Katalog

CUMHURİYET 2 Mart 1937 Şehir ve Memleket Haberlerl ) Siyasî icmal Tarihi tefrika : 45 Yazan : M. Turhan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) Romanyadan yeni Tersanemiz derhal ıslah edilecek gelecek göçmenler İhracat tacirleri dün toplandılar Almanya Fransa ann, Fransa ile Almanya ara " smdaki ticarî münasebetleri devamlı ve sağlam esaslara göre tanzim için Pariste mühim müzakereler başlıyor. İki komşu memleket arasmda, L'mumî Harbdenberi bir türlü sabit ve müsmir ticarî münasebetler tesis edilememişti. İktısadî cihetten birbirinin mütemr mimi bulunan bu iki büyük ülke arasmda devamlı ve muntazam ticarî münasebetlerin bir türlü teessüs edememesi bir gayritabiilik teşkil ediyor. Bu yüzden iki büyük devlet arasmdaki hoşnudsuzluk bir türlü zail olamıyor. ÎVlazinin acı hatıralarını unutmak için en iyi teselli çaresi garb medeniyetinin üç büyük rüknünden ikisini teşkil eden Almanya ile Fransa arasmdaki iktısadî münasebetlerin inkişafile her iki milletin bundan istifade etmesidir. Bunun için yeni müzakerelerin başla" ması, her iki tarafın efkân umumiyesi ve sulhun muhafazası kaygusunda bulunan bütün Avrupa milletleri tarafından ehem" miyetle karşılandı. Fakat hiçbir taraf fazla ümide kapılmamaktadır. Bu müzakerelerin çok zahmetli olacağı ve uzun süreceği muhakkaktır. Bu zahmetlere rağmen, bir gün eskiden yapılan müzakereler gibi bunların da akamete uğra ması ihtimal dahilindedir. Sebebi, Fransanın, siyasî cihetten Almanyayı kendi istediği yola getirmedikçe, bu memlekete her sahada olduğu gibi, iktısadî sahada dahi herhangi bir fayda temin etmemeği ötedenberi kendisine değişmez bir pren sip ittihaz etmiş olmasıdır. Arama bundan Fransanın kendi iktl " sadî menfaatleri de büyük zararlara uğ" ruyormuş. Fransa, Almanya istifade etmesin de ne olursa olsun, diye kendisi de her türlü zararlara katlanmaktadır. Bu defaki müzakereler ihtimal evvelce te şebbüs olunan müzakerelere nazaran daha gayrimüsaid bir hava içinde cere " yan edecektir. Bundan evvelki müzakerelerde, Fransanın Versay muahedesine dayanarak Almanyayı siyasî ve askerî kayidler altında bulundurmakta ve bunlar vasıtasile Almanyayı tazyik ederek bu devleti Fransız politikasının yolundan yürümeğe icbara çalışmakta idi. Şimdi ise, Almanya, askerî, siyasî ve iktısadî cihetten kendi hükümranlık hak" kını tahdid ve takyid eden bütün bağları söküp atmıştır. Her sene bir milyar iki yüz milyon İngiliz lirahk masraf yapa " r?k silâhlanıyor. Almanyanın bugünkü yegâne sıkıntısı, haricî ticaretinin bilhassa Fransa ve îngiltere tarafından kullanılan kayidlerden dolayı büyük engellere uğnyarak harıcden ham madde tedariki için elzem olan ecnebi parası bulmakta uğradığı zorluktur. Işte, Fransa, Almanyanın bu iktısadî skıntısmı âlet yaparak haricî politikası üzerinde kullanmak istiyor. Bunun için Almanya ile esaslı ve sağlam ticarî mü" nasebetler tesisinden çekinmektedir. Almanyanın iktısad Nazırı Dr. Şaht geçen yaz Parise gelerek bu münasebetlerin tanzimini Fransız devlet adamlarma tek" Iif etmişti. Lâkin yukarıdaki sebebden dolayı eli boş dönmüştü. Daha sonra bu kışın başında mumaileyh tekrar Parise gelmek istemiş fakat Fransadan müsaid bir kabul görmediğinden bu ikinci ziya" retten vazgeçmişti. Fransa, Almanyaya mühim ticarî mü" saadelerde bulunarak yegâne sıkıntısınm izalesine yardım etmek için bu devletin, silâhlanmağa bir nihayet vermesini, Av rupanın şarkında ve ortasında Fransanın arzu ettiği bir politika takib eylemesini şart koşmaktadır. Almanya ise iktısadî istifadeler temin edeceğim diye askerî ve siyasî serbestisini tahdide taraftar de ğildir. Bunun için her türlü sıkıntıyı göze almaktadır. Almanya, ham madde meselesinin dört senelik plânla halledile" ceğine emin bulunuyor. Buna emin olduğu için Milletler Cemiyetinin davet ettiği ham madde konferansına iştirak etmiye ceğıni resmen bildirdi. Almanyanın ar ~ kasında bulunan Italya dahi, tesanüd maksadile bu konferansa iştirak etmekten imtina etti. Çünkü her iki devlet ham madde membalan diğer devletlerin elle" rindeki müstemlekelerde bulundukça, her zaman tazyika uğnyacaklannı bili yorlar. Ayni sebebden Japonya dahi bu konferansı memnuniyetle karşılama mış ve buna içtirak için pek çok şartlar dermeyan etmiştir. Hulâsa, Avrupa sul" hunun temeli olan Fransa ile Almanya arasında samimî münasebetlerin teessüs edip edemiyeceği Pariste başlıyan müzakerelere bağlı bulunuyor. Nakliyata nisanm birin Hazırlanan proje ve Almanya ile klering den itibaren başlanacak plânlar yarın akşam vaziyeti konuşuldu Şehrimizdeki bütün ihracat tacirlerinin Buna rağmen Süleyman aşkından ve zevkinden Nisanın birinden itibaren Dobrica Ankaraya çönderiliyor dan Anadoluya göçmen nakline basla ve ihracat firmalan mümessillerinin iştiInönünün ayrılmayı göze alamadı, Hurreminden uzaklaşarnadı nacaktır. Bugünlerde Sıhhiye Vekâle " ve Başvekil îsmet sonra deniz son ziyaret rakile dün sabah Türkofiste bir toplantı tetkiklerinden fabrika ve Fakat Ahmed Paşa, Mısırda vaktile birer saltanat hanedam kuran Tolono " ğulları, Ihşıtoğullan, Eyüboğulları, Aybeyler, Barkoklar gibi davranmayı ka rarlaştırmış, ordular kurmuş, kanlar dökmüştü, kuru bir fermana pabuc bıra~ kamazdı. Nitekim Yiğit Kara Musanın İstanbuldan gemi ile yola çıktığını casuslan vasıtasile haber alınca mükem" mel bir pusu kurdu, valiyi ve onun me " muriyet fermanını hâmil olan saray ça vuşunu îskenderiyede yakalattı, öldürt" tü. bir faaliyet içinde bulunmayı zarurî görüyordu. Lâkin açılmasını gerekli bul duğu zafer yolunda şerefin kendisine münhasır kalmasmı istediğinden padişahı uzun bir müddet atıl bulundurmak is tiyordu. Halkı ve ocaklıyı Hünkâr a " leyhine " lüzumu kadar hissen tahrik ettikten sonra ortaya atılmak ve mühim işîer görmek suretile hedefine ulaşmak azmindeydi. Efendisinin Hurreme olan aşkını körüklemesi de bu yüzdendi. Haris köle, istikbale aid tasavvurlarr nın tahakkuk edebilmesi için debdebeli bir hayat sürmek lâzım olduğuna da kanaat taşıyordu. O, halkın muhakeme de" ğil, müşahede edebileceğine ve £Ördüğüne bakıp hüküm veregeldiğine inanıyor" du, bunun için de tantana teminine lü zum görüyordu. tince tayin edilecek bir komisyon Dob ncaya giderek Rumen memurlarile birlikte göçmen nakline aid evvelce yapıl mış olan itilâfnamenin tatbikına başlıyacaklardır. Bazı Rumen gazeteleri bu sene nak ledilecek muhacirlerin sayısmın az ola cağını yazmakta iselerde bu, doğru de " ğildir. Bilâkis bu sene Bulgaristandan da memleketimize bir hayli muhacir kabu] edilecektir. Bazı yobazlann hicret aleyhinde yaptıklan fena propagandalar Türk halkı tarafından nefretle karşılanmıştır. Bu sene Romanyada hicret mıntakası hududdan sekiz kilometro içerisinde bulunan yerlerdir. Romanvada türkçe in tisar eden gazeteler Türklerın ana vatana hicretle cumhuriyet ve inkılâbın feyzinden nUr almağa hahişkâr bulunduklarını, yalnız muhacirlerin vapurlara naklinde ve sairede bazı hususî eşhasın dolandırr cılığına meydan verilmemesini istemekte" dirler ki Sıhhiye Vekâletinin bu hususta çok dikkatli davranacağında şüphe etmiyoruz. havuzlannın ıslah ve tevsii işine muzaaf bir ehemmiyet verilmeğe başlanmıştır. Fabrika müdür ve mütehassıslan müstemirren yaptıklan toplantılarda fabrika ve havuzlann takviyesi ve bu müessesenin her türlü gemileri inşaya müsaid ve kâfi bir hale gelmesi için yapılması lâ" zimgelen inşaat ve tesisat üzerinde tet kikler icra etmektedirler. Padisahın askına mim konmuştu I Halk ve ocaklı Kahireden Istanbula atılan bu ikinci tokatın ıstırabım kıvrana kıvrana yaşarken Sultan Süleyman ge ne aşkından ve zevkinden ayrılmayı göze alamadı, Hurreminden uzaklaşmak istemediği gibi Ibrahimini de yanmdan ayıramadı, Mısıra Uçüncü Vezir Ayas Zevkinden ve aşkından başka birşey Paşayı yolladı. Üç bin Yeniçeri, bu ve düşünmiyen Hünkâr, Hurremin kara zirle birlikte yola çıkarılmışh, Mısır asi" düşüncelerini sezmediği gibi vezirinin de lerini ezmeğe memur edilmişti. hain emellerinden şüphe etmiyordu. HatHalk ta, ocaklı da padişahm aşkına ta onu, İstanbulda o güne kadar görül" ve zevkine mağlub görünmesine mim memiş bir büyüklükte saray yapmağa koymuşlardı, için için söyleniyorlardı. teşvik eden kendisiydi. Yapı işi bittikten Belgrad ve Rodos fatihi, o iki muhteşem sonra, gene Istanbulun eşini görmediği zaferle kazandığı sevgiyi, şöhreti kay ~ bir debdebe ile nedimini evlendirmeği betmek üzere bulunuyordu. Onda Ya~ kuruyordu. vuzun sert ve keskin şahsiyetini sezenler Nihayet o iş bitti, Hurremin gebeliği şimdi fikirlerini değiştirmişler ve Osman saray halkma ilân olunup ta doğum ha" lı tahtına yeni bir Beyazıdm, miskin bir zırlıklarına başlanıldığı sırada îbrahim vurdumduymazın tasarruf etmekte ol Paşanın Atmeydanında yaptırdığı saray duğunu söylemeğe başlamışlardı. Bu de hitama erdi. Artık düğüne başlanabilirdi. dikodu, gerçi açığa vurulmuyordu, ku ~ Padişah ta, nedimi de bu düğünün laktan kulağa devrolunuyordu, fakat Atarihde bir gün teşkil etmesini istiyordu. yas Paşanın Mısırda muvaffakiyetsizliğe Ondan ötürü büyük tekellüfler yapıldı, uğraması halinde vaziyetin değişeceğine israf kelimesile de ifade olunamıyacak şüphe yoktu. bir bollukla hazineler saçıldı, tam dokuz Aşktan felâket doğacağı bu suretle gün gülündü, eğlenildi ve bütün Istanbul belli olup dururken Sultan Süleyman ge" güldürüldü, eğlendirildi, Hatice sultanın ne pervasızdı, gene: Topkapı sarayında kendi icin yapılan Eğerçi zahiren baksan cihan mülkine şa yeni saraya götürüleceği gün Hünkâr da, hım ben oraya gitti. Garb tarihçilerinden birinin Nazar, ma'na yüzünâetı, ger kılarsan hâ dediği gibi o, altın ve ipekten örüîme iki kirahım ben duvar arasmdan yürüyerek kızkardeşinin Şeha! Gülzarı hüsn içre açılmış bir güli oturacağı yere varmıştı. Yol üzerındeki tersin evler, bu zehabı uyandıracak bir şekilde Yan aldan âteşl aşka kararmış bir kiya kumaşlarla, şallarla, halılarla örtülmüş hım ben bulunuyordu. Beni mahv eyledi aşkın vücudumdan eser Gene bu düğünde, Osmanlı tarihinin her giz kaydettiği yüzlerce düğünün hiç birinde Görünmez kim nazar küsa hemen bir dudi âhım ben yapılmıyan bir nümayişe yer verıldi. Gedayı kuyin olmaktır hemen âlemde Maliye Nazırı demek olan Defterdar maksudum Mustafa Çelebi tarafından Hünkâra Sakın sanma ki âlemde Muhibbi izzü ca Nuşirevan hazinesinden gelme olduğu hım ben söylenilen bir kâse ile şerbet sunuldu. Gibi gazeller yazarak Hurremin a§ Bin yıllık bir hayat taşıyan bu kâse, yekkile yanıp kararmış otlara benzediğini, pare firuzedendi. Tabağı ve kapağı da onun şefkat, muhabbet ve vuslat sadaka gene o kıymetli taştan yapılmış olduğu sma el açan bir dilenci olduğunu ilân e için milyonlar değerindeydi. Halk, Hündip duruyordu. kârın bir kâse ile şerbet içişinde Nuşire " Bununla beraber baht gene âşıklara vanlar devrini gölgede bırakan bir haş yâr oldu, Mısır beylerinden biri hain va metin tebessümünü sezerek heyecanlan * liyi tepeliyerek isyan hâdisesine nihayet mıştı. verdi, Ayas Paşa da geri döndü. Halk Fakat bu düğüne tarihî bir hususiyet ve ocaklı bu neticeden memnun olmuş veren ne o debdebelerdi, ne o mutantan lardı. Lâkin padişahla vezirinin harbi u" eğlenceîerdi. Sâsâniler hazinesinden gel " nutup zevke düşmelerini ağır bir suç o me firuze kâsenin yeşil ışığı da tarihî bir larak telâkki etmekten geri kalmıyorlar ütima teşkil edemezdi. Hurremin, düğün dı. sona erdiği gün bir oğlan doğurmasıdır Ana dili olan rumcadan başka ital ki o tarihî hususiyeti temin etti ve düğün yanca da bilen, Türkiyeye getirildikten içinde başka bir düğün yarattı. sonra ~ kendini satın alıp terbiye etmiş [Arkası vari olan hanımının teşvikile arabca ve fa~ Düzeltme: Dünkü tefrikanın elli üçüncü satırındarisî öğrenmiş bulunan İbrahim Paşa, ki Hurremde kelimesi Haremde olacaktır. hayli tarih okumuş bir adamdı. Anibalİkinci sütunda şiirlerden birincisinin dörle, Jules Cesar'î kendine örnek seçmişti, duncü mısramdaki igame) nin doğrusu onlar gibi büyük işler başarmayı tasarla (gami) dir ve ikinci şiirin son mısramdaki «medis içinde) nin doğrusu da «meclis maktaydı. Fakat maksadı kuru bir şöh" içinde» olacaktır. Ozür dıleyip tashih ederet kazanmak değildi, belki şöhrete da riz. M T. T. yanıp padişah olmaktı. Bu sebeble daimî Biraz insaf! Yerli firmalar yüzde iki yiiz kâr istemişler Liman tdaresi, limanda nakil vasıtası kıtlığının önüne geçmek için 40 parça" ya yakın nakil vasıtası yaptırmağa karar vermiştir. Mavna, maçuna, ve şekiller den mürekkeb olan bu vesaitin yapılma" sı için de yerli kızak yerleri arasında bir münakasa açılmıştır. Fakat münakasada yapılan teklifler tetkik edilince yerli fir~ maların aralarında birleşip malum fiat lann yüzde 200 fazlasını istedikleri gö" rülmüştür. Bu şerait içinde lâzım olan tekneleri dahilde yaptırmak imkânını göremiyen Liman îdaresi, bu tekneleri haricde ve saçtan yaptırmak için hükumetten müsaade istemeğe karar vermiştir. Liman Umum Müdürü bu maksadla Ankaraya gitmiştir. Kuduz bir köpek Yeşilköyde beş kişiyi birden ısırdı Evvelki gün Yeşilköyde İstasyon caddesinden geçmekte olan halk, kuduz bir köpeğin etrafa saldırmakta olduğunu görmüş ve kaçışmağa başlamışlardır. Kuduz köpek caddeden kaçamıyan doktor Tolya, tüccar İbrahim, Eftim ve Hayri isimlerinde dört kişi ile sekiz yaşlarında Mersin ismindeki çocuğu tehlikeli surette ısırmıştır. Kuduz köpek beş kişiyi ısırdıktan sonra deniz kenarma doğru koşmağa başla" mış, fakat polislerin gayretile başka bir hâdise çıkarmadan yakalanmıştır. Köpek yakalandıktan sonra yaraları ~ nin tesirıle şaşkına dönen beş kişilik kafileye derhal ilk tedavileri yapılmış ve tedarik edilen vasıta ile yaralılar ve köpek Kuduz hastanesine kaldırılmıştır. Hükumetin kararı, kendi tersanemiz de evvelâ vasat dereceden başlıyarak her türlü posta vapurlarını yapmaktır. Bunun için de şimdiye kadar yalnız tamir islerile meşgul olan fabrikayı bir geminin bütün aksamını yeniden inşa edebilecek bir kabiliyete yükseltmek icab etmekte Bu taahhüdler miktarının muhtelif ih" dir. Bu iş süratle yapılacak ve hükumet rac maddelerinde sekiz milyon lira rad" sivil tersanemizin takviyesi için lâzımge" desinde olduğu hesab edilmiştir. îktısad len tahsisatı verecektir. Vekili Celâl Bayar bu vaziyetle bizzat İlk iş olarak tersanede mütehassıs işçi alâkadar olmuş ve gerek Almanyadaki ve usta yetistirmeğe başlanacaktır. Gemi alacaklar ve gerek taahhüdlerin hakikî inşası için lüzumlu olan ve tersanemizde miktarını sormuştur. bulunmıyan makineler ve tezgâhlar da Almanyada vadesi gelip te tediye edilyakında Avrupaya ısmarlanacaktır. memiş ihracat malı bedelinin de 9 mil Deniz fabrikalan müdürü Cemilin yon lirahk kadar olduğu anlaşılmıştır. riyasetinde yapılan toplantılarda bu nokDünkü içtimada İktısad Vekâîetinin MÜTEFERRtK sanlar birer birer tesbit edilmiş ve ıslah karanna intizaren üç gün beklenmesi taprojeleri esas itibarile hazırlanmıştır. karrür etmiştir. Havalar ısındı Cemil, yarın akşam bu işe aid rapor İki gündenberi İstanbul yaz sıcağını ŞEHÎR tŞLERÎ ve projeleri Ankaraya götürerek îktısad andıran bir hava içindedir. Havanın sıcaklığı dün birdenbire artmış, palto Vekâletine izahat verecektir. Bakaya vergiler ları çıkaranlara tesadüf edilmiştir. BaBakaya vergilerin birdenbire tahsili KÜLTÜR ÎŞLERİ halkı müşkülâta sevkettiğinden bunlazı kimseler bu sene sıcağm fazla ola cağını söylemektedirler. rın Resim galerisi için tahsisat sili taksitlere bağlanması suretile tah düşünülmektedir. Nüfus Umum Müdürünün Resim galerisi için Dolmabahçe sa Yeni Maliye Tahsil binaları tetkikleri rayının Veliahd dairesinin tahsis edilŞehrimizde bulunan Nüfus Umum diğini evvelce yazmıştık. Memnuniyetyapılacak Müdürü Muhtar dün de İstanbul Nüfus le haber aldık ki Kültür Bakanlığı Güİstanbul Maliyesi için şehrin muhtemüdirij'etinde tetkiklerine devam et zel San'atlar Akademisinin bütçesine lif yerlerinde yeni Maliye Tahsil binamiştir. Muhtar bugün Ankaraya döne bu iş için şimdilik beş bin lira tahsisat ları inşasına karar verilmiştir. İlk olacektir. koymuştur. Haziran bidayetinde sara rak Hocapaşa ile Samatyada iki Maliye binası inşa edilecektir. Bu binaların Müzakere zabıtları Vilâyete yın tamirine başlanacaktır. projeleri ve beheri yirmi Köy mekteblerinde okutula beşer bin yapılmıştır olacaktır. Yeni yagönderildi liraya mal Teşkilâtı Esasiye kanununun bazı cak yeni bilgiler pılacak binaların karşılıkları satılığa maddelerinin tadiline aid müzakere zaMaarif Vekâleti köy mekteblerinde çıkarılan millî emlâke aid binaların bıtları köylere kadar tevzi edilmek ü okuiulacak dersler, roeyanınçla talebe bedellerile ödenecektir. zere İstanbul Vilâyetine gönderilmiş ye ticarî sınaî ve ziraî bilgiler verilmeİNHÎSARLARDA tir. Vilâyet bunu alâkadarlara tebliğ e sine karar vermiş ve bu hususta İs decekiir. Inhisarlar müdürünün tanbul Ticaret Odasının fikrini sormuştur. Oda idare heyetinin seçtiği bir koKüçük san'at sahibleri seyahati misyon köy mektebleri müfredat progInhisarlar Umum Müdürü Mithat hakkında bir toplantı ramına girecek ticarî, smaî ve ziraî Ticaret Odasmda dün şehrimizde bu derslerin ne şekilde olması lâzım gel Yenel, tetkikat için Avrupaya hareket etmiştir. Umum Müdür Viyanada bir lunan İktısad Vekâleti Küçük San'atlar diğini tesbit etmiştir. müddet tevakkuf ettikten sonra Praga müdürü Necatinin reisliği alhnda bir Komisyon, köy çocuklarma verilecek gidecek. oradan Londraya gidecektir. toplantı yapılmıştır. Toplantı çok uzun bu nevi bilgilerin yüksek iktısadî bil Mithat Yenel bu seyahatinde Avrupa sürmüş ve her cemiyet reisi o kısım esgiler halinde değil, köyün iktısadiyatı piyasalarına yapılmakta olan tütün ihnafın dileklerini bildirmiştir. Küçük San'atlar müdürü de küçük san'atkâr na uygun ve mezcedilmiş bir şekilde racatımızla haricdeki sigara satışlan işile meşgul olacaktır. larm himayesi için düşünülenleri izah olmasını muvafık görmüştür. etmiştir. HALKEVİNDE ÜNtVERSlTEDE Sanayi Birliğine mensub küçük sa Bir doçent istifa etti nayi erbabmın iştirakile bir toplantı Eski İstanbulda Türk sporu daha yapılacaktır. Üniversite Tarih şubesi doçentlerin Eminönü Halkevinin tertib ettiği halk konferanslarmm bu haftaya aid o den doktor Akdes Nimet Kurat. fakülAtinadaki Türk sergisi lam 4 mart 937 perşembe günü saat tedeki vazifesinden istifa etmiş ve is Belgrada gidiyor 17.30 da Beyoğlu Vakıflar müdürü Ha tifası da kabul edilmiştir. Verilen ma Atinadaki Türk ressamları sergisi lim Baki Kunter tarafından verilecek lumata nazaran doktor Kurat Varşova Belgradda tekrarlanmak üzere yola tir. Mevzu (Eski İstanbulda Türk spo Üniversitesinde Bizat tarihi profesörlüçıkmıştır. Türk resminin Atinada ka ru) dur. Millî tarihimizin önemli bir ğünü kabul etmiştir. Akdes Nimet iki zandığı rağbet ve muvaffakiyet gibi sahifesini aydınlatacak olan ve esaslı gün evvel yeni vazifesine gitmek üzere Belgradda da hüsnü kabul göreceğinden ilmî etüdlere dayanan bu konferans Türkiyeden ayrılmıştır. eminiz. sporcular, gencler ve münevverler ta Üniversite Rektörünün Efganistanın bizden istediği rafından büyük bir sabırsızlıkla beklehaberi yokmuş! nilmektedir. mütehassıslar Üniversitede istihdam edilen Polon İlmî bir konferans Efganistan hükumetinin, hükumeti ya hükumeti tebaasından iki kişinin mize müracaatle bir pedagoji ve psikoEminönü Halkevinin tertib ettiği il gayrimeşru menfaatler peşinde çalıştıkloji profesörü, bir maarif müşaviri, bir mî ve felsefî konferanslarm onuncusu larmdan dolayı Maarif Vekâleti tara de muallim mektebini idare etmek üze da dün akşam, Pedagoji Enstitüsü do fmdan haklarmda tahkikat yapılarak re tecrübeli bir muallim istediğini yaz çentlerinden Mümtaz Turhan tarafın Müddeiumumiliğe verildiği yazılmıştı. mıştık. Maarif Vekâleti yüksek mek dan verilmiştir. Bu ilmî konferans bü Dün bu meseleyi Üniversite Rektörünteblerle lise muallimlerine gönderdiği yük ve güzide bir kütle tarafından a den sorduk. Rektör bu hususta şunları bir tamimde bu vazifelere talib olmak lâka ile dinlenmiştir. söyledi: istiyenlerin isimlerini Vekâlete bildir « Böyle SAĞLIK tŞLERl yoktur. Ancakbir meseleden haberim melerini istemiştir. Vekâlet bu suretle ötedenberi Üniversitede müracaat edecek muallimler arasmda Tüberküloz cemiyetinin ücretle istihdam edilen bir Musevî vardost Efganistanla Türkiye arasmdaki dı. Bunun vaziyetinden şüphelendik ve toplantısı münasebet, kardeşliği takviye edecek altı ay evvel vazifesine nihayet verdik. ve kendilerinden istenilen vazifeleri Tüberküloz cemiyeti aylık mutad Mevzuu bahsolan Polonyalı bu olacakhakkile yapabilecek salâhiyettar şah toplantısını 3 mart 937 çarşamba günü tır. Fakat bu Musevinin Polonya tebasiyetler seçemediği takdirde, Avrupada saat 18,30 da Etıbba Odası salonunda asından olduğunu da bugüne kadar biltahsillerini ikmal ederek dört seneden yapacaktır. miyordum.ı beri İstanbul Üniversitesinde vazife görmekte olan doçentler arasmdan üç kisivi bu vazifeve sececektir. yapılmıştır. İhracat tacirleri daha evvel kendi aralarında toplanmışlar, Ofise giderek bu toplantıya iştirak etmişlerdir. Toplantıda Cumhuriyet Merkez Bankasınm Almanyaya karşı klering mua melesini kesmesi üzerine hâsıl olan vazi yet üzerinde görüşülmüştür. İhracatçılar Almanyadaki alacaklarını alamadıkla " rından Merkez Bankasının tedbirini ye~ rinde görmekle beraber Almanyaya karşı girişmiş oldukları taahhüdleri ifa edip etmemekte mütereddiddirler. Hatta Türk ihracatçısı için fena bir şöhret husule gelmemesi maksadile her ne pahasına olursa olsun taahhüdlerin yerine getirilmesi fikri ileri sürülmektedir. Tersanemizde yapılan yeni bir motör VEFAT Eski Spor Alemi mağazası sahibi Rıza Özenin eşi ve Yüksek İktısad ve Ticaret mektebi mezunlarmdan Celâl Özenin annesi Emine Özen senelerdenberi tutulduğu hastalıktan kurtulamıyarak gene yaşmda vefat etmiştir. Hastalığı esnasmda kendisini tedavi uğrunda yorulmaz mesai sarfeden doktor Etem Bakar ve doktor Melek Göksele ve hastanm yanında uykusuz ge celer geçiren Tıbbiye son sınıf talebesinden Harun Güneştürke nihayetsiz teşekkürlerimizi sunarız. Eşi Rıza Özen, oğlu Celâl Özen kardeşi Refika Akbasan, Kemal Selim Kasımpaşadaki Deniz fabrikalarında küçük mikyasta gemi ve motörler inşaatı ilerlemektedir. Dün, Deniz Ticaret Mü" dürlüğü tarafından kılavuzluk işlerinde kullanılmak ü" zere sipariş edilmiş ve inşaatı bitmiş olan büyük bir motör merasimle denize indirilmiştir. Mazutla işliyen bu motö" *Küavuz U denize indikten sonra rün makinesinden başka bütün aksamı bir mil süratle seyrettiği görülmüştür. memleketimizde yapılmıştır. Türk mü Yeni motöre (Kılavuz 1) ismi verilmişhendisleri ve işçileri tarafından beş ayda tir.Havuzlarda Deniz Ticaret Müdürlü" yapılan motörün dünkü tecrübelerinde on ğü için başka motörler de yapılmaktadır. Muharrem Feyzi TOGAY Cu mhuri yet Nüshası 5 kuruştur. Abone şeraiti ( Senelik Alh aylık Üç aylık Bir aylık Türkiye 1400 Kr. 750 » 400 » 150 » Hariç için 2700 Kr. 1450 » 800 > Yoktur