20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 Mart 1937 CUMHURİYET SON TELEFON HABERLER... TELGRAF ve TELSiZLE HadiseJer arasında Ayıb ve günah ! esbelli ki hâdise alelâde bir polis vak'ası, bir mahalle faciasıdır: Fakir, bedbaht ve sinirli bir aile vardır, komşularile kavga etmiştir, polise düşerler, tahkikat için kapıya gelen memurdan ür kerek içeriye sinerler, evin yan çılgın kızı merdivenbasında polisle marazaya girer, elindeki bıçağı hem karşı sındakine, hem de kendine saplarken (şu veya bu tarzda: Birçok şekiller mümkündür), son günlerin dava ve münakaşalarile zaten fevkalâde bir teheyyüç içinde bulunan ihtiyar ka dın da, kızı gibi, etrafını çeviren dram havası içinde muvakkat bir delilik hamlesile evini tutuşturmağa kalkar; polis yaralamr, kız ölür, yangın da başlangıcında söndüriilür. Emniyet müdürlüğü ve Müddeiumumilik te böyle söylüyor. Dün hâdise kapanmış ve kadınlar serbest bırakılmışlardır. Fakat bazı gazetelerimizin bütün bir sahifeyi soldan sağa ve yukarı dan aşağı yarıbeline kadar kaphyan sevlevhalarla avazları çıktığı kadar haykınşlarına bakarsanız, gizli bir teşkilâtm, suikasd çetelerinin Anka ra trenirei havaya uçurmak için pusu kurmuş olmalarından ciddî surette endişeye düşersiniz: Bombalar, yangınlar, alevler içinde yanan kızlar, muhaciretler, bir ailenin cemaziyül evveli, şüpheli temaslar, suikasd hazırlıklan... gibi serlevha ve fotoğraf edebiyatile küçük bir şüphenin büyük ihtimaller serisi halinde şişirildiğinin farkına varmazsınız. Çünkü ufacık bir imkân zerresi, büyük bir tahakkuk âlemi içinde doğurmuş, boy atmış, dalbudak salmış, bir polis vak'ası, ilk sahifelerin ta tepesine, dünya harblerinin ve ihtilâllerinin, yahud da en büyük millî davalanmızın yerine kondurulmuştur. Almanya ile Avusturya yakında birleşiyorlarmış Bir Ingiliz gazetesi bunu bir emrivaki addederek birleşmenin Ingiltere menafiine hiçbir zarar getirmiyeceğini ileri sürüyor [Baştarafı 1 inci sahifede] Avusturyada bir Nazi nüfuzu tesis etmesinden korktuklarını ilâve etmektedirler. Bununla beraber Vatican, hiçbir veçhile Avusturya siyasetine kanşmak isteme " mekte ve saltanat meselesinin ne lehinde, fce de aleyhinde bulunmaktadır. Avusturyada Habsburg almanaklart Münih 5 (A.A.) Avusturyadan getirildiğine şüphe edilmiyen «Habsburg almanakları» birkaç zamandanberi, •Habsburg'ların avdeti lehinde propaganda yapmak maksadile cenubî Almanya" nm bazı şehirlerinde elden ele dolaşmaktadır. Bu almanaklar, Kraliyet taraftarı bir Avusturya teşkilâtı tarafından dağıtılmaktadır. Cenubî Almanya siyasî mehafili, bu hâdisenin zâhiren Almanyanın cenubuna da göz dikmiş olan Habsburg'ların bir «katolik Almanya» vücude getirmeleri lehinde bir propaganda mahiyetinde olduğunu beyan etmektedirler. Bir gazetenin Avusturyaya girmesi menedildi Viyana 5 ( A A . ) Gazette de Francfurt'un Avusturyaya girmesi, me nedilmiştir. Bu tedbirin, Neue Freie Presse gazetesinin Almanyaya girme sinin menedilmesine karşı bir mukabeîe" fcilmisil olduğu zannedilmektedir. * * * Anşluz karşısında İngiltere Daily Mail gazetesi Almanya A Vusturya münasebatma dair yazdığı bir başmakalede, ıki memleket arasında bir birleşmenin yakında bir emrivaki halini alacağmı yazmakta ve ezcümle şunları söylemektedir: Iki memleketin birleşme fikri Hitler'in iktidar mevkiine geldıği tarihlerden çok evveline aiddir. Bir Avusruryalı olan Hitler ise bunu tesri etmektedir. Avus turyalılar da Almanya ile birleşmeyi şiddetle arzu etmektedirler. Bu iki memleketin birleşmesi bizi alâkadar etmemelidir. Bu tabiî inkişafı men için esasen e limizde bir kuvvet te yoktur. Ayni za manda birleşme hiçbir veçhile îngiltere İmparatorluğunun hayatî menafiine mugayir değıldir. Bu itibarla bu meseleya karşı alınacak vaziyete tamamile bigâne olmalıdır. Ayni gazetenin başka bir siyasî mu harriri de Baron von Neurath'ın Viya nayı ziyareti esnasında Dr. Schuschniggle yaptığı mülâkatta Habsburg hanedanı meselesi değil, iki memleket arasında siyasî ve iktısadî birleşme esaslan konu şulduğunu yazmaktadır. Bu birleşmeye Musolini'nin de taraftar olduğu kat'î olarak söylenebilir. Hitler'le Musolini arasında Akdeniz me selesine dair bir görüş farkı yoktur. Al manya, îtalyaya Akdenizdeki nüfuz dairesini tevsi hususunda hiçbir muhalefette bulunmamaktadır. Berlinle Roma arasındaki teşriki me saiyi tesri eden mesele Haile Selassie'yi îngiltere Kralmın taç giyme merasimine vaki davet olmuştur. Bundan başka Ispanyada milliyetperverlerin nihaî zaferi bu devleti de îtal ya Almanya cephesine imale etmekıe neticelenecektir. ı URDDAN AZILAR Yazan: ismail Habib İHEM NALINA MIHINA Zırva! uriye Cumhuriyetinin sabîk Maliye Veziri devletlu Hasan Cebbare hazretleri paşahğı vax mı bilmem? Cenevreye gitmek üzere lstanbuldan geçerken Türk gazetecileri " ne bayanatta bulunmuş. Şimdi, İskenderunda maliye müdür îüğü eden Hasan Cebbareyi, kendi rivayetine nazaran Milletler Cemiyeti, tek "* nik malumat almak için Cenevreye çağır" mış imiş. Sabık vezir ve lâhik müdür, Cenev reye niçin çağırılmış olursa olsun, bunun bizce ehemmiyeti yoktur. Biz, yalnız bu zatı şerifin, Türk gazetelerine söylediği sözlerden bahsedeceğiz. Hasan Cebbareye göre, Hatay halkı, henüz Cenevrede verilen karann mahi yetini bile bilmiyormuş, gazeteler de tafsilâtını yazmamışlarmış. İskenderun " An" takya halkı, şimdiki idareden memnun ** muş ve onun devammı istiyormuş! Çünkü Sancağın esasen istiklâli varmış! llâhi Cebbare; bu zırva sözleri beyanat diye Türk gazetecilerine söyliyece ğine dilini tutup Haydarpaşadan Sirke " ciye geçseydin ve sessiz sadasız Cenevre yolunu tutsaydın çok daha iyi ederdin. Hatay halkının hiçbir şeyden haberi yokmuş! Hatay halkı uykuda mı ki hiç bir şeyden haberi olmasm. Gazeteler hiç bir şey yazmamış; tabiî yazamazlar. Ga~ zete yok ki yazsın. Memleketin yegâne türkçe gazetesini kapattınız; Yani sesini çıkartmamak için Türk Hatayın boğa zını sıktınız. Arapça gazetelere gelince, bunlann, Türkiye aleyhinde ağızlarma geleni yazmaktan vakit bulup ta Cenevrede verilen karan yazmağa vakitleri mi var? Cebbarenin Iskenderun ~ Antakya halkının şimdiki idareden memnun olduğu iddiası ise zırvanın zırvasıdır. Cebba" relerin cebbar idaresi altmda inliyen talihsiz soydaşlarımızın feryadmı medeni yet âlemine işittirmemek için, tek bir türkçe gazeteyi bile susturanların insafı olmad'ğını biliyorduk; fakat böyle söz" ler söyliyebildiklerine göre onlarda yal " nız insaftan değil; hicabdan da eser ol" madığı anlaşılıyor. Bir müddet evvel, «sabık Suriye Reîsicumhuru kerimesi Âbidzade Şerife» imzalı bir mektub almıştım. Şu anda, önümde duran bu mektubda Bayan Şerife, Suriye idaresinin içyüzünü apaçık gösteriyor... Cebbarenin sözlerinden sonra, bu mektub muhteviyatının kâmilen hakikat olduğunu anladım. Cebbare, kendisi, Hatayın bugünkü cebbar idaresinden memnun olabilir; fakat hududun iki tarafındaki Türkler, bugünkü idareden aslen memnun değildirler ve Cebbarelerin bütün gayretlerine rağmen, Hatayın hakikî istiklâlini temin edeceklerdir. Uç Erzurum Evvelki yaz Başvekilin Doğu seyahati. 0nun beyaz başı Doğuya nurdan bir küre gibi doğdu Onikinci ve Onüçüncü asırlardayız. Garbin şimdiki büyük mamurelerinden Berlin henüz doğmamış bir isim, Paris taslak bir beldecik, ve Londra sisler içinde meçhul bir fesanedir. Halbuki Erzurum; hem ticaret hem askerlik yollarının düğümlendıği yer; hele Hülâgunun Bağdadı yakıp yıkışından sonra oranın ticareti de buraya geçince şehir, şimdiki Kiremidlık tabyalarına kadar, alabıldi ğine büyüyüvermişti. Daire daire üç kat sur, sırasıra üstüvanî bürçler, ve yer yer altmış yetmiş kadar kulenin tunç endamları; Erzurum yerden fışkırmış gibi sert sert gökü tırmalıyor. Bu surlar içindeki şehir: Sincabî kubbeler üstündeki çinili mahrutlarile gülümsiyen Selçuk hamamları; mermer revaklar üzerine geniş saçaklarını yaymış endamlı saraylar; tuğlanın yakutile örülerek aralarına lâciverd işlenmiş minareler; hep böyle mermerin nurundan, çininin rüyasından ve tuğlanın ışığmdan yapılma medreseler rengârenk bir şehriâyin ha linde fağfurlar diyan gibi pınldıyan belde. Dört cephede dört haşmetli kapı; büyük değirmi taşların kavisli oluklan içinde manivelâyla harekete getirilen demit gövdeli ağır kanadlar tunç gürültüler çıkararak sabahlan açılıp akşamlan ka pandığı zaman; ya Hindden, Çinden gelen, ya Hinde, Çine giden bitmez tükenmez kervanların, ya şehrin heybetli kervansaraylarında konaklamak için içeri girişleri, ya konakladıktan sonra çıkıp vola revan oluşları... Şehirde refah hava gibi dalgalanıp altın su gibi akıyor. sına rağmen bu evler hep yere yatmıştır. Şehir ayakta değil yatakta gibi. Maziden kalma güzelim abideler de bile aksıyan ve ağlıyan bir hal var: Şehrin ilk eseri olan Üçkübendler yan bellerine kadar toprağa gömülü. Minaresinin üst kısmı uçmuş Yakutiye medresesini de sonra yapılma kışla ile hapse almışlar. Son bir himmetle ölümden kurtulan o harikulâde Çifteminarelerin arka kısmı gene toprağa gömülü. Sinan devrinden kalma Lalapaşa camisinin mermer sü tunları ve kitabeleri yeniden gene bada naya ve boyaya boğulmuş. Minaresiz kalan Kuyucumurad camisinin kubbesi yosun tutmuş bir takke halindedir. Mazinin dinc abideleri bile halin dermansızlığı i çinde tıknefes gibi soluyor. Şehrin nüfusu Büyük Harbden öncekinin yarısına inmiş. Hicretler, tehcirler; yangınlar, yıkımlar. Yalnız Taşnak komitacıları son çekilişte on iki bin silâhsız Türk kesiyorlar. Büyük Harbin o büyük Sarıkamış faciasına en çok kurban giden Erzurum yiğitleridir. O harbin hâlâ kapanmıyan feci muhasdbesini en ziyade orada görebilirsin: Transit çekildi, ticaret söndü, hayat durgunladı. Devlet meşgul, deva müşkül, Erzurum uzak. A '" beldenin gündüzü ıssız, gecesi elektr ve.... Şimdiki Erzurum acı bir hakikattir. Evvelki yaz Başvekilin Doğu seyahati, gördü ki bu metrükiyet içinde insanlar yaşıyorsa hava ve su sayesinde yaşıyor. Onun beyaz başı doğuya nurdan bir küre gibi doğdu. Maziden aldığımız vatan sadece mesafeydi. Vatanda kaybolduğumuz için vatanı kaybediyorduk. Şimendifer »iyaseti dediğimiz şey mesafenin elinden vatanı fethedişimizdir. O, doğudan döner dönmez, mesafeyi birer mızrak gibi tepeliyen raylar Sıvastan Erzuruma hareket emrini aldı. Oradan îstanbula kırk beş günde gelen kasab hayvanlan iki yıl sonra üç günde gele cek. O taraflann şarklılığı güneş o taraftan doğduğu için değil güneşi bizden önce gören yerlerin bize uzaklığındandı. Şarkta şarkı boğuyoruz. O, doğudan gelince doğuya hemen Umumî Müfettişlik teşkilâtı gitti. Giden müfettişin nakarat halindeki emeli Erzurumun binbir kara gününe bir ak gün vermektir. Bu, çekilen bin aha bir oh ver mek değil. Tabiatin gündüzü başka te rakkinin başka. Terakkide ak gün bir kere doğmıya görsün, aydınlığının tapusu ebediyete uzanmıştır. Umumî Müfettiş büronun üzerine serdiği pafta pafta plânlar üzerinden, ya pılacak yeni Erzurumu izah ediyor. Şehrin garbindeki saha; mülkiye ve askeriyeye aid sekiz on tane resmî daire; müfettişlik, kolordu, ve mevkii müstahkem konaklan; bankalar, evler, müesseseler; mektebi, oteli, parklan, havuzlan, sine ması, tiyatrosu; bir iki milyonluk iş. Şimdi orada bir tohum gibi duran mamure bir iki senede dallı budaklı bir ağac gibi fışkıracak. Hele şehrin îstasyon semti; asıl binadan başka, büro, atelye, hastane, silo, ve sair otuz kırk kadar yapı ile orası da ayrı bir âlem olacak. Büyük su deposu, şelâleden alınan bol elektrik; yalnız De miryollan idaresi İstasyon semti için iki buçuk milyon ayırdı. Mamurenin nuru Erzurumu şimalden garbe gürbüz iki kol gibi kucaklamak üzere: Bu sadece bir imar değil, lokomotif ve transit kam yonu; ticaretin hareketi, hareketin bereketi, bereketin şetareti; eskinin inmeli gibi yere serdiğini yeninin pazusu dipdiri ayağa kaldınyor. Yeni Erzurum yaklaşan ray gîbi yakın bir hakikattir. MumııımmilllllllllllllllllllllllHllllllllllllüüllllllinıllllllııım.M, Amerika Cumhur Tunusta grevcilerle reisinin nutku jandarma çarpıştı Amerika halkının üçte Neticede 13 kişi öldü. Baş. biri fena şerait altında ka bir grev de Marsilya yaşıyormuş limanını tehdid ediyor Vaşington 5 ( A A . ) Cumhur Başkanı Ruzvelt, bir merasim esnasında söylediği nutukta ezcünle demiştir ki: « 4 mart 1937 "Cumhur Başkanı nın iktidar me\kiıne geldiği tarih" bir devrenın sonunu ve yeni bir devrenin başlangıcını gösterir. Geçen tesrinisanide memleketin her tarafmda 27 milyon se ~ çici bu yeni cereyana taraftar olduklarını bildirmiş'erdir.» Cumhur Başkanı en sonra demiştir ki: « Bütün esaslı meseleleri hallede" bilmek için, memlekette oldukça kuvvetli ve lüzumu olan salâhiyetlere malık bir hükumet lâzımdır. Tunus 5 ( A A . ) Cenubî Tunusta Meltaoui'de kömür madenlerinde zuhur eden vahim hâdiseler esnasında ameleden 13 kişi ölmüştür. Bu mevkide maden ku" yularım işgal etmekte bulunan grevci amele, kendilerini kuyulardan çıkarmak r çin gelen jandarmalan rovelverle karşı lamışlardır. Aynca 3 jandarma ve 12 amele yaralanmıştır. Paris 5 (A.A.) Bordo limanında demirli gemiler tayfasının grevi Marsilya limanına da sirayet etmiştir. Dün öğleden sonra yolcu ve posta ile Mada" gaskar'a ve Reunion adasına hareket etmesi lâzım gelen iki vapur hareket ede" memistir. Ahalının üçte bınnın yediği, giydiği Maliye Vekili geliyor gayrikâfi ve ikametgâhı gayrimüsaıddir. Binlerce köylü, sattıklarınm ipotek faiz Ankara 5 (Telefonla) Maliye lerine yetişmiyeceği endişesi içindedır. Vekili Fuad Ağralı bu akşamki ekspresFabrikalarda çalışan binlerce erkek ve le îstanbula hareket etti, istasyonda teşkadının ücreti gayrikâfidir. Mekteb ça yi olundu. ğında binlerce çocuk, madenlerde ve fabMaliye Vekili tedavi için Avrupaya rikalarda çalışıyor. Her sene grevler milgitmektedir. yonlarca dolara mal olmaktadır. Her ilkbaharda tuğyanlar ovalarımızı tehdid et Denizyollarınm yeni gemileri mektedir. Siddetli rüzgârlar mühim hasa" Ankara 5 (Telefonla) Denizyo!rata sebeb olan toz bulutlan kaldırmak larının yeni gemilerinin inşası Krupp tadır. Milletin itimadına mukabele et müessesesine verilmişti. Müessese mukave" mek istiyorsak, vakit kaybetmeden hare lesi mucibince teminat mektubunu vere kete geçmeliviz.» rek insaat bedelinin ilk taksitini aldı. Herhangi bir zabıta vak'asmdan siyasî manada şüphe edilmesi pek tabiidir. Polisin ve Adliyenin vazifesi de hertürlü ihtimale göre tahkikat Bu Erzurum hayal olmuş uzak bir hayapmaktır ve bu da yapılmıştır. Fa kat, henüz bir neticeye vanlmadan, kikattir. masum veya alelâde suçlu olmalan Her tarafı ayrı ayrı gezdikten sonra pek mümkürv, fakir ve talihsiz bir saat kulesine çıkarak şehrin umumî pa • aile üzerine • temkinli ve basiretli imalarla iktifa etmek dururken ağır noramasma bakıyorum. Kule İçhisarda, şüpheler yağdırmak, yaygaralar ko hisar şehrin göbeğinde, ve şehir her ta parmak, okuyuculara karşı ayıb, ma rafından bu kulenin nazarları altındadır. sumlara karşı da günah olur. Ancak Dört bakışla bütün Erzurumun tablosubir tahkikat sonunda ve herhangi bir nu tamamhyabilirsin: Palandöğen eteksuikasd teşebbüsü meydana çıkarıl lerinde, cenubdan şimale inen hafif bir dıktan sonra gösterilmesi lâzım gelen maile üzerinde, devetüyü dağların kabaheyecan, küçük şüphelere istinad rık kavsi içine benekli boz bir gölge haederek, ilk günde ve ilk safhada iz linde damgalanarak yapıştırılmış bir belhar edilemez. Zaten büyük bir tak de. siri yokken sefalet, cinnet, yangın ve İçhisarla Esadmuhlispaşa mahallesi ölüm kederi içinde bunalrruş felâket şehrin göbeğini kabartmış; garbda Çay zede bir aile üstüne tahkikat bitme karanın şırıltılı derinliği, şarkta Çarşıiçi den! ağır şüpheler ve isnadlar yağ nin suyu alınmış bir kanal gibi uzanıp dırmak, mahaUe dedikodulannı birer kıvrılışı; ortası tümsek, yanlara doğru i delil ve ispat mahiyetinde sıralamak nik; bu halile Erzurum yere abandırıl Türk gazeteciliğine yakışmaz. mış kulplu bir sahan gibi duruyor. SahaTürk gazeteciliğine yakışan, bilâ • kis, ortada iftiraya uğramış bir aile varsa, onu polise jumal ederek neticede felâketine sebeb olan müfteri • lere karşı adalet istemektir; yoksa, hâdiseye yalnız iftira zaviyesinden bakarak halkı boş yere telâşa vermek ve hem evi, hem de ciğeri yanan bir ihtiyar ana ile bedbaht kızının üstüne Amerika gangsterlerinin, yahud tspanya anarşistlerinin bütün mari fetlerini kondurmak değil. Ayıb ve günah! nın etekliği eskiden ikinci surun çevrelendiği yerdir. En garbde lise, Muallim mektebi, hastane, Vali konağı, ve Hususî Muhasebenin üç beş nümune evinden mürek keb bir tutamlık mamure. Kendisi yeni olduğu için şehirden ayrı, fakat kendisi şehir olamadığı için şehre muhtac. Eskiyi beğenmiyen ve yeniyi tamamlıyamıyan bir yer. Belli, başlanan bitmeden taka rimiz bitmiş. Şehrin garbinden ortasına doğru is timlâkler fılân yapılarak açılmış oldukça geniş bir Cumhuriyet caddesi var, fakat kaldırımı yok. Caddelere direkler dikilip ampuller asılmış, fakat elektrik yok. Belediye ve Hükumet önündeki meydana bir abide dikmişler, manası yok. Oteli nin konforu han, ahçısınm yemeği yavan; hele paytonları; çoğunun arabası teka üdlük, beygirleri iskelet, ve arabacıları liyme liyme. Kuleden bakarken şu dört tarafa se rilmiş evlerin görünüşü: Hepsi boyasız, kalın duvarlı, boz renkli, damları top raktan evler. Hemen hepsinin gövdeleri kârgir amma kurumuş kerpiç kalıplan gibi duruyorlar. Çoğunun iki katlı olma Ispanya harbinde bir değişiklik yok VBaştarafı 1 inci sahi]ede] lanan 540 Italyan getirmiştir. Erkânı harbiye reisi General Russo bizzat ge miye giderek yaralılan selâmlamıştır. Franstzlar lspanyol Fast hududuna tecavüz etmişler Londra 5 (Hususî) General Franco'nun gazeteleri Fransızlann lspanyol Fası hududuna tecavüz ettiklerini yaz maktadırlar. Paris gazeteleri bu neşriyata cevab vererek, General Franco'nun îspanyol Fası hududlarmda Alman mü « hendisleri tarafından \iicude geririlmek te olan tahkimatı haklı göstermek için Fransayı itham ettiğini yazmaktadırlar. Kontrol projesinin nihaî şekli Londra 5 (Hususî) Bitaraflık komitesi yarın toplanarak îspanyada tat bik edilecek kontrol projesini müzakere edecektir. Salâhiyettar mehafilden alınan malumata göre, projenin başlıca esaslan şunlardır: Yabancı vapurlan kontrol komitesi tarafından listesi neşredüecek olan li manlar haricinde herhangi bir lspanyol limanına giremiyecektir. Muayyen li manlara girecek vapurlarda muhakkak bir müşahid bulunacaktır. îngiliz, Fransız, Alman ve îtalyan donanması Ispanya sahillerinin kontroluna iştirak edecek, limanlara yaklaşacak vapurlara sualler soracak, fakat taharriyat yapamıyacak tır. Sovyet donanması kontrol işine işti rak etmiyecektir. Karada 130 îngiliz zabiti Portekiz hududunda kontrol vazifesini görecek, 130 kişilik beynelmilel bir kontrol heyeti îspanya Fransa hududunda çalışa cak, Cebelüttankla îspanya arasında da 5 kişilik bir kontrol heyeti bulunacaktır. Kontrol bu gece yarısı başlıyor Londra 5 (A.A.) Öğrenildiğine göre, kontrol, cumartesi günü geceyarı ~ sından itibaren tatbik edilecektir. PEYAMJ SAFA Müstakbel tzmir limanı için hazırlıklar îzmir 5 (Hususî muhabirimizden) Yeni yapılacak liman işinin teknik taraflarını tesbit etmek için iki îngiliz mühendisi gelerek derhal tetkiklere giriştiler. Müstakbel liman hakkında fikir almak için depolan, antrepoları, istasyonlan gezdiler. Yakında diğer mühendisler de gelerek projeleri hazırlıyacaklardır. Londra Belediye intihabında îzmit köylerinde sesli sinema İzmit 5 (Hususî muhabirimizden) amele partisi kazandı Londra 5 (A.A.) Londra Belediye meclisinin yeni 6 azalığı için yapılmış olan intihabatın neticesi bu sabah ilân e~ dilmiştir. İntihab edilen azanm altısı da amele fırkasma mensubdur. Bu suretle amele fırkası, belediye meclisi ekseriyetini te min etmiş bulunmaktadır. Bugün Maarif müdürlüğü tarafından alınan sesli sinema köylülere gösterilmiş, bu münasebetle Vali Hâmidin söylediği nutuk hararetle alkışlanmıştır. Sinema her kövde gösterilecektir. îngiltere, AdisAbabadaki memurlarını geri çağırdı tSMAİL HABİB Londra 5 (Hususî) İngiliz hüku meti AdisAbabadaki îngiliz sefareti memurlarmı kâmilen Londraya çağır Paris borsasının kapalı mıştır. Hariciye Nezareti sefaret me günleri murlarınm geri çağınlmasınm HabeşisParis 5 (A.A.) Esham borsası tanuı ilhakının tanmmasına muadil ad1937 senesinin mart ve nisan ayları zar dedilemiyeceğini ve bu mesele ile alâ fmda cumartesi günleri kapalı buluna kası bulunmadığmı beyan etmiştir. caktır. îsviçre Hitleri alkışlıyor Beme 5 ( A A . ) Liberal partisin" den 37 aza bir istızah takriri vererek, Schultness'in Hitler tarafından kabulü hakkında federal meclisten izahat iste mişler ve Führerin İsviçrenin bitaraflığı hakkındaki beyanatını alkışlamışlardır. PARİS BORSASI Paris 5 (Hususî) Paris borsasının bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Londra 105,14, Nevyork 21,54, Berlin 866, Brüksel 363,62 1/2, Madrid Amsterdam 1178,75, Roma 113,30, Lizbon 95,75, Cenevre 491,50, bakır 73 1/2 75 1/2, kalay 256,2,6, altın 142,6 1/2, gümüş 20,13,6.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle