20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİTET 9 SııKat 1937 { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihî tefrika : 27 Yazan : M. Turhan Tan Taksi talimatnamesinde esaslı değişiklikler 27 yıl süren Hasekilik hayatmda eşi ve efendisi yapılacak Yavuz Selimin yüzünü belki 27 kere görmemişti Aldanıyorsun yavrum. Ben Ha sekilere şu odada yer verdim amma yüreğime girmelerine izin vermedim. Odanıza giren yüreginize de girebilir. Şimdiye kadar giremediler, gene giremezler. Buna inanamıyorum, korkuyorum efem? Seni nasıl inandırayım. Onu da söyle, sıkılma. Beni onlardan ayırd ederek!.. İşte ayırd ettim, seni yüreğime soktum. Teşekkür ederim. Fakat yüreğinize girdiğimi ben bile görmüyorum. Başkalan nice görür? Nasıl gösterelim bunu? Kimseye yapmadığınız lutfu ba na yaparak. Ve Süleymanm ellerine yapıştı, uzun uzun öptükten sonra cesur bir hamle ile fikrini büsbütün açığa vurdu: Beni «halayık» adından kurtar efem?. O vakit aşkın yalnız sevinc değil, aadet getirdiğine inanmm. Kız, kendini azad ettirmek istiyordu, halayık adından kurtulmak için bundan başka çare yoktu. Fakat Hurrem için bin köle ve bin halayık azad etmeği seve seve kabul edecek olan padişah, o nun bu dileğine oluorta muvafakat edemezdi. Çünkü azad edilmiş bir hayalayığm gözde mevkiinde kalması kabil değildi. Azad olmak, hürriyete kavuşmak demekti. Hür kadınlann ise meşhur medrese tabirini kullanahm istifraş e dilmeleri caiz olamazdı ve bu gibiler an:ak nikâhlanabilirlerdi. Hünkâr, ya tamamile kendinin olmak veya tamamile kemlisinden uzaklaşmak ıstiyen Hurremın şu dıleğıni reddedemiyordu, kabul de. Reddederse onu kendi sevgisinden şüpheye düşürmüş ve üzüp incitmiş olacaktı. Kabul ettiği takdirde yıllardanberi devam edegelen bir an'ane yıkılacak ve sarayda «hak» sahibi bir kadın vücud bulacaktı! Süleyman, bu vaziyette savsaklama yolunu tuttu, kendine aşkın bütün zevklerini vadededen kadını oyalamak iste Küçüğü çok beğenmişe benziyor sun. Onun gözünü açan, ağzma dil ko yan ben olduğum için kendisinden haz zetmen hoşuma gider elbet. Hatta bir densizlik eder de canını sıkar, emekle rim boşa gider diye bu gece gözüme uyku girmedi. Fakat sen Padişahsın. O, «kul cinsi»!.. Bu ayn gaynlığı unutma, ölçülü davran. Çok sevsen bile az sever görün. Böyle yaparsan ona da iyilik etmiş olursun. Çünkü bugün tac, yarın pabuç olmak bir kadmı öldürür aslanım. Hünkâr, anasmın kanşık düşüncelere ve duygulara tercüman olan şu öğüdünü geniş bir tebessümle karşıladı: Valide, dedi, sen Havva anamı zm hikâyesini bilirsin. O, şeytan şerrine uğradı, Adem babamızı cennetten çı kardı. Bizim Hurrem, Havva kadar güzel amma yaptığı iş başka. Çünkü beni, cebennem sıkmtısı vermeğe başlıyan Hasekilerden kurtarıyor, yeni bir cennete sckuyor. Dündenberi cennetteyim, beni oraya ulaştıran da Hurremdir. Böyle bir kılavuza eskimiş cananlar değil, can feda, cihan feda!.. Hafsa Sultan, kendi elile yetiştirdiği, dillenip güzelleşmesi için emekler sarfettiği kızın bu kadar sevilmesinden gene kendi nüfuzu için tehlike sezinsedi ve şaka yapar gibi görünerek endişesini açığa vurdu: Aman aslanım bu ne ateşleniş böyle. Sözlerini dinlerken içime korku çö küyor. Seni cennete sokan melek, bir gün beni de senden ayn düşürmek isterse halim nice olur? Hünkâr, sürekli bir kahkaha savurdu, anasınm omuzlarını okşadı: Melekler arasında gelinlik, kay nanalık yoktur valide. Ikiniz kolay uyuşursunuz. Yirmi yedi yıl süren Hasekilik hayatında eşi ve efendisi olan Yavuz Sultan Selimin yüzünü belki yirmi yedi kere gör memiş ve hele oğlunun Hurreme gösterdiği alâkanın binde birini o sert adamın ağzında bulmamış olan mütekaid 'güzel Hafsa, hayran hayran bakınırken gene hükümdar yürüdü, salondan çıktı. Hasodabaşı İbrahimi bulmıya ve saadetini ona da hikâye etmeğe gidiyordu. Şimdi Valide Sultan, emeklerinin mükâfatını Hurremin dudaklarından almak, onu geçırmekte olduğu rüyadan ayıra rak ayaklarına kapandırmak istiyordu. Kendince bu, gerekli bir işti. O, Osmanlı sarayında esir bir kadına müyesser olabilecek saadetlerin en büyüğüne kavu şan Hurreme, bu saadeti kendisinin ihsan etmiş olduğunu ihsas etmek ve ayni zamanda gözde olmakla Valide Sultana halayıkhk etmekten kurtulunamıyacağını anlatmak kaygusunu güdüyordu. Kızm gerdekten çıkar çıkmaz kendi yanına gelmemesine, etek öpüp şükramnı sunma masına zaten mim koymuştu. Bu kayid sizliği biraz acı biçimde tamir ettirecek ve sonra oğlunun yeni gözdeye verilmesini emrettiği elmaslan, halayıklan, köleleri kendisinin bahşişleri olarak ona sunacaktı. Bu düşünce ile odasına bir kız yollayıp Hurremi çağırttı. Fakat kırmızı Rusyalı halayığm daha evvel vuku bulan davet üzerine Mahidevranın dairesine gittiğini haber alarak şaşırdı. Haseki, bu yeni rakibesini niçin çağırtmıştı ve onunla neler konuşmak istiyordu?.. [Arkası var\ H: Rodoslu Bay Ahmed Muzaffere: Cem Sultan oğlunun Rodosta öldürüldüğü, birçok Türk tarihlerinde ve bilhassa Hammer'de saraJhatle 5'azılıdır. Murad Reis, Kanunî devrinin yüksek denizcilerlnden ve Hind seferine iştirak eden amirallardan İse de Cem oğullarının katli, Rodosun fethi işlerinde alâkası yoktur, o tarihte korsandı. M. T. T. Mütekaid güzel Hafsa! Şof örlerin dileklerî tetkik ediliyor Soruyoruz! Belediye doktorlarının vazifesi nedir? Limanda yapılacak yeni inşaat Ingiliz heyeti dünden itibaren tetkikata başladı Garba ve Balkanlara aid müzakereler evletler arasında, Avrupanin garbine, Akdenize ve Balkan lara aid gayet mühim temas ve müzakereler başlamaktadır. Garbî Avrupanin emniyeti meselesi üzerinde İngiltere ile Almanya arasında, Londrada, çok mühim müzakerelere kapı açılmak üzeredir. Bu müzakereler, Almanyanın kendisine eski müstemlekelerinin iadesi için, İngiltere hükumeti nezdinde, ilk defa yapmakta olduğu teşebbüse aid görüşmelerle birlikte cereyan edecektir. Fransa, bu müzakerelerden haricde bı rakılmaktan endişe ediyor. Belçika ile Holanda kendilerine Almanyanın ne yolda teklifte bulunacagını öğrenmek istiyorlar. Şurası şimdiden iyice tenevvür etmektedir ki Almanya gerek Belçika gerek Holanda ile yalnız ikişer taraflı mua hedeler akdederek bu devletlerin istik lâllerine, tamamiyetlerine ve bitaraflık larına riayet etmeği deruhde edecek ve 1839 senesinde Belçikanın bitaraflığına riayet için akdedilen birçok taraflı bir muhade gibi müşterek bir akde girmiyecektir. Belçikanın Fransa ile ittifakına ve îngiltere ile karsılıklı yardım muahedesine nihayet vererek tam bitaraflığını muha fazaya karar vermiş olması, iki taraflı muahedelere yol açmış bulunuyor. Bel • çika, mutlak bitaraflık politikasma dön dükten sonra, İngiltere ile Fransa, bu devletin istiklâl ve tamamiyetini muha faza için Belçikadan karsılıklı taahhüd istemeden teminat vermişlerdi. Fakat bu teminat, Belçikanın haricî mukadderatı, kat'î bir usul ve esasa bağlanıncıya kadar devam edecek muvakkat bir şeydir. Akdenize aid müzakerelere, Milânoda Türkiye Hariciye Vekili ile İtalya Hariciye Nazın arasında cereyan eden görüşmeler bir başlangıç olmuştur. Bunun arkasıru iki aradaki diplomasi müzake releri getirecek, İtalya ile Yugoslavya ve Yunanistan arasında yapılacak müza " kerelerle tamam olacaktır. İtalya ile cereyan edecek bu müza kerelere muvazi olarak Fransa ile Küçük İtilâf ve Balkan devletleri arasında başkaca müzakereler cereyan edecektir. îskenderun ve Antakya ve havalisi meselesinin esaslan üzerinde hasıl olan mutabakat neticesinde Türkiye ile arası iyileşmiş olan Fransa, karsılıklı yardım siste mini genişletmek için Küçük İtilâfa ve Balkan anlaşması devletlerine bu esas üzere muahedeler akdini teklife hazır lanmaktadır. Bu karsılıklı yardım sistemine Sov yetlerin ithali varid değildir. Sovyetlerin yalnız Çekoslovakya ile böyle bir mua hedesi vardır. Malumdur ki buna iltihak etmeğe Yugoslavya şiddetle muhalefet göstermiştir. Romanya da, daha ziyade bu devletin tesirile Sovyetlerle karsılıklı yardım ittifakından sarfınazar etmiştir. Romanya Hariciye Nazın M. Anto nesko Sovyetlerle böyle bir muahede aktedilmediğini evvelce kat'î olarak beyan etmişti. Şimdi de Rumen parlâmentosunda 6 şubatta cereyan eden büyük münakaşada M. Antenesko şu teminatı ver miştir: «Sovyetlerle mazide bir ittifak aktedilmediğini beyan etmiş olduğum gibi, ileride de böyle bir misak akdi için müzakerede bulunmak niyetinde olma dığımızı da beyan ederim.» M. Antoneskonun şubatm 20 sinden sonraya talik edilen ziyareti, Türkiye ile Romanya arasmdaki dostluğu şahsî te • mas ve muarefelerle bir kat daha tak viye edeceğinden mühim bir siyasî hâdisedir. Ayni zamanda îtalya ile Fransanın yukarıda izah ettiğimiz teşebbüs Ierine karşı, Balkan devletlerinin alacaklan vaziyet etrafmda, iki devletin kendi aralarında müzakerede bulunmalarına bir vesile olacaktır. Bu yolda, Belgrad da Hariciye Vekilimiz ile Dr. Stoyadinoviç arasında, temas ve müzakereler daha evvel yapılmıştı. Bu üç devletin mümessilleri, Atinada Yunan Basvekili ile hususî müzakerelerde bulunacaklardır. Ikişer taraflı cereyan eden bu müzakerelerin nericeleri Atinada bu ayın on üçünde topîanacak olan Balkan Hariciye Na zırları konferansında tesbit edilecek ve müşterek kararlar verilecektir. di: Yavrum, dedi, telâş etme, sabırlı ol. Herşeyin çıkar bir yolu vardır. Bir gün, hayırhsile, ana olursun, bana senin •?ibi güzel çocuklar yetiştirirsin. O vakit •akışık alır, dediğin kolayca yapılır. Hurrem, ayak dirediği halde Hün cân hiç olmazsa müteessir edeceğini sezdî ve onun ellerini bırakrp ayaklarına <anldı: Sizi, dedi, sınamak istemiştim. Şimdi inandım ki beni seviyorsunuz. Sözünüzdc, hâşa hâşa, durmasanız da gam değil. Bana sizin halayığmız olmak, başkalanna sultanhk yapmaktan çok daha erefli bir nimettir. Biraz sonra o, kendi odasına çekil mişti, Hünkâr da anasınm yanına giderek ?u tebliğlerde bulunuyordu: Hurreme bir gerdanlık, bir çift bilezik, üç yüzük vereceksiniz. Bunlar, hazinemizin en parlak elmaslanndan seçilecektir. Onun hizmetine alb halayık, altı köle ayıracaksınız, sizden sonra sa rayda söz, Hurremindir. Bir dediği iki olrmyacak, ne dilerse yapılacak!.. Hafsa Sultan, sabaha kadar uyku yüzü görmiyen gözlerini süze süze sordu: Hurrem, keşige de girecek mi? Hayır, valide, girmiyecek. Çünkü göz<îelerin nöbetini kaldırdım. Gece hizmetimi yalnız Hurrem görecek. Öbür leri dinlensinler arük. Ya Mahidevran? Şimdilik o da oğlile oyalansm! Hafsa gülümsedi: Yeni otomobillerin taksiye çıkması na Belediyece müsaade edilmesi ve şo förler tarafından Belediyeye vaki olan bazı haklı dilekler üzerine taksi tali matnamesinde esaslı değişiklikler ya pılmasma lüzum hasıl olmuştur. Şehir meclisi, talimatnamede yapılacak tadi lât işini yakında görüşecektir. Şoförler, plâka parasile Belediye resimlerinde tenzilât yapılmasıru ve bunların kazanc vergisi gibi otomobillerin eskiliğine ve yeniliğine göre taksim e dilerek ahnmasını istemeketedirler. Bundan başka, müşterilerin daima yeni taksüeri tercih etmeleri de eski taksüerin pek az iş yapmasına sebeb ol maktadır. Şoförler bunu önlemek ü zere, taksi mahallerinde arabaların sı ra ile müşteri almasını, müşterinin arkada duran yeni arabayı önde ve sırada olan eski arabaya tercih etmesine meydan verilmemesini istemektedir ler. Eskiden taksilerde müşteri mahalli ile şoför yerinin bir cam bölme ile ay rılması mecburiyeti konulmuştu. Ka za esnasmda bu camların müşteriler için çok tehlikeli olduğu görülerek bu cam bölmelerden sarfınazar edilmiştir. Geçenlerde iskat edilen Şoförler cemiyeti idare heyeti yerine yeni idare heGülizar admda beş çocuklu bir ka yeti bu ayın on beşinde seçilecektir. Seçim işi ayın on yedisine kadar süre dın, kardeşi Hasan Aliyi ve annesini öldürdüğü için kin bağladığı Kâzım is cektir. minde birini bulmak ve intikam almak MÜTEFERRİK üzere köyünden îstanbula gelmiş ve bir tabanca tedarik ederek Kâzımı öldür Tarihî mühim bir vesika müştü. tki yıldanberi devam eden bu cina bulundu Uzun müddettenberi Hazinei Evrak yetin muhakemesi son safhalarına gelta tarihî vesikaları araştıran Edebiyat miş ve dün Müddeiumumî Sadun A Fakültesi Tarih şubesi doçentlerinden ğırceza mahkemesinde iddiasını oku doktor Akdes Nimet Kurat, mesaisini muştur. Sadun, iddiasında, suçlu kadmın, kısmen ikmal etmiş ve şimdiye kadar suçunu işlemeden 7 ay evvel harekete tarihçilerimizin hiç bahsetmediği gayet kıymetli bazı siyasî vesikalar elde et geçerek Karadenizden İstanbula geldimiştir. Bu vasikalardan birisi, Altm ğini, Kâzım hakkında tahkikat yapa Ordu Kazan Hanlığmın banisi olan T rak Daire civarmda bir kahve işlettiğilug Muhammedin, Osmanlı padişahla ni haber aldığım, fakat Gülizardan korrından îkinci Murada gönderdiği siyasî kan Kâzımm işi sezerek o sırada köyübir mektubdur. Bu mektubda Altm Or ne kaçtığını anlatmış ve Gülizarm ilk du devleti teşkilât ve münasebatı hak sorgusundaki şu ifadesini okumuştur: < Kâzımı takibe başladım ve her kmda gayet esaslı malumat vardır. sabah Mahmudiye caddesinden geçerek Doktor Akdes Nimet bu tarihî vesi ka ve o devirdeki Kazan devlet teşki Unkapanındaki işine gittiğini gördüm. lâtı ve bu devletle Moskova prensleri Akşamları da ayni yoldan dönüyordu. arasmdaki münasebat hakkında bir Bunun üzerine 20 liraya 9 fişeklik bir konferans hazırlamıştır. Bu mühim tabanca almağa gittim. Dükkân sahibi konferans yarın saat 15 te Edebiyat Fa evvelâ satmak istemedi. Yalvardım, kültesi Tarih dersanesinde verilecek köye götüreceğim, dedim, razı oldu. Tabancayı aldım. Ben esasen manto ile tir. gezerim. Fakat Kâzımın beni tanıma Meclisin tefsirî kararı ması için o gün eski çarşafımı giydim. Saat beşte evden çıktım. Mahmudiye tebliğ edildi caddesinde Kâzımın geçeceği yolda bir Zabitlerle askerî memurlardan teka taşm üzerine oturup bir saat kadar üd olanlara 1683 sayılı kanunun bekledim. Nihayet Kâzım arkadaşlari 60 mcı maddesi mucibince verilen üç le beraber gelirken önümden geçti, tasenelik zamdan bunlardan tekaüd ol bancamın kurşunlarımn hepsini bo madan evvel veya tekaüd olduktan şalttım. Bayram yerlerinde tüfek atma sonra ölenlerin maaşa müstahak ye talimi yapa yapa nişan almasmı iyi öğtimleri de istifade edecekleri hakkında renmiştim. Kısasa kısas yaptım. Kana Büyük Millet Meclisinin tefsirî kararı kan aldım. Kardeşimi ve annemi öldüalâkadarlara tebliğ edilmiştir. ren diğer suçlular bu sırada orada ol ŞEHİR ÎŞLERÎ saydı onları da vuracaktım. Kanunun hükmüne razıyım.> Yapılan muamelenin haksız İddia makamı, Gülizann bu ifadesini olduğu anlaşıldı mevzuu bahsederek bundan sonraki inGeçenlerde seyrüsefer memurlarm kârınm kıymetsiz olduğunu söylemiş dan on dört kişi tahdidi sinne tâbi tu ve Gülizarm bu suçu taammüden işle tularak işlerinden çıkarılmış ve bu me diğini ve 450 inci maddenin 4 üncü murlar Belediye riyasetine müracaatle bendi mucibince idamını taleb etmiş yapılan muamelenin haksız olduğunu tir. iddia eVlemişlerdi. Belediye riyasetin îdam kelimesini duyan Gülizar tit ce yapılan tetkikat neticesinde memur remeğe başlamış ve (ben de haklıyım larm haklı olduğu görülmüş ve keyfi kıymaym) diyerek söylenmek istemişyet Dahiliye Vekâletine bildirilmiştir. se de, Müddeiumumî iddiasma şu su Sirkeci Emirgân otobüs retle devam etmiştir: « Ancak, Gülizar bu suçu yukarı seferleri yapılamıyor da izah edilen ağır ve şiddetli tahrikin Emirgânla Sirkeci arasında otobüs tahtı tesirinde ika eylemiş olduğundan işletmek üzere bazı otobüs sahibleri Türk ceza kanununun 51 inci madde Belediyeye müracaat ederek müsaade sinin ikinci fıkrasınm da nazara alınaistemişlerdi. Son yapılan tecrübe bu rak ona göre cezalandırılmasını istiyoyol üzerinde işlemenin tehlikeli oldu rum» demiştir. ğu kanaatini verdiği için istek redde Muhakeme müdafaa ve karar için on dilmistir. beş şubata talik edilmiştir. Dün Hayriye imzasile şu mek tubu aldık: «Ben Süleymaniyede Medrese | sokağı arkasında 12 numaralı ev (( îstanbul liman ve rıhtımlarında yapı de kocam Cemalle tek bir odada lacak yeni inşaatı üzerine alan Ingiliz kiracı olarak oturuyorum. İki gündenberi kocam şiddetli suretşirketinin mümessüleri dün şehrimize gelte hastalandı. Harareti 40 derecemişler ve îstanbul Limanı Umum Mü ye kadar çtktı. Kendisini tamamidürü Raufi ile temas etmişlerdir. İstan le kaybetmiş olduğundan telâş ve bul rıhtımlarının Sirkeciden Saraybur korkuya düştüm. Beyazıd Beledinuna kadar ve Karaköyden Fındıklıya yesinde nöbetçi doktora müracaat kadar genişlerilmesi için îstanbul Liman ettim. Fakat doktor gelmek için oidaresi tarafından hazırlanan rapor ve tomobil istedi. Ve bütün yalvar projeler dün Ingiliz mütehassıslar heyemalanma, gb'zyaşlanma rağmen tine tevdi edilmiştir. ev Beyazıda çok yakın olduğu haU de gelmedi. Hastam da doktorsuz îstanbul rıhtımlarının genişletilmesi ve ve ilâcsız kaldı. Belediye doktoruzatılması işile meşgul olacak heyet, dün lan müracaat eden jakir hastalara refakatlerinde İş Bankası fen heyeti reisi böyle mi muamele ederler?> Galib olduğu halde bazı tetkikatla meşBir Belediye doktorunun bu şegul olmuşlar ve Liman idaresi tarafından kilde hareket etmesi çok garibimiverilen raporu gözden geçirmişlerdir. ze gitti. Biz de alâkadar makamMüteiıassıslann işlerinde kullanacaklara Belediye doktorları böyle mi lan bazı aletler bugün veya yarın Lonhareket ederler diye; dradan gelecek ve limanda sondajlara başlanacaktır. Ingiliz heyeti sondaj neticelerini Umum Müdürlüğe bildirdikten sonra ise başlıyacaktır. Soruyoruz! Bir kan davası Bir kadının idamı taleb edildi ÜNIVERSİTEDE Dün Universitede yapılan içtima Üniversite Edebiyat Fakültesinde yeni tesis edilen Pedagoji Enstitüsile fa kültenin diğer işleri hakkında görüş mek üzere dün Edebiyat Fakültesinde mühim bir içtima yapılmıştır. İçtima şehrimizde bulunmakta olan Maarif Vekâleti Teftiş heyeti reisi ve Yüksek tedrisat müdür vekili Cevadla fakültenin felsefe koluna mensub profesörler iştirak etmiştir. Vekâlet Teftiş heyeti reisi, dün öğ leden evvel de Güzel San'atlar Akademisinde meşgul olmuştur. Pedagoji Enstitüsünde kimler okuyacak? Universitede tesis edilen Pedagoji Enstitüsüne aid talimatname Maarif Vekâleti tarafından tasdik edilmiştir. Talimatnameye göre Edebiyat Fakül tesinin muhtelif şubelerine devam e denlerle Fen Fakültesinin muhtelif şubelerine devam eden talebelerden yal nlz 5 inci, 6 ncı, 7 nci ve 8 inci sömestrlerde bulunan talebeler Pedagoji Enstitüsüne devam etmeğe mecburdurlar. Bu talebeler, 5 inci ve 6 ncı sömestr lerde nazarî dersler, 7 nci ve 8 inci sömestrde de tatbikat yapacaklardır. Ayni şubelerin 1 inci, 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü sömestrlerinde bulunan talebe ler yeni enstitünün derslerine deva ma mecbur değildirler. Halen bu fa kültelerin 7 nci ve 8 inci sömestrlerin de bulunan talebe, Pedagoji Enstitüsü mesaisinden muaf tutulmuştur. ECNEBİ MEHAFÎLDE Mareşal Badoglio'nun oğlu Türkiye Başkonsolosluğuna tayin edildi ttalyan ordulan Erkânıharbiye U mum reisi Mareşal Badoglio'nun oğlu Mario Badoglio İtalyanın İstanbul Başkonsolosluğuna tayin edilmiştir. Yeni konsolos şubatm 14 ünde Egeo vapurile şehrimize gelecektir. Mareşal Badoglio gibi mühim bir şahsiyetin oğlunun İs tanbul konsolosluğuna tayini İtalyan hükumetinin memleketimize karşı büyuk bir alâka perverde ettiğini göstermektedir. Holanda sefaretinde bir suvare verildi Limanımızda misafir bulunan Her tog Henrik adındaki Felemenk mekteb gemisi süvarisile zabitanı şerefine dün gece saat 22 de Holanda sefaretinde bir suvare verilmiştir. Suvarede hükumet mümessillerile, şehrimizde bulunan sefirler, konsoloslar, matbuat erkâm da hazır bulunmuştur. Ekmek fiatı değişmedi Aydm Halkevinde verilen temsiller Aydın (Hususî) Halkevimizin bütün şubeleri bilhassa temsil kolu çok iyi çalışmakta, halkm inkılâb terbiyesini yükseltmek için seçilmiş eserlerin temsiline devam etmektedir. Bu hafta da «Hisseişayia» piyesini temsil eden gencier çok muvaffakiyet göstermişlerdir. Gönderdiğim resim bu piyesi oynıyanları bir arada göstermektedir. Şirketi Hayriye ve Akay idareleri yaz mevsimine aid hazırlıklara şimdi den başlamışlardır. İki müessese de yaz aylarında ellerinde mevcud bütün vapurlan faal hale getireceklerinden VÎLÂYETTE bunlardan tamire muhtac olanları Halice çekihniştir. Akay idaresinin üç Dahiliye Vekâletinin vapuru Azabkapıdaki havuzlarda ta mir edilmektedir. bir tamimi Şirketi Hayriye de iki vapurunu Dahiliye Vekâleti vilâ}^etlere gön Hasköydeki kızağa çekmiş, bunların ederdiği bir tamimde bazı risale ve mecsaslı bir surette tamirine girişmiştir. muaların satışmı tavsiye eder mahiyetLimandaki şamandıralar te öteye beriye mektub gönderilmemeDeniz Ticaret müdürlüğü limandaki si lüzumunu bıldirmistir. şamandıraları yenileştirmeğe karar vermiştir. Yeniden dört şamandıra yaptınlmaktadır. Eski şamandıralar da taOkunacak. saklanacak bir eser. mir edilecek ve boyanarak tekrar yerAlmız, mutlaka almız. lerine konacaktır. Nark komisyonu dün Belediyede toplanarak önümüzdeki hafta fiatları üzerinde tetkikat yapmıştır. Fakat buğday fiatlarında bir tahavvül olmadığı için ekmek ve francala fiatları da, değişti rilmemiştir. DENİZ tŞLERl Yaz mevsimine hazırlık ADLÎYEDE Arnavudköy cinayetinin maznunları Adliyeye verildi Arnavudköyde Lâtif adında birinin şoför Halid ve Siyam admda iki kişiyi ağır surette yaraladığmı ve suçlunun yanmda arkadaşı Receble birlikte po lis tarafından yakalandıklarını yazmıştık. Suçlular dün Adliyeye getirilmiş ler ve yedinci sorgu hâkimliğince is ticvabları yapıldıktan sonra tevkif e dilmişlerdir. Beyoğlu hastanesine kaldırılan ve karmnda bir kurşun bulunan şoför Halid kurşunun çıkarılması için e w e lâ razı olmamış ve kendisine vaziyetin vahameti ve peritonit yapmak ihtima linin mevcudiyeti anlatıldıktan sonra razı olmuş ve ameliyat yapılarak kur şun karnmdan çıkarılmıştır. Ayağından ve kaba etinden yaralanmış olan Siyamın hayatı tehlikede değildir. Muharrem Feyzi TOGAY Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur j Türkiye şeraiti I * İD Hariç 1700 Kr. 1450 800 yoktur Akından Akına Senelik 1400 Kr Altı aylık 750 Üç ayttk 400 Bir aylık 150
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle