidlere ve lıü rarlı bir hükumet tarafından idare 21 yendiler. Bugün ise Izmirspor Demirsporu olduğunun Sayın Maliye Bakanımız cumlara uğramaktadır. Böylece ye edilmeğe çok muhtac bulunduğunu unutmamak gerektir. 31, Altay da Karşıyakayı 53 mağ tarafından sözlü olarak açıklanma ni kabine elektrikli bir huzursuzluk ABİDİN DAVER I sını rica ederim. • ıavası içinde Demokrat Parti Mec ( lub ettiler. Türk Tarih Kurumunun tuzugu Kabineniıt geçireceğî imtihan Gelir Vergisine dair bir sözlü soru Ara seçimleri i Yaz saati nisanda tatbik edilecek Ankara 25 (ANKA) Bakaıuar Kurulunca alınmış karar gereğince, nisan aymdan itibaren bütün yurdda yaz saatinin tatbikına başlana« Görürüz!» Fierce'in şansı iyi idi. Üstüste caktır. Nisanın ilk cumartesini pakazanıp duruyordu. Onüne bank zara bağhyan gece yansında saatler notlardan ve sikkelerden, büyükçe bir saat Ueriye alınacaktır. bir küme yığıhnıştı. Malais: « Siz, dedi, tesadüflerin kanunGÜLER AKIN larını her halde dikkatle incelemişile sinizdir sanınm. Kumar oynıyanların kısa bir zamanda hep birbirFİKRET TOKATLIOĞLü lerine benzeyişlerini nasıl izah eNişanlandılar. dersiniz?» 25/3/1951 Banker, her şeyi erbabına sormayı pek severdi. Fakat Torral, kaba bir hareketle omuzlannı silkti: < Ben izah ederim ama, siz anlıyamazsınız!» Malais hiç alınmadan: OTOMOBİL, RADYO, BUZ « Teşekkür ederim, dedi, olsun, DOLABI .. Konser bileti, anlatın lutfen!» imzalı fotograf... TÜRK « Pekâlâ öyleyse, dinleyin baMUSİKİSİ DERGİSİ kakm! Dünya kurulalıdanberi oy• • • • I veriyor.. nanan bütün kumarlan bir tek devamlı parti sayacağız. Bütün bu IBİİ^HMHH partilere meselâ: «N» diyelim.> « «N» mi diyelim?» « Size anlamıyacağınızı söyle«Iıord Johnnie» medim mi? İşte bu «N» dediğimiz partilerde hem kazanc, hem de ziİngilterede, asil bir kadınla yan mevcud. Aynı zamanda hem bir idam mahkumu arasında kâr, hem zarar. O halde böylesine gcçen orijinal bir aşk macera(2 N) diyebiliriz.» sı... Para hırsile şehvetin esiri olan bir haydudun ruhundaki kompleksler... Binbir e İşte bu (2 N) netlcesidir ki, macera ile örülmüs bir aşk kumar masasındaki bütün insanları ve ihtiras romanı... aynı tipc irca ediyor.» 2 CUd 4 Lira o CUMHURİYET» in Tefrikası: Yazan: CLAUDE FARREBE Malais yürürken, adımlan, salonun acayib sessizliğinde büyük bir gürültüyle ötmüştü. Masalardan birisinden bir ojnıncu kalktı. Fierce bunun Torral olduğunu tanıyarak jaşırdı. Mühendis, nadiren oyun oynardı. Oynamasma sebeb de, kendisine rnshsus bir kazanma hesabını, bir defa daha tecrübe etmek istemesi o'urdu. Her halde tecrübesi bitmiş olacaktı ki, devam etmesi için yapılan teklifleri kabul etmiyordu. Oyun arkadaşları avukat Ariette, Vali Muavini Abel, ve un ticareti yapan Schmith isminde bir Almandı. Vali Muavini, yumuşak sesile yeni gelenleri selâmladı. Daima limon sarısı renginde olan avukat ise, mahzun bir tebessümle yüzlerine bakü. Malais: « Mösyö Fierce de oyruyacak, dedi, beo de ooa ortak oluyorum. Muvafık mı?» Torral: « O halde ben de »eyredeceğim,» dedi. Ve Fierce'in arkasma, bankerin yanına oturdu. Fierce bir şey söylemeden iskambil destesini kestirip kâğıd vermeye basiadı. Etraftaki masalarda, banknotlarm hışırtısına, madenî paralarm şıkırtısı kanşıyordu. Saygon'da bir sürü madenî para kullanıhrdı. Bunlar Avrupa masalarında gorülen altınlardan daha çok yer tutan kaba }ey lerdi ki, Uzak Şarkın ağır zenginliğini temsil etmekteydiler. Cumhuriyet hükumeti tarafından bastırılmış Hüıdiçini kuruşları, üzerlerinde Albion kabartmalan buiunan İngiliz uiaklıkları. Japon yenleri, kâbus ejderhalarile resimli Çin paralan ekseriyeti teşkil ediyo?du. Aralarında, hürriyet kartalının istibdad yılanıru yere serişini musavver, hurda gümüj <itibarî kıymetini tastamam karşılıyan Meksika sikkeleri de vardı. Bu suretle Pasifiğîh iki bucağına Meksikanın madenlerini bol bol yağdırabildiği anlaşılıyordu. Bunlardan bir kısmı pis, eski, ve si'iktiler. Çoğu da, bilhassa Çinliler tarafından siya hmürekkeble lekelenmişlerdi. Bunlann bir çok san ellerden tek rar tekrar geçtiği, acayib keselere konulduklan, Avrupaiıların bilmedikleri bir sürü eşyanın almması için kullanıldıkları, ve garbde tahayyül bile edilemiyecek kadar garib pazarhklara vasıta oldukları besbelliydi. Kimbilir belki Tehilı'nin buzları arasından, belki de Kouangtoung dan kadınların ayaklannı küçük demir patiklere artık hapsetmedikleri bu kaybolmu? eyaletten gelmişlerdi. Belki kurak «YouiLnafl» da belki içinde İBaparatarlana doiduklan «Chia King» de dolaşmışlardı. Yahud da belki daha uzaklardan, ihtiyar Çinin kaybolmuş sınır şehirlerinden belki içinde insanların şaşılacak Ifadar çabuk çoğaldığı SzeTchouen'den, belki kâmilen Tatarlarla meskun «KanSon» dan, belki de kablettarih payitahtların mezarlığı olan «ChenSi» den, hasılı, üzerinde hesaba sığmaz Çinli kalabalıklarınm kımıldadığı, bir şeyler ahp bir şeyler sattığı, ve usanmadan zengin olduğu şu muazzam imparatorluğun binbir bucağmdan geliyordu. Malais, Torral'a fısıldadı: « Siz ki insanlardan nefret etmeyi meslek haline getirmişsiniz: Lutfen şu poker oynıyanlara bakınız! Bu çehrelerde, insanlar hakkmdaki kötümserliğinizi besliyecek her şeyi bulabilirsiniz. Para kazanır veya para kaybederken, insanların suratlarındaki medenî ve asrî yaldız çok kolaylıkla silinir. Hareketlerinin her birisi, çıplak ve haiis mânalarını alır. Sesini biraz daha alçalttı: Schmith'e bakın! Milyoner olmasına rağmen, içinde yetiştiği küçük dükkân hâlâ gözlerinde ve göbeğinde yaşıyor. Çengel gibi parmaklarile kuruşlarını nasıl istif ettiğini ve tekrar tekrar saydığını gö üyor musunuz? Abel'e bakınız! •"ransanın namuskâr memur tipi! Başkalannm paralarile oynamaya alışık olduğu nasıl da belli defil mi? Ha on demiş, ha yirmi demiş, ha bio demis.: Onun için bu rakam lar arasmda hiç bir fark yoktur! Görüyorsunuz ya? Mubarek yalnız kâğıdlarla meşgul! Kâğıdların ahp verdiği şeyler onun indinde sahiden değersiz! Bilhassa Ariette'e dikkat edin! O rezil, hattâ bizzat kendisine bile hiyle yapar. Bu halile onu, haksız bir davayı sanki gizlice müdafaa ediyor sanırsınız. Eline geçen her kâğıdın hem lehinde hem de aleyhinde imiş gibi bir hali var. Hasmını bir bakışile kolaçan ettikten sonra, içinden geçenleri saklamak için gözlerini jTimuyor. Adliyede de işte tıpkı böyledir: Bilhassa haksız bir davayı müdafaa ederken!.. Bir pespâye herif ki, insanların kazanmaktan başka hiç bir şey düşünmiyen süflî takımındandır: Nasıl olursa olsun, mutlaka kazanmak!» Torral: « Maşallah, siz iyi bir ruhiyatçısınız.» dedi. « Evet. Bir vergi mültezimi için en lüzumlu şey budur.» Malais gülüyordu. Torral gözlerile Fierce'i işaret etti: « Ya bu?» , « Bu mu? Bu bir hasta! İnsiyakları son derece zayıflamış. Fakat oyun, fevkalâde iyi bir tedavi usulüdür. Nitekim biraz sonra, bu hastanın da sıhhate kavuştuğunu, heyecanlandığını, suratındaki şu «âkin maskeyi attığını göreceğiz!» « İyi ama, onunki bir maske değil ki?» . • ^ PARASIZ İhtiras Kasırgası BRONŞİTİ CEÇiRiR IKODL