20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 8 Şubat 1937 HUHT Tarihî tefrika : 26 Yazan : M. Turhan Tan { Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal Türk Yunan turizm işleri Şehrimizde bir toplantı yapılarak güzel temenni Gizli bir evde kumar oynıyan 24 kişi ciirmü m ler izhar edildi ^şhud halinde yakalanarak mahkemeye verildi Türkiye Turing Kulüb idare heyeti dün şehrimiz Yunan konsolosu Gafos'un nczdinde toplanarak iki memleket arasındaki turist münasebetlerinin artınlması hakkında müzakerelerde bulunmuşlardır. Bu müzakerelerde Türkiye Turing Kulüb reisi Reşid Saffet, Yusuf Razi, Cumhuriyet Merkez Bankası direktörlerinden Nazif, Ticaret Odası umumî kâtibi Cevad, Belediye turist şubesi direktörii Kemal Ragıb, Liman tdaresi direktörü Raif, Türkofis direktörü Subhi ile Dr. Varsamis, Fotiadis, llyasko, Fufas, Siskidis, Vavalais ve Semiryotis hazır bulunmuşlardır. Müzakere neticesinde Türk Yunan turist münasebetlerinin inkişafı için aşağıdaki temenniler izhar olunmuştur. 1 Pasaportlann vize harclarının azaltılması, 2 Transit vizesinin lâğvı, 3 Turistler için otel fiatlannda tenzilât, 4 îstanbul Selânik Atina arasında hergün muntazaman yataklı vagonlar işletilmesi, 5 îstanbul Atma arasmda doğrudan doğruya hava postası tesisi, 6 İki memleket arasmda Türk, yahud Yunan ve yahud mulıtelit bir deniz hattının tesisi, 7 Seyyahlar için Türk ve Yunan rehberlerinin birlikte neşredilmesi. Herkes uyumuştu Fakat koca sarayda o gece yalnız dört kişi gün doğana kadar gözlerini kırpmamışlardı Ya siz benim nemsiniz efem? Aşkm! Valide Sultan efendimiz, Hasekiniz, halayıklannız, köleleriniz, uşakla nnız da beni böyle mi tanıyacaklar? Hünkâr sustu ve somurttu. Kendini iliğine kadar teshir eden şu oynak kadına evet diyemezdi, çünkü ona sunduğu ve ondan karşılığını aldığma inandığı aşk, hududsuz bir zevk ifade etmekle beraber ne Hurreme bir hak temin, ne de kendisine bir vazife tahmil edebilirdi. İkisinin kalbi şekerle süt gibi kanşmış ta olsa sütün aslı başka, şekerin aslı başka idi ve lıerkes Hurremi halayık, kendisini P a dişah tanıyacaktı. Aşk, esir ile sahibi arasındaki farkı gideremezdi. Süleyman, bu hakikati düşünerek susuyordu, somurtuyordu, fakat dizine yapışık duran o parlak alın yavaş yavaş yükselerek giimüş bir levha gibi dudak lannın hizasına gelince dayanamadı, dudaklarmı uzattı ve kekeledi: Sana Hünkânn gözdesi, gözbebeği diyecekler yavrum. Başkalanna da öyle diyorlar efem. Ben, beni size bağlıyan zincirin adını öğrenmek istiyorum. Sevgi! Onu yalnız biz görürüz. Beni sevenlerin, sevmiyenlerin de görecekleri bir bağla beni bağlamaz mısınız? Süleyman, tepeden brnağa kadar sarsıldı, kızın ne demek istediğini anlamış tı ve bu anlayış onun bütün benliğini hayret tçinde bırakmıştı. Aşk yolunun ilk merhalesinde nikâha temas eden Hur remi şimdi yalnrz güzel, zeki, duygulu değil, tehlikeli de buluyor ve bir kat daha meshur oluyordu. Çünkü kendisi yaradılış ve terbiye dolayısile harb meftunu bir adamdı, bu meftunluk onu tehlike sever bir insan yapmıştı ve Hurremde tehlike sezince ona aid sevgisi de tabittile çoğalıyordu! . Bununla beraber kadmm masum bir sadeliğe sanp ortaya attığı bu meYzu üzerinde durmayı şanma lâyık bulmadı, bahsi değiştirmek istedi: Sen benim aşkımsm, Vılbimin ışı ğısm. Başkalannın ne diy^ceğini düşünme, ne yapacaklannı düşun. Ne yapacaklar *fem? Onünde iğil»«kler, eteğini Spe cekler, kulun kötan olacaklar! Kula kul, köleye köle olmak?.. Onlara beüti hoş gelir amma beni sıkaı efem? Hünkâr, verdiği hazzm bedelini çok b^fka türlü ödetmek istiyen zeki kadını bir daha ve bütün idrakini kullanarak •üzdü, yenibaştan titredi. Öper gibi görünen, yalvarcr gibi görünen o gözlerde derin ve pek derin bir kudret yanıyordu. Hünkâr, bu ateşten iradesine bulaşacak yangından korunmak için gözlerini kapadı: Aşk, dedi, dilsizlikten de hoşla nır. Susalım ve... sevişelim! O gece, sarayda mumlar yorulup u yudu, nöbetçiler yorulup uyudu, bütün hayat uyudu, dört kişi uyumadı: Hün kâr, Hurrem, Hafza Sultan, Haseki Mahidevîan!.. Süleymanla sevgilisi yemeği unutmuşlar, içmeği unutmuşlar, hatta kendilerini unutmuşlardı, yürekle rini kanad yaparak istiğrak âlemine yükselmişjerdi, binbir heyecan merhalesi dolaşarak sabahı bulmuşlardı. Güneş iki genci erimiş bir durumda buldu ve on lann dirilişi gerçekten yeni bir doğum oldu. îkisi de başka bir hayata göz açr yormuş gibi tatlı bir hayret içindeydi. Süleyman, dedeler mirası tahtı ile öl • çülmesine imkân olmıyan yüksek ve pek yüksek bir tahta sahib olmuş gibi ruhî bir irtifa sezinsiyerek beyin dönmesi ge çiriyordu. Hurrem, göz kamaştırıcı âlemlerin bir erkek kılığına temessülle koynuna sığıştığmı sanarak benliğinde hududsuz bir enginleşme, bir genişleme görü yor, gurur buhranlarına kapıhyordu. Hünkâr, yanıbaşında uzanan kadınm mes'ud bir sersemlik içinde bulunduğunu gördü, taze bir cezbeye tutuldu.. Hurrem, dedi, gün doğmuş!.. Senin yüreğinde birşeyler doğmuyor mu? O, mahmur mahmur gülümsedi: Benim günüm dünden doğdu efem, bir dahi kararmaz o! Senin günün ne çeşid şey? Göktekinden daha nurlu, daha güzel, daha kuvvetli! Aşk mı bu? Sizsiniz efem?.. Ben aşkı sizin bakışmızda, sizin konuşuşunuzda buluyo Beyoğlunda bir kumarhane meydana çıkarıldı B ı•••• ırar ~ ' * ' r" ~: İspanya işleri ve Sovyetler Kumar oynamakla maznunen yakalananlardan bir kısmı mahkemeye götürülüyor Taksimde hususî bir evde kumar oynıyan 24 kişi polis tarafından yakalan mışlardır: Bu dikkate şayan vak'anın tafsilâtı şudur: Emniyet memurları kazinocu Rahmi admda birisinin gizlice ve geniş mik • yasta kumar oynattığını haber almışlar ve Rahminin peşine düşmüşlerdir. Rahmi bu iş için Taksimde Telgraf soka ğında 12 numarah evi kiralamrç ve faaliyete başlamıştır. Zabıta birkaç gecedenberi bu evi tarassud altma almış ve bu eve 23 kişinin girdiğini tesbit eımiştir. Bundan sonra Taksim nahiye mü dürü Kemalle ikinci komiser Fahrinin idaresinde üçüncü komiser Murad, po lis memuru Tevfik Şuayyib, Ali Rıza, Ali, Sadettin ve Sabriden mürekkeb bir zabıta kuvveti evin etrafını sarmıştır. Memurlardan bir kısmı yanmdaki eve girmişler ve oradan evin arka bahçesine londa panik olmuş ve hazırundan bir kısmı yukan katlara, diğerleri masa ve kanape altlanna saklanmışlardır. Evin kapısı da açılarak diğer polisler içeri alınmıştır. Memurlardan Tevfik, kazinocu Rahminin elindeki tabancayı almıştır. Kumar oynıyanlardan bir kısmı da bakara masası üzerindeki fişleri to parlayıp yanmakta olan sobaya atmış lardır. Memurlar sobaya su dökerek ateşi söndürmüşler ve fişlerin bir kısmmı cürüm delili olmak üzere toplamışlardır. Evde yapılan arama neticesinde, bakara, iskambil, fiş ve saire gibi kumar aletleri bulunmuş ve bir kitab arasında saklanmış bir miktar eroin meydana çıkanlmışhr. Selçuk Kız San'at Enstitüsü talebesinin müsameresi Selçuk Kız San'at Enstitüsü talebeleri Çapadaki mekteblerinde bir sergi hazırlamışlar ve bu münasebetle bir müsamere vermişlerdir. Davetliler evvelâ hazırlanan çiçek sergisini gezmişlerdir. Büyük bir itina ve zevkle hazırlanmış olan vitrinlerdeki yapma çiçekler ve kadın şapkalan nazan dikkati celbediyordu.. Bu sergi gezildikten sonra Çapa Kız Muallim mektebi salonunda kızlarımız çok parlak bir müsamere' vermişlerdir. Talebe bu müsamerede Faruk Nafizin Özyurd isimli manzum piyesini ve Re şad Nurinin (Bir kır eğlencesi) isimli komedisini oynamışlardır. Keman ve piyano konserinden sonra (Çobanın rüyası) isimli dans, zeybek oyunlan ve canlı mankenlerin sahneden sıra ile geçerek gösterdıkleri kıyafet ve elbiseler davetliler tarafından takdirle seyredilmiştir. Bu temennilerin tahakkukuna çalış mak üzere Kemal Ragıb, Şükrü, Fufas ve Siskidis'ten mürekkeb bir heyet seçrlmiştir. Müzakerenin sonunda Reşid Saffet, Türk hükumetinin Balkan mümessillerine seyahat edecekler için vize harclarum. Demek ki aşkı artık gördün, an nnı azaltmağı arzu etmekte bulunduğuna dair Iktısad Vekili Celâl Bayann bir »arkarak arka kapıyı tutmuşlar, diğer bir ladm, memnun musun bari?.. kısmı da başka bir evin damına atlıya İnsan, karanlıktan ışığa çıkar da tezkeresini okumustur. rak orada gizlenmişlerdir. sevinmez mi efem. Bursa Halkevînin azası Sevincini bana da tattır öyleyse!.. Bu tertibat almdıktan sonra evin ön çoğalıyor Hurremi ona eskisinden yüz kat fazla kısmını gözetliyen memurlardan Tevfik Bursa (Hususî) Buradaki Halkevisevdiren de başkalannın sustuğu yerde nin aza sayısmı çoğaltmak ve şehrimiz ve Şuayyibe herşeyin tamam olduğu konuşabilmesi, başkalannın uyuduğu dahaberi verildikten sonra Şuayyib kumar kikalarda uyanık görünmesi idi. Şimdi de mütekâsif bir halde bulunan münevver kütleyi Evin çatısı altma toplıyarak oynatan evin kapısını çalmıştır. Gecenin de onun bu hissî inceliklerinden katre muhtelif şubelerde kendilerini faal kıl ikisinde kapmın çalınması içeride bulukatre haz almak ve derece derece sar mak için Valinin başkanlığında Bele hoşlamak istiyordu. Kadın, bu arzuya diye salonunda 1000 kişilik bir içtima nanlan telâşa düşürmüş ve kumar oynr karşı uysal görünmekle beraber ilk saf* yapıldı. Doktor, muallim, avukat, emek yanlardan bir kısmı pencerelere koşmuşfet demindenberi tebarüz ettirdiği (mak li sübay, tüccar, fabrikator gibi kadmh lardır. Kapıda bir yabancmm bulundusadlı davranış) sisteminden aynlmadı. erkekli her çeşid meslek erbabınm işti ğu anlaşılınca, kapı açılmamış, bu sefer Zevkin yanmda fikri de hareket ettirdi rak ettiği bu toplantıda HalkevLne ye de arka kapıyı tutmuş olan memurlar ve Süleyman, hayatı kâinatı unuturken niden 500 kişi yazıldı ve her biri birer kapıyı kırarak içeri girmişler ve tabano, bir saniye bile emelinden uzaklaşmı şubeye intisab etti. Valimiz söylediği calarını çekerek: bir rmtukta; münevver kimselerin bil yarak eski mevzua geçiverdi: Eller, yukan!.. diklerini muhite yaymalarmm en bü Şimdi beni koğacaksmız, odama Diye bağırmışlardır. Bu sırada sa yük millî bir vazife olduğunu bilhassa yollıyacaksınız değil mi efem? tebarüz ettirdi. Halkevi reisi de şube Odana gideceksin, fakat akşam lere dair izahat verdi. gene gelmek için! Halkevimizde güzel san'atlar için ye Sizden koca bir gün ayn kalaca ni bir resim kursu açılmıştır. Aynca isğrm ya. Yeter bu acı bana!.. tiyenlere keman dersleri verilmek için Ben yüreginde değil miyim?.. bir keman kursu açılmıştır. Bu kursta Niçin aynlmış olalrm. keman muallimi Şefika Kutlay ders Ben de sizin yüreğinizde olmalı vermektedir. yım ki üzülmiyeyim. Bu kadar nakliye masrafı Bu, böyledir Hurrem. Inan ve ü olur mu? Gölcük «Niğde» (Hususî) Na zülme. Bursa (Hususî) Türk antrasitinin hiyemize bağlı Hasa, Tırhan, Alay ve Beni avutuyorsunuz efem. Yüreğinizde Hasekiler var. Onlar bana yer Bursada çok pahalı olduğunu bildir Bağlama köyleri müthiş bir su baskınına miştim. Yaptığım tahkikata göre, an uğramışlardır. Bu yüzden bu dört köy verirler mi hiç? Urkast vari trasitin fahiş denecek kadar yüksek bir halkı hemen hemen yiyeceksiz kalmıştır. fiata satılmasmm yegâne sebebi, İstanÇok feci vaziyete düşen köylüler için bul Bursa arasmdaki nakliye masrafı vilâyet vasıtasile Kızılay cemiyetinden nın hajTet edilecek derecede çeşid ve yardım istenmiştir. Fakat bu sene erken pahalı olmasıdır. Meselâ, İstanbuldan kar yağması dolayısile köylü şimdiye vapura kadar motörle taşman antrasi kadar hiç ekin ekmemiştir ve tohumluğitin vapura irkâb masrafı, vapur navlu< le yiyeceği de s,u albnda kalmıştır. Bu nu, bilâhare Mudanya iskelesine çıkarı itibarla Kızılayın yapacağı yardım mevhrken iskele parası, aynca iskeleden is ziî mahiyette kalacaktır. Köylüyü müstasyona kadar nakliye, trene irkâb, şi tahsil bir hale getirmek için kendilerine tohumluk tedarik etmek lâzım gelmek mendifer navlunu, Bursa istasyonunda tedir. tahliye, istasyonda birkaç gün kalırsa Su baskınmın yaptığı zararlar şunlarardiye ve nihayet istasyondan Bursaya dır: kadar nakliye masrafı zammedilmek 14,000 kile zahireyi su götürmüştür. suretile bu j r ekunun İstanbuldaki an 55 davar, 1 keçi ve 1 inek boğulmuş ve trasit fiatmdan sekiz, on lira kadar farkettiği görülmektedir. Şu hale nazaran, 54 ev yıkılmıştır. Bu köyler halen iki Bursanın Türk antrasitini yakabilmesi metro su içerisindedir. 150 evin yıkıla için ya nakliye fiatlannda tenzilât ve cağma muhakkak nazarile bakılıyor. Zira hergün sudan müteessir olan evlerya bu nakliyatm doğruca yapılarak çe den dört beş ev yıkılmaktadır. Yıkılmaşid masrafların ortadan kaldırılması lâsı kuvvetle muhtemel olan evlerle zara zım gelmektedir. rm 40,000 lirayı bulacağı umulmakta Anamorda doktor yok dır. Uç karakoldan imdada gelen piyaAnamor (Hususî) Üç yıldanberi de ve süvari jandarmalarla zarar ancak Seyhan sıtma mücadele mıntakasma yarıya indirilmiştir. bağlı mücadele dairemizin doktorile memuru beklendiği halde gelmemekte Bir köyde 5 ev, 7 dükkân yandı dir. Buraya vekâlet etmekte olan hü İzmir (Hususî) Ödemişte Adagide kumet doktoru da dokuz ay evvel asistan olarak aynldı ve yerine kimse gel nahiyesine bağlı Bademye köyünde, Şerif oğlu Ahmedin çarşı içindeki fırmınmedi. Kazamız doktorsuzdur. Eczacı yok dan çıkan yangın, köyü büyük bir tehtur. Dispanser kapalıdır, hastalarımız likeye ve rüzgârm fazla olması da halilâç bulamamaktadırlar. Unutulan bu kı telâşa düşürmüştür. Beş ev, j'edi dük yurd köşesine doktorlarımızın gönde kân yanmıştır. Yangının kazaen vukua Çok muvaffakiyetli bir müsamere rilmesini alâkadar makamlan işgal e geldiği anlaşılmıştır. Zarar on bin lira veren talebelerden bazıları tahmin ediliyor. denlerin vicdanlarına bırakıyoruz. Maznunlar mahkemede Evde bulunmuş olan kazinocu Rahmi, Nuriye ve kocası Sadık, eczacı Ar tin, kumusyoncu Franci, kumusyoncu Nizameddin, mütekaid Ziya, Fahri, gümrük kumusyoncusu Zıya, Ahmed, Said, Kâmil Mümin, yoğurtçu Serkis, memur mütekaidi Kemal, hususî muallim Fahreddin, ticaretle meşgul Mahmud, müteahhid Abdülhamid, dişçi kalfası Niko, memur Sadi ve işsizlerden Ahmed, Salim, Marko cürmü meşhud mahkemesine sevkedilmişlerdir. Maznunların hemen hepsi mahkemede Rahminin evine birer vesile ile gel diklerini söylemişlerdir. Neticede kumarhane sahibi Rahmi beş gün hafif hapse ve 60 lira para cezasına mahkum olmuş, Nuriye ile Sadık beraat etmişler ve diğer suçlular da beşer lira para cezasına mahkum edilmişlerdir. Şahid olarak dinlenen polisler de içeride 100 kâseye yakın yoğurt bulduklannı söylemişlerdir. Niğdede 4 köy su altında kaldı İktısad Vekili şehrimize geliyor Köylüler yiyeceksiz kaldı, Liman işleri hakkında zarar 40 bin liradan fazla tetkikatta bulunacak îktısad Vekili Celâl Bayarın bugünIerde şehrimize gelmesi beklenmektedir. Vekilin bu seyahati; îstanbul liman işleri hakkında derin bir tetkike matuftur. Bu itibarla Liman Umum Müdürü Raufi de kendisine refakat etmektedir. îstanbul limanında mühim birçok işler yapılacaktır. Derhal yapılması lâzım gelen işlerin başmda rıhtım gelmektedir. Galata nhtımı Karaköyden Fındıklıya kadar uzatılarak genişletilecek ve esaslı bir surette tamir olunacaktır. Fmdıklıdan Ortaköye kadar olan kısmın tamiri için de aynca bir proje hazırlanmaktadır. îstanbul tarafı da Sirkeciden Sarayburnuna kadar genişletilecek ve tamir ediiecektir. spanya işlerinin beynelmilel politikayı karıştıran mahiyeti tahmin edil •< mekle beraber, pek te ümid edilmi yen yeni bir hâdise tekrar vahamet peyda etti. Bu hâdise dahi, Ispanyaya silâh ve gönüllü sokulmasmı men için, bu memleketin kara sulan haricinde konulacak ablukaya benzer bir kontrol işine Sovyet donanmasmm iştirak ettirilmesini, Fransız hükumetinin istemeğe karar vermiş olmasıdır. Fransa hükumeti, bu ablukaya ya Alman donanmasmm iştirak ettirilmemesini, yahud Alman donanması iştirak ettiği takdirde, Sovyet donanmasmm da iştirakini istemeği ve bunda, sonuna kadar, ayak diremeği kararlaştırmıştır. Diğer bir habere göre, Sovyet hükumeti de, Londradaki ademi müdahale komisyonu reisi Lord Plymouth'a bir nota verip İspanya harici sularının mıntakalara aynlarak her mıntakanın İngiliz, Alman, Fransız ve Italyan donanmalarmdan biri tarafından kontrol edilmesi usulüne muhalıf bulun duğunu bildirmiştir. Bu haberlerden, Fransa ile Sovyetlerin aralarındaki karşılıklı yardım ittifakı dolayısile İspanya işlerinde, askerî sahada dahi beraberce yürümeğe karar verdikleri anlaşılıyor. îspanya işlerine Sovyetlerin bilfiil kanştınlmasmı Fransanm taleb etmek istemesi İspanya meselesini büsbütün kanştıracaktır. Çünkü Italya, Londradaki beynelmilel ademi müdahale komisyonu tarafından kararlaştınlan kontrol projesi hilâfında, Alman donanmasmm kontrola iştirak ettirilmemesine aralarındaki birlik ve tesanüd dolayısile kat'iyyen razı olacak değildir. Kızıl donanmanm Akdeniz işlerine bilfiil kanştınlmasına gelince, bunu Italya, bu denizde muhafazasını Ingiltere ile karşılıklı olarak taahhüd eylediği statükoya yani mevcud vaziyete mugayir sayacak ve böyle birşeye bütün kuvvetile karşı duracaktır. Almanya dahi, böyle bir hali kabul etmeyip o zaman ispanya" da ve şimalî Fasta kendisini serbest addedecektir. Hatta îtalya, işin sonu hakkında şimdiden şüpheye düştüğünden her ihtimale karşı General Franco'nun ordusuna ye niden mühim gönüllü kuvvetler gönder miş ve bunlar Cadix (Kadiks) limanında karaya ihrac edilmiştir. îtalyan gönüllü lerinin arkasından Alman gönüllülerinin büyük kütleler halinde gelmesi beklenmelidir. Fransa, Sovyet donanmasını, ispanya ve Akdeniz işlerine faal bir surette iştirak ettirmeği istemek suretile îspanya işlerinin beynelmilel safhasmryeni bir ihtilâfa maruz bırakırken Ingiltere de, ademi müdahale komisyonunun Ispanyaya gönüllü ve silâh sokulmasını men için ha* zırladığı kontrol projesini, diğer devletlere örnek olmak üzere hemen kabul etmişti. Lâkin yeni hâdise diğer alâkadarların İngiltereyi takib etmelerine engel olacaktır. Komisyonun hazırladığı projede, Ispanyadaki iki muharib tarafın İspanyol topraklarında ve kara sularında herhangi bir ecnebi kontrolunu kabul etmemeleri üzerine, İspanya hududlarına mücavir Fransız, Portekiz ve İngiliz topraklarile îspanyanm kara sulan haricindeki su larda kontrolun tatbikma lüzum gösterilmiştir. Ingilterenin kabul ettiği proje de budur. İspanya işleri, bu defa, sırf Avrupah büyük devletlerin gruplara aynlıp aralarındaki rekabetin şiddet bulmasmdan karışmıştır. Almanya ile İtalyanın komü" nistliğe karşı işbirliği yapmaları ve Fransa ile Sovyetlere karşı müttehid bir politika takib etmekte bulunmaları Önünde, Fransa hükumeti de sol partilerin ve bahusus komünistlerin zorile pek İngiltere* nin de işine gelmiyecek surette Sovyet • lerle beraber yürümek istediğinden Is " panya islerile beraber bütün Avrupa işleCelâl Bayar; Londradan gelen ve liri sonu belli olmıyan bir yola girmiş gibi manımızda yapılacak tesisat ve inşaatı ügörünüyor. Meğer ki son dakikada lnzerlerine alan İngiliz mühendislerini de giltere, tekrar Fransayı kendi istediği yokabul ederek kendilerile görüşecektir. la getire. İktısad Vekilimizin birkaç gün buraMuharrem Feyzi TOGAY da kaldıktan sonra Ege mıntakasında da iktısadî tetkikatta bulunmak üzere İzmire kadar seyahatini uzatması ihtimali varDoktor Tevfik Sağlam dır. Doktor General Tevfik Sağlam, meslekî tetkikat için dün akşamki ekspresInhisarlar idaresinin Izmirde le Viyanaya gitmiştir. yaptıracağı depo îzmir (Hususî) Inhisarlar idaresince Kültürpark civarında inşa ettirilecek büyük depo ve imalâthanenin 500 bin liraya çıkacağı tesbit edilmiştir. Proje, Nafıa Vekâleti fen heyetinin tasdikmdan geçmiş ve Vekâlete sunul muştur. Depo ve imalâthane modern olacak, reviri, vestiyerleri, yemek salonları banyo ve yıkanma yerleri, tütün tozlarını tasfiye eden tesisatı havi buluna caktır. Cumhuriyet Nushası S Kuruştnr J Türkiye Hariç şeraiti» W» WD 1700 Kr. 1450 800 yokhır SeneÜk 1400 Kr Altı aylık 750 Üç aylık 400 Bir ayhk 1S0
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle