25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 20 Subat 1937 Hurr Tarihî tefrika : 38 Yazan : M. Turhan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) { Şehir ve Memleket Habeıierij Siyasî icmal Baba mirası Vezir Padişahın maksadını anlayınca derhal vazifesinden affini Padişahtan niyaz etmişti Hurrem, efendisi üzerinde kazandığı hakimiyetin bir ağırlık, bir yük haline gelmemesi veya öyle görünmemesi için cilvekârlığa germi vermişti, Hafise Sul" tan ve kocası işinde oynadığı rolü Hünkâra enikonu unutturmuştu. Hatta Padişah, Piri Paşaya emir vererek eniştesini Mısırdan davet ettirdiği, yerine Güzelce Kasım Paşayı yollattığı sırada bu deği şikliği hemşiresine cemile olarak kendili" ğinden yapıyormuş gibi bir vaziyetteydi ve Hurremin iltimasına boyun eğdığini zannetmekten çok uzaktı. Padişah, ağır bir baba mirası olan Sadrıazamın gösterdiği zarif teslimiyeti beğendi, bir köşeye atılacak vezirin o muzlannı okşadı: Hazzettim, dedi, gerçekten haz zettim. Kubbealtmdaki yerini bırakarak yüreğimde yer almış oldun. Sana iki yüz bin akçe saliyane bağladım. Çiftliğine çekil, rahat et. Başımız sıkılınca gene seni hatırlanz, reyini alınz. (1) Ve onun ayrılmasile beraber Hasoda" başı İbrahimi yanına getirtti: Gözün aydm, dedi, koca Piri vezirlikten el çekti, oturaklığa nza gösterdi. Artık sen Sadnazamsm, vekili mut " laksm. Göreyim nice ikdam edersin, na~ sıl çalışırsm. Tann mübarek etsin. Ağalıktan Paşalığa, kölelikten împaratorun en büyük mevkiine geçen îbra him, kendini yoktan var eden büyük kudretin önünde secdeye kapanırken o kudret, dalgın bir çift göz halinde Hurremi düşünüyor ve ona verilecek " sadrıazamlıktan da üstün mevkiin azame" tini ölçüyordu. ibrahimi, milyonlarca in" sanm hayatma hâkim olacak ve onlann mukadderatile oynıyacak bir dereceye yükseltmişti. Fakat kölelikten çıkarma mıştı. Milyonlarca Adem oğlunun âmiri ve müdürü vaziyetine geçen bu adam, kendi önünde iki büklüm olmıya, secde etmeğe, ayak öpmeğe mecburdu. Fakat Hurrem, nikâhlanır nikâhlanmaz salta natın kudretini, haşmetini paylaşmış, yarı Padişahlaşmış ve Sadrıazamları köle saymak hakkmı kazanmış olacaktı. Acaba, o böyle bir payeye lâyık mıydı ve bu işi yapmak doğru muydu? Halkevi müesseseleri altıncı yaşına basarken Bir şahidi esrarla uyutaAdliyede geçen meraklı bir vak'a rak noterde vesika imzalatmışlar Dün Ağırceza mahkemesinde dikkate şayan bir sahtekârlık vak'asının muhakemesine bakılmıştır. Vak'anın özü şudur: Papazyan adında birinin bir evi vardır. Papazyan bu evini Pozant adında birisine ipotek et " miştir. Pozantın iddiasına göre Papaz yan birgün kendisine gelip «borcumu verdim, haydi evtmden çık!» demiş ve Pozant bu parayı almadığından hayret" ler içerisinde kalmış ve Müddeiumumiliğe müracaat etmiştir. Nihayet iş mahkemeye aksetmiştir. Sulh zamanında harb bütçesi 5 ngiltere silâhlanacak mı? Bir zaman II bütün dünya bu sualin cevabını bekliyordu. Uzun tereddüdlerden sonra, Ingiliz kabinesi bu suale müsbet cevab vermişti. Bundan şonra yeni bir sual varid olmuştu: İngiltere ne mikyasta si lâhlanacak ve fevkalâde teslihah için ne kadar para tahsis edecektir? Bu suale de Maliye Nazın Mister Neville Çember layn parlâmentoda istedıği tahsısatın es" babı mucibesini izah eden Beyazkitabla cevab verdi. İngilterenin ne derece silâhlanacağı meselesine yalnız İngilizler ve Ingiliz Imparatorluğu değil bütün dünya poli ~ tikası da sıkı alâkadardı. Çünkü, gerek Avrupa gerek dünya politikasında daima sözü geçen, nâzım rolü oynıyan ve sulhu korumakta başhca âmil bulunan ingilterenin bundan sonra dahi bu rolünü ifa ede" bilmesi Umumî Harbden sonra mütemadıyen gerilemiş olan teslihatının ve bahusus deniz ve hava bakımından hazır lığmın diğer devletlerle başa çıkabilecek bir üstünlük temin etmesine ve hiç olmazsa hummalı bir faaliyetle hayli zaman " danberi silâhlanmakta olan devletlere yetişebilmesine bağlı bulunmaktadır. İngilterenin silâhlanmasmda en ziyade alâka gösteren devlet, Fransadır. Çünkü bu devlet gerek kendi mevkiinin gerek Avrupadaki mevcud hududların ve vazi" yetin devamı için kendisinin ve müttefiklerinin kuvvetini, Sovyetlerle akdettiği karşılıklı yardım mısakmı kâfi bulma " dığından yegâne ümıdi, ingilterenin, lü zumu halinde, Almanya ile îtalyaya sözünü geçirebilecek kadar silâhlanmasındadır. Bınaenaleyh İngilterenin iyice si lâhlanmak yolunu tutmuş olması Fran " saya derin nefes aldırmışhr. Belçika ve Holanda gibi îngilterenin yanıbaşında bulunan küçük devletlerin dahi İngilterenin silâhlanmasından duy ~ dukları emniyet ve ferah Fransınınkinden az değildir. Avrupanın ortasmda ve şarkında dahi birçok devletler îngilterenin süâhlanmasından, karışık ve nazik vazi " yetleri dolayısile hayli teselli buluyor lar. îngilterenin adamakıllı silâhlanmak volunu tutmuş olması bütün İngiliz partileri ve dünyaya yayılan ve nüfusu be§ yüz milyonu geçen İngiliz İmparatprlu ğunu da memnun etmışt'r. îngüterede hiçbir parti silâhlanmanm aleyhinde değildir. Yalnız, silâhlanma masraflannın teminıne aıd usul ile bunun siyasî hedefleri üzerinde ayni fikirde değildirler. Amele partisi ile muhalif libe " raller, vergilerin artınlması ve yeni irad membaları bulunmak suretile fevkalâde teslihat masarifinin kapatılması tarafta ndır. Halbuki hükumet, Maliye Nazınnm, söylediği veçhile, beş senede bir bu" çuk milyor sterline baliğ olacak fevkalâde teslihat masarifinin 400 milyonunu otuz senede ödenecek bir istikraz ve kalanını da bütçenin iradı ile kapatmağa karar vermiştir. Muhalifler bu ağır masarifin gelecek nesle yükletilmesini hoş görmemişîerdir. Gene muhalifler, İngilterenin fevkalâde silâhlanmaktan gayesi, Avrupada müşterek emniyetin muhafazası olduğu" nun tasrihini istemişlerdir. Fakat kabine, böyle bir taahhüd altına girmekten çekinmiş, hatta Mılletler Cemiyeti prensip lerinin korunması düşüncesini bile işe karıştırmamıştır. Bir buçuk milyon sterline baliğ ola cak olan bu fevkalâde teslihat tahsisatr na, îngüterede muhalifler «sulh içinde harb bütçesi» adını vermişlerse de bu miktarı kabule yanaşmışlardır. Yalnız muhafazakârların sağ cenahı bu parayı pek az bularak istikrazm hiç olmazsa bir milyar sterlin olmasını istiyor. Buna da sebeb olarak Almanyanm, şimdi her sene teslihat için sarfettiği paranın bir milyar iki yüz bin sterlin tuttuğunu söylüyor. Fakat hükumet, memleketin yola girmiş olan malî ve iktısadf vaziyetini boz" mamak ve sermaye ile sanayiin mevkiini sarsmamak için daha ileri gitmemiştir. Zaten, İngilterenin inşaat tezgâhlan ile fabrikalarmın hükumetin tayin ettiği mikyasın fevkinde gemi, tayyare ve silâh yapacak vaziyette olmadığı da hesaba katılmıştır. Hulâsa, İngiltere iyice silâhlanmakta ve bu sebebden dünya politi ~ kası üzerindeki tesiri daha ziyade art maktadır. Bu sene muhtelif yerlerde 31 Halkevi daha açılacak, bu suretle bu faydalı müesseselerin sayısı 167 yi bulacaktır 21 şubat pazar günü Halkevlerinin 6 ncı yıldönümü 136Halkevindebirden kutlulanacak ve memleketin 31 kö~ şesinde daha yenr den Halkevi açılacaktır. Bu suretle Halkevlerimizin sayısı 167 yi bulacaktır. Halkevleri ilk yıllardanberi halkı ça tılan altına toplaAnkarada Haık evîeri merkezı mak için bütün vesilelerden faydalanmışlar ve muhitte yakın yalnız onlara inkılâb fikirlerini telkin etve sıcak bir alâka uyandırdıklannı filî mekle değil onlann her ihtiyaclarını kardelillerile gördükten sonra şuurlu ve şılar olmağa ve her derdlerine zamanınmaksadlı toplantılara daha çok yer ayır da yetişmeğe çabalamakla ispat edegelmışlardır. Halkevlerinin yıldönümü do mişlerdir; haJk dershaneleri ve kurslar layısile neşredilen bir broşörün tetkiki bi şubesi halkın en büyük manevî ihtiyacı ze en çok Bahkesir, Bursa, Ayıntab, okuma yazmayı, amelî bilgileri öğreten Bartın, Diyarbekir, Antalya, Mersin, kurslar açarken içtimaî yardım şubeleri de programlı bedava muayeneler ve sisDenizli, Adana, Mardin, Samsun, Kontemli tedbirlerle en muhtac ailelerin, ta ya, Kars, Elâziz, Ankara, Afyon, Aylebelerin ve işsizlerin yardımlarına yetişdın, Çorum, Eskişehir, Manisa, Maraş, mişlerdir. Zonguldak, Uşak, Eminönü, Edremid, Geçen yıl içinde Halkevlerimiz bin Giresun, Inegöl Halkevlerinin muvaffak lerce mekteb gencine esaslı ve devamlı olduğu kanaatini uyandırmıştır. Bina, bütçe ve elemanlann azlığı yüzünden bu yiyecek ve giyecek yardım] an yapılmış, derece varlık gösteremiyen diğer Halk yüzlerce işsize iş bulunmuş, binlerce yokevlerinin birçokları da muhtelif sahalar sul hastanm muayenesi yapılmış, ilâcı da bunları geçebilecek hizmetlerde bulu verilmiş ve en kat'î şifa çareleri aranmışnabilmişlerdir. Halkevlerinin bulunduk tır. O, Mısır isyanını takib eden Kınm karışıklıklannı da kolayca yatıştırmıştı. Han Mehmed Giraym ve kardeşinin öldürülmelerile başlıyan anarşi, Sultan Str leymanın sert bir işaretile söndü, Kınm gene rahata erdi. Fakat bu hâdisenin Hiinkâr üzerinde bıraktığı intıba çok acı o!du. Çünkü Kınm Hanını öldiirenler, kendi oğulları idi. lki muhteris kardeş, Osmanlı tahtına bağlı bir ikbal postunu elde etmek için babalannı ve amcalarını öldürmekten çekinmemişler ve biri Han, biri Kalgay olarak o kanlı postu paylaşmışlardı. Hiinkâr, Kınmın sahıbı ve hâkimi sıfatile vaziyete müdahale etmekle beraber evlâddan babaya atılan cani oklardan ders te aldı, hükümdarlar için ezelî ve ebedî düşmanın bizzat kendi çocuk" lan olduğuna yeni baştan iman getirdi. Mustafayı şimdi hiç sevmiyordu ve Kınm gürültüsü devam ettikçe onu gör~ mekten adeta titizleniyordu. Baba ve amca katıli prensleri, ilkin affettikten sonra, öldürtmesi de vaziyete candan alâ " kalandığındandı. O, Kınm şehzadele rini parcalatmakla kendi oğluna sanki Bu suale, gene Hurremin berrak ve bir ibret nümunesi göstermek istemişti ve Mustafanın henüz altı yedi yaşında bu kıvrak hayali, müsbet olarak cevab verlunmasına rağmen böyle bir kanlı ihtar di. Binbir zevkin membaı olan kızıl dudaklardan, nuranî derınlığine nihayet olyaratmaktan kendini alamamıştı. mıyan lâhuti gözlerden, her telinde bir Iste bu sıralarda Fenarizade Çelebi, safa âleminin pırıltıh satın gülümsiyen Sadnazam hakkındaki teftiş isini bitirdi, büklüm büklüm kumral saçlardan süzüle" raporunu Padişaha sundu. lkinci vezir rek Sultan Süleymanm ruhuna dökülen Ahmed Paşaya yar olan Kazasker, Piri bu cevab, onu dalgınlıktan kurtardı, a Paşayı minnet töhmeti altına sokamamak yaklarına kapanan başla alâkalandırdı. Ia beraber masum da göstermıyordu. Şimdi fani halayık, iclâlinden bir zerre Şüpheli bir duruma düşürüyordu. Padi bağışlamak suretile kürenin en kudretli şah, nalına ve mıhına vurmak gibi bir bir adamı haline getirdıği köleye iltifat mahivet taşıyan bu raporu beğenmedi, ediyordu: kendi meramını tatmin için gene kendi [Arkası var] iradesini kullanmak istedı ve bir gün Piri ü) Piri Paşanın Sadrıazamlıktan atümaPaşayı huzuruna çağırdı: sı, Ibrahimin o mevkie getirilmesı Osman Lala, dedi, hizmetinden kemal lı tarihirün en mühim hâdiselerınden birimertebe şükran üzere olduğum bir kulu" ni teşf<il eder. Bu sebeble o devri yazan her muverrih, bu vakıayı tafsil ve tahlil etmu taşra çıkarmak isterin. Bilmem, ne mek mecburiyetinde kalmıştır. Gene ayni mıinasebetle Piri Paşa hakkında da birmansıb ile çıkarsam? çok yazılar fcaleme alınmıştır. Şakayıkta, îhtiyar vezir, Padişahın kimi ve neyi Feridun Münşeatmda, Âşık Çelebi Tezkerekasdettiğini hemen kavradı. Zaten çev sinde, Tacüttevarih te, Peçevi de, Celâlizadenin Tabakatülmemalıkinde, Hadikatülrilen entrikalardan, yapılan haksız tef vüzerada, Mir'atıkâinatta, Müneccimbaşı tişlerden bizar idi, yüzünün akile vezirlik tarihinde, Solakzadede, Sehi tezfeeresinde, yükünden kurtulmak istiyordu. Bu sebeb" Hammerde, Lâmartinde, Amasya tarihin de, Piri Paşadan mufassal surette bahsedille, yapılan soruyu cana minnet saydı. miştir. Fakat bu kıymetli vezirin hal ter cümesini en doğru ve en guzel yazan ta Hemen yere kapandı, şu cevabı verdi: rihşinas dostum Bay Mehmed Zekidir ve Öyle mükarreb ve makbul olan bir kaleme aldığı makale Turk Tarih Encümekuluna bendenizin yeri verilmek müna " ni külliyatı arasında intişar etnıiştir. sibdir. M. T. T. I Ressamları himaye Tabiat tetkiki dersi için bir tedbir için tek kitab Bir kısım san'atkârlara Maarif Vekâleti mualayda altmışar lira veril limler arasmda bir mesi teklif ediliyor müsabaka açtı Güzel San'atlar Akademisi resim şu " besine getirilen mütehassıs ressam Leo pold Levi, Türk ressamlarının devlet himayesi altına alınması için yeni bir teklif hazırlamıştır. Leopold Levi'nin teklifine göre menr lekette mevcud üç grupa mensub ressamIar, aralannda profesyonel olarak çah şacak olan ressamlan seçecekler ve bun" Iara ayda altmışar lira aylık verilecek tir. Mevzuubahs üç grup, müstakiller, D grırpu ve Türk ressamlandır. Üç ayda bir de yalnız bu ressamlara mahsus ol mak üzere bir sergi açılacaktır. Mütehassısm teklifine göre bir de (Sen'at Sevenler Cemiyeti) tesis edile cektir. Bu cemiyetin hasılatile Beyoğ lunda bir resim galerisi açılacaktır. Maarif Vekâleti bütün mekteblerde tarih, kıraat ve yurdbilgisinde olduğu gibi tabiat tetkiki dersi için de tek kitab okutulmasmı muvafık görmüş ve bir müsabaka açmıştır. Müsabaka müddeti 16 şubattan 30 hazirana kadardır. Müsa bakaya girecekler bu müddet zarfında hazırlıyacaklan kitabı üçer nüsha olarak temmuzun haftasına kadar Maarif Vekâleti neşriyat müdürlüğüne vermiş bulu " nacaklardır. Kitaba konulacak resim ve grafikler, Vekâlete verilecek olan nüs yadan, yalnız bırıne konulacaktır. Müsabakada birinciliği kazananın eseri üç sene müddetle mekteblerde oku ~ tulacak ve buna mukabil eser sahibine her sene 1,000 lira verılecektır. Müsabakada ikinciliği kazanan eser sahibine, bir defaya mahsus olmâk üzere yalnız 1,000 lira verilecektir. Üçüncü, dördüncü ve be*inciliği ka zanan eser sahiblerine de bir defaya Mütehasst Leopold, Akademi mü mahsus olmak üzere 400 er lira verile dürü Bürhan Toprakla beraber, bu tek cektir. lifi Maarif Vekâletine vermek üzere Arr Müsabaka şartları dün bütün mual ~ karaya gitmiştir. limlere tebliğ edilmiştir. Vak'aya Papazyandan başka Cemil ve mübaşir Kenan adında iki kişinin de ismi kanşmaktadır. tddia edildiğine göre Papazyan, Ce mil ile birlik olarak, mevhum bir Pozant yaratmışlar ve lâzımgelen resmî makamlar nezdinde guya Pozanta bu meblâğı ödemişlerdir. Dünkü celsede vaktile îspanya sefa retinde muhabere şefi olan Ferid adında biri dinlenmiştir. Ferid bundan evvelki tahkikat safha " larında verdiği ifadelerde daima maz nunlann aleyhinde ifade vermiş ve onlann sahtekârlık yaptığını beyan etmiş " ken, bu sefer maznunlar tarafından heyeti hakimeye verilen beşinci Noterde tanzim ve şahid Ferid tarafından imza edilmiş resmî bir vesikada Ferid eski ifadelerini Pozantm tazyiki altında verdiğini, Papazyan ve Cemilin kabahatleri olmadığım beyan etmekte idi. Ağır ceza reisi şahid Feride bu Noter vesikasma ne diyeceğini sorunca Ferid şu çok dikkate Halkevleri, yeni direktifler, yeni hamşayan sözleri söylemiştir: ları muhitlerde dil ve tarih işleri düzenle leler ve yeni muzaheretlerle tatmin edici « Ben ilk verdiğim ifadelerime sa yürümüş ve elliye yakın Halkevi, şehirdıkım. Noter vesikasına gelince bundan lerinin birer tarihini hazırlamağa ve yaz bir derecede muvaffak olmaları mukad der olan müesseselerdir. hiç haberim yok. Bir gün Beyoğlunda mağa muvaffak olmuşlardır. Halkevlerinin iyi çalıştığı yerde, spor, Merkez kıraathanesinde oturuyordum. Cemil geldi. İfadenden rücu et dedi. kütlenin malı olmağa, kulübcülük zihni Israr etti. Ben: «Vicdanımdan korka yetinin tahribiyetinden kurtulmağa ve nm edemem» dedim. Çıkacak oldum. köylere kadar yer etmeğe muvaffak ol «Nereye gidiyorsun?» dedi. «Kadıköye muştur. Içtimaî akidelerin en iyi telkin gideceğim» diyince o «ben de Köprüye vasıtalarından bir olarak ele alınan temgidiyorum, beraber çıkalım» dedi. Çık sil, birçok muhitlerde tiyatro, zevk ve ihtık. Ingiliz sefarethanesi önüne gelince tiyacını tatmin etmiş ve ayni zamanda karşıki kıraathanelerin birinden işte şu a" memleketin yüzden fazla köşesinde birdam «Papazyan» çıktı. Beraber Tepe " den ayni tezin halka yayılmasına ve başına kadar yürüdük. Bu, Cemilin ar hakça kavranmasına amil olmuştur. Dilsizler Cemi kadaşı imis. Bize birer sigara verdi. İç Halkevlerinde geçen yıl içinde verilen yeti Reisi dün Vimeğe başladık. Tepebaşına gelince Pa temsillerin sayısı 1300 ü geçmektedir. pazyan tramvaya rjîndi. Biz Tünele ka Halkın anlıyacağı tarzda hasbihaller ve lâyete şu resmı " dar yürüdük. İşte Tünele kadar bu hâ" konuşmalar şeklinde köy kahvelertnden ni koyduğumuz İl " dıseleri hatırlıyorum. Ondan sonra esrarlj şehir meydanlanna kadar her yerde ve • yas isminde gene sigaranın tesirile olacak kendimi kaybet rilen konferansların sayısı *ise 3000 e bir dilsizi getirmis tim. Demek ki onlar beni sairifılmenam yaklaşmış bulunmaktadır. ve bir istida ver haline getirdıkten sonra Notere götü ~ miştir. Bu istidaya Halka millî musiki zevkini aşılamak ve rüp bu vesikayı imzalatmışlar. Hatta ben "nazaran Çoruh kahalkın öz havalarını tesbit etmek şeklinde zasının Pazarcık bu vesikayı iki şahid huzurunda imzala~ iki cepheli hizmet gören musiki kollannm köyünden olan bu mışsam o iki şahid gelsinler, burada söyDılsız llyas lesinler. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Isim muvaffakiyetinde hemen bütün Halkev çocuğun babası mü~ lerinin hissesi vardır. Birçok Halkevle him mıktarda emlâk, tarla, inek ve lerini bile bilmiyorum.» rinin bandoları köylere kadar gitmiş ve saire bırakarak vefat etmiştir. Çocuğun Şahidin bu ifadesi üzerine muhakeme hemen her akşam şehir parklartnda veya amcası bu mirasa tesahüb etmek için zasafahatı başka bir mecraya dökülmüş ve Halkevi bahçelerinde şehrin en çok din vallı dilsizi kazma ile muhtelif yerlerintarafeynin avukatları arasında hâkimin müdahalesini icab ettirecek şiddetli bir lenir ve sevilir ahengi olmuştur. Bir yıl den yaralamış ve baygm bir halde yere münakaşa olmuştur. Neticede dığer bazı da 100 kadar Halkevinde 1000 den düşen bu zavallıyı öldü zannile toprağa şahidlerin dinlenmesi için mahkeme 12 fazla konser verilmiştir. Halkevleri hal gömmüş, fakat bu zavallı her nasılsa ayıkm kültür seviyesini yükseltme ve halka larak çıkmış ve Istanbula gelerek hakkr marta talik edılmıstir. inkılâblarımızı candan benimsemek yo nın müdafaası için Dilsizler Cemiyetine MALÎYEDE lunda her iyi ve verimli vasıtadan fay müracaat etmiştir. dalanmaktadır. Telkinler, temsiller ka aylıklar veriliyor DENtZ İSLERI dar filimlerle de yapılmaktadır. Mütekaidin, Eytam ve Eramilin üç Her Halkevinin her fırsatta merkez Iskenderuna vapur seferleri aylıklarının tediyesine martın ilk hafden beslenen birer kütübhanesi vardır. tasında başlanacaktır. Martın birinden Denizyollan tarafından İskenderun itibaren de Emlâk ve Eytam Bankası Halkevlerindeki kitab sayısı 122,809 u limamna vapur seferleri yapılması için maaş alan eytam ve eramıle tediyatta bulduğu halde hemen her Halkevi rapo bir proje hızırlanmasını yazmıştık. Bu bulunacaktır. runda kitab ihtiyacını tebarüz ettirmek p'roje İktısad Vekâleti tarafından tet tedir. 100 kadar Halkevine bir yıl için kik edilecektir. Maliye memurlarmm de 900,000 e yakın okuyucu geldiği tesSancağın idaresi ve iskenderun limavaziyeti nının vaziyeti hakkında Konsey tara Maliye Vekâletile Defterdarlık işleri bit edilmiştir. fından verilen prensip kararlarmın tatHalkevleri köycülük şubeleri, bu yıl hakkında temas etmek üzere Ankaraya bikı üzerine seferlere başlanabileceği gitmiş olan İstanbul Defterdarı Kâzım her senekinin en az birkaç misli faal ol anlaşılmaktadır. şehrimize dönmüştür. muşlardır. Bu faaliyet köylere geziler Denizyollarının yeni vapurları ge Kâzımm Ankara seyahatinin İstan yapmağa inhisar etmemiştir. Bir kere her linciye kadar İskenderuna Mersin pos bulda tasfıyeye tâbi tutulacak memur Halkevi bu gezilerini m.analandırmak ve talarım yapan vapurlar uğrıyacaktır. larm listesile alâkadar olduğu ve İstanbuldan 76 maliye memurunun Anado faydalandırmak imkânmı aramış ve bulluya nakledıleceği hakkındaki haberler muştur. doğru değildir. Köylü ile konuşmalar hep onlann an Tramvay şîrketi talebe pasoMali}'e teşkilât kanunu mucibince İs lıyacağı dil ve şekilde yapılmış, öğüdlerle suna dair talebi kabul etti tanbul maliyesinde tasfiyeye tâbi tutul beraber temrinler, devalarla beraber tatBilumum mekteb talebesinin tram ması lâzım gelen memurlar bir sene bikler de gösterilmiştir. Birçok Halkev vaylarda paso ile seyahat edebilmeleri zarfında tasfiye edilmiş olacaklardır. leri muhitlerindeki birkaç köyü nümune için şirket nezdinde teşebbüsat yapıl Esasen yeni teşkilât tatbik edilirken köyü olarak almışlar ve orada ziraat u mıştı. Tramvay şirketi ilk. orta ve lise bunlardan mühim bir kısmı tasfiye edılsullerini ıslahtan, ev pencerelerini geniş talebesinin evlerile devam ettıkleri mişlerdır. Pek az kalan mütebakisi ise letmekten başlıyarak köy kalkmması için mekteblerin arasında paso ile seyahat icab ettikçe tasfiye edümektedir. etmelerini, yüksek tahsil talebesinin ise İstanbuldan Anadoluya nakledilecek lâzım gelen esaslı ve şuurlu herşeyle bir bütün hatlarda bu imtiyazdan istifadememurlara gelmce, İstanbul kadrosun program dahılinde candan meşgul ol lerini kabul etmiştir. dan Anadoluya böyle kafıle halinde muşlardır. Bir zamanlar köyleri bilme nakledilecek memurlar yoktur. Ancak mekle itham etmekte pek haklı olduğu Kızılordunun 19 uncu Anadolunun bılhassa şark vilâyetleri muz şehir münevverlerinin şimdi Halk yıldönümü nin tecrübe görmüş maliye memurla evleri teşkilâtı sayesinde 3000 kadar rına ihtiyacı vardır. Hükumet icab Kızılordunun 19 uncu yıldönümü şuköyümüzü tanımış olduklannı memnuniettikçe buradaki tecrübeli memurlan batın 23 ünde şehrimizdeki Sovyet konbu vilâyetlerde büyük maliye memur yetle kaydedebiliriz. soloshanesinde hususî surette kutlula luklarına tayin etmektedir. Halkevleri halkın evleri olduklarını nacaktır. Zavallı bir dilsizin başına gelenler Amcası mallarını almak için kendisini öldürmeğe kalkışmış SOSYETELERDE Muharrem Feyzi TOGAY Cum hu riyet Nüshası 5 1suruştur. Abonıi şeraiti j ^ Senelik Altı! aylık Üç aylık Bir aylık •e 1400 Kr. 750 400 150 > Hariç için 2700 Kr. 1450 » 800 » Yoktur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle