Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
DANIŞ NAVARO ILE ‘ŞİRKET: QUO VADIS?’ MODERN ŞİRKETİN ÇÖKÜŞÜ VE BAŞKA BİR ŞİRKET TEKLİFİ’NI KONUŞTUK Düşünen bir CEO’nun gözüyle çöküşün nedenleri! İncelemenin baş kahramanı “Şirket”... ve “Şirket” hasta! Neoliberal anlayış, iş dünyasını çökertti. CEO’lar, büyüme, kâr, EBITDA, performans diye diye, asıl konuyu, insanı, çalışanı, örgütü, ürünü, kaliteyi, kısacası şirketin kendisini ve “işin özü”nü unuttular. Yöneticilerin ve çalışanların yaşamlarının büyük kısmını geçirdiği “işyeri” olarak şirket, giderek sıkıcı, zevksiz, çalışmayı itici hale getiren, boğucu, insana aradığı “anlam” dünyasını sunamayan bir varlığa dönüştü. Oysa başka bir şirket mümkün! Farklı bir çalışma, varoluş, strateji anlayışı; hem girişimciyi, hem yöneticiyi, hem de çalışanı tatmin edebilecek, insanın doğasına uygun bir yaşama anlayışına dayanan bir şirket mümkün! Dr. Daniş Navaro; çoğu aktif CEO’lukla geçen iş yaşamındaki deneyimlerinden yola çıkarak neoliberal modern şirketin, “iyi şirket kötü şirket” ayrımındaki örtük gerçekliklerini ve daha iyi, etkin, mutlu bir şirket alternatifinin nasıl mümkün olabileceğini ortaya koyuyor. GAMZE AKDEMİR [email protected] İŞ YAŞAMINA ELEŞTİREL SESLENİŞ! n Her biri sizin de dikkat çektiğiniz üzere, ayrı ayrı bir kitap gibi okunabilme özelliğine sahip kitabınız altı bölümden oluşuyor. Kısaca hem bu bölümlerden hem de akademik ve kuramsal temellendirmelerin içerikteki yerinden bahseder misiniz? Bu kitap, günümüzün tipik neoliberal modern şirketine sorgulayıcı bir gözle bakan, bu şirketin iç dinamiklerini, deneyimlerim ve çeşitli akademik kuramlar temelinde inceleyen bir çalışma. Ayrıca, daha geniş bir anlamda, iş dünyasına, çalışma yaşamına ve de şirketlere eleştirel temelde bir sesleniş aslında. Kitapta, hepimizin iş hayatlarında, çalıştığımız şirketlerde karşı karşıya kaldığımız günlük ve pratik sorunları ele almak istedim. Günümüzün vahşi ve bilinçsiz rekabeti temel alan neoliberal felsefesine esir olmuş bir şekilde yönetilen çoğu şirketin, kötü yönetildiğini, verimsiz ve başarısız olduğunu yaşadığımız sayısız örnekte görüyoruz. Bu şirketler, yapıları, amaçları, yanlış yönetim ve operasyonel stratejileri, insana ve çalışma sürecine bakışları itibarı ile büyük bir çöküş çağına giriş yaptılar. İşvereniyle, yöneticisiyle, çalışanıyla, emekçisiyle, tüm paydaşlarıyla giderek gerilen, stres ve mutsuzluk yaratan, varoluşsal anlamını yitiren bir şirket ve daha da ötesi iş hayatı olgusuyla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Ama tabii ki bunun alternatifi de mevcut ve kitap umutla, kuantumşirket kavramlaştırmasıyla bu konuda da bir çözüm öneriyor, yeni ve bambaşka bir şirket teklif ediyor. VEDAT ARIK Kitabı dört ana konu etrafında kurguladım. Öncelikle, büyük resmin temel unsurları olan ekonomi, kapitalizm, neoliberalizm, postmodernizm gibi olguları kısaca özetledim. Ardından, şirketi soyut ve somut iki alana ayırarak inceledim. Soyut alanda, iş fikri, misyon, vizyon, değerler, anlam gibi çok şirketin önem veriyor gibi gözüktüğü ama zorda kaldığı anda bir gecede feragat ettiği olgular bunlar. Oysa iyi ve sağlam şirketin temeli her şeyden önce ilkeleri, duruşu ve bütünlüğüdür. Somut alanda ise tamamen günümüzdeki ortalama şirketin uygulamalarına odaklandım. Bir şirketi iyi ya da kötü yapan unsurları tartıştım. ETİK AKIL ÇÖKERSE! Yine, çoğu şirketin genelde bilinçsiz bir şekilde kurumsallaşma bahanesiyle içine düştüğü, bürokrasi, raporlama, gider tasarrufu, sahte indirime dayanan fiyat politikaları gibi birer saplantıya ya da dogmaya dönüşmüş ama şirkete genelde yarar değil zarar getiren, alanında aşırılaşmış ve amacından sapmış uygulamalara bir CEO olarak eleştirel bir gözle yaklaştığım bir bölüm var. Yine çok önemli bir konu, belki de en önemlisi, etik aklın iş dünyasında müthiş bir çöküş içinde olduğu gerçeğidir. Oysa etik akıl, bir şirketin başarısındaki öncül koşuldur. 2008 krizi, kökeni itibarıyla tam anlamıyla etik aklın çökmesi sonucu patlamış bir krizdi. CEO olgusu artık, yönetim ve liderlik alanında, bana göre son derece yanıltıcı bir şekilde, efsanevi ve akıldışı bir boyuta ulaştı. “CEO, kimsin sen?” isimli ara bölüm, ticari ve bilge CEO ayrımı temelinde bu pozisyon ve kişiyle ilgili çeşitli saptamalarda bulunuyor. DİSİPLİNLER ARASI BİR ÇALIŞMA Dördüncü ve son boyutta da kuantumşirket adını verdiğim, günümüzde az da olsa örnekleri oluşmaya başlayan, merkeze insanı koyan ve işe, iş dünyasına, piyasaya, rekabete çok farklı ve bütünlüklü bir bakış açısı getiren yeni bir şirket olgusunu inceledim. Bu şirket hem finansal hem de insansal ve toplumsal temelde başarılı olma potansiyelini bağrında taşıyan bir şirket. Akademik temelde, genelde, işletme ve felsefe disiplinlerinden yararlandım. McGregor, Maslow, Gorz, Marx, Olmann, Barrett, Lencioni, Kotler, De Gaulejac, Kuçuradi, Laloux, Senge, Robertson ve benzeri ekonomipolitik sistemler, iş ve üretim dünyası üzerine çalışmış düşünürlerden ve onların kuramlarından faydalandım. Ayrıca, bulgularımı gerek kendi deneyimlerim gerekse de çeşitli somut vaka ve örneklerle desteklemek istedim. ‘NEOLİBERAL ŞİRKET, İNSANI YIKAR!’ n İnsanın doğasına uygun bir şirket alternatifinden hareketle başka bir şirket mümkündür vargınızı açar mısınız? İnsan hem toplumsal hem de bireysel bir varlık. İdealleri, hayalleri, umutları, arzuları var; yaparken kendini mutlu ve iyi hissettiği iş ya da işler var, >> 4 4 Mart 2021